Günlük hayatta nineler çok önemlidir. Özellikle hasta olan kişilerin bakımlarını eksiksiz olarak yerine getirirler. Hasta çorbasından tutun, kara biberli bal ve tahin pekmezi bırakın.. Ehuehue.. Nineler bununla da yetinmeyerek Kurtuluş Savaşı'nda cepheye cephane taşımıştırlar. Hatta ve hatta bununla da yetinmeyip, yurt dışına açılarak Afganistan dolayların da teröristlerin arasına sızmışlardır. Mesela genç ninemiz NINA!!!
Benim yoğun kin beslediğim ve asla oynamayacağım Counter Strike bile artık 2 cd olarak elimize geçmesi yüzünden midir nedir 1 cd olan Nina'ya biraz mırın kırın yaptım.. Mırın kırın, "mırkırmırkırmırkır" diye yapılıyor.. Yapmanızı önermem, ninelerinize karşı çıkmayın. Lemon Interactive'in hiç video olayına girmeden bizi teröristlerin ortasına atmasını ise anlamak mümkün değil.. Neyse ki ben sevgili cd kutusunun arkasını okudum ve bilgi sahibi oldum, erdemli insan olma yolunda bir adım daha attım.. Teröristlerin arasına gireceğimiz mekân, Afganistan.. Teröristlerin arasında kontrol edeceğimiz kişilik ise Iza Czarnecka.. Aslında teröristlerin ortasına güzel bir "avrad"ı salmak iyi bir fikir.. Ne de olsa tarikatçı elemanlar karşı cinsten korkuyorlar. Ehuehue.. Bazı mekânlarda kızların ve erkeklerin ayrılmasını hiç anlamam zaten.. Allah'ın birbirleri için yarattığı kişileri ayırıyorlar! Şimdi mikrofonlarımızı Yaşar Nuri Öztürk'e uzatıyoruz.. Ardından Zekeriya Beyaz ve tabii ki Süleyman Ateş... Ehuehue.
Nina Agent Chronicles bir action-adventure oyunu.. Bir yandan teröristleri sıradan geçirirken, bir yandan da bulmaca çözüyorsunuz.. Bulmacaların çoğu mantıklı olsa da bazen kıl edici görevler oluyor.. Mesela daha ilk bölümde bize biri hariç bütün adamları vurmamızı söylüyorlar.. O vurmayacağımız herif bizi vurabilir ama!
Dediğim gibi yönettiğimiz karakter Iza Czarnecka.. Yani bir manken. Mankenler şarkıcılık ve oyunculuk işinden sonra video oyunu piyasasına da girdiler. Iza Czarnecka'yı ancak öldüğünüzde görebilirsiniz.. Ama hep aynı şekilde.. Karı her ölüşünde dizlerini karnına çekip "Aaııhh" gibisinden bir ses çıkarıyor.
Grafiklerin "fena değil" seyrettiği fakat güzel mankenimiz sayesinde "iyi" not alan oyunumuzun grafiklerini Counter-Strike'ta da bulabilirsiniz! Teröristlerin hareketleri aynı Counter-Strike�taki gibi.. Silahını yere doğru tutarak koşanlar falan.. Bizim "nine"miz "Şeytan doldurur!" dedi herhalde. Ehuehuehue.
Sesler! Sesler bir harika olmuş.. Yani müzik konusunda elemanların üstlerine yok. Çünkü oyunda müzik yok!Seslendirmeler ise egzantrik edalarla dolu.. Biz Nina'yla casusluk yaparken Nina "Acıların çocuğu küçük Emrah" nidasıyla bir şeyler anlatıyor.. �Olmak, ya da olmamak.. İşte bütün mesele bu�� Ayrıca Nina'ya "Dikkatli ol" veya "Bunu deneme! Çok zor!" gibi şeyler söyleyerek taktik ve gaz veren bir dış sesimiz var.. Dış ses gerçekten oyuna renk katmış.. Ama asıl rengi katan Nina'nın dış sese verdiği "Kolaysa sen yap!", "Söylemesi kolay!" gibi tepkileri...
Sanal bellek konusunda iyi şeyler söylemek mümkün değil... On metre önümde duran adama ateş ediyorum adam 360 derece dönerek beni arıyor. Ateş etmezsem o da ateş etmiyor ve bu da yetmediği gibi ateş ettiği zamanlar da ıska geçiyor. Ama yine de bulmacalarından dolayı oyun zor..
Eğer sizi bayağı uğraştıracak ve oyalayacak bir oyun istiyorsanız ve de "Oyun oynarken müzik dinlemek racona uymaz!" diyorsanız Nina'yı gönül rahatlığıyla alabilirsiniz. Fakat Unreal Tournament varken bu oyun ile ağzınızın sularını silersiniz o kadar... Küçüklerimin gözlerinin yağından, ninelerimin el damarlarından ( bu "Nina"nın dudaklarından! Ehuehue.)
ve ortancalarımın orta göbeğinden öperim. Saygı duyuyorum yaw!