Gönderen Konu: Horse Racing  (Okunma sayısı 505 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Horse Racing
« : 02 Ağustos 2007, 20:23:03 »
Giriş özürlüsü yazarınızdan tekrar merhaba. Bu kez; piyasaya kolay kolay gelmeyen ve benim gibi at yarışı severlerin bir yenisi için uzun süre beklediği bir at yarışı oyunuyla karşınızdayım.

     Oyunun yapımcı firması piyasada adından çok zor bahsettirebilen bir kötü firma olan HeadGames.

     ‘Kötü’ oyunlarının başında Big Game Hunter 3, Duck Hunter Pro ve Extreme Rodeo gelen Headgames ve bu oyundaki ortağı RadishWorks’ten hiç beklenmedik derecede iyi bir oyun olmuş Horce Racing.

     Aslında oyun çok basit bir şekilde yapılmış olmasına karşın size bilgisayar başında çok güzel vakit geçirtebilecek bir oyun. Oyunun çözülecek veya çözülemeyecek hiç bir yönü yok. Çok basit bir şekilde oyuna başlayıp oynayabilmeniz gerçekten ayrı bir zevk.

     Oyunu açtığınızda karşınıza gelen ilk ekran oyun ekranı oluyor.Düşününce, bunda hiç bir gariplik yok gibi görünüyor ancak oyunun save/load gibi hayati bir özelliği yok! Geçen oyunda nerede kaldıysanız oyunu diğer açışınızda kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Bu bence oyundaki en önemli iki eksikten bir tanesi. Diğerini yazının ilerleyen bölümünde açıklayacağım. Oyunun başında size 50.000$ veriliyor ve bu parayla 100 attan o an için size en uygun olanını seçerek oyuna başlıyorsunuz. Bu noktada sizlere oyunun kendine has menüsünü açıklamak istiyorum.

Track: Yarış. Atlarınızı ve atınızı yarışlara buradan sokuyorsunuz.

Breeding Barn: Oyunun belkide açıklanmaya değecek tek bölümü. Elinizde bir erkek ve bir dişi atınız varsa onları burada çiftleştirip yeni bir tay-at sahibi olabiliyorsunuz. Çiftleştirdiğiniz atlarınız ne kadar iyi olursa doğacak çocukları da o kadar iyi özelliklere sahip oluyor.

Buy: Yeni bir at satın almak için.

Sell: Atınızı satmak için.

     Oyunun başında ilk atınızı seçerken çok dikkatli olun ve alabildiğinizin en iyisini en ucuza almaya çalışın, dikkatli düşünün ve oynayın, çünkü katıldığınız ilk yarışı kazanamazsanız oyun çok büyük bir ihtimalle sizin için bitecektir ve herşeye yeniden başlamanız gerekecektir; işte bu yüzden dikkatli seçim yapın.
Atınızın özelliklerini geliştirebilmeniz için iyi bir antrenör, haftada 4-6 antrenman günü, iyi bir yem (bu oyun içinde belirtilmiş) ve antrenmen şeklini iyi tayin etmelisiniz bunlar oyundaki başarının anahtarını oluşturuyor.

     Maksimum 6 at sahibi olabiliyorsunuz ve bir yarışa en fazla bir at sokabiliyorsunuz ve bu da gerçek at yarışlarında olan ‘eküri’ özelliğini ortadan kaldırıyor. Bu atlanmış ama yapılsaymış oyuna çok tatlı bir hava katacak bir özellik olabilirmiş.

     Yazımın başında belirtmiş olduğum iki büyük eksikten ikincisi; yarışların koşulduğu parkurların grafikleri. Grafikler gerçekten çok basit bir biçimde yapılmış ve oyunun o güzel atmosferini bozmuş diyebilirim. Ve bunlar da yetmezmiş gibi sürekli aynı mesafede ve aynı parkur şekli üzerinde yarışmanız oyunun en kötü özelliği. Parkurlarda tek değişen şey parkurun etrafındaki tribünler,atmosfer ve izleyiciler.

     Ve son olarak belirtmek istediğim bir kaç artı özelliği var Horce Racing’in. Servetiniz 1 milyonu geçerse ‘Milyonerler Klübü’ne giriyorsunuz ve size otomatik olarak bir numara veriliyor. Bu numarayı size verilen web sitesindeki yere yazarsanız fazladan 15 yeni at seçeneği daha oluşuyor ve oyuncu yeni seçenekleriyle oyuna yeniden değişik bir şekilde başlayabiliyor. Sonuç olarak oyunu çözdüm bitirdim derken 100 atın üstüne eklenen bu yeni 15 atla oyun çok farklı bir havaya bürünüyor.

     Nete bağlı olarak oyuna girmişseniz ve paranız kalmadıysa oyun içindeki sponsorlara tıklayıp bu sitelerdeki kodlarla bir miktar daha para kazanmanız mümkün. Bunların dışında network desteği hat safhada. Sürekli bilgisayarınızı rakip olarak alıp koşmaktan bıktıysanız net üzerinden sizinle aynı durumda olan diğer rakiplerinizle yarışabilirsiniz.

     Bana kalırsa oyun gerçekten iyi düşünülmüş ama uygulaması başarısız olmuş. Başarısız bir oyun ama kendi alanında tek olduğu ve o kadar da kötü olmadığı için zevkle alınıp oynanabilinecek bir yapıt.

Puanlamayı da kendi alanında tek olduğunu düşünerek yapıyorum:

Grafik: %60
Ses: %80
Oynanabilirlik: %85
Atmosfer: %80
Genel: %77
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive