Alex-Güiza-Semih problemi Fenerbahçe’nin başına iş açacak sanki... Seyirci, uğruna şarkılar yazdığı, klipler hazırladığı kaptanının, nöbetçi golcüsünün harcanmasına izin verir mi? Vermeyeceğinin sinyali Trabzonspor maçında geldi
Süper Lig kaldığı yerden başladı. Yaklaşık bir aylık aranın ardından takımlarda belirgin bir değişiklik göze çarpmadı. Sivasspor bu sezon deplasmanlarda ciddi bir sıkıntı yaşayan Galatasaray’ı eksik kadroyla yakalamanın avantajını iyi kullandı, artık büyük maçların da altından kalkabilecek güce ve deneyime ulaştığını kanıtladı.
Trabzonspor ilk yarıdaki tempolu, iştahlı ancak fazla sonuç üretemeyen futbolunu tekrarladı, üzerindeki baskıyı bir türlü atamayan Beşiktaş yine doksan dakikayı nefes nefese tamamladı.
Asıl problem Kadıköy semalarındaydı...
Bir taraftan sesi yavaş yavaş yükselmeye başlayan muhalefetle uğraşan yönetim, diğer taraftan Alex-Güiza-Semih üçgeninin arasında kaldı...
Başkan Aziz Yıldırım’ın gönlünde ayrı bir yeri olan Alex’in son dönemlerdeki kötü performansı hep sözleşmesine dayandırıldı. Aklı imzada olduğu için kötü oynadığı yorumları yapıldı. Ama asıl sorunun Aragones’ten kaynaklandığı gün gibi ortadaydı... Yıldızları bir türlü barışmadı.
Alex, hocasını her fırsatta övmesine, Aragones de oyuncusuna toz kondurmamasına rağmen futbol felsefeleri zıt uçlardaydı. Tabii ki zorla güzellik olmadı...
Sezon başında Aragones’i tanıyanlar için Alex ile kolay kolay anlaşamayacağını tahmin etmek hiç de zor değildi. Çünkü İspanyol hoca isimlere önem vermezdi. Raul gibi bir yıldızı tüm baskılara rağmen takımına koymazken, “Bir bakın, oynadığı maçlarda kaç gol atmışız” savunmasını getirmişti. Trabzonspor maçı sonrası Alex için yaptığı “O çıkınca topa daha çok sahip olmaya başladık” açıklaması, Brezilyalı yıldızın da Aragones’in gözünde Raul’dan farksız olduğunun açık bir göstergesiydi. Bu saatten sonra ne Alex değişebilir, ne de Aragones... Taraftarın şarkılar yazdığı, özel klipler hazırladığı Brezilyalı yıldızın hocasına verdiği tepki, yarın tribünlerle Aragones’i karşı karşıya getirebilir.
İspanyol hocanın Güiza’ya gösterdiği hoşgörünün onda birini Semih’ten esirgemesi de Fenerbahçe’yi kalan 17 haftada rakiplerinden daha çok zorlayacak sanki... Seyirci, vatandaşını kaybetmek istemeyen Aragones’e, kulübün öz evladını göz göre göre harcamasına izin verir mi? Tabii ki vermez. Buna ilk işaret zaten Güiza sahadan çıkarken yapılan protestodan belliydi. Bundan böyle alınacak her kötü sonuç, Güiza’nın kaçıracağı her gol ipleri biraz daha gerecek gibi. O yüzden yönetimin duruma acilen müdahale etme vakti geldi. Yoksa bu iç hesaplaşma Fenerbahçe’nin hedeflerini ciddi bir şekilde törpüleyebilir.
HAFTANIN TAKIMI
SİVASSPORLigin ikinci yarısına da kaldığı yerden başladı, şampiyonluk yarışındaki en ciddi rakibi Galatasaray’ı evine eli boş yolladı. Mücadele gücü, disiplinli ve akıllı futboluyla alkışları topladı, zirvedeki yerini biraz daha sağlama aldı.
HAFTANIN PORTRESİ
TROISI (G.Birliği)
Sezon başında Gençlerbirliği’ne büyük umutlarla gelen Avustralyalı genç oyuncu geç açıldı ama pir açıldı. Kayseri deplasmanındaki futboluyla parmak ısırttı. Müthiş tekniği, kıvrak çalımları ve akıl dolu paslarıyla izleyenleri kendine hayran bıraktı, attığı üç gol de birinci sınıftı.
HAFTANIN HOCASI
BÜLENT UYGUN (Sivas)
Her geçen gün biraz daha olgunlaşıyor, geçmişteki hatalarını tekrarlamıyor. Artık büyük maçların da üstesinden gelebiliyor. Doğru ve yerinde hamleleri ile Sivasspor’un başarısında önemli rol oynuyor, antrenörlük kariyerini hızla zirveye tırmandırıyor.
HAFTANIN HAKEMİ
KORAY GENCERLER
Kayserispor - Gençlerbirliği’ndeki başarılı yönetimi ile ön plana çıktı. Çaldığı düdüklerin çoğunda haklıydı. Pozisyonlara yakındı, avantaj kurallarını iyi uyguladı. Her geçen gün artan performansıyla güven vermeye başladı.
