Gönderen Konu: Condemned Criminal Origins  (Okunma sayısı 496 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Condemned Criminal Origins
« : 10 Ağustos 2007, 18:58:51 »
Hemen hemen ayda bir, gaza gelip güzel bir korku filmi veya oyunu alırım ve gecenin üçüne doğru izlerim veya oynarım. Tabii sonra kaçınılmaz son; karga okunu yiyene kadar, dindar amcalarım sabah namazı için caminin yolunu tutana kadar (yok lam sabah namazı güneş doğmadan önce kılınır), kaba bir taraflarında pireler uçuşan ev ahalim çişe kalkana kadar, yani güneş doğana kadar cin gibi oturup televizyon izlerim. Gönül isterdi ki bir taraflarım yusuf yusuf olup 3.5 attığında pc başında oturabileyim; ama maalesef pc odamın kapısına dönük değil. Koridoru görmeden olmaz Hıncal Ağabey... Hele bir de sevgili kedilerimin geceleri etrafa boşboş bakışları yok mu! Ulan ben zaten mahfolmuşum "Altıncı His"i izledikten sonra; hayvan yalanmayı bir anda kesiyor ve koridora dikkat kesiliyor. Ehuehue hâtta bir kere ruh görebilirim diye hayvanın gözlerine baktığımı hatırlıyorum. Ehehe ne adamım yaa. Bakalım şu anda kısa bir tanıtımını yaptığım "Condemned Criminal Origins" de beni o rezil duruma düşürebilecek mi... Ruh görme olayı ilginç aslında... "Prey"in de kısa bir ön incelemesini yapacağım, ruh olayına orada değinirim artık... Belki o yazı daha önce eklenmiştir siteye, yazıların eklenme sıralarına bakmayacağım...


 "Condemned Criminal Origins", deminden beri bahsettiğim konudan anlamış olmalısınız, bir korku oyunu. "Korku oyunu" kulağa biraz yamuk gelebilir ama doğru bir tabir. Her neyse, oyunumuzda ana-babasının veya dede-ninesinin Ethan Thomas ismini verdiği ve büyük adam olduğunda FBI ajanı olan insanevladını canlandırıyoruz. Görevimiz, tabii eğer kabul edersek, masum insanların korkulu rüyası olan seri katillerin üstesinden gelmek. Eğer internet üzerinden okey oynamayı denediyseniz, "Beyler biraz seri olalım lütfen!" geyiğini dörtlünüz arasında eminim çevirmişsinizdir. Orada bahsedilen şey hızlı olmaktır, lütfen seri katil olup beni esef-efes-tuborg ettirmeyiniz...



 Korku oyunu desem de aksiyon olarak algıladığımız Monolith yapımı oyunda film, biz maceralarımızı yaşayıp katilleri haklarken kopuyor. Oyun boyunca sağda solda hayattan kopmuş, asosyal olan fakat hâlâ yaşamakta olan garip tiplerle karşılaşıyoruz. Bu herifler hayalet veya zombi ("zombie" değil arkadaşlar "zombi") değiller, sadece kendilerini öyle zannediyorlar ve kendi çaplarında bize sataşıyorlar. Aslında ben oyunun şu ana kadar yayımlanmış olan resimlerine bakarak o dengesiz elemanları birşeye benzetemedim ve "yaşayan ölüler" olarak isimlendirdim. "Yaşayan efsane" gibi ehuehue. Aslında oyunun kurgusu biraz sırlı. Neyse oyun bu yıl sonunda PC ve Xenon(XBOX360) için piyasaya çıktığında tüm sırları çözeriz. Başka işimiz yok zaten herşeyde bir şifre var, herşeyde... Ağlayın lam büyük laf ettim ehuehue. Ulan bir arkadaşım vardı, biraz baba bir laf etsem hemen ağlardı ehuehue. Çok neşeli çocuktu ama ben ağlatabilirdim onu. Özledim lan onu... Kemal'di adı. Antalyalı Kemal ehuehue. Okulda herkes şort giyerdi o kot pantolon giyerdi ehehe karizma yapardı aklısıra. Neyse diyelim geçelim hocam...


 Yapımcı firma Monolith'in iddialarını değerlendirmek gerekirse, ağzımızın sularını silmek de gerekir. Herifler oyunun grafikleri üzerinde acayip fazla uğraşmışlar. Etrafı şekillendirirken 4 değişik harita kullanmışlar. Birini gölgeler için, birini şekil-şemal için vb. Karakterler de 8milyona yakın poligondan oluşacakmış. Ne demişler, gerçek ayrıntıda gizlidir. Ağlayın lam yine büyük laf ettim. Yok yaw reklam sloganıydı o... Neyse başka bir reklam sloganıyla paragrafa son veriyorum: "Benzini oktan, dizeli .oktan" eheuheu.


 Şu anda bu yazıyı Ölüdeniz kumsallarında yazdığım  için, arada sırada yanımdan geçen tangalı-üstsüz kızlara göz atıyorum, cümleler arasında kopukluklar olursa affola. "Sürç-ü lisan ettiysek affola." geyiği vardır bir de ehuehue. Değerimi anlayın, tatilde bile yazı hazırlıyorum ehehe. Çok güldüm lan yeter. Oyuna dönelim. Yapımcı ağabeylerimiz-amcalarımız-yengelerimiz-kuzenlerimiz-amcaoğullarımız, yapay zekâ konusunda da çok iddialı. "Pusu" ekibinin iddiasına benzemez umarım. (Bu arada sırf Türk oyunu diye Pusu'ya yüksek not verenler var, saçmalamayın arkadaşlar.)  Oyundaki rakiplerimiz, eğer silahları bizimkilerden iyi değilse, etrafta daha iyi silahlar arayacaklarmış. Söyleyeyim, yapımcılar dünyada olan nesneleri oyuna yakın dövüşler için silah olarak aktarmış. Üzerinde çivi olan tahta parçası benim en çok ilgimi çeken "silah". Tırmık, kazma, kürek, silgi tozu(!) da bu silahlardan bazıları.


 "Condemned Criminal Origins" hakkında size vereceğim son ayrıntı da yapımcıların "mükemmel ses efektleri" iddiası. Verilen örneğe göre, gözümüz kapalı yürüsek bile üstünde yürüdüğümüz maddenin ne olduğunu kestirebilecekmişiz. Yerlerine tahta döşenmiş her evde vardır öyle bir geyik. "Aman yerler gıcırdamasın da uyandırmayayım dedemleri!". Ehuehue.


 Hadi bakalım 2005 yılının sonunda evlerimize konuk olacak olan bu iddialı oyunun resimlerine bakın şimdi de... Ben denize girip geliyorum, sonra turist kız avına çıkacağım. Ağıma Türk takılırsa da hayır demem yani... "Laz balıkçı" tribidir bu da ehuehue.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive