Gönderen Konu: ‘İyi, güzel, doğru’: Çarşı!  (Okunma sayısı 304 defa)

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ***
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
‘İyi, güzel, doğru’: Çarşı!
« : 04 Haziran 2008, 19:19:37 »
‘İyi, güzel, doğru’: Çarşı!
Bir kayıp haberi aldık. Canımız sıkkın. Beşiktaş Çarşı’nın emektarı Alen’in ağzından duyduk bunu:
“Çarşı artık yok!”
Alen’e soruyor şimdi herkes: Neden?
Ben de dün Beşiktaş taraftarı hatırlı dostlar sağ olsun- Çarşı’nın liderlerinden Cem Yakışkan’a telefon ettim. O da sağ olsun, güvendi, anlattı. Bugün köşeyi, böyle bir kaybın ardından, bu kayba en derinden üzülenlerden birinin, Cem Yakışkan’ın söylediklerine bırakıyorum:
- Neden oldu, niçin oldu, polisiye roman ayrıntılarını sormayacağım. Nasılsınız?
- Üzgünüz tabii. 25-30 yıl emek vermişsin, bir anda bitiriyorsun. Bir anda bitirdik işte. Şimdi Birand, Barlas canlı yayına çağırıyor. Ama artık konuşmayacağız. Zaten yeterince malzeme olduk. Artık biraz susalım. Vaktiyle kendimizi yeterince ifade etmemize izin vermeyenler bugün arayıp haber yapmak istiyorlar. Köprüye çıkıp kendimizi atamayacağımıza göre böyle bir çözüm bulduk. Yani bir tür hepimiz birbirimizi çuvala koyduk attık gibi. Çarşı’nın çocukları öksüz mü kalır, Hasankeyf keyfine mi bakar, bilmiyorum artık.

Çarşı çan çalar
- Peki nasıl oldu bu iş?
- Kale, tabii biliyorsunuz, dışarıdan yıkılmaz. Biz de içeriden yıkıldık. Şimdi çocuklar geliyorlar. Çok çirkin şeyler bunlar. Televizyonlardan duyuyorlar tabii. ‘Abi, burada rant varmış’, yok efendim ‘Abi, tribünde çan çalınıyormuş’ diyenler.
- Ne çanı?
- Çarşı çan çalar. Ama bunu Alen’in Ermeniliğine bağlayanlar oldu. Alen şimdi mi Ermeni oldu? Alen, kırk yıldır Ermeni. Ama bunu bile problem edenler oldu. 15 yaşında çocuklar Çarşı poları giymeye başladı. Ama ne giydiğini bilmiyor mesela.
- Lümpenleşme mi bozdu Çarşı’yı yani?
- O poları giyen çocuklara soruyorsun Çarşı’nın A’sı ne diye? Anlatıyorsun işte, ‘Bu anarşizm demek’. Diyor ki ‘O ne?’ Anlatıyorsun işte, sol mol, bilmiyor. Çocuk dediğim de, yanlış anlaşılmasın, 30 yaşında adamlar da var. Tamam, Çarşı’da siyaset amaç değildi ama bizim sosyal bir tarafımız da vardı. Böyle yeni bir gençlik de var biliyorsun, ‘Kurtlar Vadisi’ filan... Neyse ben söylemeyeyim gerisini artık.

‘Çarşı’ başka bir şey
- Şimdi başka bir hayat kuracaksınız herhalde Çarşı’dan sonra.
- Benim kurşun yaram var, bıçak yaram var. Ama bizi kalemleriyle vurdular. ‘Satılmış Çarşı’ diye yazdılar. O tribün benim başıma yıkıldı. Bağırıyoruz muhalif oluyoruz; bağırmıyoruz iktidarın adamı oluyoruz. Halbuki başka bir şey Çarşı. Mesela gecenin ikisinde polis arar beni. Beşiktaşlı çocuklar Barbaros’ta olay çıkardı diye. Çoluğumuzu çocuğumuzu bırakıp gideriz. Böyle bir sorumluluğumuz var çünkü. Ayhan’ın kapısı çalınır, çocuğun biri parasız kalmış, diyelim ki Ankara’ya dönemiyor. Sabaha karşı onu yolcu eder. Böyle bir şeydi ama son olanlarla başa çıkamadık. Böyle oldu.
- Üzüldük biz de. Ama belki ‘Yeni Çarşı’ ya da başka bir isimle, acaba yeniden?..
- Yok olmaz öyle de... Neyse... Bakalım... Su akar yolunu bulur diyelim şimdilik.
Cem Yakışkan’la konuşmamız böyle işte. Kurtlar Vadisi, çan meselesi, vurdulu kırdılı yeniyetmeler...
Türkiye’de canımızı ne sıkıyorsa bugün Çarşı’yı da onlar bitirdi demek ki. Şerif Mardin ‘iyi, güzel, doğru’ üzerine konuşmuştu geçtiğimiz günlerde. Sanırım bir kez daha ‘iyi, güzel, doğru’ kaybetti böylece. Çarşı, giderek derinleşen Kurtlar Vadisi’ne yenildi.
Çarşı’nın güzel abileri kafa tokuşturan yeniyetme mafya özentisi çocuklara kaybetti bu oyunu. Yazık. Ne diyeyim? Geriye güzel hatıralar kalsın. Biz Çarşı’nın en çok A’sını sevmiştik! Çarşı’dan bize o güzel A’nın güzel hatıraları kalsın. Sevenlerinin başı sağ olsun!