Gönderen Konu: DOOM 3  (Okunma sayısı 1241 defa)

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« : 26 Ocak 2007, 06:10:11 »

Yıllardır oyun oynayan, bilgisayar oyunlarını yaşam tarzı olarak belirleyen insanların asla belleklerinden silinmeyecek, mihenk taşı sayılan, nadir yapımlardan biridir Doom. Bilgisayarlarımızın basit muhasebe işlemlerini yapmak için işlemcilerini yordukları yıllarda, oyun dünyasında çığır açan bir teknikle, hepimizi kendi gözümüzden gördüğümüz bir ortama taşıyan Doom, doğru bir ifade ile oyun dünyasının derinden çalkalamış, alışkanlıklarımızı tepe taklak etmişti. Öyle ki; oyun makinesi olarak ilan edilen Amiga’nın bir kenara atılıp, herkesin PC almaya başladığı bir dönemin öncüsü olmuştu. Doom, dünyada en çok satan ve adını tarihe altın harflerle kazımış nadide oyunlardan biri olduğu gibi halen oynanılabilme gibi bir lükse de sahiptir.

Kısa sürede ikinci versiyonu ile karşımıza çıkan Doom serisi aniden uzun bir sessizlik içine girdi. id çalışanları kendilerini tekrarlamak istemediklerinden farklı projeler üzerinde yoğunlaşmaya başladılar. (Quake serisi gibi) Doom efsanesi, diğer oyun yapımcılarına öyle büyük bir ufuk açtı ki; benzer oyunlar ardı sıra gelmeye başladı. Hatta 1996 yıllarının sonunda piyasaya çıkan oyunların %60’ına varan kısmı FPS türünde olmasının bir nedeni de bu olsa gerek.

Doom 3’ün ayak sesleri

2001 yılında resmi olarak duyurulan Doom 3 için vadedilenler gerçekten dudak uçuklatacak türdendi. O zamanda görüntüleri elden ele dolaşan oyunun grafikleri gerçekten inanılmaz boyutlardaydı. Hatta bir çoğumuz bu görüntüleri nasıl bir konfigürasyonla alacağımızı düşünmeye başlamıştık. Fakat Doom 3 gecikti de gecikti. Defalarca ertelendi, defalarca çıkış tarihi değiştirildi. Bu sırada piyasada yeni yeni tutunmaya çalışan Xbox konsolu PlayStation 2’nin gölgesinden kurtulmak için kendine özgü oyunları piyasaya sürdürürken elinde bir koz olarak da Doom 3’ü barındırıyordu. PC’ler için çıkacağı zaman kesinlikle sistem canavarı olacak olan bir oyunun konsol versiyonu gerçektende hayal gibi bir şeydi ve Xbox bunu başarırsa kendisini sevmeyen kesimlerden bile geçer not alabilecekti. Fakat o da abisi; yani PC versiyonu gibi, defalarca ertelemeye uğradı.

2004 senesinin yaz aylarında, piyasaya sürülmesinden bir hafta evvel dağıtılan reklam panoları insanlara şaka gibi geliyordu. “Hadi canım gene ertelenir!” gibi sözler havalarda uçuşurken, yazın kavurucu sıcağının yanı sıra Doom 3 cehenneminde de yanmaya başladık. İlginç olan; defalarca “Önce Xbox’ta” sözleri söylenmesine rağmen oyunun ilk olarak PC’ye çıkmasıydı. O ya da bu şekilde oyun çıkmıştı ve grafikleri de gerçekten anlatıldığı kadar vardı. Tam söylendiği gibi korku filmi tarzında ilerleyen senaryosu ve her an tetikte olmamızı sağlayacak ani yaratık saldırıları oyunun ilk göze çarpan özellikleri idi.

Doom 3 için ilk akla gelen soru elbette “Benim sistemimde çalışır mı?” oldu. Kimileri oyunu en yüksek seviyede oynamak için bilgisayarlarını yükselttiler, kimileri ise bana bu kadarı yeter deyip oyunu en düşük grafik seviyesinde oynadılar. Yine de kesinlikle değişmeyecek bir gerçek vardı: Doom 3, Xbox’a çıktığında stabil bir oynayış sunacak, sistemin el verdiği ölçüde kesintisiz aksiyon içerecekti…

Bir sene gecikme ile nihayet Xbox’ta

İlk olarak Xbox’a çıkması gereken oyun bir yıla yakın bir gecikmenin ardından nihayet piyasaya sürüldü. PC’deki versiyonun ihtişamı, konsol versiyonuna gölge düşüreceği konusunda ciddi endişeleri olan herkesi şaşırtacak kadar kaliteli bir adaptasyonla geldi üstelik. Yapımcı id olmasına rağmen Xbox modifikasyonunda Vicarious Visions isimli firmanın katkısı ile hazırlanan oyun, bir iki eksikliğe rağmen kesinlikle Xbox platformundaki en iyi FPS’lerden biri.

Hemen herkesin Doom 3 konusunda bilgili olduğunu düşündüğümden direk olarak oyunun artılarını eksileri ve PC versiyonu ile arasındaki farklılıkları anlatmak istiyorum. Sonuçta sokaktan geçen insan bile Mars’ta kurulan bir üste yaşanan doğaüstü olayların çalışanları zombilere dönüştürdüğünü ve mekandan kurtulmaya çalışan bir askeri canlandırdığımızı biliyor. Dolayısıyla ilk olarak baktığımızda bire bir olmasa da PC versiyonunun neredeyse aynısı Doom 3 oyununu oynuyoruz.

Peki farklılıklar neler mi? DVD’yi konsola yerleştirip oyun içi grafiklerle hazırlanmış güzel videoyu izledikten sonra Doom 3 PC versiyonunda biraz daha farklı bir menü ile karşılaşıyoruz. Ana senaryoyu oynadığımız “New Game” seçeneğinin haricinde, özellikle ağırlık verilmiş çoklu oyuncu modunu da bir kenara atarsak benim gibi uzun süredir oyun oynayan insanların ilgisini çekecek olan “Extras” seçeneği gözümüze ilişiyor ve içine girdiğimizde gerçekten yüzümüzü güldürecek bir ayrıntı ile karşılaşıyoruz: Doom Ultimate ve Doom II… İstersek bu iki efsane oyunun Xbox için tasarlanmış birer kopyasını hemen oracıkta oynayabiliyoruz. Üstelik kontroller o kadar güzel dizayn edilmiş ki bu iki efsane oyun için, bir başladınız mı hemen bırakamıyorsunuz. Bir diğer güzel nokta ise bu iki nostaljik oyuna çok başarılı bir çoklu oyuncu modu da eklemişler. Klasik deathmatch gibi seçenekler ile aynı anda arkadaşımızla oynayabiliyoruz.

Dev ekranda Doom 3 oynamak

Doom 3’ü Xbox’ta oynayan birine ilk sorulan soru kesinlikle “Grafikler nasıl?” oluyor. Cevabı ise kişiden kişiye değişiyor. Yani ekranda gördüğüm görüntüleri eğer Riddick ile karşılaştırırsanız kötü, akıcılığını ve PC’deki aynı atmosferi yaşatmasını göze alır iseniz bu sefer çok başarılı diyebilirsiniz. Aslına bakarsanız ilk bakışta PC ile pek farkı yokmuş gibi görünmesi rağmen detaylardaki eksiklik gözden kaçmıyor. Yani görsellik PC’deki versiyonun Medium ayarları ile Low ayarları arasında bir yerlerde diyebilirim. Ancak genel grafik seviyesi bu denli yüksek olan bir oyun, çalışabilmek için Pentium 4’ler 1 GB RAM’ler ve hatta piyasanın söz sahibi, üstün ekran kartlarına ihtiyaç duyan bir oyunun, Pentium 3 733 işlemci ve 64 MB RAM ile bu görüntülerine şahit olmak mucize gibi bir şey. Yani sistemi ele alarak konuştuğumuzda grafiklerin kesinlikle üst düzey olduğunu kabul etmemiz gerek.

Grafik konusunu bir kenara attıktan sonra bu sefer önemli olan ikinci konu ise elbette kontroller. Açık söylemek gerekirse Xbox platformunda FPS oynamak için mutlaka kontrollerin rahat olması gerekiyor. Yoksa oyun mükemmel olmadıkça kimse uzun süre tahammül edemiyor. Şahsi fikrimi sorarsanız HALO oyunları haricinde bu platformda kolay kontrol edilebilir bir başka oyun yoktu. Fakat Doom 3, kontrol adına o kadar çok seçenek ile geliyor ki; üzerinde gerçekten durulduğu belli. Kontrol ayarlarına girdiğinizde başka hiçbir Xbox oyununda görmediğiniz kadar seçenek ile karşılaşıyorsunuz. Analog kolların hassasiyetinden tutun, otomatik nişan alma gibi kontrolü rahatlatıcı pek çok ayrıntı var. Sonuç ise gerçekten başarılı. Kişisel fikrim olarak HALO ile birlikte en kolay kontrol edilen bir diğer oyunu da Doom 3 olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Kontrol olarak mutlaka söylenmesi gereken bir iki ayrıntı daha var. Daha evvel hiçbir Xbox oyununda quicksave (hızlı kayıt) yapmayı sağlayan bir tuş kullanmamıştık. FPS oyunlarının mantığı gereği sık sık ihtiyaç duyulan hızlı kayıt sistemini, oyunun istediğimiz her hangi bir anında “Back” tuşuna basarak yapabiliyor olmamız çok güzel. Bunun yanında, “Black” tuşu ile PDA’mızı açıyor, “White” tuşu ile silah ve el feneri değişimini yapıyoruz. Normal kontrol tuşları ise silah değişimlerini hızlı bir biçimde yapmamıza imkan tanıyor ve çok kullanışlı olduklarını söylemem gerek. Tek kelime ile ifade etmek gerekirse Doom 3 kontrol açısından Xbox’ta bulunabilecek nadide oyunlardan biri.

Nihayet konsolda Doom oynuyoruz

Teknik konuları bir kenara bırakıp oyunun kendine bakmak gerekirse, daha önce de söylediğim gibi birebir aynı olmasa da PC versiyonun aynısı var karşımızda. Bahsini ettiğim farklılıklar ise gerçekten küçük ve insanı fazla sinirlendirmeyecek ayrıntılar aslında. Sözgelimi oyuna başladığımızda geçmemiz gereken minik giriş bölümü atlanıyor. PC’de oynarken önce iniş platformundan geçiyor, ardından kontrol odasında bir taramadan geçiyorduk. Xbox versiyonunda ise bu bölüm kısa bir video şeklinde geçiyor ve içeri girildikten sonra kontrolü ele alıyoruz. Oyunun hakimiyetini elimize aldığımız andan itibaren ise hepimizin gayet iyi bildiğimiz bir oyunu yeniden oynama şerefine nail olup, bölümleri bir bir geçiyoruz.

Bölüm ve harita tasarımları PC ile tamamıyla aynı. Yaratıkların çıktıkları noktalar da. Dolayısıyla oyunu birkaç defa bitirmiş olanlar ezbere oynayabilirler, ama eğer PC oynamamış ya da sisteminiz el vermediği için yeterli performans alamayıp sıkıldıysanız, Xbox versiyonu gerçekten çok başarılı. Çünkü oyun nadir yaşanan hız yavaşlaması haricinde çok akıcı ve ekrandan izlediğiniz görüntülerin PC’den neredeyse bir farkı yok. Elbette fark görmek istiyorsanız, durup duvarlara objelere yakından bakarsınız ve detayların düşüklüğünü görebilirsiniz, ama sistemin 64 MB hafıza içerdiğini tekrar düşünürseniz her şeyi olması gerektiğinden çok daha başarılı olduğunu kabul edebilirsiniz.

Genel oynanışı biraz daha irdelersek, Vicarious Visions’ın tempoyu düşürecek ayrıntıları oyundan çıkardığını (mesela oyuna giriş bölümü) ve onlar yerine aksiyon içeren bölümleri peşi sıra eklediğini söyleyebiliriz. Eğer Doom 3’ü en ince ayrıntısına kadar hatırlamıyorsanız; eksilen bölümleri ve farkında olmadan atladığınız ayrıntıları fark edemeyebilirsiniz. Yaratıkların saldırıları altında sağa sol koştururken yapay zekanın daha gelişmiş olmasını bekliyoruz, ama PC versiyonunda ne ise aynen devam ediyorlar ve eğer oyunu PC’de oynamışsanız, kontrollerin rahatlığı sayesinde bölümleri takılmadan hızlı bir biçimde geçiyorsunuz. Küçük bir not da kullandığımız bilgisayarlar için söyleyeyim. Doom 3’ün belki de en ilgi çeken yanı, karşılaştığımız bilgisayarları, kontrol panellerini rahatça kullanabilmemiz idi. Xbox versiyonunda da bu sistemi korumuşlar ve bir panele yaklaştığımızda ekran geçici olarak oraya kitleniyor ve ekranda görülen imleci sağ analog kol ile rahatça kontrol ediyoruz.

Çoklu oyuncudan ne haber?

Doom 3’ün Xbox versiyonuna dönüşümde en çok üzerinden geçilmiş olan unsur kesinlikle çoklu oyuncu modu. Co-Op (yani iki oyuncunun aynı anda senaryoyu oynayabilmesi) modu kesinlikle ilk dikkat çeken. Deathmatch ve diğer standart çoklu oyuncu modları yerli yerine duruyor. Xbox’ta çoklu oyuncu denilince yıkılmaz bir duvar gibi duran HALO 2’nin ardından en başarılı online modlarını içinde barındıran Doom 3 bu yönüyle de oynanılmayı bir kez daha hak ediyor.

Sonuç olarak değerlendirdiğimizde, Doom 3 Xbox platformuna geç çıkmış olmasına rağmen gerçekten başarılı bir görüntü çiziyor. Genel grafik seviyesi PC’den düşük olmasına rağmen, konsolun donanımsal gücü ele alındığında gördüklerimiz bir mucize gibi değerlendirilebilir (Splinter Cell: Chaos Theory’yi bir kenara ayırın!). Gerek teknik detayları, gerek çoklu oyuncu modu, gerekse kontrol yapısının rahatlığı ile Xbox’taki söz sahibi FPS’ler arasında en zirveye oynayan Doom 3’ü oynamış olanlar bir kez daha deneyebilirler, ama eğer Xbox’a sahipseniz ve Doom 3 oynamadıysanız bu oyunu kaçırmanız çok yazık olacaktır.



Çevrimdışı YuRY

  • MODERATÖR
  • 1. SINIF ÜYE
  • ***
  • İleti: 17.264
  • Puan 1606
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Tr_YuRY@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #1 : 26 Ocak 2007, 14:11:09 »
resimde koyarsan sevinirim kardeşim

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #2 : 26 Ocak 2007, 15:05:22 »
BUYUR KATTIM KARDES

Çevrimdışı яєαρєя

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.268
  • Puan 253
  • Cinsiyet: Bay
  • reaper
    • MSN Messenger - emicin6@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
DOOM 3
« Yanıtla #3 : 26 Ocak 2007, 16:48:42 »
kardes beckham oyunun ıcınden resımler dıe bahsetti heralde

Çevrimdışı YuRY

  • MODERATÖR
  • 1. SINIF ÜYE
  • ***
  • İleti: 17.264
  • Puan 1606
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Tr_YuRY@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #4 : 26 Ocak 2007, 17:16:17 »
EVT AGAM ÖYLE DEMİŞTİM  ;)

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #5 : 26 Ocak 2007, 17:48:30 »
ha tmm bir msj içinde katıyorum şimdi oraya fazla olur

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #6 : 26 Ocak 2007, 17:56:53 »



Çevrimdışı YuRY

  • MODERATÖR
  • 1. SINIF ÜYE
  • ***
  • İleti: 17.264
  • Puan 1606
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Tr_YuRY@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #7 : 26 Ocak 2007, 18:00:06 »
ÇOK SAOL KARDEŞ YAW OYUN GÜZELE BENZİYO İNDİRCEM

Çevrimdışı mert961

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 2.682
  • Puan 746
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #8 : 06 Şubat 2007, 23:27:33 »
çok etkileyici bir oyuna benziyor




Çevrimdışı El_NiNo

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 10.664
  • Puan 326
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #9 : 28 Mart 2007, 13:51:15 »
paylaşım için sağol
Şeytanın En Büyük Hilesi Dünya'ya kendinin var olmadığına inandırmakmış!

Çevrimdışı N0RM

  • 2. SINIF UYE
  • ****
  • İleti: 6.136
  • Puan 310
  • Cinsiyet: Bay
  • Narq0z
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
DOOM 3
« Yanıtla #10 : 07 Nisan 2007, 22:03:05 »
paylaşım için saol

Çevrimdışı Sinoplu57

  • Osc Admin
  • 1. SINIF ÜYE
  • *******
  • İleti: 17.625
  • Puan 291
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
DOOM 3
« Yanıtla #11 : 10 Haziran 2007, 12:43:44 »
saol kardeşim