Gönderen Konu: Mortal Kombat: Shaolin Monks (UZUN VERSİYON)  (Okunma sayısı 790 defa)

Çevrimdışı melih123

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 12.490
  • Puan 2352
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - steve_melih@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Mortal Kombat: Shaolin Monks (UZUN VERSİYON)
« : 30 Aralık 2007, 22:06:43 »
Ve nihayet MK evreninde gezintiye çıkıyoruz.


 
İlk süksesinin ardından giderek başarısız olmaya başlayan Mortal Kombat serisi, Deadly Allience ve Deception ile gözle görülür bir atağa kalkmıştı. Bir aksiyon macera oyunu olan Shaolin Monks ise, başarısız olan Mythologies: Sub Zero ve Special Forces’ın aksine bu atağı devam ettiriyor, hatta seriyi iyice depara kaldırıyor. Shaolin Monks’da dev bir harita boyunca ilerliyor, gerekli görevleri yapıyor, bulmacaları çözüyor, önünüze çıkan herkesi inciterek oyunun sonuna ulaşmaya çalışıyorsunuz. Geniş Mortal Kombat evreninin kapılarını ilk kez açan bu oyunda sınırsız hareket özgürlüğüne sahip oluyor, her bölümde tonla gizli materyal olduğundan istediğiniz yere istediğiniz zaman geri dönebiliyorsunuz. Böylelikle oyununun sonuna sadece %50 ile gelmek yerine geriye dönüp hatmedebilir, %100 oranında, hatta daha da fazla bir tamamlanma oranıyla bitirebilirsiniz. Uzatmayayım, önce hikâye…

Oyun çok güzel bir zamanda; ilk Mortal Kombat turnuvasının sonunda başlıyor. Liu Kang, Shang Tsung’u yenmiş ve dünyayı kurtarmıştır. Açılış videosu da tam burada başlıyor, turnuvanın yapıldığı tapınakta dünya savaşçıları ile Shang’in savaşçıları dövüşüyor. Galeyana gelen Liu Kang, Shang Tsung’u haşamat edince, adamın kişisel koruması olan Goro bir hışımla meydana çıkıyor ve ortalığın tozunu attırmaya başlıyor. Herif kolonları parçalayıp dünya dövüşçüleri ile top gibi oynarken kalleş domdom Shang, Outworld’e bir portal açarak dövüşçüleri ile birlikte adadan kaçıyor. Dünya savaşçıları ise birdenbire başlayan sarsıntının oluşturduğu kırıktan içeriye düşüyor. Oyun bu noktada yer yarılıp içine giren Liu Kang ve Kung Lao ile birlikte küçük bir eğitim için Goro’s Lair’da başlıyor. Bizim kafadarlar adadan kurtulup Shaolin Akademisine döndüklerinde ise kısa bir ödül merasimi yapılıyor. O sırada aniden Baraka ve onun Tarkatan askerleri turnuvanın kurallarını çiğneyerek akademiye saldırıp ortalığı yıkıyor ve her yanı ateşe vermeye başlıyorlar. Bu noktadan sonra kahramanlarımızla Yıldırım Tanrısı Raiden’ın önderliğinde akademiyi kurtarmaya ve ardından da Outworld’e giderek Shang’a olanların hesabını sormaya çalışıyoruz. Yalnız oyuna ismini veren Şaolin tapınağı rahiplerinin oyun boyunca sürekli şiş kebap olarak kullanılmalarına bir anlam veremedim, yazık değil mi gariplere?

ÇEEK BİR BUÇUK KEŞİŞ… YAĞLI OLSUN…

Hemen kimler var kimler yok bakalım. Hikâyede başrolleri Liu Kang ve Kung Lao paylaşıyorlar. Ayrıyetten hikâye modunda Scorpion ve Sub-Zero, versus modda ise bu dördüne ek olarak Sonya Blade, Baraka ve Johnny Cage’i sonradan açabiliyorsunuz. Bunun dışında kontrol edemediğiniz ama oyun boyunca karşılaşabileceğiniz Mileena, Jade, Kitana, Reptile, Kano, Jax, Shang Tsung, Nightwolf, Smoke, Raiden, Goro, Kintaro ve ayptr söylemesi Shao Kahn gibi karakterler var, Oliver Kahn yok.

Tahmin ettiğiniz gibi vahşet hala zirvede, herhangi bir azalma yok. Oyunun hikâye modunda yukarıdaki senaryoyu tek kişi veya beraberce iki kişi olarak tamamlamaya çalışıyorsunuz. Üç boyutlu, geniş ve oldukça etkileşimli çevrede ilerlerken adam dövüyor ve bunun karşılığında da exp (deneyim) puanları kazanıyorsunuz. Bu puanlar biriktikçe karakterinizin var olan özel hareket ve kombinelerine daha gelişmişlerini ekleyebiliyorsunuz. Ayrıca oyunda belirli bölgelere geldiğinizde duvara tırmanma, duvarda yürüme, çift ve uzun zıplama, kuvvetli yumruk ve sırıklarda sallanma gibi önemli yetenekler kazanıyorsunuz. Bu yetenekler bazı bölgelere girebilmek ve geçebilmek için hayati önem taşıyorlar. Zaten bu sonradan aldığınız yetenekleri kullanarak haritada geri gidecek, önceden ulaşamadığınız gizlerin büyük kısmına ulaşabilecek ve oyunun tamamlanma yüzdesini arttıracaksınız. Oyundaki bulmacalar da oldukça akıllıca hazırlanmış, ben bile bazen zorlandım doğrusu. Düşmanları kazığa geçirme gibi basit ama zevkli olanları da var tabi. Bazı boss mücadeleleri saç baş yoldurtabilir yalnız, söylemedi demeyin. Oyunda belirli bölgelere yerleştirilmiş olan parlak heykellerin yanına giderek kayıt yapabilir, tamamlanma yüzdesini kontrol edebilir ve haybeden enerjinizi doldurabilirsiniz.

EKÜRİNİZ VARSA NE ALA, YOKSA MUALLA

Hikaye modunun güzel bir yanı da isteğinize göre aynı oyunu bir arkadaşınız ile beraber tamamlayabilmeniz. Ko-op modda aynı enerji barını paylaşıyor ve sırt sırta dövüşerek çok daha fazla zevk alabiliyorsunuz. Üstelik oyundaki birçok noktaya sadece iki kişi beraber oynarken ulaşılabiliyor. Bu da ko-op modda tamamlanma yüzdesinin çok daha fazla olabileceği anlamına geliyor. Maalesef tek kişilik modda buralara giremiyor, oyunu sonradan çift kişiliğe de çeviremiyorsunuz. Oyun sizi iki kişiye zorluyor denebilir. Fakat oyunu bitirdikten sonra geri dönüp gizlere kastıracak sabırlı arkadaşı nereden bulacaksınız bilemem. MK delisi eküriniz varsa ne ala, yoksa Mualla.

Bana göre oyunun en bomba özelliği eski oyunlar üzerine yapılan dedikoduların hayata geçirilmesi olmuş. Goro’s Lair’daki zindanlarda parlayan gözlü yaratıkların çıkıp size saldırması mı dersiniz, yaşayan ormandaki ağaçların beslenebilir olması mı dersiniz, yoksa asit havuzundaki sarkan kancalara düşmanları geçirebiliyor olmamızı mı dersiniz, hepsi gerçek olmuş. Hatta bazen bunlar bir bulmacanın çözümü bile olabiliyor. Adamlar nostalji olayını bitirmişler, tebrik ediyorum.

Oyunun karşılıklı dövüşülen versus modunda ise yine üç boyutlu, geniş bir arenada round usulü olarak karşılıklı kapışıyorsunuz. Yeni arenalar ile birinci ve ikinci oyunda olan arenaların üçüncü boyuta taşınması ve genişletilmesi gayet memnuniyet verici. Ölüm tuzakları, çeşitli silahlar ve geçici olarak alınabilen özellikler gibi her türlü çeşitli zenginliğe sahip olmasına rağmen hiç keyif vermeyen bu modda dövüşçülerin sayısının arena sayısından az olması da ayrı bir gariplik.

“RENDELENMİŞ ŞAOLİN RAHİPLERİ”

Tekrar hikâye moduna dönelim. Mekân üç boyutlu olmasına rağmen çok rahat kullanılan güzel bir dövüş sistemi hazırlamışlar babalar. Karmaşa yok, üç vuruş, bir zıplama, bir gard, bir de atma tuşu kullanıyorsunuz. Karakteriniz, aynı tuşları koşarken kullanırsanız başka, havadayken kullanırsanız başka hareketler yapıyor. Her karakterin kendisine has klasik hareketleri, özel hareketleri, komboları ve bitirme vuruşları var. Özel hareketleri her karakterle kolaylıkla yapabiliyorsunuz, çünkü hepsi için R1 tuşuna basılı tutarak gerekli vuruş tuşuna basmak yeterli oluyor. Bin tane kombinasyon ezberlemeye gerek yok. Bunun dışında her karakterle havada ve yerde çok şık kombolar yapabiliyorsunuz. Etrafta kimi bulursanız kontrolsüzce girişebileceğiniz gibi, gard tuşunu kullanarak hedefinize kilitlenebilir ve sadece onunla da dövüşebilirsiniz. Kaldı ki bazı karakterlere karşı ancak korunduktan sonra saldırarak başarılı olabiliyorsunuz.

Daha önce bahsettiğim karakter geliştirme sistemi oldukça başarılı olmuş, pause menüyü açtıktan sonra hareketler kısmına giriyor ve puanınıza göre istediğiniz kategorideki hareketi satın alabiliyorsunuz. Bir gariplik olmazsa oyunun sonuna kadar hepsine sahip olmanız mümkün. Pause menüde aynı zamanda o zamana kadar gezdiğiniz yerlerin haritalarını, oyunun tamamlanma yüzdesini, hareket ve yeteneklerin listesini de görebilirsiniz.

Mortal Kombat’ta bitirme vuruşları olmazsa olmaz biliyorsunuz. Her karakterin birçok farklı bitirme vuruşu var ve diğer hareketlerde olduğu gibi bunları yapmakta da oldukça kolaylık sağlanmış. Hepsinde rakibi L1 tuşu ile sersemlettikten sonra standart olarak dört yön tuşuna, ardından da bir vuruş tuşuna basarak hareketi gerçekleştiriyorsunuz. Artık mesafe ayarlayıp bin tuş kombinasyonu düşünmek zorunda değilsiniz. Maksat tadını çıkartmak. Tabi bu vuruşları yapmanın da bir yordamı var, öle haybeye olmuyorlar. Rakiplerinizi bol kombine ile döverek bitirme hareketi barınızı doldurmanız gerekiyor ki son vuruşu yapabilesiniz. Birinci seviye dolduğunda fatality, ikinci seviyede multality, üçüncüde ise brutality yapabiliyorsunuz. Fatality bir kişiye yapılıyor ve size exp puanı da kazandırıyor. Multality ve brutality ise bir seferde birçok düşmanı öldürmenizi sağlıyor ve exp puanı kazandırmıyor. Aynı şekilde rakipleri normal dövmek yerine ölüm tuzaklarını kullanmak veya kenarlardan aşağıya atmak da size exp puanı kazandırmıyor. Artık bitirme vuruşlarını yapabilmek için rakiplerinizin enerjilerinin tükenmesini de beklemek zorunda değilsiniz. Yalnız bosslara bu vuruşları yapamıyorsunuz, sadece size söylendiği zaman ve verilen kombinasyonu yaparsanız özel bitirişlerini gerçekleştirebiliyorsunuz. Onların da sizin için özel bir şeyleri olduğunu unutmayın ama:)

ŞAOLİN FUTBOLU İLE ÖLMEK…

Oyun, size bitirme hareketleri için birer örnek veriyor, geriye kalan tuş kombinasyonlarını ise gizleri çözerek sizin elde etmenizi istiyor. Siz de açtığınız kadarını Kontent kısmından öğrenmeli veya kısa yoldan bir yerlerden bakmalısınız. Bir kez yaptığınız hareket ise artık pause menüsündeki listede yerini alıyor. Her karakterin ilk oyunlardan alışılagelmiş klasik bitirme vuruşlarının yanı sıra Şaolin Futbolu veya tavşan gibi eğlenceli bitirişler de mevcut, ama emin olun bunlar bile friendship gibi değiller. Oynarken ne demek istediğimi anlarsınız.

Vahşet az geldiyse yolda bulduğunuz envai çeşit ezici ve yarıcı silahı kullanabilir, rakiplerinize çok daha fazla hasarı tek vuruşta verebilir ve yürüyen bir blender’a dönüşebiliyorsunuz. Tabi silahların artılarının yanı sıra hareketi de sınırlayıcı olumsuz etkileri de var. Genel olarak bakıldığında karakter geliştirme ve özel hareket sisteminin yapıldığı zamanlarda, bir yandan da God of War oynandığı çok belli oluyor. Ama güzel arak, helal olsun.

Oyunun güzel taraflarından bir diğeri de içinde dolaştığımız süper etkileşimli çevrenin çok iyi tasarlanmış olması. Nereye baksanız bir icat görüyorsunuz: ölüm tuzakları, kırılabilir nesneler, kafanıza inen taş bloklar, kenarından düşebileceğiniz yapılar, vs. Rakiplerinizi kazıklara, dönen rendelere, ateşe, lava, prese veya bir yerlerden aşağıya atmak gibi akla gelmeyecek bin türlü yoldan öldürebiliyorsunuz. Oyuna ruhunu veren kısım ise ilk üç oyundan alınan mekânların üçüncü boyuta taşınıp ustalıkla birbirine bağlanması ve bu sayede bize ilk defa Mortal Kombat evreninde dolaşma şansını vermesi. Oyuna Goro’nun yerinden başlayıp hemen ardından aşağıda kazıklar olan köprüye çıkınca kendimden geçtim, ortaokul ve lise günlerime döndüm. Öğle arasında okuldan çıkıp oyun salonuna gider, sonra da derse geç kalınca “-otobüsü kaçırdık örtmenim” derdik, yemiş gibi yapardı o da; hey gidi be. Ne diyordum, ilk oyunda köprüde ayın önünden şekil geçtiğinde hiç korunmadan ve darbe almadan maçı alırsanız aşağıdaki kazıkların yanında yeşil Ninja ile (Reptile) ile dövüşüyordunuz. Burada da kazıkların oradan köprünün üzerine çıktım, ayın önünden şekil geçti, ardından Reptile ortaya çıkıp bir şeyler söyledi, çok hoştu gerçekten. Oyun boyunca ikinci köprü, asit havuzu, portal ve tavanda kazık bulunan yere kadar birçok tanıdık yerden geçiyorsunuz ve hepsi özenle yeniden canlandırılmış. Hem de daha geniş ve detaylı olmuş, eskiden havada kalan bu yerlerin etrafını da görebiliyoruz artık. Çevreye tam puan.

HAYAT DEDİĞİN PAMUK İPLİĞİ

Oyunda her yerde gizlenmiş bir şeyler illaki var. Hatta biraz su kaçırmışlar diyebilirim ama iyi de olmuş. Elinizi attığınız yer kırılıp sizi şaşırtıyor. Düşmanınızı duvardaki iskelete, asılı çana, yerden çıkan kazıklara, tavandan sarkan avizeye, yandaki katapulta, sarkan kancaya attığınızda gizli bir şeyler açılabiliyor. Gizli kapılar, fark edilmeyen yollar, çıkılamaz görünen yerler, alınamaz görülen ikonlar bolca mevcut bu oyunda. Hatta gizli bosslar ve güç geliştirmeleri bile var. Bunlara sahip olabilmek için sadece sabırlı olup akıllıca düşünmek gerekiyor. Acele etmemelisiniz bir kere, çünkü o ikonu alamamanızın sebebi çift zıplama yeteneğine henüz sahip olmayışınız olabilir. Oyun bitimine doğru her şeye sahip olduğunuzda istediğiniz her yere geri dönebileceğinizi unutmayın. Alamadığınız ikonlara güç atarak almaya çalışabilir, her yere ve yola burnunuzu sokabilirsiz. Bunun yanında tek kişi ile oynuyorsanız R3 tuşu ile kameranızı perspektif moduna getirebilir veya analog kolla değişik yerlere gezdirerek gizli kalmış bölgeleri görebilirsiniz. Peki neler açılabiliyor?

Topladığınız ikonlarla arenaların, karakterlerin ve hikâyenin tasarım aşamasındaki çizimlerini, fotoğrafları, videoları ve kapalı karakterleri açabiliyorsunuz. Bunlarla beraber yapacağınız bitirme vuruşlarının kombinasyonlarını da oyundaki gizle yerlerinden toplayarak Kontent kısmından görüntüleyebiliyorsunuz. Bir de yaşayan orman bölümünde Smoke’u bulursanız size beş adet görev veriyor, başarı ile tamamlarsanız Kontent’de bulunan MK2 arcade oyunu hizmete açılmış oluyor. Aynı yerdeki Suffering 2’nin oynanabilir demosu ise zaten hazırda sizi bekliyordu. Fakat yeni karakterleri açıp hikâye moduna geçtiğinizde farklı birisini bile seçseniz, hala ara videolarda Liu Kang diye sesleniliyor. Yani bu kadar mı zormuş böyle küçük bir uyarlamayı yapmak? Gayet amatörce olmuş, yakışmamış size işten kaçmak.

KIRMAK, DÖKMEK SERBEST

Oyunun grafik yönünün bir şaheser olduğunu söyleyemem, ama bu oyunun vurucu yönü grafikleri olmadığından dolayı yeterli sayılabilir. Aslında oyun motoru gayet güzel, etkileşimli mekân tasarımları çok iyi çalışılmış, yere düştüğünüzde veya bir adamı attığınızda yer çatlıyor, kılıçla düşmanları birkaç parçaya ayırabiliyorsunuz, her şey kırılıp saçılabiliyor falan. Fakat çevre ve etkileşime verilen önem videolara ve özellikle de karakter modellerine gösterilmemiş. Bitirme vuruşlarında ise çevrenin yok olup sadece siz ve kurbanın siyah fonda kalması hiç hoş olmamış. Buralarda gözlerinizi kapatıp kendinizi atmosfere bırakmayı başarabilirseniz zevk almayı sürdürebilirsiniz. Yükleme ekranları göz açıp kapatıncaya kadar geçmiyor ama sinir bozucu derecede uzun da değiller. Hatta bazen işinize yarayacak, bazen de sizi düşündürecek mesajlar ve ipuçları veriyorlar. Bunlarla takılıp kaldığınız bir yeri geçebilirsiniz.

Ses ve müzikler olması gerektiği gibi. Eski oyunlardan bolca alıntı yapmışlar. Liu Kang’in mahalle karısı gibi sesleri bir zaman sonra kafa şişirebiliyor. Ambiyans müzikleri ise atmosferi çok iyi tamamlamış. Şu alıştığımız kalın sesli adam da yerinde, biz de eline sağlık Paradox diyor ve tam notu yapıştırıyoruz.

Sonuç olarak Shaolin Monks ile her MK hayranının ulaşmak istediği noktaya ulaşılmış, hem MK evreninin kapıları ilk kez doğru biçimde açılmış, hem de ilk defa beat-em up dışı bir tarzda başarılı olunmuş. God Of War’dan beridir bu tarz bir oyundan ilk kez böylesine zevk aldım. Tabi ki o kadar kaliteli değil ama hayranlara satmayı planlayan bir oyun için gayet başarılı. MK serisi eski kötü günleri geride bırakmış gibi görünüyor. Yaklaşık on saatlik oynanış sunan oyun kısmen çok kolay, bulmacalar ve bosslar ise bazen fazlaca zor. Shaolin Monks’u MK severlerin kesinlikle kaçırmaması gerekir. Diğerleri için ise çok eğlenceli bir deneyim olacağını garanti edemem, ancak umabilirim. Son olarak da hoş bir sürpriz, bundan sonra her yıl MK evreninde geçen bu tarz bir oyun yapılacakmış. İyi eğlenceler.

LEVEL Puanı: 79

Artılar:
- MK atmosferi çok iyi yansıtılıyor.
- Oynanışı kolay, bulmacalar zekice.

Eksiler:
- Karakter modellemeleri çok iyi değil.
- Hikaye her karaktere uymuyor.

Grafik: 4/5
Ses: 4/5
Oynanabilirlik: 4/5
Multiplayer: 5/5
Eğlence: 5/5

Zorluk: Orta - Zor
İngilizce Gereksinimi: Normal
Multiplayer: 1 - 2

Yaş Sınırı: 17+
Dual Shock: Var
60Hz Modu: Yok
Hoparlör Desteği: Dolby Surround
Diğer Sistemler: Xbox
Web: mkmonks.com

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.428
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Mortal Kombat: Shaolin Monks (UZUN VERSİYON)
« Yanıtla #1 : 04 Ocak 2008, 00:18:47 »
Paylaşim için saol