Gönderen Konu: GT Legends  (Okunma sayısı 509 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
GT Legends
« : 10 Ağustos 2007, 19:23:49 »


İşin içinde araba varsa, biliniz ki o iş iyi bir iştir. Ama eğer yeni-eski olayı varsa iş karışabilir. Kimi 40 yaşında bir arabanın özlemini çeker, kimi en fazla bir senelik bir bebeğin... Her ne kadar yeniler cazip olsa da, bunların da ataları vardır ve tanınması gerekir. İşte bu tanıtma konusunda GT Legends ve bunun gibi oyunlar devreye giriyor. Günümüzdeki arabaların dedesi sayılabilecek otomobiller, "Var mı bana viraj aldırabilecek ulen?" dedirtilerek karşımıza getiriliyor. Evet; bir inceleme yazısının girişi ne kadar zorsa, bu "odun"lara da viraj aldırmak o kadar zor. Ama bu konunun da bir vakti-zamanı var...

Oyuna başlamadan, yani menüye gelmeden önce şekil bir tanıtım videosu izliyoruz. "Aha, ben buradayım!" demese bile, kötülenemez bir video. "Tamam ya iyidir bu oyun" diye iç geçirirken video bitiyor ve tüm hevesinizi kıran, apışıp kalmanıza neden olan, kötü ile berbat arası bir seviyedeki menüye ayak basıyorsunuz. Sizleri bilmem ama ben direkt ayarlara uçarım oyunlarda. Eğer bu oyunu oynayacaksanız peşin peşin gitmeniz zaten sizin için daha iyi olacaktır. Kontrollere bakmazsanız, oyuna girdiğinizde, ağzınızdan, çıkmaması gereken sözler çıkabilir. Kontrolleri bu denli saçma hazırlamakla neyi amaçladıkları konusunda hâlâ bir fikrim yok. Bu büyük kontrol krizini aştıktan sonra -eğer aşmazsanız oyuna hiç girmeyin- ana menüye bir daha göz atıyorsunuz. Solda bir liste şeklinde hazırlanan menüye, sağ taraftaki kısa araba videoları eşlik etmekte. Bu kısmın altında:
- Kazanılan yarış sayısı
- Açılan araba sayısı
- Oyunun tamamlanma yüzdesi
hakkında bilgiler veriliyor. Menüdeki diğer maddeler: 'Single Player' 'Multiplayer' ve 'Replays' bunların ne olduğunu zaten biliyoruz ve bizi alâkadar eden bölüme -Single Player- dalıyoruz...

Burada öncelikle pratik yapmanızı öneririm. Daha sonra çabuk yarışların yardımı ile ufaktan olayı kapmaya çalışın. Kendinizi hazır hissettiğinizde kupa için yarışmaya başlayın. Oldukça kötü arabalarla başlıyorsunuz ama daha sonra bu arabaları mumla arayabilirsiniz. Yine de yüze yakın araba arasından size uygun bir tane çıkacaktır. Oyundaki pistler klasik olarak hazırlanmış. Örneğin bir tane büyük pist hazırlanmış ve kapatıp açarak 2-3 tane yol elde edilmiş.

Oyunun bu bölümdeki yapısı bana aşırı şekilde Formula'yı hatırlattı. PC'ye çıktığı zamanlar az oynamadık o oyunu. Öncelikle ısınma turları, sıralama derken yarışa getiriliyorsunuz. Start verilmeden arabanıza gaz yedirip, ceza alabiliyorsunuz. İlla pite sokacaklar ya, işe bir de benzin ve hasar karışıyor. Güzel olmuyor da değil aslında. Hoş bir hava katıyor. Yarışı iyi bir derece ile bitirirseniz "They ate your dust" gibi 'yapılmaya çalışılmış bir espri' ile karşılaşıyorsunuz. Aslında bu toz yutturma olayı, gururlanmanızı da sağlıyor. Yine de bu tarz ince ve güzel ayrıntılar, oyunun geneline dağılmış bozukluğu örtmeye yetmiyor.

Grafikler konusunda da vasat, milimle aşılmış. Pist ve araba grafikleri ne kadar iyi ise, gölgeler de o kadar kötü. Anlayacağınız; bir yandan düzeltiyor, diğer yandan batırıyorlar. Seviyelerde alıştığımız, low-medium-high serisine full gibi coşturucu bir seçenek daha konmuş. Hasar motoru mükemmel değil ama çok kötü de olmamış hani. Müzik olarak ise, fena şekilde metale kayanlar tercih edilmiş. Bu konuda fazla sıkıntı çekmeyeceksiniz. Aynı şekilde araba seslerinde ve efektlerde de başarılı olunmuş.

İşte en önemli kısım: Oynanabilirlik... Eğer sık sık yarış tarzını tercih ediyorsanız, birkaç deneme sürüşünden sonra alışacaksınızdır. Eğer alışamazsanız bu taktikleri kullanmanızı tavsiye ederim:

1) Coşup, her virajın ardından vitesi dörde, beşe atmamalısınız.
2) Viraj ne kadar hafif olursa olsun, gaza abanıp almaya kalkmayın.
3) Bunun yerine frenleyip, vites küçültün. Ama bu önemli kısım zordur da. Hızınıza ve motor devrinize göre vites ayarlayın. Arabayı fazla bağırttırmayın ve ibreyi, devirdeki kırmızı bölgeye getirmeyin.
4) Rakipleri geçme arzusu ile gaza gelmeyin. Adamı geçeceğiniz yer bir virajsa, bu aldığınız son viraj olur.
5) Şâyet fazla kaçırıp çim veya kum havuzuna dalarsanız, gazı çok kullanmayın ve eğer mümkünse geri viteste çıkın.

Bunları ister istemez uygulayacaksanız ama en baştan uygularsanız, turnuvanın başı hebâ olmaz. Eğer bunları yaparsanız, bu oyun sizi epey oyalayacaktır. Eğer olmazsa, içinizden sayarak oyunu kaldırırsınız.

İşte nostaljik duyguları ve öfkeyi kaldıracak bir oyun olan GT Legends incelemesinin sonu...
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive