My name is Bonez... Mac Bonez...
Bundan binlerce yıl önce, şu anda FPS oynayanlar babalarının beşiklerini tıngır mıngır sallar iken, Kahire'nin (Mısır) yakınlarında bulunan ilginç bir uygarlık vardı... Uygarlığın başındaki adam ise... (Ver müziği) Fulaos'tu... Senelerdir dönen geyik! Mısır'da olup da ölen birini hiç gördünüz mü? Hayır... Kesinlikle gizemli bir şekilde mumya olurlar ve maceraseverlerin çeşitli tahminler yaparak, sallamasyon sistemini kullanarak insanları bir efsaneye inandırmaya çalışmalarına sebep olurlar... Ve geyik tekerrür ediyor, yine Mısır'daki gizemli mumyanın bulunması ile başlayan bir macera oyununda, "Bonez Adventures"ta beyinlerimizi birleştiriyoruz. Adımız Mr. Mac Bonez ve kesinlikle berbat bir karakteriz. Neden mi? İlk olarak ismimize değineyim, yapımcılar resmen isim konusunda firmalarının ismini ön plâna çıkarmaya çalışmışlar. Yapımcı firmanın ismi Bone Artz, karakterin ismi Bonez. Tipimiz de resmen Indiana Jones'a benziyor. Hâtta adamlar resmen Jones'u almışlar ve biraz zayıflatıp oyuna nakletmişler. Ayrıca karakterimizden bahsetmişken şimdiden söyleyeyim, adamımız berbat zıplıyor. Oyunu oynarsanız göreceksiniz, herif resmen Mario gibi zıplıyor. Ya da yok yok Mario gibi değil de zeybek oynar gibi...
Direk söyleyeyim, maalesef oyunumuz kaliteli bir yapım olmamış. Tabii ki bugünlerde durgun olan oyun piyasasına, hele bütün yıl durgun olan macera oyunları piyasasına böyle kalitesiz yapımlar atılınca insanın içi biraz acıyor. Daha önce de dediğim gibi Bonez Adventures'ta arkeolojist Bonez olarak mumya bölgesinin etrafını inceliyoruz ve ipuçlarını çözerek oyunda ilerlemeye çalışıyoruz. Konumuz Fulaos isimli mumyanın gizemi ile ilgili diye sakın oyunun tamamının Mısır'da geçtiğini zannetmeyin, oyun Türkiyemize bile uzanıyor. Yunanistan, İngiltere... Dolaşıyoruz işte takılıyoruz kafamıza göre. Aslında oyunumuz tam bir macera oyunu değil, içinde RPG öğeleri de bulunmakta. Oyunun başında "hızlılık (koşma durumları için), araştırmacılık gibi özelliklerimize bize verilen skill puanlarımızı dağıtıyoruz ve buna göre oyunda başarı durumumuz değişiyor. Oyunda ilerledikçe de bize daha çok skill puanı veriliyor ve daha çok dağıtıyoruz. Bu sefer daha iyi bir karaktere sahip oluyoruz. Yalnız benim anlamadığım bir özellik var, zekâ. Ulan oyundaki bulmacaları Bonez çözmüyor ki biz çözüyoruz. Zekâ seviyesine niye puan yazalım ki o zaman! Hayret bir şey.
Eee oyun macera oyunu olur da oyunda şekil şekil özellikler olmaz mı? Yabancı filmlerden ya da Saadettin Teksoy programlarından bilirsiniz, piramitlerin duvarlarında falan hep acayip acayip simgeler ve yazılar vardır. İşte bu yazıları çözmek için büyü kullacağız. Bunun için de tabii ki oyunu başarıyla sürdüreceğiz. Büyüler tabii ki sadece yazıları ve simgeleri çözmemiz için değil, başka şeyleri yapabilmemiz için de gerekecek.
Yaklaşık 12 saatlik bir oynama süresi bulunan oyunumuzda bir de "günce" olayı var. Burada tahmin ettiğiniz gibi çözdüğümüz bazı gizemli olaylar ile ilgili bilgileri, şifreleri saklıyoruz ve yeri geldiğinde kullanıyoruz. Ne güzel yaşasın hayat... I love you Pollyanna. Hadi şarkı söyleyelim.
Bonez Adventures'ın oynanabilirliliği maalesef pek iyi değil. Konuştuğumuz işçilerin konuşma bittikten sonra dikilip kalması, karakterimizin Mario zıplayışı yaparak küçücük bir tahta parçasının üstünden bile zıplayamaması ve merdivenlerden indirdiğimiz bir kovanın bir anda indiğimiz yerin karşı tarafına geçmesi hiç hoş değil. Ayrıca kamera konusunda da ciddi sıkıntılarımız olabiliyor. Öyle ki, kamera açılarını nasıl ayarlayacağımızı ancak tutorial bölümünü oynayarak öğrenebiliyoruz. Ancak iyi olan bir nokta var, o da karakterler arasında geçen diyaloglar. Her ne kadar diyaloglarda seslendirme bulunmaması ve sadece yazı ile diyaloğa giriyor olsak da, konuşmalar çok iyi ve zekice hazırlanılmış. Bulmacalar hakkındaki birçok ipucunu konuşmalardan çıkarabiliyoruz ve ayrıca komik diyaloglar da olabiliyor. Mesela daha oyunun başındayken bir işçinin adını söyleme sahnesi çok iyi çünkü adam Arap olduğu için ismi Brezilya dizilerindeki esas oğlanlar gibi 10 kelimeden oluşuyor. Bizden birşey rica ettiklerinde karakterimizin "Uşağın mı var lan!" benzeri tepkisi de hoş olmuş, ama keşke tüm bunları sesli duyabilseydik...
Oyunumuzun grafikleri günümüz teknolojisinin sağladığı grafik kalitesinin altında kalıyor. Daha önce de dediğim gibi Mr.Bonez'un rezil bir zıplama tipi var. Bonez Adventures, müzik kalitesi olarak hiç fena değil, oyuna uygun, gizem havası veren Mısır müzikleri seçilmiş. Ancak sesler müzik kadar iyi değil. Hâtta neredeyse berbat düzeyde. Nasıl bir yerde yürürseniz yürüyün hep aynı ses çıkıyor ve oyunda konuşma diye birşey de yok. Merdivenlerden inip çıkma sesi merdivenden inip çıkma sesinden başka herşeye benziyor. Maalesef grafik-ses-müzik üçlemesinin ortalamasını aldığımızda durum vasatın altında kalıyor...
Macera oyunlarını çok sevseniz de, piyasada Bonez Adventures'tan daha iyi macera oyunları bulabilirsiniz. O yüzden size önerim, almayın bu oyunu...
