Gönderen Konu: Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası  (Okunma sayısı 612 defa)

Çevrimdışı €scap€

  • 2. SINIF UYE
  • ****
  • İleti: 8.602
  • Puan 1409
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası
« : 11 Haziran 2008, 14:06:17 »
Deri sırtlı deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea), 2 metreye ulaşabilen boyu ve 600 kilograma varabilen ağırlığıyla, yaşayan en büyük kaplumbağadır. Tüm tropikal ve tropik altı okyanuslarda bulunan deri sırtlı deniz kaplumbağası( kısa: DSDK ), Dermochelys cinsi ve Dermochelyidae familyasıtürdür.

sahip olmaları gibi eşsiz özellikleriyle de diğer Deri sırtlılar, yalnızca büyüklükleriyle değil, kabuklarının temelde bağ dokudansürüngenden beklenebilecek olanın üç katı kadar metabolizma hızınadeniz kaplumbağalarından ayrılırlar.


Üst alem Eukarya
Alem Animalia
Alt alem
Şube Chordata
Sınıf Sauropsida
Alt sınıf
Takım Testudines
Alt takım
Üst familya
Familya Dermochelyidae
Fitzinger, 1843
Alt familya
Cins Dermochelys
Blainville, 1816
Alt cins
Tür
Tür
Tür Dermochelys coriacea
(Vandelli, 1761)

Fiziksel özellikler

Büyüklük

DSDK, varlığını sürdüren tüm kaplumbağa türleri içinde en büyük olanıdır: içinde varlığını sürdüren tek oluşması ve kendi boyutlarındaki bir
Boyunun uzunluğu 2 metreye, ağırlığı ise 600 kilograma ulaşabilir.
Ön yüzgeçleri hem gövdeye oranla, hem de boyutları açısından, diğer deniz kaplumbağalarına göre çok daha büyüktür; erişkinlerde, uçtan uca uzunluk 270 santimetreyi bulabilir.
Dünyanın en büyüğü olarak kaydedilen DSDK, Galler'in Gwynedd bölgesindeki Harlech kasabası kumsalına Eylül 1988'de vurmuş, balık ağlarına takılarak boğulmuştur. 2,74 metre boyu ve 914 kilogram ağırlığı olan bu deri sırtlının, kaydedilmiş en yaşlı kaplumbağalardan biri olduğu düşünülmektedir. O günlerde hayvanın 100 yaşında olduğundan sözedilse de, deri sırtlılar için henüz kesin yaş belirleme teknikleri geliştirilmemiştir. Erken dönemdeki büyüme hızları da yüksek olduğu için, erişkin bireyler bile diğer kaplumbağa türleri kadar yaşlı olmayabilir.

Kabuk




Yumurta bırakmak için gece kumsala çıkmış bir deri sırtlı deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea).


DSDK'nın kabuğunda, diğer kaplumbağaların kabuğunda bulunan kemiksiskutum; Lat., scutum) rastlanmaz; bu türün kabuğu, temel olarak, bağ dokudan oluşur.
Hayvanın düz yüzeyli, siyahımsı ve açık renk beneklerle bezel sırt kabuğunda, baştan kuyruğa doğru uzanan kabarık çizgiler bulunur. Sırt kabuğunun karın kabuğuna ulaşması da diğer kaplumbağalardaki gibi sert bir açıyla olmaz: iki kabuk yumuşak bir şekilde yuvarlanarak birleşir ve hayvana yarı silindir biçimli bir görünüm kazandırır.

Baş

DSDK'nın, denizanalarını ısırmasına yardımcı olacak şekilde, özellikle kıvrık bir gagası vardır. Boğazında bulunan arkaya dönük ve kancamsı çıkıntılar da avını yutmasını kolaylaştırır. Ancak bu kancalar, deniz kirliliği ile birlikte artan naylon torba ve benzeri nesnelerin takılmasıyla, ölüme varan sıkıntılara da neden olmaktadır: levhalara (
Deri sırtlılar, sindirilmesi mümkün olmayan naylon torbaları denizanası zannederek yutarlar. Geri çıkaramadıkları torbaların boğazlarını tıkaması sonucu beslenmeleri bozulur ve sonunda ölürler.
Ölü deri sırtlılarda yapılan incelemelerde, midelerinde naylon torbalara, sert plastik parçalara ve misinalara rastlanmıştır.

Fizyoloji

DSDK'nın metabolizma hızı, kendi boyutlarındaki bir sürüngenden beklenenin yaklaşık üç katıdır. DSDK, beden ısısını; yüksek metabolizma hızı, derisindeki ters akımlı ısı değiştirici damar sistemi, yağlı gövdesinin sağladığı yalıtım ve büyük kütlesinin de yardımıyla, çevresindeki sudan 18°C'ye varan farklarla daha yüksek tutabilmektedir. Bazı bilimciler, DSDK'nın bir memeli gibi kendi beden ısısını üretebilme kapasitesine sahip olduğunu öne sürerler. Ama genel olarak sürüngenler soğuk kanlı canlılar olarak tanımlanırlar ve DSDK'nın da farklı olmadığı düşünülür.

Dağılım ve yaşam alanı

Deri sırtlıları Atlas, Pasifik ve Hint Okyanusları'nda; kuzeyde Labrador, Alaska ve Norveç'ten, güneyde Şili, Arjantin, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Yeni Zelanda'nın güney uçlarına kadar geniş bir alanda görmek olasıdır. Yaz aylarında:
Atlas Okyanusu'nda yerleşik deri sırtlılar, en sık olarak, güneyde orta Florida sahillerinden kuzeyde Maine Körfezi'ne kadar bulunurlar ama Kanada'nın St. Lawrence Körfezi'ne kadar kuzeyde de gözlenmişlerdir.
Büyük Okyanus'un deri sırtlıları ise en çok, kuzeyinde toplandıkları bilinen Hawaii takımadalarının açıklarında izlenirler.
Genelde derin suları tercih etseler de çoğunlukla karadan görülebilirler. Yaz aylarında, en çok, deniz taşıtlarının pervaneleri ile yaralandıkları Long Island Boğazı'nda olmak üzere, yüzeye yakın güneşlendiklerine rastlanır.

Beslenme

Deri sırtlıların temel gıdaları denizanalarıdır, ama başka deniz bitki ve hayvanlarını da yerler.
Büyük deri sırtlılar her yıl Körfez Akıntısı'nı izleyerek Karayipler'den Birleşik Krallık'a, oradan da Avrupa'ya kadar uzun bir yolu, denizanası ile beslenebilmek için katederler.

Üreme

Üreme olgunluğuna on yaşından sonra ulaşan deri sırtlılar, -yumurtadan çıktıktan sonra denize ulaşan erkek bireyler bir daha hiç çıkmadıkları için-, her zaman denizde çiftleşirler. Her 3-4 yılda bir çiftleşen dişi bireyler ise yumurtalarını bırakabilmek için, kendilerinin de yumurtadan çıktıkları kumsallara giderler. Bir dişi, üreme mevsiminde yaklaşık dokuzar gün arayla toplam 10 kereye kadar kuluçkaya yatabilir

Üremeye elverişli olduğunu belirtebilmek için muhtemelen feromon salgılayan dişi DSDK ile karşılaşan erkek, dişinin kendisini kabul edip etmediğini anlamak için baş hareketleri, burun sürtme, ısırma, yüzgeç hareketleri gibi davranışlarla dişiye yaklaşır. Dişi erkeği kabul ederse, diğer deniz kaplumbağalarında olduğu gibi erkek arkadan dişinin üzerine çıkar ve iki bireyin cinsel uzuvları kenetlenir; döllenme, dişinin içinde gerçekleşir.
Genellikle, bir dişi birden fazla erkek ile çiftleşir. Dişinin çok eşli çiftleşmeye yönelik evrimi;
erkek kısırlığının ve sperm azlığının engellenmesi,
dişinin yüksek kaliteli spermleri seçebilmesi,
yavrular arasındaki genetik çeşitliliğin artması
gibi nedenlerle gelişmiş olabilir. Ancak çalışmalar, çok eşliliğin deniz kaplumbağalarında başarılı döllenmeyi azalttığını göstermiştir.
Bahsedilen çiftleşme şekli çeşitli güçlükler ve tehlike içerir:
Bazen, kabukların engel olması nedeniyle, cinsel uzuvların kenetlenmesi aşamasına geçiş güçleşir.
Çiftleşmek için çok istekli olan ve eş bulabilmek için uzun süre su altında kalan erkek, eşini bulup çiftleşmeyi tamamlayıncaya kadar, su altında yaklaşık bir saat daha havasız kalmak durumundadır.
Zigotun bölünmesi, döllenmeden sonraki birkaç saat içinde başlar ama gastrulaembriyonun gelişimi durur. Yumurtaların bırakılmasından kısa süre sonra embriyonun gelişimi kaldığı yerden devam eder ama kuluçka döneminin, embriyo zarlarının geliştiği ilk 20-25 günü boyunca, yuvadaki embriyoların harekete aşırı duyarlılığı ve buna bağlı yüksek ölüm olasılıkları devam eder. Bu dönemi, organlarda ve bedende yapısal farklılaşma (organogenez) dönemi izler. Diğer bazı sürüngenlerde olduğu gibi, deri sırtlılarda da gelişmekte olan yavruların cinsiyetini yuvanın ortam sıcaklığı belirler.

uğrayarak denize akar ve kaplumbağalar da bundan zarar görebilir. Dişiler, Deri sırtlıların yumuşak kabukları kayalık zeminde zarar görmeye açık olduğu için, yuvalandıkları kumsallardaki kum yumuşak olmalıdır. Ayrıca, kumsalın denize olan eğimi de dar açılı olmalıdır, aksi halde, kumlar erozyonagelgit hattının üst sınırından daha yukarıda, yüzgeçleriyle bir yuva kazıp, içine yaklaşık 110 tane yumurta bırakırlar. Yumurtaların yaklaşık 70 tanesi büyük ve doğurgan, geri kalanı ise küçük ve kısırdır. Yuvayı yeniden dikkatle kapatan dişi, üzerindeki kumları da gelişigüzel dağıtarak, yumurtaları saldırganlardan saklamaya çalışır.
Yaklaşık 60 günlük sürenin sonunda, kumun altındaki yumurtalar çatlamaya başlar. Gecenin gelmesiyle birlikte, yumurtadan çıkmış olan yavrular üzerlerindeki kumu kazarak yüzeye çıkıp denize yönelirler. Denize ulaşan yavrular, genellikle erişkinliğe ulaşana dek bir daha görülmezler ve hakkında çok az şey bilinen bu süreci de çok azı tamamlayabilir: evresine ulaşıldığında, dişinin yumurtaları bıraktığı süre boyunca harekete karşı çok duyarlı olan
Yavruların çoğu, henüz denize bile ulaşamadan, kuş, sürüngen ve benzeri avcılara, önemli bir kısmı da denizdeki çeşitli hayvanlara yem olur.
Eğer yerleşim yerlerinin ışıkları görülüyorsa, yuvadan çıkan yavrular bu ışıklara ve denizden uzağa yönelerek şu ya da bu şekilde mutlak ölüme giderler.
Deri sırtlıların, bulundukları okyanuslara göre yuvalandıkları yerler şöyledir:
Atlas Okyanusu'nun deri sırtlıları, şubat ve temmuz ayları arasında, ABD'nin Georgia (ABD) eyaletinden Karayipler'deki Birleşik Devletler Virgin Adaları'na ve Surinam'dan Guyana'ya kadar olan sahillerde yuvalanırlar.
Büyük Okyanus'un deri sırtlıları ise birkaç yıl öncesine kadar Malezya'dan Kosta Rika'ya kadar olan sahillerde yuvalanıyorlardı. Ancak 2001'den itibaren sayıları belirgin ölçüde düşmüştür ve soyları tükenmenin eşiğine gelmiş olabilir.
Tehditler ve koruma

Erişkin deri sırtlılar büyük hayvanlar oldukları için, doğal düşmanları pek yoktur. Daha çok yumurtalar ve yumurtadan yeni çıkmış yavrular saldırıya açık olurlar:
Kuşlar, köpekler ve diğer fırsatçılar yuvaları kazarak yumurtalarla beslenirler.
Yumurtadan yeni çıkmış yavrular ise, hem yuvadan denize ulaşmaya çalışırken hem de denizin içinde, çeşitli avcılara av olurlar ve çok azı erişkinliğe ulaşabilir.
İnsanların kumsallardaki varlıkları deri sırtlıları çeşitli şekillerde tehlikeye atar:
Porto Riko, çevre adalar ve muhtemelen de başka yerlerde, yasak da olsa DSDK yumurtaları toplanmaktadır.
Kumsalların imarı, deri sırtlıların yuvalanmak için ihtiyaç duyduğu yaşam alanlarını bozar; gelişen yerleşimlerin ışıkları, yumurtadan yeni çıkan yavruların şaşırıp denizden uzaklaşmasına neden olur.
Kumsalların insanlar tarafından kullanılması ile yuvalar bozulabilir, yumurtalar ve yenidoğan yavrular ezilir ya da yumurtalar yenidoğanların yüzeye çıkamayacağı derinliklere gömülebilir.
Meraklı insanlar, yuvalamakta olan dişileri rahatsız edebilir.
Denizdeki erişkinlere karşı tehditlerin de tamamı insanlara bağlıdır:
Plastik, lastik, zift, akaryakıt ve diğer sentetik maddeleri yutan erişkin deri sırtlılar ciddi şekilde yaralanmakta ya da ölmektedir.
Özellikle sığ sularda, teknelerle çarpışmaya bağlı olarak çok sayıda DSDK kaybedilmektedir.
Ticari balıkçılıkta kullanılan misina, ağ, ip ve kablo gibi malzemeler, deri sırtlıların boğulmasına yol açmaktadır. Her ne kadar, ağlarda, kaplumbağa dışlama düzenekleri bulunmak zorundaysa da, erişkin DSDK gibi büyük hayvanların her zaman kaçmasını sağlayamaz. ABD'nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (National Oceanic and Atmospheric Administration, NOAA), her yıl yaklaşık 640 DSDK'nın, ticari balıkçılığa bağlı olarak öldüğü tahmininde bulunmaktadır.
Porto Riko'nın bazı bölgelerinde, yasa dışı olmasına rağmen, diğer kaplumbağa türleri için denize ağlar atılmaktadır. DSDK avı için olmasalar da zaman zaman deri sırtlılar da bu ağlara yakalanırlar.

Ayrıntılı sınıflandırma




Ernst Haeckel'in Kunstformen der Natur (1904) adlı kitabındaki 89. levhada, sol üstte bir deri sırtlı deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea) olmak üzere, o dönem için hepsi Chelonia olarak sınıflandırılmış kaplumbağalara ait çizimler görülüyor.



DSDK'nın üyesi olduğu Dermochelyidae familyasının, soyu tükenmiş( kısa: st ) türleri de içeren ayrıntılı sınıflandırması aşağıda sunulmuştur:
Familya: Dermochelyidae
Cins: Corsochelys
Corsochelys haliniches 
Cins: Cardiochelys
Cardiochelys rupeliensis 
Cardiochelys eocaemus 
Cins: Dermochelys
Dermochelys coriacea - deri sırtlı deniz kaplumbağası
Cins: Eosphargis
Eosphargis gigas 
Eosphargis breineri 
Cins: Mesodermochelys 
Cins: Protosphargis
Protosphargis veronensis 
Cins: Psephophorus
Psephophorus rupeliensis 
Psephophorus scaldii 
Psephophorus polygonus 
Psephophorus pseudostracion 

Çevrimdışı Saw

  • 2. SINIF UYE
  • ****
  • İleti: 9.123
  • Puan 1000
  • Cinsiyet: Bay
  • | |......S€N! S€V!Y0RUM......| |
    • Profili Görüntüle
Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası
« Yanıtla #1 : 30 Ağustos 2008, 13:29:45 »
Saolasın