Gönderen Konu: Dungeons & Dragons Online: Stormreach  (Okunma sayısı 499 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Dungeons & Dragons Online: Stormreach
« : 10 Ağustos 2007, 19:03:17 »
"Küçük, iskeletsi parmakları ile hızla tahta mızrağına sarıldı. Pörtlek gözlerini zar zor, ona pek de güven vermeyen silahından ayırdı. Derin derin nefesler aldı, ne yapacaktı? Diliyle, kurumuş dudaklarını ıslattı. Etrafı kolaçan etti. Damarlarında kan artık daha hızlı akıyordu. Bir an için kalbi göğsünden dışarı fırlayacakmış gibi geldi. Zar zor, bir daha bakındı. Lanet olsun, az önce devriyeye çıkan arkadaşları ne cehennemdeydi! Bir an için sağından bir nefes sesi duydu gibi geldi. Hızla o yöne baktı. Bu kez, gözünün ucuna sola doğru koşan bir siluet takılmış gibi geldi. Bu sefer de o yana döndü. Parmakları silahını o kadar sert sıkıyordu ki, bu uzuvlara neredeyse hiç kan gitmiyordu artık. Köpeksi yüzüyle havayı koklamayı denedi. Tam bu sırada arkasından bir ses duydu. İçinden, bildiği tüm küfürleri etti. Sonra mızrağını kaldırdı ve minik, hafif kaslı kollarııyla atabildiği kadar güçlü attı. Demir bir kalkan, mızrağı rahatça savuşturdu. Kalkan kenara doğru açıldı ve yaratık kendine doğru tüm gücüyle koşan, önlenemez gibi gelen cüce barbar ile yüzleşti. Daha ancak inleyebilmişti ki, devasa bir cüce baltası küçük kobold'u yere yıktı..."

  Dungeons & Dragons Online:Stormreach, bize bunun gibi birçok ânı yaşama fırsatı veriyor. Oyunun fiyatını söyleyeyim ilk önce, peşin 75$; ayrıca üç ayda da 42$ ödüyorsunuz. Bu kadar parayı basan biri karşılığını almak ister, değil mi?

  Oyunu tanıtma faslına gelirsek, öncelikle karakterimizi yaratıyoruz. Bunun için kullanabileceğimz dokuz sınıf(mage, sorcerer, bard, fighter, paladin, barbarian, ranger, rogue, cleric) ve beş de ırk(elf, cüce, insan, halfling ve warforged) var. Özellikle yönelimler çok yetersiz. Oyun bize kötü olma şansı tanımıyor. Yönelimler neutral, neutral good, chaotic good ve lawfull good; yani iyi ve iyiye yakın tüm yönelimler. Neyse, bunu da gözlerimizde yaşlar ile seçiyoruz, şu ana kadar hayal kırıklığını bir kez yaşadık, ancak bu son olmayacak... Bunları yaptıktan sonra karakterimizin tipini belirlemek adına bir takım işlemlere giriyoruz, fakat maalesef bu işlemler bayağı yetersiz olmuş ve benim D&D'den beklediğim kaliteyi verememiş, bu bir. Çok tırt saçlar var, bu iki. Yara izlerine tıklayınca farklılık bekliyorsunuz ancak toplamda üç iz bir de göz bandanası var o kadar, bu üç. Karakterimizin kıyafetini belirleyemiyoruz, bu da beş. Dördü ise ne yaptığımı burada size söylemek istemiyorum ve sorgulayıcı suallerinizden Catwoman misali(ah Halle Berry ah!) kaçıyor fakat onun gibi kıvırtmıyorum.

  D&D oynayanlar bilirler, karakter yaratırken  güç, dayanıklılık, çeviklik, zeka, bilgelik, karizma gibi özelliklerimize puanlarımızı dağıtıyoruz, sonra yeteneklerimize puan yatırıyoruz. Bunlar bize yüzme, zıplama, hoplama, blöf yapma, dinleme, saklanma, yılan gibi ilerleme gibi özellikler veriyor. Sonra da marifet alıyoruz. Bu marifetler ise bize çok çeşitli güçler katıyor diyebilirim, bunları seçerken özellikle dikkat edin yoksa yanarsınız benden söylemesi.Yok, aslında yanmazsınız; ölmek için özel bir çaba harcamış olmama rağmen hâlen ölmüş değilim.

  Level atlama sistemine gelince, önce rank(rütbe) alıyorsunuz. Her level için 5 rank almalısınız. Rank almak size action point kazandırıyor ve bunları trainer adını verdiğimiz pek sabırlı, pek harikulade öğretmenlerimize baş vurduğumuzda marifet gibi -ancak daha dandik özellikler- ve yol, su ve elektirik olarak geri alabiliyoruz. Oyunda karşılaştığımız yaratıklar iskelet, kobold, örümcek, akrep gibi haşeratlar. Buradan Stormreach şehrinde evlerin çok pis olduğu sonucunu çıkartabiliriz, dolayısıyla bu görevlerde yanımızda mutlaka bir Raid Haşerat Kovar istiyoruz. Ama olmuyor elbette, bu bizde hüzün adı verilen duygu oluşturuyor. Biz de bu durumda kılıçtı, baltaydı idare etmeye çalışıyoruz.

  Peki biz bu kadar işi yaptık; quest quest, fellik fellik gezdik de ne oldu? Söyleyeyim ne olduğunu, artık "Knight Online" misâli level'ımız ile göğüs gere gere dolaşıyoruz. Başka da bir işe yaramıyor, evet.

  Bu arada değinmek istediğim hoş bir enstantane de oynarken arka plandan DM'in sesini duymak. Gerçekten ilk duyduğumda hoşuma gittiyse de sonradan pek de hoş olmadığına karar verdim ve bu buhran ânım içinde ondan âniden nefret ettim. Bana ne kokladığımı söylemesi hoş değildi, yerin on kat altında bile özel hayatım olmayacak mıydı?

  Ama sonra yine sevdim...

  Neyse efendim, bu objektif ve bir sanat eseri tadındaki eserimle ve Reşat Nuri'nin bile kuramayacağı (!) cümlelerimle Gamerbug yazarlığı konusundaki siftahımı yapıyorum. Ben Darius, İstanbul'dan bildirdim. Şimdi merkez stüdyolarımıza dönüyoruz, söz sende Yasagh.

  Alim Aker Ve Koray Ağabeye teşekkürler.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive