Namco oyunlarını bilirsiniz, şimdiye kadar gerek dövüş gerekse yarış olsun genelde kaliteli oyunlara imza atmışlardır. Türünün tartışmasız en iyi örneği olan MotoGP serisi de Namco ile artık özdeşleşmiş bir isim; serinin hazırlanan son oyunu olan MotoGP 3’te geçmişte olduğu gibi yine çok kaliteli bir şekilde pistlere döndü...
Hatırlayacağınız gibi ilk iki MotoGP oyunu lisanslı motorları, sürücüleri ve harika yarış atmosferiyle birlikte, bize çok gerçekçi sürüş deneyimleri sunuyordu. Seriye son eklenen MotoGP 3’ün eski oyunlara nazaran çok fazla bir yeniliği olmamasına rağmen MotoGP oyunlarına yeni bir soluk getirdiği de kesin. İkinci oyuna nazaran görsel anlamda çok fazla bir kalite farkı olmasada, oynanış ve diğer ufak ayrıntılar olarak oyunda bir takım yenilikler var.
Oyunda yine bildiğiniz tüm modlar mevcut. Her zaman ki gibi oyunda bir şampiyona modu var. Burada kendinize gerçekte bulunan turnuva takımlarından birini seçiyor ve diğer takımlarla kapışıyorsunuz. Single Race ve Time Trial’de öteki oyun modları; Time Trail’de tek başınıza yarışırken en iyi tur zamanınızı takip eden Ghost Pilot’ta sizinle birlikte oluyor...
Bu motosikletler gerçek birer canavar...
Oyunda bazıları size önceki oyunlardan tanıdık gelecek birbirinden iyi ve zorlu toplam 15 pist var. Bundan bir önceki oyunda 10 tane pist vardı. Bunun dışında 41 tane de motosiklet bekliyor sizi. Gerçekleriyle tamamen birebir tasarlanmış motorların yanında, oyunda gizli olan ve tek kelimeyle canavar olarak nitelendirilebilecek motorlara da yer verilmiş.
Oyunun kontrolleri eskiye göre geliştirilmiş durumda. Aslında MotoGP’nin önceki oyunlardan tek farkı da bu kontroller. Oyun oynanışı daha bir gerçekçi olmuş ve daha zorlaşmış, yani bu oyunda daha esnek bir kontrol imkanı sunuluyor. Şimdi biraz karışık oldu gibi ama aslında değil, oyunda kontrol etmeniz gereken artık daha fazla motor kısmı var; ön ve arka frenler, öne ve arkaya ağırlık verme gibi seçenekleriniz oluyor ve bunların hepsini analog olarak kontrol edebiliyorsunuz. Çok ince detaylarla hareket edebildiğiniz gibi eğer oyuna alışabilirseniz viteslerin de manuel olmasıyla süper yarışlar çıkartabiliyorsunuz. Tabi isteğe göre bazı şeyleri (vites gibi) otomatiğe de alabiliyorsunuz. Böylelikle üzerinizdeki yük biraz hafifliyor ama eğer manuel olursa, gerekli yerlerde daha yararlı hareketler yapabiliyorsunuz.
