İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - DeViL

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 [14] 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 ... 955
157
YEREL HABERLER / 4 üniversiteliye PKK gözaltısı
« : 10 Kasım 2007, 10:56:32 »
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Çukurova Üniversitesi Balcalı Yerleşkesinde gerçekleştirdikleri kontrollerde, terör örgütü PKK'ya ait olduğu bildirilen yayınları sattıkları iddiasıyla 4 üniversite öğrencisini gözaltına aldı. Öğrencilerin emniyetteki sorguları devam ediyor.

158
YEREL HABERLER / DTP'liler de Atatürk'ü andı
« : 10 Kasım 2007, 10:56:10 »
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 69. yıldönümünde Meclis’te törenle anıldı.

TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil ve beraberindeki milletvekilleri, saat 09.05'de Meclis'teki Atatürk Anıtı'na, kırmızı ve beyaz karanfillerden oluşan ve üzerinde ''TBMM Başkanlığı'' yazan bir çelenk koydu. Daha sonra saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Törene TBMM İdare Amiri Muhyettin Aksak, AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri katıldı. (ANKA)

159
YEREL HABERLER / Gül: İsrail'den memnunuz
« : 10 Kasım 2007, 10:55:48 »
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, savaş uçaklarının Suriye operasyonu konusunda İsrail'in verdiği izahatın Türkiye'yi memnun ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, İsrail'in Kanal 2 Televizyonu'nda Dış Haberler Masası sorumlusu Arad Nir'in sorularını yanıtladı. Gül, Suriye'deki operasyon sonrası İsrail hükümetinin özür dilemesiyle ilgili bir soruya karşılık, "Geç de olsa İsrail'in konu hakkındaki kapsamlı izahatı bizi memnun etti. İsrail bu açıklamaları yapmamış olsaydı, bu Türkiye'yi çok rahatsız ederdi" dedi.

Gül, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın, daha önce yaptığı bir açıklamada, İsrail'e bir aracı vasıtasıyla barış mesajı gönderdiğinin hatırlatılarak, "Bu aracının siz olduğunu teyit edebilir misiniz" sorusuna ise şöyle karşılık verdi:

"Biz daima barışa katkıda bulunmaya uğraşıyoruz. Birçok fırsat çıktığında çabalarımız olmuştur. Bu çabalarımızın büyük bir kısmı kabul görmüş, bazıları ise görmemiştir. Türkiye barış uğruna çaba sarf etmeye devam edecektir ve barışı sağlamaya bakacaktır."

Gül, bu ayın sonlarına doğru Orta Doğu barışına yönelik olarak Annapolis'te yapılacak barış konferansına davet edilmeyi bekleyip beklemediklerinin sorulması üzerine de "Barışa katkımız olacağı beklentisi varsa orada olmamız beklenir" dedi.

Türkiye'nin bölgenin önemli bir ülkesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin barışa katkısı olacağına inandığının altını çizerken, İsrail'in ve başka ülkelerin, birçok sınır veya tarihi sorunlarının çözümü için İstanbul'daki arşivlere başvurduklarını hatırlattı.

Gül, "Türkiye orada olacaktır" diye konuştu.

İran'ın nükleer programına karşı bu ülkeye uygulanmak istenen ambargoların ve Türkiye'nin İran ile gaz anlaşmaları bulunduğunun hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sadece Türkiye'nin değil, Avrupa ülkelerinin, hatta Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin benzer türden alım anlaşmaları yaptığına işaret etti. Gül, Türkiye'nin sadece komşularında değil, bölgenin tamamında nükleer silahlara karşı olduğunu vurguladı ve İran'a yaptığı gezi sırasında da bunu açıklıkla dile getirdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın, "İsrail'in imhası"na ilişkin sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine şunları söyledi:

"Bunlar kabul edilir, doğru sözler değil... Bu konuda ne düşündüğümü açıkça ifade etmiştim. Bu sözler, sözümona güç ifade etmek isteyen belli bir dış politikanın sözleridir ve hiçbir şey katmayan sözlerdir. Bunlar hatadır... Bunu her zaman, her yerde ve açıkça söylüyorum."

İsrail parlamentosunda, 1915 olaylarıyla ilgili karar çıkartmak isteyenler bulunduğunun ve böyle bir karar çıkması durumunda Türkiye'nin tavrının ne olacağının sorulması üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, "İsrail parlamentosundan böyle bir karar çıkacağına inanmadığını" belirterek, "Biz sadece alınan kararlara karşı tepki veririz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, İsrail'in bir yıldan fazla süre önce Gazze Şeridi sınırında kaçırılan askeri Gilad Şalit'in serbest bırakılması konusunda bir bilgisi olup olmadığı sorusuna karşılık ise "bu konuda halen yapılacak çok şey bulunduğunu" belirtti.

Gül, "irtibat kesilen 8 askerin Türkiye'ye getirilmesi konusunda Ankara'nın büyük başarı gösterdiğinin" belirtilerek, "İsrail hükümeti ne yapmalı" diye sorulması üzerine de "Biz terör ile uzun yıllardır mücadele eden, bölgenin önemli bir ülkesiyiz. Terör ile mücadelede uluslararası bütün kurallara riayet etmekteyiz" dedi. Gül, bunun ardından gelen, "İsrail'in uluslararası kurallara riayet etmediğini mi söylemek istiyorsunuz" sorusuna karşılık, "Yorumu size bırakıyorum" diye konuştu.

Gül söyleşi sırasında, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in yapacağı Türkiye ziyaretinden duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

160
YEREL HABERLER / CHP Şişli'de meşaleli anma
« : 10 Kasım 2007, 10:55:25 »
CHP İstanbul İl Örgütü ile Şişli İlçe Başkanlığı'nın birlikte organize ettiği "fener alayı” tüm dikkatleri Şişli’ye topladı. Saat 19.00'da başlayan etkinlikte, CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ve Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı konuşmalar yaparken, CHP Şişli İlçe Binasından Atatürk Müzesine meşalelerle yürüyen coşkulu kalabalığa vatandaşlar da alkışlarla destek verdiler.

‘İKTİDAR, TESLİM OLMUŞ DURUMDA’

Açış konuşmasını yapan Şişli İlçe Başkanı Dursun ÇALTI, ülkenin içinde bulunduğu sosyal, siyasal ve ekonomik durumu “İktidar, ne acıdır ki, Türk ekonomisinin yönetimini IMF’ye, Türk iç siyasetinin yönetimini AB’ye ve Türk dış siyasetinin yönetimini de ABD’ye havale etmiş durumdadır. Teslim olmuş durumdadır.” şeklinde ifade etti.

‘MEDYA ETKİ VE BASKI ALTINDA’

“Yolsuzluk, hırsızlık, hortumculuk, rüşvet ve adam kayırma güncel siyasi literatürün bir parçası olmuştur. Bu kelimelerle kurulan cümleler Türk siyasetinin gündemini teşkil eder hale gelmiştir. “ şeklinde konuşan Çaltı, medyanın son durumu ile ilgili olarak, “Medyanın çok önemli bir kesimi, belirli birtakım gruplar tarafından kontrol altına, etki altına, baskı altına alınmış durumdadır. “ dedi.

‘GÜVENLİĞİMİZİ EMPERYALİST DEVLETLER SAĞLAYAMAZ’

Çaltı, “Ülke yönetimini etki altına alan bir bölücü şeriatçı ittifak, İmralı ve Utah merkezli hareket etmektedir. 5000 yıllık devlet geleneğine sahip olan Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Irak konusunda alay konusu olur hale gelmiştir. Kendi güvenliğini, teröristlere silah sağlayan emperyalist devletlerden medet umarak temin etme gereği hissetmiştir.” diye konuştu.

‘UTANÇ TABLOSUNDAN CHP İLE KURTULABİLİZ’

CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel TEKİN, içinde bulunduğumuz dönem hakkında “Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Son günlerde yaşadığımız sıkıntı, bu ülkenin gidip başkasından izin alma peşindeler. Bundan utanç duyuyoruz. Mustafa Kemal’in ve arkadaşlarının değerini çok daha iyi anlıyoruz. Bu utanç tablosundan ancak ulu önder CHP olarak işaret ettiği partimiz sayesinde kurtulabiliriz” dedi.

‘İKTİDARA BİZİ BU BİLİNÇ YÜRÜTECEK’

İstanbul Milletvekili Mehmet SEVİGEN, “Size baktığımda Mustafa Kemal’i görüyorum. Mustafa Kemal’i savunanları görüyorum. Yüreklerini ortayakoyan, ülkesi için üzülen o yolda yürüyen, ülkenin gerçek sahiplerini, özgürlüğün, bağımsızlığın temsilcilerini görüyorum. Bu değerlere de sahip çıkan tek parti CHP’dir. İçeriden ve dışarıdan her ne kadar saldırıya uğrarsak uğrayalım bu ülke bölünmez, bu ülkeyi bölmeye de kimsenin gücü yetmez. Sizin gözlerinize bakınca Mustafa Kemal aşkını görüyorum. O insanın yolunda yürüyen insanların, ona olan sevgisini görüyorum. Mustafa Kemal’i anmak için sadece burada değil, ülkeye, demokrasiye, insan haklarına sahip çıkma bilinci bizi burada tutuyor. İktidara bizi bu bilinç yürütecek. Bu ülke sahipsiz değil. Televizyonlarımızla ve gazetelerimizle beraber çok değerli basın mensubu arkadaşlarımız Şişli’deki bu duyguyu sizlere yansıtıyorlar. Yüreğimizin alevlendiği bu yerde herkese teşekkür ediyorum” dedi.

ATATÜRK İÇİN NÖBET

Konuşmaların bitmesinin ardından, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ve Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı, ellerindeki meşalelerle Atatürk için "sembolik saygı duruşu"nda bulundu. Sevigen, Tekin ve Çaltı'dan sonra nöbeti devralan partililer, cumartesi sabahına kadar Şişli'deki Atatürk Müzesi'nin önünden ayrılmadı. Partililer, cumartesi sabahı 09.05'te, müzenin önünden Atatürk heykelinin bulunduğu alana yürüdü.

161
YEREL HABERLER / 'PKK ile organik bağlantı yok'
« : 10 Kasım 2007, 10:55:00 »
30 bin kişi hapse girdi ben de 12 yıl yattım
'13 yıldır ayrıyım' DTP'nin önceki gün yapılan 2. Olağanüstü Kongresi'nde 440 delegenin oyuyla Genel Başkan seçilen Nurettin Demirtaş, SABAH'ın sorularını yanıtladı. PKK ile organik bağ söz konusu olmadığını ifaden eden Demirtaş, 12 yıl cezaevinde yattığını söyledi.

PKK bağlantısı konusunda Demirtaş, şöyle konuştu: "Benim gizli saklım yok. 1990'lı yılların koşullarını herkes biliyor. Üniversite öğrencisiydim. O dönemde 30 bin insan cezaevine girdi. Milyonlarca insan köyünden sürüldü, faili meçhul cinayetler işlendi. Siyasi faaliyetlerimizden dolayı tutuklandık. Henüz 21 yaşındaydım. 12 yıl yattım ve 2004'te de çıktım."

Demirtaş, PKK ile organik bağları bulunmadığını savunarak şöyle dedi: "Bizim kendi organlarımız, üyelerimiz, delegelerimiz var. DTP'nin PKK ile organik bağı yok. Söz konusu bile değil. Bu bir çarpıtma. Eğer böyle bir bağlantı olsa yargıçlar devreye girer." Bu arada Ankara Basın Savcılığı, DTP kongresinde yapılan konuşmalarla ilgili soruşturma başlattı.

162
YEREL HABERLER / MHP'den Baykal'a hatırlatma
« : 10 Kasım 2007, 10:54:41 »
SABAH'a açıklamalarda bulunan MHP kurmayları, CHP'yi sert bir dille eleştirdi.

* MHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Çakır: Sayın Baykal, düz ovada siyaset yapanların sonunun ne olduğunu unutmasın. Terör örgütünün ve teröre destek veren kesimlerin işine yarayacak beyanlar verilirken dikkatli davranılması gerekir. Terör sorunu ile bölgede yaşayan insanların sorunlarını birbirinden ayırarak ele almalıyız. Hele böyle ayrımcılık yaratacak taleplerde bulunulurken çok daha dikkatli olunmalıdır.

* MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: Düz ovada siyaset yapmak isteyenleri siyaset mezarlığında ziyaret ediyorlar. Beyanlarıyla bölücü terörü cesaretlendirmeye kimsenin hakkı yok.

* MHP İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak: Tezkereye 500'den fazla milletvekili oy verdi. Bunu uygulamak yerine böyle açılımlar üzerinde konuşmak çok yanlış.

163
YEREL HABERLER / Güneydoğu'da olumlu tepki
« : 10 Kasım 2007, 10:54:23 »
Eski CHP Diyarbakır Milletvekili ve PM üyesi Mesut Değer ise Kürt sorununun onurlu ve insanca yaşama sorunu olduğuna dikkat çekti.

Değer, artık eski Genelkurmay başkanlarının, generallerin, MİT yöneticileriyle üst düzey bürokratların artık Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Kürtler konusunda "yanlış yaptık" açıklamalarında bulunduklarını belirtti. Sorunun Kürt-Türk kavgası aşamasına geldiğini ifade eden Değer, "CHP'nin de bu sorunun çözümüne öncülük etmesi gerekmektedir. Genel affın en yumuşak şekliyle itirafçılıktan ise çok daha ileri bir yasal düzenleme için TBMM acil olarak harekete geçmelidir" dedi.

Hak-Par kurucu üyesi İbrahim Güçlü ise "Bu gerçekleri açıklamak, itiraf etmek, meşru davanın, büyük sorunun çözümünün gerektiğini anlamak demektir. Baykal'ın bu açıklamaları kendisine oy olarak dönmese bile, Kürtler bu açıklamalara değer verecektir. Ancak umarım bu oy için bir taktik değil, çözüm için kararlılık ve samimiyet içeren açıklamalardır." dedi.

Cizre Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Elçi ise Baykal'ın açıklamalarını hayretle ve şaşkınlıkla karşıladığını söyledi. Elçi "Sonuçta aklın yolu bir. Olması gereken de buydu " diye konuştu.

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani 'nin liderliğini yaptığı Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (IKYB) Ankara Temsilcisi Behruz Galali de Baykal'ın Irak'ın kuzeyi için gündeme getirdiği öneri paketine destek verdi. Galali, " Ne kadar güzel bir açıklama. Çok olumlu, çok yapıcı ve çok gerçekçi bir yaklaşım. Bu yaklaşım devam ederse hiçbir problem kalmayacaktır. Bir sosyal demokrat olarak sayın Baykal'ı tebrik ediyorum " dedi.

164
YEREL HABERLER / '28 Şubat fişlemelerini yaktım'
« : 10 Kasım 2007, 10:54:04 »
AKP İstanbul Milletvekili Necat Birinci, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olduğu dönemde 28 Şubat sürecinde fişlenen okul müdürü, bakanlık bürokratı, il milli eğitim müdürü gibi birçok devlet memuruyla ilgili 3 klasörde saklı bin sayfalık dokümanı sobada yaktığını açıkladı.

BAKANA HABER VERMEDİM

AKP’li Birinci, 28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu olarak adlandırılan birim tarafından Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarına ilişkin hazırlanan dosyayı nasıl yaktığını şöyle anlattı:

“2003 yılında müsteşar olunca bana bir kasanın anahtarı verildi. Bu kasa, müsteşarlık makamının arka tarafında bulunan kozmik odadaki bir kasanın anahtarıydı. Uzunca bir süre açmadım. 1.5 yıl sonra açtığımda çeşitli renklerle işaretlenmiş 3 klasörden oluşan bin sayfalık doküman vardı. Dosyaları alıp bir arkadaşımın evine götürdüm ve orada yaktım. Bakan’a da haber vermedim.”

165
YEREL HABERLER / 'Baykal sürprizi' tartışma yarattı
« : 10 Kasım 2007, 10:53:46 »
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Kürt sorunuyla ilgili yeni açılımı tartışma yarattı. KYB temsilcisi ve bazı AKP'liler öneriyi olumlu bulurken, bazı DTP'liler Baykal'a güvenmediklerini belirtti.

Baykal, Türkiye'nin terörle mücadeleyi sadece sınır ötesi operasyon denklemi içinde sonuçlandıramayacağını belirterek, Kuzey Irak'a yönelik sosyal ve ekonomik açılım önerisinde bulundu.

Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

ASKERİ MÜCADELE:

Terörle mücadelenin askeri boyutu olacaktır. Vazgeçmek mümkün değildir. PKK Kuzey Irak'ta olduğu sürece askeri müdahale söz konusu olacaktır. Gelin bunun ötesini de düşünelim. Mücadele uzun yıllar sürecek. Sorunun sadece askeri operasyonlarla, sınır ötesi operasyonla çözülemeyeceği görülüyor.

PKK'YI YALNIZLAŞTIRMAK:

Türkiye dışından PKK'ya yönelik desteği ortadan kaldırmak için öneri yapıyorum. PKK'nın içinde yaşadığı, PKK ile iletişim içinde olan topluma yönelik öneriler yapıyorum. PKK'yı orada yalnızlaştırmak gerekiyor.

ÜNİVERSİTE:

Kuzey Irak'ın her yerinden Kürt, Arap, Sünni, Şii, Türkmen kökenli gençlere ciddi şekilde el uzatalım. ODTÜ'ye, İTÜ'ye yerleştirelim. Bu öğrenciler için kontenjan açılmalı, en kaliteli eğitim vererek yetiştirilmeli. Bu insanlar ileride yönetici konumuna gelecekler.

RADYO-TV YAYINI:

Bölgeye değişik dillerde Türkiye'nin sistematik, bilinen görüşlerini, düşüncelerini aktararak, anlaşılır yayıncılık yapılmalı. O insanlarla interaktif ilişki kurulabilmeli.

SU:

Irak su tehdidi ile karşı karşıyadır. Türkiye, o bölgenin su ihtiyacına karşılık verecek olanaklara sahiptir. Suyu bu anlamda yönetmek önemli. Türkiye Ilısu Barajı'nı tamamlamalıdır.

KIRILMA YOK:

Bunları söyleyince değişik, farklı, izlenen terör politikasında bir kırılma gibi görmek yanlış. Tarifte, hedefte bir değişiklik yok.

GENEL AF OLMAZ:

O noktada değiliz. Bir taraftan şehit vereceğiz, bir taraftan da af konuşacağız, olmaz.

TALABANİ-BARZANİ İLE TEMAS:

Yaklaşımımız Irak halkına yönelik, muhatabımız Irak devletidir. Elbette bunlarla Türkiye'nin teması vardır, olabilir.

Ancak sorun, yöneticileri ikna, tatmin etmek gibi sınırlı bir hedefe indirgenmemeli. Halkı kazanma gayretine girmeliyiz. Sorumlu Irak yönetiminin de bunu iyi niyetle karşılayacağını umut ediyorum.

KYB Temsilcisi: Çok yapıcı bir açıklama

Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) Ankara Temsilcisi Behruz Galali, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Irak'ın kuzeyi için gündeme getirdiği öneri paketine destek verdi.

Galali, yaptığı yazılı açıklamada, Baykal'ın önerilerini satır satır okuduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Ne kadar güzel bir açıklama. Çok olumlu, çok yapıcı ve çok gerçekçi bir yaklaşım. Bu yaklaşım devam ederse hiçbir problem kalmayacaktır. Bir sosyal demokrat olarak Sayın Baykal'ı tebrik ediyorum."
Söz konusu öneri paketine destek olabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduklarını belirtmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Galali, "Bu politika uygulanırsa Iraklı Kürtler ve Türkiye daha çok yakınlaşacaktır" dedi.

Baykal'ı iyi niyetli yaklaşımından dolayı tebrik eden Galali, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani'nin bu yaklaşıma destek vereceğini belirtti.

'Baykal, her an 180 derece dönebilir'

DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik: Daha önce CHP Genel sekreteriyken Kürt raporu yayınlanmıştı. Öneriler bize de uygun gelmişti ve üstelik o zaman CHP bölgede yüksek oy almıştı. Ancak Baykal, Ecevit'e özendi ve iktidar olmak için milliyetçi söylemler kullanma-ya başladı. Her an 180 derece dönebilir.

DTP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarıkaya: CHP'nin son 2 yıldır geliştirdiği politikanın yararsız olduğunu düşünüyoruz. Irkçı söylemler kullanıyor. Bu söylemlerin yanlışlığı ortaya çıktı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi: CHP, Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlara köklü çözüm bulabilmek için geçmişten beri en doğru çalışmaları yapan partidir.

CHP eski Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan: CHP'nin 1990'da kabul edilen Güneydoğu Raporu çizgisine gelmesini memnuniyetle karşılıyorum.
AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt: Baykal'ın açtığı süreç daha sağlıklı bir tartışma ortamına doğru gidilebileceğinin göstergesi.

166
YEREL HABERLER / 'Eşimle 13 yıldır ayrı yaşıyoruz
« : 10 Kasım 2007, 10:53:24 »
DTP Grup Başkanıvekili Fatma Kurtulan, eşi Salman Kurtulan'ın terör örgütü PKK'nın üyesi olduğuna yönelik iddialara ilişkin, “Yaklaşık 13 yıldır ayrı yaşadığım ama resmi olarak devam eden bir evliliğim bulunmaktadır. Çağdaş düşünce yapısı, özel yaşamda birliktelikleri olan bireylerin, ayrı ayrı tercihlerde bulunmalarını olağan karşılamayı gerektirir” dedi.

Kurtulan, yaptığı yazılı basın açıklamasında, “PKK'nın elinde bulunan askerleri almak üzere DTP'nin aldığı karar gereği Irak'a giden heyette yer aldığını” belirtti.

“Asker kardeşlerimizin sağ salim ailelerine kavuşmaları, tüm Türkiye toplumunda sevinç yaratırken ne yazık ki verdikleri beyanlarda da anlaşılacağı gibi Hükümet üyeleri buna sevinememiştir” ifadesini kullanan Kurtulan, şunları kaydetti:

“Asker kardeşlerimizin 'ailelerine kavuşmalarında katkısı olan vekil' yerine, kimi yetkililerin beyanından sonra 'eşi dağda, terörist eşi vekil' gibi ifadelerle ırkçı, şovenist kesimlere hedef olarak gösterilmekteyim.

Yaklaşık 13 yıldır ayrı yaşadığım ama resmi olarak devam eden bir evliliğim bulunmaktadır. Çağdaş düşünce yapısı, özel yaşamda birliktelikleri olan bireylerin, ayrı ayrı tercihlerde bulunmalarını olağan karşılamayı gerektirir.”

“YAPTIKLARIMLA ANILMAYI TERCİH EDERİM”

DTP'li Fatma Kurtulan, bir kadın olarak kendinden sorumlu olduğunu ve yaptıklarıyla anılmayı tercih ettiğini bildirdi.
Kurtulan, şöyle dedi:

“Kaldı ki bu özgünlüğümün, çözümlenmeyen Kürt sorununun yarattığı bir sonuç olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu bir toplumsal gerçekliktir. Üstelik başka partilerin milletvekilleri arasında da bu toplumsal gerçekle yaşayan milletvekilleri olabilir.

Sonuç olarak, kişilik haklarıma bir saldırı olarak değerlendirdiğim kimi basın organlarının, bu yaklaşımlarını gözden geçirmeleri beklentisi içerisinde olduğumu, aksi taktirde karşılaşacağım ırkçı, şovenist tepkilerin sorumluluğunun kendilerinde olacağını kamuoyumuzla paylaşmak isterim.”

167
YEREL HABERLER / Kral Abdullah'a devlet nişanı
« : 10 Kasım 2007, 10:53:02 »
Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Saud'a Türkiye Cumhuriyetin Devlet Nişanı, Cumhurbaşkanlığı'nda yapılan bir törenle verildi.

Törende Kral Saud da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Kraliyet Nişanı verdi. Yemekli yapılan tören öncesinde iki ülke arasında "Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" imzalandı.

Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Saud için, Çankaya Köşkü'nde resmi karşılama töreni düzenlendi. Törenin ardından Kral Abdullah ve Cumhurbaşkanı arasındaki görüşme ve heyetler arası görüşme yapıldı.

Türkiye adına Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Suudi Arabistan adına Maliye Bakanı İbrahim Al-Assaf tarafından imzalanan "Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" ile iki ülke arasında gelişen ekonomik ve ticari ilişkilerin yaratmış olduğu çifte vergilendirme sonuçlarının ortadan kaldırılması ve her iki ülke yatırımcıları açısından ticaretin daha cazip hale getirilmesi amaçlandığı ifade edildi. Türkiye halen 66'sı yürürlükte olan çifte vergilendirme anlaşmasının 72.'sini Suudi Arabistan Krallığı ile yapmış oldu.

İmza törenin ardırdan Cumhurbaşkanı Gül'ün Kral Abdullah onuruna verdiği akşam yemeğine geçildi. Yemeğe katılanları Cumhurbaşkanı Gül ve Kral Abdullah, kapıda karşıladı. Kral Saud'a Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı'nın verileceği, yemek salonunda yapılan törende başta TBMM Başkanı Köksal Toptan olmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve devlet protokolünden çok sayıda davetli yer aldı.
Cumhurbaşkanı Gül burada yaptığı konuşmada Suudi Arabistan'ın, Kral Abdullah'ın dirayetli önderliğinde bölgede ve uluslararası alanda anahtar konumuna geldiğine dikkat çekerken, "Terörizm ve kitle imha silahlarının yayılması tehdidi de ülkelerimiz için ortak kaygı yaratmaktadır" dedi. Gül, şöyle devam etti:
"Terörden çok çekmiş bir ülke olan Türkiye, halen teröre kurban vermektedir. Suudi Arabistan'ın da terör saldırılarına maruz kalan ülkelerden biri olduğunu biliyoruz. Bu tehditlere karşı koymak için uluslararası dayanışma ve işbirliği şarttır. Bölgedeki istikrarsızlık, şiddet ve ihtilaf ortamı halklarımıza sadece acı ve üzüntü getirmektedir. İhtilafların sağduyu ve uzlaşı yoluyla çözümlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak bu doğrultuda gayretlerimizi sürdüreceğiz."

Kral Saud ise iki ülke arasındaki karşılıklı artan yatırımları ve ticaret hacmini büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, "Gelecek bize tüm siyasi, ekonomik, kültürel ve güvenlik alanlarında daha güçlü ilişkiler getirecektir" dedi. Kral Abdullah şunları söyledi:
"Birçok bölgesel ve uluslararası meseleye karşı, bizim tutumlarımızla örtüşen olumlu tutumlarınızı övmeme lütfen müsaade ediniz. Özellikle de Arap-İsrail anlaşmazlığı karşısındaki tutumunuzu ve son olarak 'Filistin problemi Orta Doğu'nun bütün problemlerinin temel sebebidir ve bu problem çözülmedikçe acılar son bulmayacaktır' demecinizle 'I'ların üzerine noktayı koydunuz."

Yaklaşık 45 dakika geçikmeli başlayan Kral Saud onuruna verilen yemekte, davetlilere "Yuvarlama Çorba, zeytinyağlı dolma, içli köfte ve börek, Et ve balık ızgara, Akdeniz Salata, Karışık Türk tatlıları, Türk Kahvesi ve çifte kavrulmuş lokum"dan oluşan, içinde alkollü içecek tercihinin de yer aldığı bir menü ikram edildi.

168
YEREL HABERLER / 'Türkiye'nin hedefi Kerkük mü?'
« : 10 Kasım 2007, 10:52:40 »
Nashville'de, Amerika'daki Kürtlerin başı olarak görülen 53 yaşındaki Jamel Numan, Kürtlerin tüm korkularının bir anlamda sözcüsü konumunda. Numan şöyle diyor: Sınıra askerlerini yığan Türkiye, sonunda Irak'ta yönetimi mi üstlenecek merak ediyorum doğrusu.

Hafta başında Başbakan Erdoğan ve Amerikan Başkanı Bush Beyaz Saray'da Kuzey Irak'a yapılacak operasyonla ilgili belli kararlar aldılar. Kandil dağında konuşlanan 3000 PKK'lının varlığından söz ediliyor. Fakat PKK sadece son eylemlerinde değil, aynı zamanda yıllardır süregelen olaylarda çok sayıda vatandaşın ve askerin canına kıydı.

Ayrılıkçı grubun asıl hedefi bağımsız bir Kürt devleti yaratabilmek. Türklerin çekindiği nokta da belki de bu. PKK 1980 yılındaki olaylarda çok insanın canına kıydı. O dönemde kendilerini etkin bir biçimde kanıtlamaya çalıştılar. Son dönemlerdeki eylemleriyle de gerçekleştirmek istedikleri, daha fazla otonomi ve kültürel anlamda kendilerini kabul ettirebilme arzusu.

Türkiye zaten bugüne kadar çok sayıda sınırlı operasyon girişiminde bulundu. Fakat PKK her nedense hala ayakta. 2003 yılından beri Kürdistan Bölgesel Yönetimi, kendi otonom yönetim sistemini daha da güçlendirmiş durumda. Kuzey Irak'ta özerk ve kendi kurallarıyla yeni bir yönetim oluşturdu adeta. Kürdistan Bölgesel Yönetimi, 115 milyar varillik petrol rezervinin yüzde 0,5'lik kısmında hak sahibi. Geçen salı günü de yabancı şirketlerle yedi yeni anlaşma imzaladığını açıkladı ve aynı zamanda Bölgesel Yönetimi'nin kendi kontrolünde yeni bir şirket kurduklarını belirtti.

Kerkük, bölgenin kilit noktası. Kürtlerin kendilerine başkent yapmak istedikleri yer. Petrol yönünden de çok zengin bir bölge. Saddam'ın Irak sınırlarını yeniden çizdiği dönemde sorunların arttığı bir bölge. Kürtlerin yanında aynı zamanda Türkmen ve diğer etnik gruplara ait insanlar da yaşıyor. Yani Kerkük oldukça değerli. Kimlik arayışında bir dönüm noktası olacak referandumla esas kimliğine kavuşmaya çalışıyor. Kerkük seçmenlerinin ve Bölgesel Kürt Yönetimi dışında kalan grupların yeni bir düzene yeşil ışık yakmak için vereceği oylar belki de Kuzey Irak'ın yeni şeklinde önemli rol üstlenecek. Bölgesel yönetim dışında kalan etnik gruplar, Kürdistan yönetiminin boyunluğu altına girerse dengeler yeniden değişebilir.

Bu noktada Türkiye ile ilgili olarak şunu sorgulamak gerekir. Türkiye'nin korkusu Kerkük'teki kanıtlanmış 11 milyar varillik petrol rezervini, Kürdistan Bölge Yönetimi'ne kaptırmamak olabilir. Çünkü bu sayede Kuzey Irak'taki Kürt egemenliği ekonomik güçlerle de desteklenerek sağlam bir zemine oturabilecek. Tabi ki bölgeseki Kürt nüfusu da artacak. CIA'nın raporuna göre, İran, Suriye, Irak ve Türkiye'de toplam 22 milyon Kürt asıllı vatandaş var.

Kerkük'ün başka bir özelliği de, Türkiye'ye uzanan iki petrol borusunun başlangıç noktası olması. İki boru hattının toplam kapasitesi günlük 1,6 milyar varil. Diğer taraftan Türk firmalarının bölgede yapmış olduğu birçok iş anlaşması var. Bir anlamda bölgenin en büyük yatırımcısı Türkler. Bağdat yönetimiyle iyi diyaloglar içinde olan Türk yönetiminin, Washington hükümetinden ve Bağdat'tan istediği şey, eylemlerini Kuzey Irak merkezli yönetmeye çalışan PKK'nın bir terör örgütü olarak kabul edilmesi ve ona göre davranılması...

ABD yönetimi resmen Türkler ve Iraklı Kürtler arasında kalmış durumda. İki dostunu da kırmamak için elinden geleni yapıyor. Orta Doğu Projesi Uluslararası Kriz grubu yöneticisi Joost Hiltermann, "Türkiye bir kapana sıkışmış durumda. ABD yönetiminin kesinlikle Kürtlere verdiği desteği keserek Türkiye'ye arka çıkmalı" diyor ve ekliyor: "Türkiye Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin durumunu, hem Türkiye'ye bağlı, hem de merkezi yönetime bağlı olarak yorumluyor."

Kürt toplumu içine kulak kabarttığınızda '3 bin PKK'lıyı yok etmek için 100 bin asker gönderemezsiniz' diye yorumlayanlar da var, 'Türkiye PKK'dan değil, Bağımsız Kürt Yönetimin'den korkuyor' diyen de...

PKK ve Kerkük ... İki temel konu. Bu iki sorun çözülebilirse herşey çözülecek...

Barzani, Time Magazine'e yaptığı açıklamada, "Doğrusunu söylemek gerekirse PKK sadece bir mazeret. Gerçek hedef Kürdistan bölgesi"' diyor ve sözlerini şöyle noktalıyor:

"Türk yönetimi eğer saldırırsa ve Kuzey Irak'ı işgal ederse tabi ki biz de kendimizi savunmak için karşılık vereceğiz. Ve eğer halkımıza, sınırlarımıza zarar vermeye kalkarlarsa, o zaman hiçbir şekilde sınır tanımayız..."

Ben Lando / Energy Daily

Tolga Kamiloğlu e-kolay

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 [14] 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 ... 955