Gönderen Konu: Çarli ve Çikolata Fabrikası  (Okunma sayısı 847 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Çarli ve Çikolata Fabrikası
« : 10 Ağustos 2007, 18:54:58 »
2 sene önce kitabını okuduğum, geçen sene 15 yıllık müzikâl filmini izlediğim ama bu seneki filmine gitmeye üşendiğim "Çarli ve Çikolata Fabrikası"nın oyun versiyonunun incelemesine hoşgeldiniz. Aslında bu oyunun incelemesini filmin çıktığı cuma günü yapmayı plânlıyordum ama n'apalım kısmet film çıktıktan bir ay sonraya, hâtta gösterimden kaldırıldığı zamanaymış. Şekil, netice ve hikâye itibariyle, aynı lazların kendilerini kırmızı burunlarıyla ele vermesi gibi Çarli ve Çikolata Fabrikası da kendini çocuklar için yapıldığı konusunda ele veriyor. Kitabını ilk okuduğumda (13 yaşında erkek dergisi okuyan arkadaşlarım vardı, ben nelerle uğraşıyormuşum!) etkilendiğim hâtta üzerine eski bir müzikâlini izleyip iyice belleğime kazıdığım "Çarli'nin Çikolata Fabrikası" isimli yapıtın oyun sürümü de küçük arkadaşlarımızı bayağı etkileyen bir oyun... Mu?

 Çarli, fakir fakir küçük Emrah No:1245 gibi aç karnına sokakta dolaşırken, yerde bulduğu gazetede senelerdir hiç bir insanın girip çıkmadığı gizemli çikolata fabrikasını Willy Wonka çikolatalarından çıkan altın kaplama bileti bulan 5 çocuğun gezip göreceğini öğrenir ve bir anda içeride ne olduğunu merak ettiğini hatırlayarak altın kaplamalalı bileti bulmak için kolları sıvar. Kolları sıvar sıvamasına ama, elde avuçta bir şey yoktur ki altın biletin çıkacağı çikolataları alsın! Çarli'nin (kasten Çarli yazıyorum.) ailesinin bir geleneği ise, her yıl küçük Çarli'ye doğumgünü hediyesi olarak bir adet Willy Wonka çikolatası ("çukulata" da kabulümdür.) almaktır. O seneki doğumgünü hediyesini alan Çarli, belki altın kaplamalı biletlerin biri bana çıkmıştır diye bir umut çikolatasını açıp, sadece çikolatayı görünce hayalkırıklığı yaşamıştır. Ertesi gün, ya da ondan sonraki gün, Çarli yine karlı sokakta aç bilaç gezerken yine yerdeki gazetede Willy Wonka'nın fabrikasına girecek olan 4 kişinin belli olduğunu ve piyasada sadece bir tane altın kaplamalı bileti olan çikolata bulunduğunu okur. Tam o sırada ise, elinden ayağından bal damlayan Çarli yırtık ayakkabısının üstüne 1 Dolar yapıştığını görür, sevinçle bakkala koşar. Bakkalın kapısında iken, birlikte koştukları Sevinç adîlik yapar ve Çarli'yi terkeder. Açlığın yanında bir de aşkın kazığını yemiş olan Çarli, son umut olarak raftan bir çikolata alır, Kenan Işık'ın "Emin misiniz?", "Son kararınız mı?" ve "Çek ister misiniz?" gibi sorularını ve stres veren kalp atışı müziğini duymazdan gelerek zırank diye çikolatayı açar ve altın bileti bulur! Sonra hemen evde yatan dedesine koşar, bu haberi verir ve yatalak dedesinin havaya uçup Ankara Misket oynamasını sağlar. İşte şimdi, asıl macera başlamaktadır ve kontrol bize geçmektedir...

  Daha oyunun giriş videosu başlar başlamaz (giriş videosu yukarıda anlattıklarımı konu alıyor.), oyunun pek kaliteli ve özen gösterilerek yapılmadığını anladım. Çünkü fakir mi fakir, çulsuz mu çulsuz Çarli'nin kıyafetleri bizim her bayram çocuklara aldığımız rahatsız edici bayramlık kıyafetlere benziyor. Hâtta çocuk aç mı değil mi o bile hiç kestirilmiyor. Giriş videosu bittikten sonra, fabrikaya giriyoruz ve Willy Wonka ile küçük bir sohbete dalıp sonra da fabrikayı gezmeye, çeşit çeşit bulmacalar çözmeye başlıyoruz...

  Norveçli yazar Roald Dahl'ın çocuk romanı olan "Çarli ve Çikolata Fabrikası"nda ilk 4 bileti bulan çocuklar:
Augustus Gloop: Balık Ayhan tipli, günde 255 öğün yemek yiyen 9 yaşında bir çocuk.
Veruca Salt:  Ailesi tarafından şımartılmış olan ve her istediğinin olacağını zanneden Hülya Avşar huylu uyuz bir kız.
Violet Beauregarde: Sürekli sakız çiğneyen ama neredeyse hiç sakızını değiştirmeyen, uyuyacağı veya konuşacağı zaman sakızını kulağının arkasına yapıştıran -ünlü bulamadım- garip gurup bir kız.
 Mike Teavee: Şımarık ötesi, "sana ne" ve "bana ne" laflarını geveleyip duran, vahşi batıda bir kovboy olmak isteyen televizyon meraklısı siz bir ünlü bulun- bir oğlan.

   Oyundaki karakterler bunlar ve senaryoda aynı zamanda fabrikanın içine çocukların ebeveynlerinden biri de giriyor. Ama nedense oyunda içeri giren tek ebeveyn Çarli'nin dedesi oluyor. Ben Çarli'nin yerinde olsam kendimi süt çocuğu gibi hissederdim. Neyse. Çarli ve Çikolata Fabrikası'nda yapımcılar bu ebeveyn konusu dışında senaryoya bağlı kalmışlar. E senaryoya bağlı kalınınca da hâliyle oyun kısa olmuş. Disiplinli bir oyun stratejisiyle (ne diyor yine bu hıyar!) 2 saat içinde bitirebileceğimiz oyunda toplam 12 kısa bölüm ve 9 adet de ara video bulunuyor. Tabiî ki oturup ara videoları saymadım, oyunun ana menüsündeki "Great Class Elevator" bölümünden ve "Movies" bölümünden yararlandım. Bu bölümlerden Movies'te hikâye modunda gördüğümüz videoları izleyebilirken, Great Class Elevator'da ise daha önce hikâye modunda geçtiğimiz bölümleri tekrar oynayabiliyoruz. Oldukça basit hazırlanmış olmasına rağmen arada sırada �Şimdi ne yapacağız olm hemen attılar bizi göreve�� diye karşıladığımız bölümlerle de süslenen oyunda ayrıca ilginç tipli cücelerimiz Umpa-Lumpa�ların (kendileri fabrika çalışanları oluyor.) bize verdikleri küçük tetris benzeri oyunları da oynayabiliyoruz. Ben değil ama eminim 10-11 yaşlarındaki arkadaşlarımız oyunu oynarken ana bölümlerde bayağı zorlanacaktır. Ha ama belli olmaz, artık 6-7 yaşında �GTA�yı bitirdim!� diyen, anne-babalarının bebek bezlerine cep telefonu sıkıştırdığı bir çok kişi de Çarli ve Çikolata Fabrikası�nı yeni doğacak olanların ana rahimlerine postalayabilirler!

     Nedense çocuklar için olan oyunları fazla önemsemeden tasarlayan yapımcılar, Çarli ve Çikolata Fabrikası�nın grafiklerine ve müziklerine de pek önem vermemişler. 4-5 sene önce çıkan platform oyunlarıyla aynı kalitede grafiklere sahip olan oyunumuzda çizgifilmsel (çizgisel mi desek!) ögeler kullanılmış. Müzikleri ise şöyle tarif edebilirim, müzik çalsa dahî oyun sırasında müziğin çaldığını farkedemiyoruz. Bunun nedeni ya benim müzikten bir şey anlamamam, ya da oyundaki müziklerin müzik değeri taşımaması. Karakter seslendirmeleri ise biraz kötü olmuş. Tamam, belki seslendirmeler İngilizce ama seslendirmelerin kötü olduğunu anlamak için illa ki doğuştan İngiliz aksanlı olmaya gerek yok. Adamlar seslendirmeleri TRT�nin eski radyo tiyatrolarını oynar gibi yapmış. �Sevgili Willy Wonka, ben çikolataları çok severim, bana bir adet güzel portakal aromalı çikolata parçacığı tattırır mısınız acaba?� yerine �Lan Willy, kerata, canım çekti lan bana bi portakalllı çukulata versene sevabına bak valla hatır için çiğ tavuk bile yenirmiş hadi gözünün yağını yiiim bea�� dense daha samimî, daha dostane olunmaz mıydı?

       Şu şiddet ve seks içerikli piyasada, çok saf bir oyun olan Çarli ve Çikolata Fabrikası�nı (ben bunu eskiden �Çarli�nin Çikolata Fabrikası� olarak bilirdim.) yaşı 13�ü geçmeyen bütün vatandaşlarımıza öneriyorum; bol bol çikolata yeyin, enerji depolayın, birkaç ay sonra çıkan sivilceleriniz ile ise sakın uğraşmayın�
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive