İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Ballack

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 [15] 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 ... 71
169
FORUM OYUNLARI / 1907 ye Kdr Sayıyoruz!!
« : 21 Aralık 2008, 19:11:34 »
813

170
FORUM OYUNLARI / 1907 ye Kdr Sayıyoruz!!
« : 21 Aralık 2008, 19:11:30 »
812

171
FORUM OYUNLARI / 1907 ye Kdr Sayıyoruz!!
« : 21 Aralık 2008, 19:11:26 »
811

172
FORUM OYUNLARI / 1907 ye Kdr Sayıyoruz!!
« : 21 Aralık 2008, 19:11:22 »
810

173
FORUM OYUNLARI / 1907 ye Kdr Sayıyoruz!!
« : 21 Aralık 2008, 19:11:18 »
809

174
FORUM OYUNLARI / 1907 ye Kdr Sayıyoruz!!
« : 21 Aralık 2008, 19:11:13 »
808

175
FORUM OYUNLARI / 1907 ye Kdr Sayıyoruz!!
« : 21 Aralık 2008, 19:11:09 »
807

176
FORUM OYUNLARI / 1907 ye Kdr Sayıyoruz!!
« : 21 Aralık 2008, 19:11:05 »
806

177
Hayvanlar Alemi / Öküz Başlı Antilopların Hızları
« : 21 Aralık 2008, 19:09:11 »
Öküz başlı Güney Afrika antilopları görünüş olarak bufalolara benzer. Sürüler halinde yaşayan bu antilop türünün bazen 100, hatta daha fazla üyesi birarada bulunur. Son derece hızlı hareket edebilen bu antilop türü, düşmanları tarafından takip edildiğinde yarış atlarından daha hızlı koşabilir. Güney Afrika antiloplarının buzağıları da son derece hızlıdır. Öyle ki, sadece iki günlükken bile büyüklerinden geride kalmayacak şekilde hızlı koşabilirler. Zorlu koşullarda yaşayan bu canlılar Allah'ın onlara verdiği bu özellikler sayesinde yaşamlarını rahat bir şekilde sürdürebilir.

178
Hayvanlar Alemi / Mantar Sivrisinekleri
« : 21 Aralık 2008, 19:08:55 »
Mantar sivrisinekleri Yeni Zelanda'da mağaralarda, içi boş ağaçlarda ya da karanlık ve nemli yerlerde yaşayan küçük, sineğe benzeyen böceklerdir. Bir tür mantar sivrisineği kendi ürettiği salgı ile şeffaf bir tüpe benzeyen bir yuva yapar. Bu tüpten, her biri 50 cm. uzunluğunda olan ve dışı yapışkan bir madde ile kaplı olan lifler sarkar. Böceklerin larvaları bu tüpün içinde yaşar ve ışıklı kuyruklarını lifleri aydınlatmak için kullanırlar. Bulunduğu yerden 70 cm.'ye kadar uzayabilen lifler larvanın yuvasından aşağıya doğru sallanır ve üzerlerindeki yapışkan tabakayla böceklere tuzak kurmaya hazır halde beklerler. Tatarcıklar, güveler ve diğer böcekler bir süre sonra bu parıldayan perdenin cazibesine kapılır. Böcek bu liflerden birine dokunduğunda, yapışkan damlaların tuzağına düşer. Kaçmaya çalıştığında ise titreşimler lifi hareketlendirir ve tüpün içinden çıkacak olan larvayı alarma geçirir. Larva sanki balığı sürükleyen olta gibi ipi çeker ve avını yutar. Larvanın ucundaki ışık, vücudunun içindeki kimyasal reaksiyon sayesinde oluşur. Yetişkin mantar sivrisinekleri de aynı şekilde bu tuzağa düşebilirler ama genellikle kaçmayı başarırlar. Dişiler çoğunlukla sayıları 130'u bulan yumurtalarını mağaranın duvarlarına ya da tavanına bırakır. Bu böcekler larva ve pupa evrelerinde olduğu gibi yetişkin olduklarında da ışık üretebilir.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 20-21

179
Buzul yaykuyruklusu ve kar piresi çok düşük sıcaklıklarda bile hayatta kalabilen canlılardır. Donma noktasının altındaki sıcaklık derecesinde birçok hayvan hareketsizleşir ya da ölür, fakat buzul yaykuyruklusu bu sıcaklık derecesinde rahatlıkla hareket edebilir ve sıçrayabilir. Bu dayanıklılıklarının nedeni vücutlarındaki antifriz sistemi dir. Bu sayede her iki canlı da çok düşük sıcaklıklarla bile başa çıkabilmektedirler. Hatta bazıları bir buzulun içerisinde hiçbir zarar görmeden 3 yıl boyunca yaşayabilir. Yaykuyruklular, yaylarını bir kaçış mekanizması olarak kullanırlar. Bu yay, vücutlarının alt kısmında arkaya doğru kıvrılmış olan ek parçadır. Bu ek parça (furcula) genellikle uç kısımda çatallaşmaktadır.

180
Deve kuşlarının ilginç bir kuluçka sistemleri vardır. Sürü halinde yaşayan deve kuşlarından yarım düzine kadarı, yumurtalarını ortak bir yuvaya bırakır. Hiçbir özelliği olmayan sadece sığ bir çukur olan bu yuvada her biri 1.5 kg. gelen 40 kadar yumurta bulunur. Yumurtaların tümünü koruma görevi tek bir dişi deve kuşuna aittir. Kuluçkaya yatan dişiye bir erkek kuş yardım eder. Ancak dişi kuş sadece 20 kadar yumurtanın üzerinde yatabilir. Bu nedenle fazla yumurtaları yuvanın dışına iter. Yapılan incelemeler sonucunda deve kuşlarının bu itme işlemini rastgele yapmadıkları bulunmuştur. Deve kuşu kendi yumurtalarını kuluçkaya yatacağı yumurtaların arasına alırken, başka dişilere ait olan yumurtaları ise dışarıya atmaktadır. Bu ayrımı deve kuşunun nasıl yaptığını bulabilmek için bilim adamları yumurtalara numaralar vermişlerdir. Yumurtaların yerini değiştirerek, eski ve yeni yumurtalar karıştırılarak yapılan tüm deneylerde sonucun değişmediği görülmüştür. Bilim adamlarının vardıkları sonuç deve kuşlarının yumurtalarını, yüzeylerindeki deliklerin dağılımı sayesinde tanıdıkları olmuştur. Bütün yumurtaların kabuklarında, civcivin nefes almasına imkan veren minik "hava delikleri" vardır. Bu deliklerin kabuk üzerindeki yerleri her yumurtada biraz farklıdır. İşte bu delikler sayesinde deve kuşlarının yumurtalar arasında ayrım yapabildiği düşünülmektedir.

Deve kuşu sürülerindeki bütün yumurtaların bakımını tek bir dişi üstlenir. Ancak yuva belli sayıda yavruyu barındırabildiği için bu dişi önceliği kendi yumurtalarına verecektir. Deve kuşları kendi yumurtalarını kabukların üzerindeki hava delikleri sayesinde ayırt edebilmektedirler.

Marian Stamp Dawkins, Through Our Eyes Only?/The Search For Animal Consciousness, s. 38-39 RESİMALTI

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 [15] 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 ... 71