Gönderen Konu: Poseidon  (Okunma sayısı 729 defa)

Çevrimdışı melih123

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 12.490
  • Puan 2352
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - steve_melih@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Poseidon
« : 30 Aralık 2007, 22:17:00 »
Zeus’un görev paketi Poseidon da atası kadar başarılı


 
Zeus, birçok oyunda az bulunan “bağımlılık yapma” özelliğine sahip. Oyuna girmek o kadar kolay, ama yavaş yavaş karmaşıklaşan şehri yönetmek de bir o kadar zor ve eğlenceli ki, insan bir kez başladı mı bırakamıyor. Uzun zamandır yaşamadığım saat 23:00’da yaşanan “bir saat oynayıp yatarım” şahsi-yalan sendromunu Poseidon’da yaşadım (saat 05:30’da horozlar ötmeye başladığında kendime gelmişim).

Giderek büyüyen ve ihtiyaçları artan bir şehrin valisi olduğunuzu düşünün. Bu şehri yönetmek zaten zor iken, işin içine eski Yunan tanrıları ve onların saçma sapan isteklerinin karıştığını düşünün. Üstüne bir de komşu şehirlerin isteklerini yerine getirmek zorundasınız. Tüm bu karmaşanın bir strateji oyununda bu kadar kolay ve anlaşılır şekilde işlenmiş olması inanılır gibi değil.

Poseidon’da Zeus’a göre çok fazla bir yenilik olduğunu söyleyemeyeceğim. Görevlerin yapısının bile Zeus’la birebir aynı olması, müthiş değişiklikler bekleyenleri üzecektir. Ama başta yiyecek, hammadde ve tanrıların kaprisleri olmak üzere birçok alanda Zeus’a göre minik değişiklikler var. Mesela, artık yiyecek olarak inekleriniz ve portakal ağaçlarınız var. Ayrıca, yeni binaların yapımında kullanmak üzere yeni hammaddelerimiz olan siyah mermer ve Fate of Atlantis’te de başımıza bela olan Orichalc kristalleriniz de var.

Atlantisliler eski Yunanlılar gibi bilimum zevk ve eğlenceyle ömür törpülememiş, aksine bilimsel gelişmelere önem verip, geliştirdikleri müthiş teknolojileri ile efsane olmuştur. Poseidon’da bu noktaya dikkat edilmiş ve şehirlerinizin gelişimi için gerekli olan eğlence binalarının yerini bilim binaları almış (Science). Zeus’taki tiyatro, arena ve sempozyum alanları yerine müzeler, gözlem evleri ve laboratuarlar kuruyorsunuz. Burada çalışacak insanları da üniversite ve araştırma evlerinde eğitmeniz gerekiyor.
Tabii Zeus’taki en büyük sinir kaynağınız olan tanrılar Poseidon’da da peşinizi bırakmıyor. Portföyümüzde iki yeni tanrı var: Portakal tanrıçası Hera ve taş kafalı Atlas. TV dizisi Herkül’deki Hera’nın aksine, Poseidon’daki Hera oldukça iyi bir tanrıça. Portakal üretimi ve hayvancılığı olumlu etkilerken, popülasyon artışını da hızlandırıyor. Tapınağını yapıp Hera’ya dua ettiğinizde bütün dağıtıcılarınız (Vendor) beleşten malzeme kazanıyor. Ayrıca bu oyunda düşmanınız olan Zeus size saldırdığında ona karşı en büyük kozunuz yine Hera. Eğer Hera’yı kızdırırsanız portakallarınızın yarısını kaybediyorsunuz ve halkınızı kısa bir süre için ineğe çeviriyor!
İkinci tanrı Atlas’ın tapınağı olan Pillar of Atlas, taş işlemenin daha hızlı olmasını sağlıyor. Atlas’a dua ettiğinizde piramitlerin yapımı hızlanıyor ve daha az malzeme gerektiriyor. Eğer Atlas’ı kızdırırsanız, değdiği bütün insanları taşa çeviriyor. Ayrıca taşla ilgili bütün üretim duruyor ve uzun süre başka bir tanrıya tapınak yapamıyorsunuz.

Poseidos, Zeus’un o hoş stratejik keyfini bozmadan, en azından görsel olarak birçok yenilik sunmayı başarıyor. Tanrıların ve heroların salak salak isteklerini yerine getirmek için tutuşurken veya şehrin bir ucundaki sorunun sebebini bulup çözdüğünüzde minik sevinç naraları atmanız işten bile değil. Bu da demek oluyor ki, Poseidon iyi bir oyun. Bütün isteklerini yerine getirdiğiniz hero’nun şehrinize bir türlü gelmemesi gibi uyuz eden bug’ları da var. Ama oyunun genel şirinliği ve o şirinliğin altındaki derin stratejik başarısı bu hatalarını fazlasıyla örtüyor. Zeus’u sevdiyseniz, oynamamanız düşünülemez bile.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.423
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Poseidon
« Yanıtla #1 : 04 Ocak 2008, 00:17:27 »
Paylaşim için saol