-Merhabaaa! Acaba Üsküdar'a gidebilir miyiz?
-Yok abla ben karşının taksisiyim.
-E zaten karşıdayız.
-Yok ben öbür tarafın taksisiyim. Ulan ben nasıl "Üsküdar'ı bilmiyorum" derim. Cık cık koskoca taksici Niyazi'nin düştüğü durumlara bak!
Ağustos ayında çıkması beklenen "London Taxi Rush Hour" un demo incelemesinde sizlerle birlikteyiz. Biliyorsunuz, oyun dünyası ile taksi dünyasının ilk buluşması "Crazy Taxi" ile gerçekleşmişti. Daha sonra Crazy Taxi'nin birbirini taklit eden iki sürümü daha çıktı, belki dördüncüsü de çıkacak. Ancak Crazy Taxi oyun dünyasına yeni bir trend getirmiş olacak ki, Data Design Interactive firması "Pıt demiş, Crazy Taxi'nin burnundan düşmüş!" dedirtecek kadar taklit bir oyun geliştiriyor. Şimdilik demo sürümüyle yetindiğimiz oyunun ismi ise "London Taxi Rush Hour". Buyrun birlikte bakalım Crazy Taxi ile London Taxi Rush Hour "tıpa tıp" mı, "zıta zıt" mı...
Hatırlarsanız, Crazy Taxi'de ya görevleri bitirmeye çalışırdık, ya da kendimiz belirlediğimiz zaman süresince kafamıza göre takılıp taksicilik yapardık. Oyuna başlarken taksicimizi ve taksisini seçerdik. O kadardı, başka birşey yoktu. Nahanda London Taxi Rushour da öyle! Ama daha zevkli olacak gibi görünüyor, ilginç... Neyse şimdi bırakalım biz iki oyunu karşılaştırmayı da kendi işimize bakalım. Oyunun demo sürümünde sadece tek bir taksici ve taksi ile, sadece zamana karşı ve sadece London / Westminster'da taksicilik yapabiliyoruz. Fakat kilitli mekânlar ve taksiler var, hem de Crazy Taxi'de olduğundan daha çok! Zaten bakmayın karşılaştırdığıma, London Taxi, Crazy Taxi'den çok daha iyi olacak.
İnsanların olduğu gibi, taksilerin de bir takım ihtiyaçları vardır. Crazy Taxi'de asla hasar, temizlik, turbo gibi ayrıntılara girilmemişti. Fakat, "London Taxi Rush Hour"da bütün bu ayrıntılar ile ilgilenebileceğiz. Nasıl mı? Beklemek yok, kupon yok, garajlara gitmek, aracı modifiye etmek yok. Çünkü ihtiyacımız olan herşey yollara serpiştirilmiş. Gül dökmüşler yollarımıza. Bıktırma, usandırmaaaa, yeter beni kızdırmaa aaa-a, gel artık kollarımaaaa-a, gül döktüm yollarına... Gel gündüzle, gece olalım. Gel gökyüzünde yıldız olalım. Seninle mutlu yarınlara koşalım aaaaaaaaah, gel seninle mesut olalım.... Şak şak şak şak şak! Yazıyı SSSS'a dönüştürmeden önce London Taxi'ye geri dönelim. Bu arada SSSS, "Sabah Sabah Seda Sayan" oluyor. Bilmeyenlere arz ederim. Neyse nerede kalmıştık? Dediğim gibi ihtiyacımız olan herşeyi yollara dağıtmışlar. Yapacağımız herşey, müşteriler için olacak. Mesela, aracımız etrafa çarptıkça ve zaman geçtikçe kirlenecek. Bu gibi durumlarda ne yapacağız? Tabii ki yolda bir yerde bulup "Flash Car Wash" u alacağız. Aksi takdirde titiz ve temiz müşterileri unutacağız. Olgun ve de dolgunları da tabii... Bir de turbo olayı var. Çoğu yarış oyunlarında olduğu gibi, bu oyunda da daha hızlı gidebilmek için birşey biriktireceğiz ve onu kullanarak müşterilerimizi gidecekleri yerlere çabuk götüreceğiz. Bunu, yollarda gördüğümüz kutuları toplayarak yapacağız. Kutuları aldıkça göreceksiniz ki, erkanınızın sol alt köşesinde duran "Powerade Energy Drink" şişesi doluyor!
İsterseniz bir de müşterilerin huylarından bahsedelim. İstemiyor musunuz? O zaman bu yazıdan çıkın ve Gamerbug'da dolaşmaya devam edin. Ya da bir sonraki paragrafa geçin. Eğer istiyorsanız, bir sonraki cümleye geçin. Özür dilerim aksama oldu, müşterilerin huyları ile ilgili paragraf bir sonraki cümlede başlayacak. Ahanda başlıyor. Başladı. Şehirimizdeki müşteriler, Crazy Taxi'deki müşteriler kadar çok değil. Ve bu çok daha iyi olmuş. Crazy Taxi'de bir müşteriyi arabadan indirmek için duruyorum, başka bir müşterinin sınırları içine girmiş oluyorum ve bu sefer o müşteriyle uğraşıyorum! London Taxi'de ise bu çok gerçekçi olacak gibi görünüyor. En az üç-dört sokak gezdikten sonra müşteri bulabiliyorsunuz. Yalnız dikkatimi çeken bir nokta, etrafta taksi isteyen insanlardan başka insan yok! Umarım oyunun tam sürümünde bu hata giderilir de oyun daha güzel ve gerçekçi olur. Sokaklarda rastlayacağınız insanların müşteri olduklarını hemen anlıyorsunuz çünkü çizgi-roman hesabı insanların kafalarının üstünde duran baloncukta "Taxi" yazıyor. Hemen taksi isteyen kişinin yanına gidip duruyorsunuz ve onu arabanıza alıyorsunuz. Gideceği yeri öğreniyor ve belirlenen süre içinde gitmek istediği yere götürüyorsunuz. Arabanızda yolcu varken, ekranın sol üst köşesinde bir menü çıkıyor. Çok geçmeden anlıyoruz ki, bu müşteri memnuniyetini gösteren bir menü. Siz kaza yaptıkça seviye artıyor, en sonunda kıpkırmızı oluyor ve müşteri küfür eder gibi bir el hareketiyle aracınızdan ayrılıyor. Siz de "Kader işte, bugün işler vasat!" deyip yeni yeni müşterilere yelken aman lastik açıyorsunuz.
Gelelim oyunun grafiklerine... Demoya göre konuşursak, grafiklerin "Midtown Madness" oyunundaki grafiklere benzediğini söyleyebiliriz. Bence gayet yeterli, fazlası sistem kasmaktan başka bir işe yaramaz. Ses ve müzikler konusunda ise fazla söyleyecek birşey yok. Oyun sırasında arasıra çıkan polis sesleri (bu arada söyleyeyim oyunda polis diye bir varlık yok) ve kaza oldukça çıkan çat-çut sesinden başka pek bir ses yok. Ben müşterilerden de ses çıkmasını, hâtta onları memnun edemediğimizde küfür yememizi falan isterdim ama yapmamışlar. Belki tam oyunda olur ne dersiniz? Müziklere de fazla önem verilmemiş. Çoğunlukla çizgifilm müziğine benzeyen müzikler var. Zaten adı sanı fazla duyulmamış bir oyun firmasından ne beklenir ki! EA gibi arşiv mi yapacak herifler! Keşke yapsalar ama bu biraz hâtta çok zor.
Ağustos ayında raflardaki yerini alması beklenen simülasyonun -herkes yarış diyor ama bence taksi simülasyonu- güzel olacağı ve Crazy Taxi'yi rahatça geçeceği kanaatindeyim. Vay canına kanaatim de varmış!
