Gönderen Konu: Battle for Troy  (Okunma sayısı 512 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Battle for Troy
« : 10 Ağustos 2007, 18:49:14 »
Truva Kralı Paris, Sparta kraliçesi Helen'in kalbini ve ruhunu çaldı. Kraliçesi tarafından ihanete uğrayan kralın korkunç gazabını ve öfkesini hissetti. Şimdi iki muhteşem lejyon bir savaşın eşiğinde harekete hazır durumda. Tanrılar sizinle mi olacak, bunu zaman gösterecek fakat tüm bunlar bir kadına duyulan aşk için yaşandı.

Böyle başlıyor bu efsanevi hikaye. Aslında bu yazıda amacım size efsaneyi anlatmak değil, sadece oyunu anlatmak.Yukarıdaki güzel sözlerin ardından bizi muhteşem bir oyun mu bekliyor, yoksa sıradan bir strateji oyunu mu? Hepsini aşağıda bulabileceksiniz.

Battle for Troy�u açtığımızda karşımıza gelen menüde iki farklı ırk yer almakta. İster Trojan�ları seçip atak yapabilir, istersek de Greek�leri seçip kendimizi savunabiliriz. Ben oyunu Trojan�larla oynadım, o nedenle bu yazımda daha çok onlardan bahsedeceğim.

İsterseniz ilk olarak oyunun grafikleri, sesler ve oynanabilirlikten bahsedelim. Ardından da görevler ve üniteler hakkında kısa bir bilgi verelim. Oyunun grafikleri vasatın üstünde. Bana biraz Warcraft III�ü anımsatsa da, o kadar iyi diyebilmemiz için henüz erken. Mouse�un scroll�u ile ileri veya geri yaptığımızda oyuna yaklaşıp � uzaklaşmamız mümkün. Bu sayede grafikleri daha net değerlendirebiliriz. Bence, yakınlaştığımızda başarısız görüntüler bizleri bekliyorken, uzaklaştığımızda görüntüler gayet sorunsuz görünüyor. Sesler son derece profesyönelce hazırlanmış ve gerçek savaş hissini yaşatıyor. Askerlerimiz naralar atarak düşmana saldırırken çıkarttıkları sesler ateşleyici bir güç olmuş Battle for Troy�da. Benim en başarısız bulduğum yönü Oynanabilirlik oldu. Kontroller her ne kadar kolay olsa da, istediğimizi geç algılayan bir ekibi kontrol etmek hiç de zevkli değil. Sanki programlama açısından bir şeyler eksik bırakılmış. Yoksa bana mı öyle geldi bilmiyorum, ama oynayın ve kararınızı kendiniz verin.

Trojan�ları seçip başladığımız ilk görevde bir Hero ve üç Healing�ci bize eşlik ediyor. Healing�ci amcalar, savaş esnasında yitidiğimiz güçlerimizi bize geri kazandırıyorlar ve bunu yaparken de göze oldukça hoş gelen bir büyü yapıyorlar. Hoyo hoyo hoyo. Kahramanımızın gücü normal askerlerle kıyaslandığında son derece yüksek. Bu birimi bence çok iyi değerlendirin çünkü kahramanımız öldüğünde bölüme yeniden başlamanız gerekecek. Oyuna başladığımız yerde bir Baraka (Barracks) var, burada Swordsman ve Spearman üretebiliyoruz. Bu birimleri üretebilmek için elbette altına ihtiyaç var ve altını da etrafta bulabiliyoruz. Bazen de düşman kamplarını basarak ele geçiriyoruz. Sol alt köşede bulunan harita bize gideceğimiz yeri gösteriyor. İlk olarak asker üretip yolu temizliyoruz ve altınları topluyoruz. Ardından da sağlam bir ordu, Hero ve Healing�ciler ile uzun bir sefere çıkıyoruz.

Ben ilk bölümü ancak iki kere tekrar edip geçebildim. Diyeceksiniz ki o senin kabiliyetsizliğin; ama hayır, kabul etmiyorum bu suçlamayı. Oynanabilirlik zayıf olduğundan ve de askerlerimizin saçmalamalarından ötürü Hero�mu iki kere kaybettim. Son oynayışımda ise bir kaç bölüm atladım ve ne yalan söyleyeyim, henüz oyunu bitirmedim. O nedenle bir tam çözüm yazmam şu anda mümkün değil, fakat ilerlediğim ve gördüğüm kadarı ile bölümler birbirine çok benzer. Sadece birimlerimiz artmakta ve mekanlar değişmekte.

Açıkçası ben Battle for Troy�da aradığımı bulamadım. Sanki �filminin havası sönmeden çıkartalım da, bu da yanında meşgale olsun oyunculara� türünden bir hava hissettim oyunda. Hâlbuki oyunun üzerinde biraz daha yoğunlaşılsaydı çok daha iyi bir iş çıkartabilirlerdi. Çünkü oyunda güzel fikirler mevcut. Özellikle seslendirmedeki başarı, büyülerdeki yenilikçilik ve iyi bir oynanabilir yapı ile entegre edilse karşımıza bambaşka bir oyun çıkabilirdi. Son söz olarak, oyunu almak veya almamak sizin elinizde. Strateji türünü sevenlere hoşça vakit geçirteceği kesin olsa da, Battle for Troy bu türe yeni başlamayı düşünen arkadaşlara önermeyeceğim bir oyun. Bir sonraki yazıya kadar sağlıcakla kalın, bol bol da oyun oynayın.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive