Gönderen Konu: The Chronicles of Narnia (PC)  (Okunma sayısı 495 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
The Chronicles of Narnia (PC)
« : 03 Ağustos 2007, 00:27:42 »
Clive Staples Lewis’ın ünlü serisi Harry Potter gibi sinema filmi furyasına katıldı. Harry Potter’ın beyaz perde de başarılı olmasından sonra, Narnia Günlükleri’ni de sinemaya aktardılar. Aslında Narnia Günlükleri Harry Potter’dan çok daha eski ve onun ilham kaynaklarından biri. Kitap olarak başarılı olmuştu, fakat bir adet televizyon dizisi yapılmıştı. Yapımcılar baktı klasik bir eser hemen Narnia da sinemaya çekildi, oyun yapımcıları da boş durmadı film ile beraber hemen bir oyun da yapıp piyasaya sürdüler. Ne güzelde sürdüler...

Her Zaman mı?

Genel kaide şöyledir; film oyunları çoğunlukla kötü olur veya ortada kalır. Gerçekten de kaliteli olanları da var yok değil, Spiderman 2’nin PS2 için çıkan oyunu süperdi. PC için çıkan versiyonu ise kutu kutu penseden öteye gidemedi. Neyse biz konumuza geri dönelim, Narnia’nın oyunu filmi ile direk paralel gidiyor. Zaten oyun içindeki ara videolar filmden alınma, ancak bunlar iyi ve isabetli yerlerde karşımıza çıkıyor. Olayın başlangıcı ve gelişimi filmden bir sahne ile başlıyor ve tam vakti zamanında oyun içi dahil oluyor.

Narnia, insanı başlar başlamaz pat diye oyun içine sokuyor. Daha menüde ayar bile yapmadan iki kardeş ile yapım içinde kendimizi buluyoruz. Yapmamız gereken diğer kardeşlerimizi bulup, annemizi de alarak bombalanan evden uzağa kaçmak. Kontrol etmemiz gereken dört karakter var. Bunlar başrollerde olan Lucy, Susan, Edmund ve Peter isimli dört kardeş. Her birinin diğerinden farklı birer yeteneği bulunuyor. Mesela Edmund direklere tırmanıyor, Lucky en küçük olduğundan ufak yerlerden geçebiliyor. Her bölümde, hepsinin özelliğinden genel olarak yararlanıyoruz. Bazı zamanlar iki bazı zamanlar ise tüm kardeşler ile görevlere çıkıyoruz. ‘Ctrl’ tuşu ile istediğimiz zaman aralarında geçiş yapabiliyoruz. Karşımıza çıkan çeşitli engellere göre dördünden biri her şekil yolu açıyor. Aslında engellerde ne yapmamız gerektiği de belirtiliyor; Susan gelsin kafa atsın veya Edmundo parçalasın gibi hangi karakterin ne yapmasını gerektiğini gösteren bir surat şekli çıkıyor. Bu da karşımıza çıkan engelleri kolay yoldan aşmamıza olanak tanıyor.

İki elin sesi var

Her karakterin kendine ait bir dans stili bulunuyor. En ufak Lucy omuz atıyor, Peter pata küte düşmanlara girebiliyor. Bunun haricinde Voltran gibi tüm güçlerini birleştirip, düşmana saldırabiliyor veya bazı engelleri bu yol ile aşabiliyorlar. Oyunun bir çok yerinde bunu yapmanız gerekebiliyor.

Düşman yapay zekası yok. Üstünüze direk olarak saldırmaktan başka bir şey yaptıkları bulunmuyor. Bazı zamanlar kalabalık olmaları veya sizden biraz daha güçlü olmaları nedeni ile zorlanabilirsiniz. Yine de bunun haricinde size karşı akıllı davranıp, taktik yapmalarını da pek beklemeyin derim. Ne yazık ki yapay zeka bizim tarafımızda da adam akıllı değil. Hatta sapıttığı zamanlar bile olabiliyor. Biz bir kardeşin kontrolünü alırken, diğerleri ise bilgisayar kontrolünde oluyor. Fakat kendilerine bir türlü yetemiyorlar, çünkü onlar da yapay zekadan payını almış. Öyle ki bazı zamanlarda yönettiğiniz karakter ile bir anda Cüneyt abimiz gibi olabiliyorsunuz. Kardeşlerinizi korumanız gerekiyor, bu yüzden öne atılıyor ve düşmanlara dalıyorsunuz.

Genelde yaptıklarınız duvarı kır engeli geç, düşmanı patakla, sonraki bölüme zıpla tarzında oluyor. Oyunun donuk atmosferi bu sayede biraz daha sararan bir hale geliyor. Bu havayı dağıtmak için birde aynı bilgisayardan iki kişi oynama imkanınız da yer alıyor. Açıkcası görevleri Co – Op olarak aynı bilgisayardan oynamak ne kadar zevkli olur bilinmez.

Damlaya damlaya göl olur

Oyun içinde çevreden para topluyorsunuz ve topladıklarınız ile yeni yetenekler satın alıyorsunuz. Paralar ya çevreye saçılmış durumda ya da eşyalar içinde saklılar. Yanınızdaki masaya iki tokat atın, cebiniz bozukluk ile dolsun. Özel eşyalarda oluyor, bunlar da eşyaların içinde saklı. Bir kanepe veya bir koltuk içinden çıkabiliyor. Sonra bu paralar ile daha iyi ve etkili vuruşlar yapmak vb... için yetenekler alıyoruz, geliştiriyoruz.

Grafikler böyle bir oyun için yeterli, ahım şahım değiller, ama çok kötü, berbat filan da sayılmazlar. Kısaca vasatın biraz üzerinde seyrediyorlar. Hatta ayarları köklememe rağmen sistemi de kastırmadı. Sesler son derece yerinde, yeterli. Oyunun diğer iyi bir yanı bölüm aralarının çabuk bir şekilde yüklenmesi.

Narnia bana EA’nin Lord of the Rings oyunlarını oldukça hatırlattı. Narnia kötü bir film oyunu değil, orta düzey de bir film oyunu. Çok iyi seyretmese bile vasatın üstünde yer alıyor. Kamera açıları arada sorun çıkartabiliyor, bunu da arada irdeliyim. Eğer Narnia Günlükleri’ni seviyorsanız veya filmini izlediyseniz deneyebilirsiniz.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive