Tek kelimeyle muhteşem bir oyun!
Aslında oyun incelemesi üstteki tek cümleyle bitti. Almadıysanız, oynamadıysanız hemen gidip alın. Böyle inanılmaz bir oyunu değerlendirmek için puana, benim veya bir başkasının yorumuna ihtiyacınız yok...
Yok ben illa yorum istiyorum diyorsanız başlayalım. Star Wars Knights of the Old Republic (Bundan sonra KOTOR olarak geçecek) bir CRPG (Bilgisayar üzerinden oynanan RPG) oyunu. KOTOR ilk Star Wars filminden 4000 yıl önce güç dengelerinin değişmeye başladığı, Republic’in altın çağını yaşadığı bir zamanda geçiyor. Öyle bir çağ ki elini sallasan ya Jedi’ya ya da Sith’e çarpıyor. Konuyu aşağıda daha detaylı inceleyeceğiz. Öncelikle oyunun görselliğinden bahsetmek istiyorum. Görsellikten kastım sadece grafik güzelliği değil. Haritaların detaylılığı, karakterlerin çokluğu vs. Aslında görsellikten çok “sinemasallık” daha doğru bir tanım olur. Tabi “sinemasallık” diye bir şey mevcut mu, emin değilim... Ama oyun öyle bir ara renk yakalamış ki, belli bir yerden sonra Star Wars filmi mi seyrediyorsunuz, Star Wars evreninde mi yaşıyorsunuz, oyun mu oynuyorsunuz karışıyor! Oyunun en kötü tarafı da bu. Sizi hayattan koparıp kendine bağlıyor! Dersler dururken, ev rezil hale gelmişken 19 inçlik monitörün önünde mouse sallamak pek sağlıklı olmasa gerek...
Bu sinemasallığı, bu akıcılığı ve gerçekçiliği pekiştiren en büyük etken seslendirmeler. Diğer CRPGlerin aksine KOTOR’da her karakterin -hepsinin- kendine ait bir sesi var. Bara gittiniz ve barmenle konuştunuz, barmen sorduğunuz sorulara konuşarak cevap veriyor! Bundan dolayı oyunun dosyalarının büyüklüğünün yaklaşık %75’ini ses dosyaları kaplıyor. Oyunda her uzaylı cinsinin kendi dilleri mevcut. Sinemasallığın diğer ayağı olan mekanlara da kısaca değineyim. Oyun, bir çok farklı ortamda geçiyor. KOTOR bu ortamları, haritaları çok gerçekçi yansıtıyor. Tozlu kasabalardan tutun, büyük kırlık alanlara; su ile kaplı gezegenlerden, büyük şehirlere Star Wars filmlerinde aşina olduğumuz her şey oyunda var. Tatooine, Dantooine, Wooikee diyarı Kashyyyk ve Sith gezegeni Korriban. Bu gezegenleri ve daha da fazlasını oyunda bulacaksınız.
Geldik oyunun konusuna. Benim için oyunları oynarken oyunun sürükleyiciliği, grafik güzelliğinden hep daha önce gelmiştir. KOTOR, grafik güzelliği ve sürükleyiciliği bir arada sağlayabilen nadir oyunlardan. Bu sebeple, konudan önce oyunun büyüleyici ortamından bahsetmeyi uygun gördüm. KOTOR’un konusu yazılırken ve oyuna aktarılırken büyük emek harcanmış olmalı. Öyle ki, bu oyundan birden fazla film konusu çıkar. Genel olarak inceleyecek olursak, büyük bir savaşa yollanan Republic filosunun kumandanları olan iki büyük Jedi (Revan ve Malak) geriye Sith olarak döner. Ve büyük bir filo ile evreni işgal etmeye başlarlar. Kimse bu iki Jedi’ın neden Dark Side’a geçtiğini bilmemektedir. Bu inanılmaz büyüklükteki filonun nereden geldiği de gizemini korumaktadır. Bizim görevimiz bu sır perdesini kaldırmak ve kötülüğü yok etmek. Tabi isterseniz kötülüğe yardım da edebilirsiniz! Bu cümleden anlayacağınız gibi, oyun lineer değil. İşte konuyu yazarken büyük sıkıntı çekmemin sebebi de bu... Oyunun konusunu siz yazıyorsunuz. Seçtiğiniz yol, takımınızdaki kişilerle yaptığınız konuşmalar... hepsi oyunu etkiliyor. Bu özellik, oyunu her zaman yeniden oynanabilir kılıyor. Oyunda benim daha çözemediğim ne gibi sırlar vardır tanrı bilir (Bir de BioWare çalışanları). Oyunda takip ettiğimiz esas konunun dışında bir çok yan konu da mevcut. Takımınızı oluşturan elemanların hepsinin kendi hayat hikayeleri var. Bizim hikayemiz de parti elemanlarının hikayesiyle birlikte yoğruluyor.
Takımınızdaki kişiler demişken... Oyunda 9 kişilik bir takımımız var. Bu takım elemanları her türlü sorunumuza yardım edebilecek yeteneklerde. Tabii biz de onların sorunlarına yardım ediyoruz. Takımımız öyle renkli ki... Askerler, droidler, Twi’lekler, Wookiler vs. hepsi farklı kişiliklerde. Star Wars filmlerinin hepsinde mevcut olan komik adam tiplemesi bu oyunda da var. Hatırlarsınız, Star Wars’ın eski bölümlerinde bu gülünecek karakter C3-PO iken yeni çekilen bölümlerde Jar Jar Binks’ti. KOTOR’da ise zıvanadan çıkmış savaş droidi HK-47’miz var. Psikopat savaş droidimiz yaptığımız konuşmaların arasına girip “Baba hoş olmayan şeyler söylüyor bu! Sıkıyım mı topuklarına?” gibi agresif cümleler sarfediyor. Bazen yaptığı yorumlar kahkaha krizine girmenize sebep oluyor. Her Star Wars filminde olduğu gibi KOTOR’da da romantizm sosu var. SW filmlerinde yer alan Leia ve Amidala yerine oyunda Bastila isimli karakterle yakınlık kuruyoruz. Kısacası oyunun her şeyi Star Wars evreninden. Ne eksik ne fazla.
Bilgisayar Komut Ver...
Evren geniş, konu istediğiniz gibi şekillendirilebilecek kıvamda... Peki bu kadar sınırsız bir oyunu nasıl oynuyoruz? Cevap; ilk başlarda kafayı yiyeceksiniz! Ciddiyim, oyun PC nin yanı sıra Xbox’ta da piyasaya sürüldüğü için kontroller biraz garip gelecek. Ama korkmaya gerek yok. 30 dakika içinde alışıyoruz kontrollere ve gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Temel sorun şundan kaynaklanıyor, karakteri her PC oyununda mouse ile yönlendirmeye alışmış bendeniz oyundaki karakterin sola sağa klavye yardımı ile daha kolay dönebildiğini oldukça geç fark ediyor. Haliyle bir yarım saat fareyi sağa sola hızlı çekmelerle geçiyor. Alıştıktan sonra ise kontrollerin kolay ulaşılabilir ve kolay kullanılabilir olduğunu anlıyorsunuz.
Savaş sistemi, Final Fantasy savaş sisteminin daha basitleştirilmiş hali. Düşman çıkınca oyun hemen hemen Turn Based (Sıra Tabanlı) denilebilecek bir hal alıyor. Takımımızda seçtiğimiz karakterin hangi düşmana nasıl saldıracağını belirliyoruz. Takımın diğer üyelerini de düşmana yönelttikten sonra gerçek zamana dönüp savaşmalarını izliyoruz. Tabii tüm bu olayı gerçek zamanlı da yapabilirsiniz. Ancak bu oldukça zor olacaktır. Unutulmamalı ki her karakterin birden fazla farklı vuruş şekli ve yetenekleri var. Bu güçlerden (force) daha sonra bahsedeceğiz. Aslında, takımınızın diğer elemanları kendi başlarının çaresine bakabiliyorlar. Siz savaş sırasında onlara ne yapmaları gerektiğini söylemeseniz de savaşı kazanmanızı sağlayacak akıllıca hamleleri gerçekleştiriyorlar.
KOTOR’da normal oyun dışında pek çok küçük oyun da var. Mesela para kazanmak için Swoop Bikes yarışlarına katılabilir, Pazak oyunundan para kaldırabilir veya bir gladyatör gibi arenada çarpışabilirsiniz. Soru işaretlerini silmek için detaylandıralım. Swoop Bikes, Episode1’de Anakin Skywalker’ın yaptığı POD yarışlarının 4000 sene önceki versiyonu. İyi yarışırsanız, oldukça büyük paralar kaldırabiliyorsunuz. Çok eğlenceli bir şey, kesin deneyin. Pazak, Black Jack benzeri bir kart oyunu. 9 kartlık bir tahta üzerinde oynanan oyunda amaç, 17- 20 arasında bir yerlerde tutunup rakibin sizin yaptığınız puandan az veya 20’den çok puan toplamasını beklemek. İlk başlarda zor bir oyun ama zevkli. Gladyatör olmak ise oyunun konusu içinde bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Konu hakkında fazla ipucu vermek istemediğimden değinmek istemiyorum. Biraz rahatladığım an oldukça geniş bir KOTOR tam çözüm ve ipuçları eki yazacağım. Orada tüm detayları bulabileceksiniz (hem Light hem Dark Side). O zamana kadar olan sorularınız için foruma mesaj bırakabilirsiniz.
Aslında grafiklerden bahsetmem gerekiyor ama araya envanterleri sıkıştırmak istiyorum. Oyun boyunca aldığınız her görevde, gittiğiniz her gezegende çok sayıda envanter toplayacaksınız. Yine bu tam çözümde hepsine değineceğim ama şöyle üstün körü bir anlatmakta fayda var. Envanter listesi çok geniş. Silahlar, tüfekler, kılıçlar, tabancalar, droidler için tamir kitleri, sağlık kitleri; güçlenmemizi sağlayan veya bazı özelliklerimizi arttıran kemerler, bileklikler, kasklar... Uzun zamandır gördüğüm en geniş envantere (inventory) sahip KOTOR. İşin güzel tarafı ise hepsi yararlı şeyler... Inventory ekranı harika tasarlanmış. Bu kalabalık alet listesinden “YENİ GELENLERİ SIRALA” veya “BU GÖREVLE İLGİLİLERİ SIRALA” gibi seçeneklerle anında kurtuluyorsunuz. Seçtiğiniz aletle ilgili ayrıntılı bilgiler sağdaki pencerede belirtiliyor.
