Gönderen Konu: Homeworld 2  (Okunma sayısı 543 defa)

Çevrimdışı melih123

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 12.490
  • Puan 2352
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - steve_melih@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Homeworld 2
« : 30 Aralık 2007, 21:47:04 »
1999 yılında piyasa çıktığında ortalığı gerçekten kasıp kavurmuştu Homeworld. Atmosferi, grafikleri, müzikleri ve ilk kez karşımıza çıkan 3 boyutlu evreni ile bir baş yapıttı. Benim dalga geçiyor olmamın sebebi ise, aynı oyunun 4 yıl sonra tekrar önümüze koyulmuş olması. Grafiklerin kat kat daha iyi olması, müziklerin muhteşem oluşu ya da atmosferin yoğunluğu bu gerçeği göz ardı etmeme engel değil. Ama bütün bunlar Homeworld 2 kötü bir oyun demek değil. Tam aksine dört dörtlük bir oyun.


 
İlk oyundaki kontrol sistemi olduğu gibi aktarılmış. Monitöre baktığınızda yabancılık çekeceğiniz hemen hemen hiç birşey yok. Üç boyutlu ortamda bile olsa oyunumuz gerçek zamanlı bir strateji oyunu. Anagemi üssümüz, yine “Resource Collector”lar (kaynak toplayıcılar) ile astreoidlerden kaynak topluyoruz. Savunmasız kaynak toplayıcılar işlerini görürken korumamız gerekiyor. Ana geminizin güvenliği için bir sürü ıncık cıncık birim üretiyor sonra onları o bu şu dizilişlere sokuyorsunuz: Saldırgan, pasif, defansif. Sadece üç adet diziliş olması kötü tabii. Hatırladığım kadarı ile ilk oyunda daha fazla seçeneğimiz vardı (hatırlamıyorum biliyorum).
Arabirim oldukça kibar. Her şeye sadece fare kullanarak kolayca kumanda edebiliyorsunuz. Oyun içinde varolan tüm kontroller tek bir panelde toplanmış ve kullanımları çok rahat. Zaten genel anlamda bir değişiklik yok sayılır. Tek değişiklik ekrandaki cisimler hakkında çok daha fazla bilgi edinebiliyor olmanız. Gelenin düşman gemisinin “Scout” ya da “Frigate” olduğunu görebilmek oldukça yararlı. Ekranın alt kısmını boydan boya kaplayan panelde ekranda seçtiğiniz birimin tüm özelliklerini görebiliyorsunuz. Küçük gemiler için gereksiz, ama büyük ve yok etmesi zor gemilerde oldukça yararlı veriler almanızı sağlıyor. Genelde ortalık karışınca taktik ekrana geçildiğinden burada da işimizi kolaylaştırıyor.

Hastayım karizmana “çuuuuzın van”...
Ortalığın karışması da aslında pek önemli değil. Yapay zekâ hem düşmanlarınız hem de sizin adınıza dört dörtlük kararlar veriyor. Birimleriniz görüş alanlarına giren düşmana otomatik olarak saldırıyor. Siz aksini söylemedikçe tabii. Her biriminiz kendi özelliklerine uygun düşman birimi ile çarpışıyor. Yani bombardıman gemileri gidip it dalaşına girmiyor. Bu noktada minimum müdahale yeterli oluyor. Yani stratejik bir geri çekilme ya da başka bir şey. Bunun dışında birimleri kendi başlarına bırakabilir ve görsel şölene seyirci olabilirsiniz.
Akıllıca oynarsanız her şey böyle güllük gülistanlık. Paldır küldür gidiyorsanız çok kısa zamanda zavallı durumuna düşebiliyorsunuz. Oyun zaman zaman çok zor olabiliyor. Sayı üstünlüğü genelde pek bir şey ifade etmiyor. Daha çok birimlerin çeşitliliği önemli. Topladığınız kaynakları ve ürettiğiniz birimleri bir sonraki bölüme taşıyorsunuz. Bunu düşünerek ne kadar az zarar ile çıkarsanız o kadar iyi. Görevler biraz daha çeşitlenmiş ve kontrol edilebilir devasa gemilerin oyuna girmesi ile ortalık renklenmiş. Dev gemilerin içinde (evet içinde) küçük gemilerle dolaşmak çok eğlenceli. Hele bir de it dalaşına girdiniz mi tamam.
Oyunun müzikleri yine muhteşem ve görsel güzellik ile uyum içinde Atmosfer dört dörtlük. Ara videolar oldukça kaliteli. Seslendirmeler ise sinema filmlerine taş çıkartıyor. Oyun çizgisel ve önceden belirlenmiş olaylarla (scripted events) dolu olsa bile atmosfere öyle bir kaptırıyorsunuz ki zaten nereye çekse o tarafa gidiyorsunuz. Bir an şikayet etmek geçmiyor aklınızdan. İlk oyunu yeniden pişirip önümüze koymuş olsalar bile diyeceğim şudur:
Böyle temcit pilavına can kurban.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Homeworld 2
« Yanıtla #1 : 30 Aralık 2007, 23:04:22 »
paylaşim için saol