Gönderen Konu: "Anlamam"  (Okunma sayısı 651 defa)

Çevrimdışı incemert

  • 4.SINIF UYE
  • **
  • İleti: 1.368
  • Puan -19
  • Cinsiyet: Bay
  • SessiZVurquN
    • MSN Messenger - incemert@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
    • BİRZAMANLAR
"Anlamam"
« : 24 Haziran 2010, 11:46:15 »
Usta kalem Yılmaz Özdil'le spor gündemine ilişkin keyifli bir sohbet...

ZAFER BÜYÜKAVCI: İsterseniz söze Fenerbahçe ile başlayalım. Fenerbahçe-Aziz Yıldırım-Christoph Daum üçgeninde yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz. Çünkü Beckenbauer’in bile Löw konusu kendisine sorulduğunda, “Fenerbahçe sirkine mi gidecek” tepkisini göstermesi, Sarı-Lacivertliler’in Edirne dışında yıllardır oluşturmaya çalıştığı imajın bir hayli yıpranmış olduğunu gösteriyor.
YILMAZ ÖZDİL: Bana göre Daum, Türkiye’ye kovulmak üzere transfer edilen bir hoca. Kovulmak üzere transfer edilmiş bir hocaya bu kadar yüklü sözleşmeler nasıl yapılmış, hakikaten anlaşılır gibi değil. Daum’un Fenerbahçe’ye değil belki ama, bundan sonra Fenerbahçe’ye gelecek olan hocaya çok büyük katkısı oldu. Çünkü gelecek olan kişi kovulma tazminatını geliş transfer bedeli olarak sözleşmesine ekleyecektir. Şampiyon yapamayan hocanın gönderildiği bir kulüpte ve gönderileceği kesin olan bir hocanın sözleşmesine bu kadar yüklü tazminatlar konulması hakikaten Aziz Yıldırım’ın kaybetmekten ne kadar korktuğunu gösteriyor. Yıldırım herhalde lokal bir başarıyla ayakta durabileceğini planladı ve Daum’un bunu sağlayabileceğini düşünerek getirdi. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, Daum’dan bir Avrupa başarısı zaten beklenmiyordu.

Daum şampiyon da yapsa kalamazdı
MEHMET DEMİRCAN: Zaten Başkan da son kongrede 3 yıl lig şampiyonluğu sözü vermişti.
YÖ: Geçen sene oynanan futbolla Daum bu takımı şampiyon yapsaydı bile kalamazdı. Çünkü benim gördüğüm kadarıyla mutlu bir tane Fenerbahçeli bile yoktu. Geçen yıl hep şunu söyledim: Bursaspor’un şampiyonluğuyla beraber, Türk Futbolu’nda İstanbul ve Anadolu kulüpleri arasında yeni bir rekabet rüzgârı başlayacak. Bursa’nın şampiyonluğunu da bu yüzden çok istiyordum. Bu gerçek nedeniyle de şampiyon Fenerbahçe dahi olsa Daum’la yola devam edilmezdi.

MD: Bu yaşananlar sadece Fenerbahçe’nin imajını mı zedeler?
YÖ: İzmir’den gelen bir gazeteci olduğum için size oradan bir örnek vereyim. İzmir’e gelen Amerikalılar’a, İzmir’de görev yapan Amerikalılar’a zamanında ‘mahrumiyet tazminatı’ ödenirdi. Yani Avrupa’da görev yapacağına, Türkiye’de görev yapan Amerikalılar’a ekstra bir tazminat veriliyordu.

Christoph Daum antika bir eşya!
ZB: Türkiye’deki ‘Doğu görevi’ gibi mi yani?
YÖ: Evet, aynen öyle... Dolayısıyla Türkiye’de görev yapan, yapacak olan bütün futbolcular ve teknik direktörler de zaten bu ‘mahrumiyet tazminatları’nı, transfer bedellerine ekliyorlardı. Şimdi sadece biraz daha büyüyecektir bu tazminat Daum’la beraber.

ZB: Peki şu bir tezat değil mi sizce: 2006’da “Sen bizi şampiyon yapamadın” diye gönderilen Daum, 4 yıl sonra “Bizi şampiyon yap” diye getiriliyor aynı lige, aynı kulübe.
YÖ: Ben evlenip boşanan adamı anlarım. Boşanıp tekrar evlenen adamı da anlarım. Ama boşandığı hanımla tekrar evlenen adamı anlamam. Daum, 2005’ten önce de Türkiye’ye gelmişti. 2009’da da geldi. Fakat bu arada Türkiye başka yere gitti, Türk Futbolu, Dünya Futbolu başka yere gitti. Daum, Türkiye için eski bir figür artık. Hatta sadece Fenerbahçe’ye değil, başka bir kulübe de gelse eski bir figür. Daum artık sadece çıkış arayan Anadolu kulüplerini çalıştırabilir. Çünkü bir yerli ya da adını bilmediğimiz bir yabancı olacağına bu kulüpler için Daum olur. Avrupa’da başarı isteyen kulüpler için Daum antika bir eşyadır. Gelmesi bile hataydı.