Gönderen Konu: Zoo Tycoon 2 (PC)  (Okunma sayısı 560 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Zoo Tycoon 2 (PC)
« : 03 Ağustos 2007, 01:08:40 »
“Baba bu ne?” “Maymun evladım.” “Aaa, ne kadar da bize benziyor!.” “Ya sabır, tövbe tövbe!” Böyle bir diyaloğun, hayvanat bahçesinde bir baba ile çocuğu arasında geçmesi muhtemeldir. Çocukcağız daha ufaktır, merak hormonları doruk noktasındadır ve gördüğü her yeni şey hakkında ağır sorular sorma konusunda üzerine yoktur. Ne zaman ki bir hayvanat bahçesine götürülür, o zaman bu merak olayı daha da abartılı bir hal almaya başlar. Çocuk, hayatında ilk defa gördüğü birçok yaratık ile iletişim kurmaya çalışır. Başarılı olamayınca da çareyi, ailesine öldürücü sorular sormakta bulur. Aile vaktin geçmesi ve eve dönme saatinin yaklaşması ile yanıp tutuşurken, çocukcağız hayatında gördüğü en değişik yaratıklar ile oldukça hoş vakit geçirmektedir. Daha sonra çocuk, bunların genel ismine hayvan denildiğini ve aslında hepsinin de tek tek adları olduğunu öğrenir. Nihayet gün, ağlama ve haykırma sesleriyle, üstelik sevimli bir köpek görme seansından sonra, bir köpek isteme diyaloğu ile sona erir. Görüldüğü gibi, aslında hayvanat bahçeleri, sanıldığından çok daha sosyal yerler.

Aslanın yeleleri alev gibi
Zoo Tycoon serisi de, hayvanat bahçesinin kurulumundan ve gelişiminden sorumlu olmamızı sağlayan bir konsept. Elimizde bulunan boş araziyi, hayvanat bahçesi olarak değerlendiriyoruz. İçine, ziyaretçilerin merakların ilgilerini doruk noktasında tutacak hayvanlar yerleştiriyor, sırf yerleştirmekle kalmayıp onların bakımlarından da sorumlu oluyoruz. Açlıkları, susamaları, kirlenmeleri ve eğlence istemeleri aşikar. Üstelik hepsi de farklı farklı karakterlere sahip. Vahşi hayvanların bakımı daha zor, üstelik iyi bakılmadıkları zaman da oldukça tehlikeli olup dehşet saçabilirler. Hayvanları ziyaretçilere sergilemekten çok, onları eğlence amaçlı kullanarak daha da başarılı olmak önemli. Çeşitli atraksiyonlarda hayvanlarımızı kullanabilir ve onları temiz ve düzgün hazırlanmış çitler içerisinde sergileyebiliriz. Sadece hayvanlarımız değil, parkımızın genel görünümü de çok önemli. Ziyaretçiler, ihtiyaçlarını rahat bir biçimde giderebilmeli ve istedikleri şeyleri tedarik edebilmeliler. Örneğin, karınları acıktığı zaman ellerinin altında restorantlar bulunmalı, ya da susadıkları zaman gereken yerde içecek makinalarını bulundurmalıyız. Bunlar sadece, ziyaretçilerin isteklerinin iki tanesi. Bunların dışında, banklar, danışma masaları, eğitmen bölümleri, ATM makinaları gibi öğeleri de hayvanat bahçemizde bulundurmamız gerekiyor. Hayvanat bahçesi deyip geçmemek lazım. Zoo Tycoon 2, bahsettiğimiz tüm bu öğeleri, ayrıntılı ve eğlence unsuru sağlayacak biçimde bünyesinde barındırıyor. Yalnız, parkı kurmak, yerleştirmek ve hayvanların bakımını sağlama işlerini bir nebze kıvırdıktan sonra, sıra para kazanmaya gelince biraz çuvallıyoruz. İşlerin rayına tam olarak oturabilmesi için uzunca bir süre gerekiyor.

Zoo Tycoon 2, tycoon tarzındaki oyunlardan alıştığımız üzere, farklı ama aslında aşina olduğumuz mod’lar ile birlikte geliyor. Özellikle, ismi her oyunda değişik olarak anılsa da (mesela Sandbox gibi), bu oyunda Freeform olarak geçen mod, en gerekli mod’lardan olma özelliği taşıyor. Burada bize sınırsız para, hayvanat bahçemizde kullanabileceğimiz tüm bina ve hayvanlar açık olarak sunuluyor. Bu mod’dan, oyuna alışma konusunda yararlanabilir, senaryolu kısımlara geçmeden önce, parkımızı ne şekilde dizayn edebileceğimizi deneyebiliriz. Alışmak ve menülere tamamen ısınabilmek için ideal bir mod olarak görülebilir. Burada alışma sürecini tamamladıktan sonra, başarı sağlamaya çalışacağımız esas mod’ları oynamaya başlayabiliriz. Bunlardan birisi Challenge. İstediğimiz iklim ve bölgeye göre bir arazi seçiyor ve parkımızın inşaasına başlıyoruz. Bu sefer, sınırlı paramız, daha açılmamış olan hayvan ve binalarımız bulunuyor. Parkımızı yaparken, oyun içerisinde bize çeşitli görevler veriliyor ve biz de bunlarda başarılı olmaya çalışıyoruz. Bir yandan bahçemizin gelişimi ile uğraşırken, diğer yandan da görevin gerektirdiklerini yapmaya çabalıyoruz, bu da bizi bayağı zorluyor. Bir de önemli mod olarak Campaign var. Burada da, ilk senaryodan başlayarak diğerlerini tek tek açmaya ve campaign’lerin gerektirdiklerini uygulamaya çalışıyoruz. Zoo Tycoon 2’de de genel olarak Campaign ve Challenge mod’ları üzerinde uğraşılacağını tahmin ediyorum. Ayrıca, Campaign modunun içerisinde Tutorial senaryoları var ki, bunlar da öğrenme konusunda önemli rol oynuyorlar. Onlara da göz atmakta fayda var, zaten bir öncekini başardıkça bir sonrakini açabiliyoruz.

Devenin hörgücü dağ gibi
Zoo Tycoon 2, 3D grafiklere sahip. Kamera rahat bir şekilde hareket ettirilebiliyor, zoom in ve out seçenekleri bulunuyor. Zoom yaptığımız zaman parkın içine kadar girebiliyor (gerçi böyle bir görüntü şekli tek başına da mevcut). Yalnız, kameranın en tepede bulunduğu zamanki görüntüsü pek hoşuma gitmedi. Sanki görüntü sınırlı kalıyormuş gibi bir izlenim uyandırdı, yani bir yere birşey döşemek istediğimiz zaman, kamerayı en tepeye alsak bile görüş açısı çok fazla açılmıyor, bu yüzden de kamera ile fazlaca oynamamız gerekiyor. Bunların dışında, kamerayı Guest mod’una alınca, parkımızın içerisinde birinci şahıs görünümünden dolaşmaya başlıyor, oluşturduğumuz bina ve hayvanlara daha yakından bakma şansına sahip oluyoruz. Bunların yanında, bu mod’dayken çeşitli aksiyonlar da göstermek mümkün. Örneğin, yere atılmış olan çöpleri temizleyebilir, hayvanlarımızın yanlarına giderek, onları yıkayabilir, yemlerini tazeleyebilir ya da su verebiliriz. Tuttuğumuz Zoo Keeper’ler yetersiz kaldığı zaman, onlara yardımcı olmak için önemli bir mod bu. Bunların dışında, bir de fotoğraf görünümü bulunuyor. Bu mod’a geçince, bir fotoğraf makinesi tutuyormuşuz gibi görüntümüz oluyor. Görüntüleyebileceğimiz renkli kareleri ya da hayvanlarımızın eğlenirken sergiledikleri mimikleri fotoğraflayabiliriz. Daha da önemlisi, Challenge modunda oynarken, bizden bazı binaların resimlerinin çekilmesi bir görev olarak verilebilir. O zaman da bu mod’dan faydalanacağız. Kendi gözümüzden gördüğümüz mod’a geçtiğimiz zaman, 3D grafiklerden daha fazla istifade edebiliyoruz ama süper kalitede bir iş de beklemeyin. Sonuçta bir strateji oyunu oynamaktayız ve renkli görüntülerle dolu 3D grafikler zaten yeterli olacaktır
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive