Tycoon oyunlarının fazlalığından, ota bota tycoon oyunu yapılmasından bazı kesimler şikayetçi olsa da, "yeter artık cıvkı çıktı" deseler de, ne yalan söyleyeyim tycoon oyunları benim çok hoşuma gidiyor. İnsanlar "yeter artık bıktık bu tycoon oyunlarından" diye isyan ettikçe ben içten içe keyifleniyorum, her bir şeyin tycoon'u çıksın diye içten içe dua eder oluyorum. Ticarete yatkın, sürekli kazanmak isteyen bir yapım var herhalde, daha çok tycoon oyunu çıksın da daha fazla sektörde kategorimin lideri olayım diyorum. Her bir şeyde parmağım olsun, limonatacı da olayım oyun yapımcısı da, lunapark da işleteyim tatil köyü de işleteyim! Pembe panjurlu evim, boy boy çocuklarım olsun!
Bu kez, oyunun adından da anlayabileceğiniz gibi oyun yapımcısı oluyoruz ve oyun sektöründe liderliği ele geçirmeye çalışıyoruz. Tabiî ki oyun sırasında kodlarla filan uğraşmıyoruz, sadece işin piyasaya sürme, yapımcı işletme ve reklam yapma kısımlarıyla ilgileniyoruz. Oyun şirketinin sahibiyiz anlayacağınız. Oyun, 1982 yılında başlıyor ve günümüze doğru ilerliyor (yok geriye gidecekti). Normal bir insanı ancak 2-3 saat oyalayabilecek basit işleyişe göre, üniversitelerden genç programcıları, çalışanları kalitelerine göre belli bir maaşla işe alıyoruz ve belirlediğimiz projelerde onları çalıştırıp projeleri halka sunarak geçimimizi sağlamaya, şirketimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Tabiî her şey bu iki satırda göründüğü gibi basit değil, bu işin bir sürü ayrıntısı, bir sürü zahmeti var; hele hele projelerimizin her bir şeyiyle biz ilgileniyorsak!
Game Tycoon'un işleyişi, her tycoon oyunu gibi; çalışacak işçiler bulup onları doğru strateji ve plâna göre çalıştırmak şeklinde. Oyunda görev alma bölümü ile sonsuz oyun bölümü var, sonsuz bölümden bir oyuna başlayıp yeni bir şirket açarak sonsuza dek o şirketin başında kalıyoruz; görev bölümündense bizden istenen görevleri yerine getirmek üzere kısa süreli şirketlerin başına geçiyoruz. Görevlerin zor olması için adamlar bazı bölümlerde kendilerini kasmışlar, ayakta durması imkânsız bir şirketi kurtarmamızı ve dünya listelerinde üst sıralara çıkarmamızı istemişler. Ben şahsen bu tip oyunlarda görev almak yerine serbest oyunu seçerim, böylece kendimi hiç kasmadan, strese girmeden rahat rahat şirketimi kurup para saymaya girişebilirim. Gerçi para sayma işine oyunun başında direkt giremiyoruz. Şirketin ilk kurulum aşamasında, bankadan kredi alarak şirketin eksiklerini tamamlıyoruz. Bu arada, Game Tycoon diğer tycoon oyunlarından alıştığımız masaüstü görünümünde değil, oyunu click&point macera oyunlarındaki gibi gezerek oynuyoruz. Dört tane şehrimiz oluyor ve bu şehirlerin birinde evimiz, birinde üniversite, birinde medya sokağı sonuncusunda da şirketimiz oluyor. Şirketimizin olduğu şehirde ayrıca banka da var. Bankadan kredi aldıktan sonra, dosdoğru üniversiteye, çalışan bulmaya gidiyoruz. Oyuna henüz yeni başladığımız için düşük maaşlı, vasıfları çok yüksek olmayan çalışanlar alıyoruz ve ilk projemizi hazırlamak üzere ofisimize geçiyoruz.
Ofisteyken, istersek oyun motorunu da kendimiz yapıyoruz, istersek oyun motorunu medya sokağındaki lisans satıcısından alıp oyunu kendimiz yapıyoruz. Gerçi, oyun yapmak için de lisans gerekiyor, dolayısıyla her halükârda lisans satıcısını ziyaret etmemiz gerekiyor. Her bir kategorinin ayrı lisansı var, yok vuruş oyunu lisansı, yok aksiyon oyunu lisansı, yok spor oyunu lisansı... Lisanslarımızı aldıktan sonra ise yeniden ofisimize geçip hangi oyun motoruyla nasıl bir oyun yapacağımızı ayarlıyoruz. Bunları ayarlarken oyundan herhangi bir görüntüyle karşılaşmıyoruz, kendi oyunumuzun nasıl olduğunu bilmiyoruz yani. Zaten oyunun özelliklerini belirledikten sonra yan ofise geçip eleman atamalarını yapıyoruz ve projenin bir an önce başarılı şekilde hazırlanması için dua etmeye başlıyoruz.
Yapım aşamasından çıkan projelerimizi bastırmak üzere medya sokağındaki basım evine götürüyoruz ve bu makinelerde oyunu dilediğimiz kadar basıyoruz, daha sonra da piyasaya sunuyoruz. Basım aşamasındayken oyuna kopya koruma sistemi de koyabiliyoruz, ancak bu oyunun başında mümkün olmuyor çünkü o zamanlarda kopya koruma sistemi yoktu. Ayrıca, yeni çıkan ürünümüzün reklamlarını yaptırırken de oyunun başında ancak afişler, tanıtım video'ları yaptırabiliyoruz. İnternetten ve diğer teknolojilerden oyunun ilk yıllarında yararlanamıyoruz, hepsi zaman geçip yıllar ilerledikçe bir bir açılıyor, bir nevî unlock oluyor.
Ürünümüzü başarıyla halka sunduk, reklamlarımızı yaptık, sıra kasaya girecek paraları beklemeye geldi. Bu bekleyiş sırasında basın yayın bölümünden satış istatistiklerini alabilir, ayrıca ofisinizden aylık kâr-zarar tablonuzu görebilirsiniz. Bunların dışında, yine medya sokağındaki gazete-dergi bayisinden haftanın en iyi 10 oyun listesini takip edebilirsiniz. Birinci sırada olunca insanın göğsü kabarıyor... Pekâla, oyunlarımız, motorlarımız bitti ve artık dünya lideriyiz; bir nevî Electronic Arts'ız. Şimdi ne yapacağız, bitti mi yani oyun? Evet, bitti. Dediğim gibi, oyun normal bir oyuncuyu ancak 2-3 saat oyalayabilir, gerisi insanı acayip sıkar. İş-güç bittikten sonra evimizin olduğu şehirden araba, televizyon, kısaca özel eşyalar alabiliyoruz. Sonrası sürekli tekrardan ibaret...
Game Tycoon'ın grafikleri çizgi film tadında, daha doğrusu platform tadında. Her şey basitçe tasarlanmış, etkileyici veya ciddi tasarımlar görmenin imkânı yok yani; fakat bu grafiklerin oyuna yakıştığı da bir gerçek. Ses ve müzik konusunda ise oyun hiçbir sıkıntı çekmiyor, çekse de insanın pek takası yok, bu tip bir oyuna her müzik ve her ses efekti gider.
Rollercoaster Tycoon, Zoo Tycoon gibi başarılı tycoon oyunlarının gölgesinde kalmaya mahkum bir diğer tycoon oyununun kısa bir incelemesiyle birlikteydik, yarın akşam 19:00 ana haber incelemesinde tekrar buluşuncaya değin hoş ve esen kalın... Game Tycoon'u sadece tycoon manyakları denesin, oyun yapıyoruz deyip ciddi ciddi kodlama işine girdiğimizi düşünüp de hemen oyuna atlamayın yani...
