Gönderen Konu: Angels vs Devils  (Okunma sayısı 585 defa)

Çevrimdışı melih123

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 12.490
  • Puan 2352
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - steve_melih@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Angels vs Devils
« : 30 Aralık 2007, 20:52:31 »
18 Haziran 2004... Sıcak bir yaz akşamı... Hava 30’un altında 24 derece... Level ofisinde herkes uyuklamaktadır. Sinan’ı olsun, Berker’i olsun, Fırat’ı olsun, Level çalışanları alabildiğine tembel, alabildiğine aymazlardır.


 
Yapmaları gereken onlarca iş varken, onlar işlerini bitirmemiş olmanın verdiği umursamazlıkla utanmadan uyumaktadırlar. Tam o sırada bu hareketli ortama (!) elinde bir CD’yle bir Burak girer ve der ki, “Merhaba arkadaşlar, ben koca kafalıyım, ayrıca bir de oyun buldum, Angels vs Devils, haydi multiplayer oynayalım!”. Ortamı bir anda bir sessizlik (!) sarar. Belki de, Starcraft’tan sonra gelmiş geçmiş en iyi multiplayer oyun o sırada Neşeli Burak’ın ellerindedir. Ne var ki beklenen olur, Berker yerinden 5 kare/saniye ile kalkar ve der ki, “Ha, ne?”
Kuşbakışı: Oyun aslında multiplayer, yani birden fazla oyuncuyla oynanmak için tasarlanmış. Dolayısıyla Angels vs Devils için “Unreal Tournament’in melekli ve şeytanlı versiyonu” demek yanlış olmaz. Zira oyundaki asıl amacınız frag almak. Tabiî bunun için birbirinden farklı modlar var oyunda. Keeper of the Hell, Creed, Annihilation, The Search, Angels vs Devils’ın tek kişilik, asosyal, içine kapanık modları. Keeper of the Hell, Unreal Tournament ve benzeri oyunlardaki Capture the Flag moduna karşılık geliyor. Bu modda yapmanız gereken şey Tanrı’nın veya Şeytan’ın sembolünü çalıp kaçmak. Tahmin edeceğiniz gibi bu sembol diğer oyunlardaki bayrağı temsil ediyor. Creed’de ise zaman bitene kadar haritadaki demir paraları en hızlı şekilde toplamaya çalışıyorsunuz. Burada bir diğer rakibinizse karşınızdaki melek veya şeytan (melekleri seçerseniz şeytanlarla, şeytanları seçerseniz meleklerle savaşıyorsunuz elbette). Eğer karşı taraf gereken parayı sizden daha önce toplarsa oyunu kaybediyorsunuz. Annihilation ise Deathmatch’ten farksız. Tek yapmanız gereken karşınıza çıkan herkesi öldürmek ve frag almak.
Campaign’de haritaları sırasıyla oynuyorsunuz ve her haritada oynayabileceğiniz belirli modlar var. Bazı haritalarda sadece Annihilation oynarken, bazılarında Keeper of the Hell’le Creed’i birlikte oynuyorsunuz. Ama bu tek kişilik oyunun çok oyunculu versiyonla olan farkını neredeyse yok ediyor. Çünkü Campaign modunun botlara karşı Unreal Tournament veya Counter Strike oynamaktan farkı yok. Free Campaign’de ise istediğiniz haritayı seçerek istediğiniz modu oynayabiliyorsunuz.
Dediğim gibi oyuna başlarken iki seçeneğiniz var: Melekler ve Şeytanlar. Tarafınızı seçtikten sonra sıra toplam dört kişiden oluşan takımınızı belirlemeye geliyor. Kontrol edeceğiniz meleği veya şeytanı alıp ilk kutucuğa koyuyorsunuz. Sonra da edit tuşuna basmak suretiyle seçtiğiniz karakteri değiştirebiliyorsunuz. Yapabileceğiniz değişikliklere; deri rengi ve saç şekli gibi birçok şey dahil. Bunların yanında meleğinizin veya şeytanınızın hemen hemen her yerine dövme de yapabiliyorsunuz.
Gelelim oyunun nasıl oynandığına... FPS oyunlarındaki gibi oyunu oynarken klavye ve mouse’u aynı anda kullanıyorsunuz. Tabiî bir fark var: Third-person kamerası. Mouse’un sağ tuşuyla zıplayabiliyor, sol mouse tuşuyla ateş edebiliyor veya tekme atabiliyor, sol Shift tuşuyla yürüyebiliyor ve E tuşuyla taş atabiliyorsunuz. Evet bildiğiniz taş. Yuvarlanan ama yosun tutmayan, attığınızda kolunuzun yorulmadığı tanımlanabilir duran cisim... Bunların dışında oyun sırasında da ufak bir level atlama sistemi var. Düşman öldürdükçe yeni güçler kazanıyorsunuz. Aslında bu eğlenceli sayılabilir, ama...
“Ama”sı şu: Oyun ruhsuz! Bir defa vuruş hissi neredeyse yok. Bu da neredeyse tamamı birilerini öldürmekle geçen bir oyun için büyük bir eksi. En azından animasyonlarla bu his verilebilirdi, ama yok. Diğer yandan meleklerle şeytanlar arasında neredeyse hiç fark yok. Bu hem görünüm için hem de güçler için geçerli. Mesela meleklerle zıpladıktan sonra sağ mouse tuşuna basmaya devam ederseniz havada bir süre asılı kalabiliyorsunuz. Ne var ki aynı şey şeytanlar için de geçerli. Tabiî ki onlar da uçmalı, ama en azından bu farklı bir şekilde oyuna yansıtılmalıydı. Sadece uçma yeteneği değil, diğer güçler de hemen hemen aynı. Kısacası hangi tarafı seçtiğiniz çok fark etmiyor, iki taraf da aynı sayılır. Diğer yandan oyun içinde devamlı gelişmenize, devamlı yeni silahlar kullanmanıza rağmen oyun monoton. Özellikle tek kişilik mod çok gereksiz, sıkıcı ve alabildiğine durağan. Campaign modunu ne basit hikâyeler kurtarabiliyor, ne de yeni güçler.
Grafik açısından da oyun vasatı aşamıyor. Haritalar genellikle çok boş ve hiçbir etkileyiciliği, çekiciliği yok. Karakter modellemeleri deseniz, eh. Genel olarak oyunda bir “beta” havası hâkim zaten. Bu grafiklere de yansımış.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Angels vs Devils
« Yanıtla #1 : 30 Aralık 2007, 22:42:25 »
Paylaşim için saol