Gönderen Konu: İstanbul Hikâyeleri  (Okunma sayısı 500 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
İstanbul Hikâyeleri
« : 10 Ağustos 2007, 19:29:52 »
Birçoğumuz, "Keşke adam gibi bir yerli oyun oynayabilsem." der, yabancı ve iyi bir oyun oynadığı zaman. Aslında çok geç kaldık biz bu konuda ve yapımcılara yeterince destek verildiğini ise, şahsım adına, zannetmiyorum. Ama  son zamanlar için durum biraz farklı. Yine benim kanaatime göre, son zamanlarda bir ilgi var bu sektöre. 'Pusu' adlı yerli oyunu, büyük bir kısmınız duymuştur. Belki bu oyun öncülük etmiştir; bilemeyiz. Ama umarım, yakında oldukça iyi yapımlar göreceğiz. Zira, "İstanbul Hikâyeleri", 3 boyutlu oyun denemelerinin en sonuncusu olarak umut veriyor. Murat Çileli tarafından hazırlanan oyun, şu an teknoloji demosu ile bizlerle. 23 MB boyutunda olan demo, sadece oyunu tanıtmaya yönelik hazırlanmış. Artık yerli oyun sektörünün canlanması gerekiyor ve bu -biraz da- bizim elimizde. Gözle görülür gelişmenin en güzel kanıtı bu demo zaten. Bu gelişmeyi görebilmeniz çok zor değil...

Boyut küçük olunca çok beklemek zorunda kalmıyoruz oyunun kurulum aşamasını. Oldukça çabuk ve kolay bir kurulumu var ayrıca demonun. Ardından oyuna giriyoruz ve benliğimizi canlandıran, harika bir ezgi ile karşılaşıyoruz; kısa bir giriş videosunun eşliğinde... Ve bir yazı:

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve medeniyetlerin eşsiz hazinelerini barındıran şehir: İSTANBUL...

'İşte biz bu tip yazıların olduğu oyunları sık görmek istiyoruz' demeden geçemeyeceğim. Aslında bazılarımız ister istemez, "İş yazı ile bitseydi..." diyecektir. Haklı aslında ama, kastettiği grafiksel özellikleri oyuna başlangıç videosunda görecektir. Gerçekten bir yerli oyun için harika bir grafikle hazırlanmış bu video. Bunun yerli oyun olduğuna inanmayanlar olabilir belki. Fakat bizi çağıran sesin Türkçe konuştuğunu duyunca bu şüpheden eser kalmıyor zaten. Neyse; bu çağırış üzerine, Bizans döneminin en büyük saray komplekslerinden Blahernia Sarayı'nın bir parçası olarak bilinen ve 800 yıl önce sadece soyluların kapatıldığı Anemas Zindanları'na gidiyoruz. Sadece tanıtım amaçlı bir demo olduğu için, pek aksiyon yok. Önce bir baraka ile karşılaşıyoruz; dış cephesinde ise bir yazıyla:

Aklın varsa buralarda dolaşma; onu da kaybedersin...

Ayrıca, adamımızın içinden geçenler ekranın alt tarafında yazıyor ki bu çok güzel olmuş. Sonra; arazinin köşesinde duran baltayı alıyoruz ve Belediye'nin tahta bölmesini yıkıyoruz. Ardından bir çığlık... Ve demo bitiyor. Evet, oldukça kısa bir demo ama tanıtım sürümü olduğunu bildiğimiz için çok şaşırmıyoruz. Ve başka bir hususa geçiyorum: Senaryo. Şimdi Mert olsaydı "Lâzım tabiî..." derdi ki gerçekten bir mecburiyet bu konu. Eh, İstanbul Hikâyeleri'nin de bir hikayesi var elbette: Profesyonel iki hırsız, şehrin altındaki kilometrelerce uzunluktaki tünellerde hazine arar. Bu arayış macerası geri dönüşü olmayan bir kabusa dönüşür. Şimdilik bu kısa özeti biliyoruz. Bizim yönettiğimiz karakter ise, karısını kaybettikten sonra tüm geçmişini bir kenara bırakmak isteyen sorunlu bir kişilik. İşte macera ve korkunun kısa özeti bu arkadaşlar.

Grafiksel özellikler, herkesin hayalinde kurduğu tekdüzelikte sayılmaz. Özellikle oyuna başlangıç videosu -yazının başında belirttiğim gibi- çok iyi. Gönül isterdi ki daha uzun olsun bu video ama, maalesef. Bunun ardından karşımıza çıkan 'esas' oyun, video kadar harika olmasa da hayal kırıklığı yaşatmayacaktır. Oyunun başlangıcındaki ezgi çok güzel, söylemiştim. Oyun içerisinde ise susmak bilmeyen ağlama sesi, uyuz etse de çok hoş olmuş. Sonundaki çığlık da cabası...

Oynanabilirlik, tam sürümde çok daha iyi olacaktır,eminim. Yön tuşları ve fare ile oyun bitiyor. Eğer elinize bir nesne almak istiyorsanız -ki önce alacak bir şey bulmalısınız- yine farenizi kullanıyorsunuz. Zaten arazi çok büyük değil ve bu nedenle çok sıkıntı çekmiyoruz. Tanıtım sürümü olması sebebiyle, oyundan pek bir şey anlamıyoruz ama en azından fikir sahibi olabiliyoruz. Buna da şükür!

İşte bir yerli oyun incelemesinin sonu. Son olarak; Murat Çileli'nin çok iyi bir iş çıkardığını söylüyor ve teşekkür ediyoruz.

NOT: Oyunun tam sürümü bedava dağıtılacak. Böylece iyi bir destek de alacaklardır. Demoya ise buradan ulaşabilirsiniz.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive