Gönderen Konu: Flight Simulator X  (Okunma sayısı 755 defa)

Çevrimdışı melih123

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 12.490
  • Puan 2352
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - steve_melih@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Flight Simulator X
« : 30 Aralık 2007, 21:19:04 »
Dikkat! Bu yazı aşırı upgrade’e yol açabilir!


 
Simulasyonlar, birkaç “deli” insanın ilgilendiği anlaşılmaz, karmaşık oyunlar gibi görünür uzaktan çoğu kişiye. Küçücük bir pırpırı uçurmak için veya bir tankı kıpırdatmak için bile saatlerce oyunda vakit geçirilir, internette araştırmalara girişilir. Neden peki? Hayatta yanına bile yaklaşamayacağınız bir uçağı sanal dünyada havada tutabilmek veya bir piyade olarak saatlerce toprağın üstünde sürünmek pahasına da olsa görevi tamamlamak için. Bu yüzden simulasyon pas geçilir ve daha “makul” oyunlara yönlenilir.
Ama bazı kişiler için ise simulasyonlar hayallerinin en kısa yoldan gerçekleşmesidir. Her gün imrenerek baktığınız, bulutların arasından, arkasında beyaz iz bırakarak giden koca Boeing’in kokpitine girebilmek, gerçek pilotlarla aynı zorluklarla mücadele ederek uçabilmek inanılmaz zevk verir. Simulasyonların çıkış amacı da budur aslında. Ve bu zevk sadece o “deli” insanlara da özel değildir, her oyuncuyu mutlu edecek bir simulasyon oyunu mevcuttur.

Flight Simulator (FSX) serisi de yaklaşık 24 yıldır sivil havacılığa gönül vermiş kişilerin bir bakıma “kutsal simulasyonu” olmuş bir seri. Hatta eminim çoğu “sim”cinin ilk oyunu olmuştur. Serinin onuncu oyunu olan FSX, ilk haberleri çıktığı günden itibaren ben de dahil, tüm sim severlerin ilgi odağı oldu. Yeni sürümde öne çıkan nokta grafiklerdi ve demo çıktığında FSX’i bekleyenler ikiye bölündü. Bir kısım oyuncunun ağzında “ekşi” bir tat kalmış, Microsoft’un verdiği sözleri tutmadığı yorumları ortada dolaşmaya başlamıştı. Diğer kesim ise yeni grafiklerin ve oyun motoru değişikliklerinin tam da FSX’ten bekledikleri olduğunu savunuyordu. Sonunda FSX tüm haşmetiyle piyasaya sürüldü ve tüm tartışmaları kanadıyla ortadan yardı attı.

UPGRADE YOLLARI
Oyuna girer girmez grafiklere takılıyor gözümüz. Grafik motoru tamamen yenilenmiş ve ilk fark ettiğimiz şey yeryüzü kaplamaları. FS2004’te yer yer piksel piksel gözüken ve birbirleriyle uyuşmayan kaplamalar artık sorunsuz birleşiyor. Her FS serisinde daha da iyileştirilen dağlar, nehirler, ovalar gerçek hayattakini aratmayacak derecede uyumlu ve göze hoş geliyor. Şehirlerdeki detaylar da arttırılmış. Altınızdan akan trafik, ana ve ara yollar, geceleri ışıl ışıl parlayan binalar, marinalar ve hareket eden gemiler… İddia ediyorum, bir şehri FSX’ten daha başarılı modelleyen bir simulasyon yoktur! Tabii zamanınızın çoğunu geçireceğiniz şehir dışı alanlar da unutulmamış, su ve deniz yüzeyleri de son DirectX 9 (ve yakında DX10) efektlerinden paylarını almışlar.
Seriye “ufak” bir detay olarak hayvanlar da eklenmiş. Eğer Afrika’da uçuş yaparken bir fil sürüsünün üstünden geçerseniz hiç şaşırmayın. Tabii tüm bunlar kullanılan AutoGen teknolojisi sayesinde başarılıyor. AutoGen, özellikle modellenmemiş “boşlukları”, toprağın ve bölgenin özelliklerine göre rasgele objelerle ve kaplamalarla dolduran bir teknoloji ve oldukça başarılı işliyor.

Detaylardan söz açmışken, vaktinizin çoğunu geçireceğiniz havaalanlarından söz etmemek olmaz. FSX, neredeyse 24 bin(!) havaalanını içeriyor, bunlardan 45’i ise “aşırı detaylı”. Amerika’daki ünlü O’Hare gibi kalabalık havaalanlarından tutun, Afrika’nın uçsuz bucaksız topraklarında bulunan ve ismini bile telaffuz edemediğiniz havaalanlarına kadar pek çok seçeneğiniz var. Bire bir modellenmiş binalarından, hava ve kara trafiklerine, iniş-kalkış rotalarına kadar isteyebileceğiniz her detay oyuna aktarılmış. Benim en çok hoşuma giden detay ise havaalanlarındaki uçak yer trafiğinin modellenmesi. Uçaklar pistte ve taksi yollarında (uçağın motorları çalıştırdıktan sonra kalkışa hazırlandığı sürece “taksi” denir) hava trafik kontrolörlerinin komutlarına uyarak hareket ediyorlar ve aynen gerçek hayatta olduğu gibi “kapılara” yanaşıyorlar. Kapılara yanaştıktan sonra ise taksi yoluna “itici araçlar” tarafından götürülüyorlar. İnsanın bir süre hareketsiz kalıp, sırf bu trafiği izleyesi geliyor. Tabii ki bunları siz de aynı şekilde yapabiliyorsunuz. Oyunun yapımcılarına şapka çıkartıyorum.

ACEMİ PİLOT
Oyuna girer girmez, bize havacılık tecrübemiz soruluyor. Kendimize uygun olanı seçtikten sonra FSX’in kendi motoruyla hazırlanmış bir giriş videosu izliyoruz ve gerektiği takdirde eğitim uçuşlarına yönlendiriliyoruz. Oyunda çeşitli uçakları ve durumları kapsayan toplam 12 eğitim uçuşumuz var. Ancak bunlar sadece uçuş ve uçakların çalışması hakkında yeterli bilgisi olmayanları doyuracak seviyede bilgi veriyor. Eğer çok daha detaylı ve derin bir eğitim istiyorsanız FSX’in “Learning Center”ında biraz (günlerce!) vakit geçirmelisiniz. Burada pek çok başlık altında, gerçek bir uçuş öğretmeni tarafından yazılmış yazılar var. Eğer bunlar da sizi kesmiyorsa ve “ben bu işte ciddiyim” diyorsanız internette FSX’teki çeşitli araçlar hakkında yazılmış pek çok doküman var. Hatta bazıları belli bir ücret karşılığında satılıyor.

FSX’te çeşitli sınıflarda toplam 20 hava aracı modellenmiş. Hafif motorlu bir delta kanattan, efsanevi DC-3 kargo uçağına ve koskoca bir Boeing 747-400’e kadar pek çok seçeneğiniz var. Bir uçak tarafından çekilebilen bir planör de kullanımımıza sunulmuş. Tabii bunlar 24 yıllık FS geleneğine yakışır şekilde gerçeğine uygun aviyonikler, uçuş modellemeleri ve değişik kaplamalar ile birlikte oyuna aktarılmışlar. Öyle ki bunun yanında her uçağın kokpiti tıklanabilir düğmelerle birlikte modellenmiş. Sivil havacılığa merakınız varsa ve modellenen uçakları yakından tanıyorsanız kokpitteki detaylar sizi memnun edecektir. Ancak bu tür uçaklara yabancıysanız düğme kalabalığı içinde kaybolmanız da olası. Uçakta yapmanız gereken hemen her şeyi klavye kısa yollarından yapabileceğiniz gibi kokpitteki düğmelere tıklayarak da yapabilirsiniz.
Microsoft üşenmeyip kokpitleri hem 2 boyutlu, hem de 3 boyutlu olarak modellemiş. Sisteminiz iyiyse ve TrackIR sahibi olacak kadar şanslıysanız (kafa hareketlerinizi algılayıp ekrandaki görüntüyü baktığınız yöne çeviren bir teknoloji) 3 boyutlu kokpitlerin keyfini çıkartabilirsiniz.
Uçak modelleri, posteri yaptırılıp duvara asılacak kadar güzel. Özellikle uçakların metalik gövdelerindeki yansımalar, baktığınız açıya göre yansımaların tonlarının değişmesi yeni grafik motorunun nimetlerinden. Çok, çok iyi bir sistemle bu nimetlerden tam olarak faydalanabiliyorsunuz.

Uçaklar demişken, uçuş modellemelerine biraz göz atalım. Bildiğiniz gibi her uçak havada çeşitli kuvvetlere maruz kalır. Oyunda iyi bir uçuş hissinin yakalanabilmesi için bunların doğru bir şekilde hesaplanıp modellenmesi gerekir. FSX’te bunun yeterli bir şekilde gerçekleştirildiğini görüyoruz. Diğer simulasyonlarda (Lock-On, X-Plane) bunun daha iyi modellendiğini görsek de 20 uçağın uçuş modellerini bire bir olarak oyuna aktarmak oldukça zor ve zaman isteyen bir iş. Ancak bu FSX’teki uçuş hissinin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü zaten FSX uçağınızın performansını limitlerine kadar zorladığınız bir simulasyon değil. Tam tersine, güneşli ve sakin bir günde pırpırınıza veya jetinize atlayarak, kendinizce yaptığınız, karalama bir uçuş planıyla mükemmel grafikler eşliğinde uçmanın tadına varmanızı amaçlıyor. Dolayısıyla uçuş modellemelerinden kesinlikle rahatsız olmuyorsunuz. Hatta öyle detaylar eklemişler ki ağzınız açık kalıyor. Mesela altınızdaki 400 tonluk Boeing’in kanatları sizin yaptığınız manevralara göre esneyip bükülebiliyor.

GÖREVİMİZ TEHLİKE
Eğer hemen uçağınızı seçip oyuna dalmak istiyorsanız “Free Flight” seçeneğiyle uçağınızı, uçacağınız yeri, hava durumunu (isterseniz oyun internetten hava durumuna bakarak, o anki hava koşullarıyla uçmanızı sağlayabiliyor) ayarlayıp isteğinize göre bir uçuş planı yaparak uçabilirsiniz. Canınız sıkılır da uçağınızda sorun çıkartmak isterseniz, bunu da “Failures” menüsünden yapabiliyorsunuz.

“Nasıl uçacağımızı biliyoruz, uçağımızı da seçtik, ancak amaçsızca X noktasından Y noktasına uçmaktan fazlasını istiyoruz” mu dediniz? Microsoft bunu da düşünerek oyuna bir görev kısmı eklemiş. Zorluğu başlangıç seviyesinden, tecrübeli pilotluğa kadar değişen pek çok görev var. En başlarda yaşlı bir arkadaşınızı ufak bir gezintiye çıkartmaktan, Afrika’nın uçsuz bucaksız topraklarında yardım malzemesi taşıyıp, yanan petrol rafinerilerinde helikopterinizle kurtarma operasyonu yapmaya kadar değişen görevler var. En çok hoşuma giden yanları ise görevlerin kalitesi ve yapılan seslendirmeler oldu. Bazı görevlerde yardımcı pilotunuz veya uçağınızdaki yolcular sizinle konuşuyor ve yardımcı pilotunuzun kuleyle yaptığı konuşmaları duyabiliyorsunuz.
Bunun dışında, görevleri ilginç kılacak yeni öğeler eklenmiş. Artık macera oyunları tarzında, uçarken görevin akışını değiştirecek seçimler yapabiliyoruz. Mesela yardım malzemesi taşıdığınız bir görevde bir volkana çok yakın uçarken duman yüzünden bir motorunuz duruyor ve oyun bu noktada devam edip etmeyeceğinizi soruyor. Eğer devam edip yardımı ulaştırırsanız görev sonunda profilinize eklenen bir madalyanın tadını çıkartıyorsunuz. Görevlerin sonunda ise detaylı bir uçuş incelemesi sizi bekliyor.

Serinin eski oyunlarında pek de iç açıcı olmayan multiplayer kısmına da el atılmış. Network kodu elden geçirildiği için artık diğer uçakların etrafta uçuşup bizi sinir etme ihtimalleri daha az. En büyük yenilik ise artık üçüncü parti eklentiler olmadan multiplayer’da ATC (Hava Trafik Kontrolörü) olarak oynayabilmemiz. Böyle oynamaktan zevk alacak bilgi ve azme sahip kaç kişi vardır bilmiyorum ama gerçek hayatta bir kontrolör olup da alıştırma yapmak isteyen ya da uçakları bile bile kocaman dağlara yönlendirmek isteyenler ilginç bulabilir (tamam, sadistim).

Evet, şimdi geldik Flight Simulator serisinin bir başka değişmezine. Yukarıda saydığım tüm özelliklerin yükünü bilgisayarınız çekebilecek mi? Eğer günümüz ölçülerine göre “süper” bir bilgisayarınız varsa bile, tüm ayarları sona dayadığınızda oyunun 5-6 FPS’den yukarıda çalışmadığını göreceksiniz. Çoğunluğun sahip olduğu “ortalama” sistemle ise oyun orta ayarlarda bile resmen sürünüyor. Ayarları düşürdüğünüzde ise önünüze gelen grafikler yenilir gibi değil, oyunun çoğu güzelliklerini kaçırıyorsunuz. Kaplamalar detaylarını kaybediyor, çevrenizdeki detay seviyesi azalıyor. Bu bakımdan düşünürsek sisteminiz güçlü değilse ve elinizde Flight Simulator 2004 varsa ona devam etmek en iyisi. Çünkü oyun, grafiklerdeki detay derinliği ve birkaç ekleme dışında FS2004’ten pek de farklı değil. Çoğu sim severin özenle para ödeyerek aldıkları veya yaptıkları eklentilerin bazılarının FSX tarafından desteklenmemesi de ayrı bir sorun.
Havacılığa meraklı değilseniz veya ilk defa bu tür oyunları oynuyorsanız belli bir süre sonra oyundan hızla sıkılabilirsiniz. Uçakların uçuş modellemelerinde önceki oyuna göre ciddi bir değişikliğin olmaması ve bu modellemelerin bazılarının parayla satılan FS2004 eklentilerden bile daha düşük olması da canımı sıkan eksikliklerden.

Ve geldik nihai sorumuza: FSX beklenileni verebiliyor mu? Evet, Flight Simulator serisinin izlediği belli bir çizgi var ve FSX de kesinlikle bu çizgi üzerinde devam ediyor. Yenilenen grafikler uçuş hissini daha iyi almanıza yardımcı oluyor. Zevkli görevler ve eklentilerin çeşitliliği de sizi uzun süre idare edecektir. Flight Simulator X ise sivil havacılık simulasyonlarında bir lider. Eğer ciddi simulasyonlara giriş yapmak istiyorsanız veya serilerin sıkı bir takipçisiyseniz mutlaka edinmeniz gereken bir oyun.



ARTILAR
Muhteşem grafikler.
Zevkli görevler.
Eklentilerle oyunu genişletme olanağı.

EKSİLER
Düşük performans.
Yetersiz eğitim görevleri.
Ufak grafik hataları.
Havacılığa meraklı değilseniz kısa süre sonra sıkıcı olabiliyor.

Grafik: 5/5
Ses: 4/5
Oynanabilirlik: 4/5
Eğlence: 4/5
Multiplayer: 4/5

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Flight Simulator X
« Yanıtla #1 : 30 Aralık 2007, 22:53:17 »
Paylaşim için saol