Gönderen Konu: Marvel: Ultimate Alliance  (Okunma sayısı 499 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Marvel: Ultimate Alliance
« : 10 Ağustos 2007, 19:34:38 »
Activision'ın, Marvel'ın lisansını almasının ardından Raven Software ile anlaşıp X-Men Legends oyunlarını yaptırması, X-Men hayranları kadar, tüm Marvel karakteriyle yakından ilgilenen oyunseverlerin de dikkatini çekmiş ve bu başarılı gidişatın, diğer Marvel karakterlerinin oyunlarıyla devam edip etmeyeceğini merak ettirmişti. Çok geçmeden, birçok Marvel karakterinin yer alacağı bir aksiyon oyunu projesi ortaya atıldı: Marvel: Ultimate Alliance.

 X-Men Legends oyunları ve bir Marvel oyununun nasıl olması gerektiğinin herkes tarafından onaylanmış hâli göz önüne alındığında, Marvel: Ultimate Alliance'ın da birden fazla karakterle oynanabilir olup, uzaktan görünümlü, renkli bir aksiyon oyunu olacağı tahmin ediliyordu, nitekim bu durum yayıncı firma tarafından da doğrulandı ve ortaya sürpriz içermeyen bir Marvel oyunu çıktı.

 Kanı kötülükle kaplanmış kahramanları ve piyonları "Masters of Evil" ismindeki grubu altında toplayan Dr. Doom, Nick Fury'nin yönetimi altındaki, devasa boyutlara sahip S.H.I.E.L.D. uzay gemisini ele geçirme çalışmalarına başlar ve şerrin ustaları olduklarını iddia eden adamlarıyla geminin etrafını dört bir yandan sarar. Bunun üzerine, iyi niyetli süper kahramanlardan yardım isteyen Nick Fury, aynı zamanda bizlerin de monitör başına geçmemize sebebiyet verecektir.

 Uzun, kaliteli bir giriş videosunun ardından, ilk dört süper kahramanımızla tanışıyoruz: Spider-Man, Captain America, Thor ve Wolverine. Oyunun ilk bölümlerini bu dört karakterle, istediğimiz anda istediğimize geçiş yaparak oynarken, ilerleyen bölümlerde diğer karakterlerin de bizlere katılmasıyla kendi takımımızı, dilediğimiz gibi oluşturabiliyoruz. Fantastic Four, X-Men gibi yapımlardan tanıdığımız karakterlerin yanı sıra, henüz herhangi bir çizgiromanda karşımıza çıktığını hatırlamanın güç olduğu Spider-Woman, Moon Knight gibi karakterleri de oluşturacağımız takıma katabiliyoruz; toplam, yirmi dolaylarında süper kahramana sahibiz ve her karakterin kendine has saldırı çeşitleri var, hem de birle ikiyle sınırlanmaksızın, yedilere sekizlere kadar çıkabilen sayıda. Her karakterin bir ağır, bir de hafif saldırısı varken, bunların dışında, 1'den 9'a, 10'a kadar sıralanmış -bazı karakterler için bu sayı 5'te, 6'da kalabiliyor- özel saldırılar bulunuyor ve bu saldırılar, bölümler arasında ilerledikçe kilitsiz hâle geliyor. Bazı güçlü saldırılar, etrafta durup patlatılmayı bekleyen kutuların ve ölen düşmanların bir taraflarından çıkan mavi ışın topuyla doldurduğumuz seviye dolu olduğu sürece kullanılabilir olurken, bazı saldırıları ise istediğimiz her an, istediğimiz şekilde kullanabiliyoruz, yeter ki kilitli olmasınlar. Kutulardan ve cesetlerden fışkıran ışın toplarının arasında, mavi dışında bir de kırmızı var ki, o ise canımızı arttırmakla hükümlü; aynı şekilde, yine kutulardan çıkan altınları toplayarak karakterlere deneyim puanları kazandırıp, bölümler arasında ilerledikçe gelişmelerini sağlayabiliyor, modifiyeye soyunabiliyoruz, bu açıdan, oyun rol yapma özelliği de taşıyor.

 Daha önceki Marvel oyunlarından, bilhassa da X-Men Legends oyunlarından tahmin edilebileceği gibi, işleyiş tekdüze gibi görünen fakat yine de ilerledikçe çeşitli görevlere sahne olan, önümüze çıkanı öldürdüğümüz bir yapıya sahip. Alternatifsiz biçimde, verilen tek yol üzerinde ilerleyerek, önümüze çıkanı yok ettiğimiz bölümler boyunca, hiçbir zaman sadece düşman öldürmeye endekslenmiş görevlerle karşılaşmıyoruz; bu soykırım kalkışmalarının tamamı, verilen ana görevlere ulaşmamız için yapmak zorunda olduğumuz bir iş hâline geliyor, yani, öldürmek amaç değil, araç. Öldürmeyi araç olarak kullanıp, ulaşmaya çalıştığımız amaçlar ise, kendine "Şerrin Ustaları" diye hitap eden çetenin hazırladığı tuzakları, koyduğu kilitleri ve daha birçok şeyi aşmaktan oluşuyor. Kaçınılmaz olarak, bir süre sonra sıkıcı gelmeye başlayan bu işleyişin, oyundan soğumamıza neden olmasını engelleyen etmense, şüphesiz karakter ve saldırı yoğunlukları; her karakterin, kullanımı zevk veren öyle saldırıları var ki, işleyiş aynı olsa da bu saldırıları kullanmak için, yirmi saat dolaylarında bir oynanış süresine sahip olan oyunu bitirmek işten dahi olmuyor.

 Oyunu tek kişi olarak oynadığımızda, doğal olarak yanımızda bulunan diğer üç karakter başıboş kalıyor ve kendi çaplarında bize yardım etmeye çalışıyorlar, bu yüzden, yapay zekâ da başarımız açısından büyük bir önem taşımakta. Zorluk seviyesini basit olarak ayarladığımızda, yanımızda diğer karakterler olmasa bile oyunu bitirebilecek kadar kolay bir seviyede oynamış oluyoruz oyunu, o yüzden, yapay zekânın bilhassa normal seviyedeyken önem taşıdığını belirtmek gerekir, ve yapay zekâ, özel güçleri fazla kullanmasa bile, normal güçlerini akıllıca kullanıp, saçmasapan işler yapmadığı için oldukça iyi durumda. Genelde, böyle başıboş yandaşların olduğu oyunlarda, yapay zekâ duvarlara doğru koşup, alâkasız yerlere saldırmak gibi ilginç atraksiyonlara girişir, fakat Marvel: Ultimate Alliance'ta bununla karşılaşmak neredeyse imkânsız. Peşimizde üç karakterin olmasının olumsuz yanı ise, zaten dar olan gemi mekânlarından hep birlikte geçmenin bazen zorlaşması, fakat bunu önemli sıkıntılar arasında saymak, fazla pimpiriklilik olur.

 Nasıl olacağı az çok tahmin edilen, hatasızlık oranıyla da mutlu olmamızı sağlayan oynanışa ek olarak, rol yapma ögelerinin de oluşu oyundan aldığımız zevki arttırırken, eğlencenin biraz daha artmasını sağlayan bir başka yön ise, bölümler arasında çıkan ve doğru bildiğimiz takdirde deneyim puanımızı arttırmamızı sağlayan Marvel konulu ufak sınavlar. Marvel bilgilerimizi test ettiğimiz bu ufak çaplı sınavlarda, bir süper kahramanın nereli olduğu gibi, zor sayılmayacak sorularla karşılaşıyoruz ve deneyim puanı için her türlü cinlikle haşır neşir olup, doğru cevapları bulmamız pek zor değil. Oyuna ayrı bir renk katan bu ufak sınavların tek olumsuz özelliği, sınav dönemindeki öğrencilere sınavları hatırlatarak, morallerin bozulmasına ve oyundan alınan tadın kaçmasına sebep olması, fakat bu konuda Raven'ı suçlayamayız, tabii ki.

 Ses efektleri ve seslendirmeler açısından hiçbir sorun yaşamayan, genelde, böyle renkli oyunlarda ortaya çıkan "vasat ses efektleri" sorunuyla karşılaşılmayan oyunun, grafikleri de kasılmamış, olması gerektiği gibi, çizgifilm çizgilerine sahip. Dolayısıyla, oyunu günümüz için "eski" sayılabilen sistemlerde dahi, kendimizi ve aletimizi kasmadan oynayabilmek mümkün.

 PC dışında Xbox, PlayStation başta olmak üzere neredeyse her konsol için hazırlanan oyunun PC dışındaki platformlar için olan sürümlerini oynama fırsatı bulamadım, fakat konsola daha yatkın bir oynayışa sahip olduğunu göz önüne aldığımızda, PC'de bu zevki veriyorsa, konsollarda nasıl olur, siz tahmin edin.

 Rol yapma ögeleriyle bezenmiş, oynanış ve yapay zekâ açısından hiçbir sorun taşımayan, kaliteli bir Marvel oyunuyla karşımızda Raven, tıpkı beklendiği gibi. Geniş karakter ve saldırı yelpazesi ile, küçümsenmeyecek görevleriyle, yirmi saatlik hoş bir aksiyon gezisi sizleri bekliyor.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive