Gönderen Konu: Beşiktaş kampında son dakika...  (Okunma sayısı 466 defa)

Çevrimdışı incemert

  • 4.SINIF UYE
  • **
  • İleti: 1.368
  • Puan -19
  • Cinsiyet: Bay
  • SessiZVurquN
    • MSN Messenger - incemert@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
    • BİRZAMANLAR
Beşiktaş kampında son dakika...
« : 03 Ağustos 2008, 18:35:41 »
Avusturya kampını takip eden Orhan Yıldırım, takımın son durumunu değerlendirdi.
3.8.2008




Beşiktaş özellikle ikinci etapta çok iyi bir çalışma devresi geçiriyor. Bugünkü Kocaeli maçı ile birlikte toplam 7 hazırlık maçı oynanmış olacak. Geride kalan karşılaşmalar kesin ölçü olmasa da, takımın durumu da her geçen gün netleşiyor. Kartal’ın son hali ne alemde... Bunu açıklamak için kadroyu dört eşit parçaya bölmek lazım! Böylelikle detaya inip, ayrıntıları su üstüne çıkarırız. Kale, savunma, orta alan ve forvet...

Rüştü’den başkası yalan!
Başlığı bu kadar iddialı atarken, elbette genç eldivenlerin hakını vermek lazım. Çok iyi çalıştılar. Yetenekli isimler. Fakat maç tecrübeleri yok. 2010 yılında futbola veda etmeye hazırlanan Rüştü’nün yokluğu Beşiktaş için büyük sorun olur. Bunu geçen yıl gördük, şimdi de durum farklı değil. Yani lig ve Avrupa kupalarında Rüştü, Türkiye Kupası’nda ise Hakan kalede olacak. Sakatlık kâbusu yaşayan Rüştü’nün takımdan ayrı kalma ihtimalını düşünürsek, kalede sıkıntı çıkması an meselesi. Aksi halde, herhangi bir terslik olmazsa, 1 numarada sorun yaşanmaz.

Savunma zayıfladı
Teknik ekibin görüşüne katılmasak da, kararı veren onlar... Sağlam, tüm defansı değiştirdi. Sivok, Zapotocny ve Seriç yabancı isimler. Tuna dışarıdan alındı. Bunlara altyapıdan yetişen Emre katıldı. Gidenler ise Baki, Toraman ve Üzülmez. Oysa geçen sene hep söylemiştik, savunma hatalarının başlangıcı orta saha ve forvet diye... Geriye o kadar pas verip, adam kaçarsa, dünyanın en iyi savunmacıları bile birşey yapamaz. Zapotocny çabuk uyum sağladı. Seriç her gün üstüne koyuyor ancak yeterli değil. Tıpkı Higuain gibi lanse edilen Sivok ise çok geride. Bugün Emre Özkan’ın adı, ‘Emrovski’ olsaydı; 4.750 milyon Euro’ya alınan Çek futbolcunun en az üç katı fiyatına transfer edilirdi. Ama yabancı diye her maçta Sivok’a şans veriliyor. Savunmadaki hastalıklar yine sürüyor. Duran toplar tehlike oluyor, yan toplarda çok açık veriliyor. Kökten değişen savuma yine S.O.S. veriyor. Dikkat!

Karun hazinesi gibi
..Ve orta saha. İşte en zengin bölge. Karun hazinesine benzetsek, abartmış olmayız. Çünkü bu bölgede, Delgado, Holosko, Serdar Özkan, Serdar Kurtuluş, Tello, Cisse, Uğur, Ekrem, Ali, Mehmet, Aydın ile birlikte genç Sezer ve Necip de var. Buna rağmen, Delgado’nun işini üstlenebilecek kimse yok. Arjantinli ise kaptanlığa geldikten sonra çok değişti. Matias, bu sezon sadece Beşiktaş değil, lige damgasını vurabilir. Ancak agresif oyunu sevmeyen yapısı ve kötü zeminde etkisiz kalışı handikap olarak duruyor.

Ateş hattı
Forvette ise tam bir şenlik var. Kadroda 8 yabancı olduğundan, Nobre arkadaşlarına göre bir adım önde duruyor. Tek forvetli sistem üzerinde durulduğuna göre, burada yedek kalan sorun yaratabilir. Holosko, farklı özellikleriyle orta sahada görev yapabilir. Duruma göre Bobo ile Nobre’den biri tercih edilecek. Ancak iki futbolcunun da kulübeye tahammülü yok. Arkalarında çıkış yapan Can ile Batuhan var. Elimde yetki olsa, ya Batuhan’a tüm maçlarda şans veririm, ya da oynayabileceği bir takıma gönderirim. Maç eksiği kalmasın, tecrübe edinsin, bir sene sonra takımın herşeyi olsun. Yerli ‘Pascal’ tribünleri de çıldırtır, takımı sürükler...

Anahtar Sağlam’da
Bunların ışığında ortaya çıkan durum şu: Anahtar teknik heyetin elinde. Yönetim, her isteklerini yerine getirdi. Geçen yıl yaşananlar masanın üzerinde. Eldeki kadro da ortada. Artık bahane değil, iş üretip şampiyon olma zamanı...
Son söz Başkan’a. Sayın Başkan futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan yöneticilerini takımdan uzak tut yeter. Bu arada bir saptama yaptık, paylaşalım. Oyuncu ve medyayla iyi diyalog kuran iki yönetici tanıdık: Mete Düren ve Nedim Sarsmaz. Ne ilginçtir ki, ikisi de doktor. Demek futbolun ve medyanın dilinden; bürokrat, iş adamı, mali müşavirler gibi meslekler değil, doktorlar daha iyi anlıyor.