kinci Dünya Savaşı kokularıyla beraber, Faces of War'un karşımıza çıkacağını duymuştuk ilk başta. Daha sonraları bir bir karşımıza çıkan ekran görüntüleri ile beraber, dikkatler oyun üzerinde yoğunlaşıyor, strateji oyuncuları kendi aralarında tahminler yapmaya başlıyordu.Yapılan reklamlarla beraber, ön incelemeler havalarda uçuşmaya başlamıştı; tam sürüm çıktı daha sonra… Peki, bekleneni veya isteneni verebilmiş, vasatın üstünde bir derece yakalayabilmiş miydi oyun? Hepsinden önemlisi, strateji ustalarının gözüne girebilmiş miydi? Sanırım evet!
“Attack, Defence, Move…”
Evet, “Faces of War” artık önümüze gelmiş ve hard disklerimize konuk olmuştu. Oyunumuzu kurmuş ve simgesine tıklamıştık, artık ok yaydan çıkmıştı ve geri dönüş yoktu; Faces of War başlıyordu…
Harika denebilecek kadar kaliteli bir videonun ardından, kendimizi profil yaratırken buluyoruz. Daha sonra ana menüye giriş yaparak arkadan gelen hoş müzikle beraber menüyü karıştırmaya başlıyoruz. Çok çeşitli olmayan menü seçenekleriyle beraber “options” bölmesine geliyor ve grafik ayarlarını sistemimize göre ayarlıyoruz. Artık her şey hazır. “Campaigns” zamanı!
Kampanya bölümümüze geldiğimiz zaman, bizi üç farklı millet karşılayacak: "German", "Allies" ve "Soviet".
Alıştırma da, nereye kadar kardeşim?!
Oyuna başladıktan sonra ilk bölüm olarak oyunu tanıtan ve temel olarak öğrenmemiz gerekenleri gösteren bir alıştırma (traning) bölümü karşımıza çıkıyor. Bu bölümde oyundan hemen soğumanız mümkün, ama biraz sabredip bu bölümü geçerseniz işte o zaman asıl bir GZS oynamış olacaksınız.
Oyunda her şey hazır; sana kalan şey, akıllı davranmak ve bu savaşı kazanmak…
Oyunun bir strateji olduğunu düşünürsek, kuşkusuz, oyundaki işleyişi de merak ederiz. Oyunda diğer strateji oyunları gibi kaynak bulup, ordu kurup, ekonomiyle ilgilenmiyoruz, bizden istenen tek şey, genelde 4-5 kişiden oluşan birlikleri yönetmemiz. Yönettiğimiz askerlerle savaşa ne kadar olumlu etki yaparsak, o kadar iy; tabii ki bize verilen görevleri yerine getirmek şartıyla. Örnek olarak; düşman birliğini oyalamak, ya da düşman cephaneliğini yok etmek gibi… Age of Empires ve benzeri oyunlarla ilgilenen arkadaşlar için bu biraz değişik gelebilir, ama zamanla alışıyor insan. Yönettiğimiz grup tüm ordu yerine az sayıda oluşan birlikler olunca, daha çok stratejik hareketler devreye giriyor. Paldır güldür saldırmak yerine doğru zamanda doğru yerde yapılan hareketlerle hiçbir askerimiz canından eksilmeden karşı birliği geri püskürtebiliyoruz. Kısaca, oyunda stratejik davranışlar çok önemli.
“Canım sıkıldı da, grafikler için oynuyorum.”
Grafiklere baktığımız zaman, gerçekten gerçek zamanlı bir strateji oyununa göre ortalamanın çok üstünde grafiklerle karşılaşıyoruz. Özellikle güçlü bir sisteme sahipseniz, kesinlikle detayları sonuna kadar açarak iyi bir GZS oynamanın güzel grafikler eşliğinde daha da güzel olacağının farkına varırsınız. Oyundaki gölgeler gerçekten oyuna bambaşka bir hava katıyor, savaş sırasında bir anda kendinizi oyunu bırakıp grafikleri izliyor olarak bulabilirsiniz.
Oynanabilirlik, bazı dönemlerde çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Bazı bölümlerin biraz zor olması ve birkaç tekrardan önce geçilememesi insanın canını sıkarken, oyundan soğutabiliyor; fakat, iyi ve tecrübeli bir strateji oyuncusu iseniz, bu kadar sıkıntıya katlanarak oyunun ilerleyen bölümlerindeki zevki tadabilirsiniz. Yapay zekânın bir GZS oyununa göre çok iyi denebilecek seviyede olması, kendi özel birliğinizdekileri yönetirken, yakın çevrenizde savaşın tüm acımasızlığı ile yaşanması, bütün bunlara ek olarak düşman birliklerin siz beklemezken bir anda karşınıza çıkması, oyuna olan ilginizi ikiye katlayacaktır.
Sesler, müzikler, efektler…
Seslerin, Ubisoft dağıtımcılığı altındaki bir oyuna yakışan kalitede olması, gerçekten oyunun atmosferine çok büyük bir katkıda bulunuyor. Savaş içerisinde patlayan bombaların sesleri sizleri oyunun verdiği zevkten uyandırırken, atmosferi tamamlamakta da üstüne düşeni fazlasıyla yapıyor. Müziklere fazla yer kalmasa da kaldığı yerlerde ortaya çıkan tablo gerçekten etkileyici. Ana menüden başlayan müzik kalitesi oyun bitene kadar devam ediyor. Efektler oyunun vazgeçilmez öğeleri haline gelmiş, zaten gerçek zamanlı bir stratejide konu İkinci Dünya Savaşı olunca efektlerin kötü olması oyun adına hiç de iyi olmazdı.
Sonuç olarak, son dönemlerde çıkan stratejiler arasından, kalitesi ile beraber sıyrılarak üst noktalara gelen, yapımcısından aldığı olumlu havayla beraber oyunculardan olumlu not alarak hedefine ulaşan bir yapıt olarak karşımıza çıkıyor Faces of War. Zaman zaman oyundan sıkıldığımız anlar olsa da, genelde hoşça vakit geçirebileceğimiz ve bu sıralar oynanabilecek güzel bir streteji. Her zaman denildiği gibi, “Savaşı kullanmak isteyenler yalnızca ve yalnızca bilgisayar oyunu olarak kullansınlar.”
