İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - erhanerhanerhan

Sayfa: 1 2 3 4 5 [6] 7 8 9
61
Bir rus firmasının yeni SIP-tabanlı VOIParama hizmetiFlashphoneFlashphone şimdilik beta aşamasında ve her gün için 3 dakikayı aşmayacak 3 arama hakkınız var ama beta sonunda bu sınırların kalkacağı söyleniyor.

Ücretsiz arama yapılabilecek ülkelerin listesiniBurada Bulabilirve şuraya tıklayarakbu hizmete üye olabilirsiniz. Listede Türkiye de var.

62
OYUNCULARIN SOHBET YERİ / İyi haber kötü haber
« : 01 Aralık 2007, 06:17:44 »
iyi haber: artık barajlarda su seviyesi grafiklerine bakmıyoruz.
kötü haber: artık sokaklarda su seviyesi grafiklerine bakıyoruz. Malumunuz seller aldı başını gidiyor.

iyi haber: facebook meraklıları profillerini gizlemeye başlamış.
kötü haber: İnternet trafiğimiz artık Çin gibi izleniyor.

iyi haber: PC satışları artıyor
kötü haber:Yılın ilk 9 ayında dış ticaret açığımız 45 milyar doları buldu(ithalat: 120 küsur, ihracat 77 milyar dolar. Kart borcunu ödeyemeyenler artışta.

iyi haber: Telekom'da grev sona erebilir
kötü haber: Ne farkedecek ki?

iyi haber: Mac OSX Leopar çıktı
kötü haber: Alınamayacak kadar pahalı.

iyi haber: 8800GT çıktı
kötü haber: ürün piyasada hala yok

iyi haber: Ati Radeon 3850 çıktı
kötü haber: 2 tane almak gerekiyor

iyi haber: AMD Phenom nihayet çıktı
kötü haber: Intel hala önde. AMD gemisi batıyor

iyi haber: 2008 Avrupa Şampiyonası'na vasat futbolumuza rağmen gidiyoruz.
kötü haber: İngilizlere 8 atamayacağız  Gelmiyorlar..

iyi haber: vista çıktı
kötü haber: işe yaramıyor ((:

İyi Haber: SP1 geliyor
Kötü Haber: İşe yarayacağına hala şüpheyle bakılıyor 


İyi haber : crysis çıktı
kötü haber : sistemler çöp oldu
 ;D ;D ;D ;D ;D

63
TEKNO HABER / L.A.S.E.R. İle Mesafe Ölçümü
« : 01 Aralık 2007, 06:16:24 »

Topograf, kartograf, jeolog, arkeolog, emlakçı, mimar ya da mühendis vb. iseniz doğru mesafe ölçümlendirme sizin için önemlidir. Leica DISTO™ A6, LASER kullanarak kesin ölçüm yapmanızı sağlayan cihazlardan biri. Ölçüm erimi 0.05 ila 200 metreye kadar olan cihaz, yerleşik BLUETOOTH® modülü ile PC'ye veri aktarımı yapabiliyor. 2 AA 1,5V pil ile çalışıyor.LEİCA DISTA


Özellikler
   Hassasiyet: +/- 2mm
   Mesafe: 0.05 - 200m
   Alan/Hacim Hesaplamaları
   Oda Hesaplamaları
   Min/Max ve Sürekli Ölçüm
   Entegre edilmiş görüş alanı uzun mesafeleri Pisagor Fonksiyonu hedeflemeyi sorun olmaktan çıkarır.İçinde bulunan sensör tam sıfır noktasını saptar. (Toplama/Çıkarma/Çarpma)
   Hafıza
   Boyutlar:148x64x36mm
   Batarya Dahil Ağırlık:241g


     DISTO™ A5
Mesafe ölçü hassasiyeti    ±2mm/100m
En küçük mesafe ölçü birimi    1 mm
Minimum ve maksimum ölçü mesafesi    5 cm - 200 m
POWER RANGE TECHNOLOGY ™    Evet
Lazer noktası çapı (hedef üzerinde)    6mm/10m 30mm/50m 60mm/100m
Mesafe, alan ve hacim ölçümü    Evet
Gecikmeli ölçü zamanlayıcısı (timer)    Evet
Oda ölçüsü programı    Evet
Tracking (sürekli ve hızlı) ölçü    Evet
En kısa ve en uzak mesafe tarama    Evet
Trigonometrik fonksiyonlar/phytagoras    Evet
Toplama (+) ve çıkarma (-) fonksiyonları    Evet
Çarpma (X) fonksiyonu    Hayır
Kaydedilebilen sabit katsayılar    1
Hafızadaki verilerin çağırılması    Son 20 veri
Kablosuz veri transferi    Hayır
Ücretsiz PlusDraw/PlusXL yazılımları    Hayır
Tuş takımı    Soft-touch (dokunmatik)
Çok satırlı gösterge    Evet
Gösterge aydınlatması    Evet
Çok fonksiyonlu arka aparat    Evet
Hedefleme (nişan) tertibatı    Hayır
Dahili teleskobik hedef dürbünü    Evet
Tripod (üçayak) ile kullanılabilme özelliği    Evet
Silindirik düzeç (su terazisi)    Evet
Güvenli kullanım için bilek halkası    Evet
Taşıma kılıfı    Evet
Su ve toza karşı dayanıklılık (IP54)    Evet
Ölçü birimleri (değiştirilebilir)    mm, cm, ft, ft in 1/16
Ebatlar    148x64x36 mm
Ağırlık    241 gram
Güç kaynağı    Typ AA 2x1.5 V
Type AA 2x1.5 V pil ile ölçü adedi    10.000 ölçü

Ergonomik Dizaynı ile Optimum Fonksiyonellik

Şimdi Leica Disto A5 ile tanışma zamanı!
Ergonomik yapısına ve zarif dış kaplamasına hayran
kalacaksınız.Artık eşsiz destek parçası ,geniş mesafe
toplama fonksiyonları ve entegre edilmiş görüş alanı ile
herhangi bir ölçüm işi için hazırsınız.Uygun olan kısayol
tuşlarını kullanarak en genel hesaplamalar tabiki daha
hızlı ve daha kolay.

İçeride ve dışarıda her anınızda güvenilir
bir dostunuz.Dolaylı yükseklik ölçümü ;pisagor fonksi
yonundan yararlanarak ulaşılamayan yükseklikler artık
sorun olmaktan çıkıyor.



Özellikler
   Hızlı ve hassas mesafe ölçümü Hassasiyet:+/- 3mm
   Kısayol tuşları ile kullanımı kolay Mesafe :0.05 – 100m
   Aydınlatılmış ekranı ile karanlıkta dahi ölçüm mümkün Alan/Hacim hesaplamaları
   Su serpintileri ve toza karşı dayanıklı Güncel Hafıza:19
   El boyutunda herhangi bir cebinize yerleştirin Boyutlar:135x45x31mm
   Zaman ayarlı otomotik kapanma Ölçümler:5000
   Minumum/Maksimum ve Sürekli ölçüm Ağırlık(Batarya Dahil):145g


     DISTO™ A3
Mesafe ölçü hassasiyeti    ±3mm/100m
En küçük mesafe ölçü birimi    1 mm
Minimum ve maksimum ölçü mesafesi    5 cm - 100 m
POWER RANGE TECHNOLOGY ™    Evet
Lazer noktası çapı (hedef üzerinde)    6mm/10m
30mm/50m
60mm/100m
Mesafe, alan ve hacim ölçümü    Evet
Gecikmeli ölçü zamanlayıcısı (timer)    Hayır
Oda ölçüsü programı    Hayır
Tracking (sürekli ve hızlı) ölçü    Hayır
En kısa ve en uzak mesafe tarama    Evet
Trigonometrik fonksiyonlar/phytagoras    Hayır
Toplama (+) ve çıkarma (-) fonksiyonları    Evet
Çarpma (X) fonksiyonu    Hayır
Kaydedilebilen sabit katsayılar    0
Hafızadaki verilerin çağırılması    Son 19 veri
Kablosuz veri transferi    Hayır
Ücretsiz PlusDraw/PlusXL yazılımları    Hayır
Tuş takımı    Standard
Çok satırlı gösterge    Evet
Gösterge aydınlatması    Evet
Çok fonksiyonlu arka aparat    Hayır
Hedefleme (nişan) tertibatı    Evet
Dahili teleskobik hedef dürbünü    Hayır
Tripod (üçayak) ile kullanılabilme özelliği    Hayır
Silindirik düzeç (su terazisi)    Evet
Güvenli kullanım için bilek halkası    Evet
Taşıma kılıfı    Evet
Su ve toza karşı dayanıklılık (IP54)    Evet
Ölçü birimleri (değiştirilebilir)    mm, ft in 1/16
Ebatlar    135x45x31 mm
Ağırlık    145 gram
Güç kaynağı    Typ AAA 2x1.5 V
Type AA 2x1.5 V pil ile ölçü adedi    5.000 ölçü

Ufaklık

Leica disto A3 boyutu,dış kaplaması ve dostça
kullanımı ile yeni bir çağ açıyor.Görülmeye değer boyutunu
görmeden asla karar vermeyin!
Herhangi bir cebinize de taşıyabileceğiniz kadar ufak.
Ana modeldeki temel özellikleri ile kullanımı çok
kolay ve ihtiyacınız olduğu heran daima elinizin altında.
Toplama ve çıkarma için kısa yol tuşları yardımı ile zamandan
tasarruf sağlar iken alan ve hacim hesaplamalarına da olanak tanır.
Yeni Power Range teknolojisi ile herhangi bir hedef
levhasına gerek kalmadan 80m'e kadar ölçmek şimdi mümkün.


WEB SİTESİ 1

WEB SİTESİ 2

64
OYUNCULARIN SOHBET YERİ / Hamachi
« : 01 Aralık 2007, 06:13:35 »
Hamachi nedir?

Hamachi, pek çok değişik amaç için kullanabileceğiniz özel bir VPN (Virtual Private Network) uygulamasıdır. Bu uygulama ile internet üzerinde bir yerel ağ (LAN) veya VPN kurabilir, işyerinizden evdeki bilgisayarınıza bağlanabilir, arkadaşlarınızla LAN üzerindeymiş gibi oyun oynayabilir veya dosya paylaşımı yapabilirsiniz. Hamachi'yi diğer programlardan ayıran en önemli özellikler, kullanmak için hiçbir ayar yapmanızın gerekmemesi, hızlı ve güvenli olmasıdır.

Hamachi, Applied Networking Inc. tarafından geliştirilmiş bir freeware yazılımdır, yani ücretsiz dağıtılabilir; ama açık kaynak bir uygulama değildir. Şu anda, Microsoft Windows ve Linux işletim sistemleri için sürümleri mevcuttur, Mac OS X sürümü geliştirme aşamasındadır ve bir deneme sürümü http://forums.hamachi.cc adresinden ulaşabileceğiniz forumda yayınlanmıştır.

Nasıl Çalışır?

Hamachi'yi bilgisayarınıza yüklediğinizde, sisteminizde sanal bir ağ aygıtı oluşturur. Bu sanal ağ aygıtı üzerine yollanan tüm IP ve IPX paketlerini daha önceden ilklendirilmiş, UDP protokolü kullanan bir bağlantıya uygun formata dönüştürüp aktarır, yani tüneller. Hamachi'nin hızlı çalışmasının en önemli sebeplerinden biri; bağlantılarında optimum paket boyutunu belirleyen, gönderdiği paketlerin hedefine ulaşıp ulaşmadığını kontrol edip aldığı paketler için karşı tarafa bilgi mesajı gönderen TCP protokolü yerine, daha emniyetsiz bir transfer protokolü olan UDP'yi kullanmasıdır. UDP, TCP'nin kullandığı pek çok denetimi yapmasa da, uygun koşullarda kullanıldığında TCP'ye göre çok daha hızlı bir bağlantı sağlar.

Yukarıda UDP bağlantısının daha önceden ilklendirildiğini söyledik. Şimdi bunun nasıl olduğundan bahsedelim. Hamachi, geliştiricilerinin meditasyon sunucusu adı verdikleri 3. bir sunucunu kullanarak hamachi ağı kurmak isteyen iki sunucunun bağlantısını ayarlar ve yeniden başlatır. Aslında, henüz hamachi'ye ait bir patent olmaması ki açık kaynak kodu olmaması buna bağlanılıyor, hamachi'nin tam olarak nasıl bir uygulama kullandığını bilmemizi engelliyor. Fakat yine de bu konu hakkında ileri sürülen tezler yok değil. Örneğin, bahsettiğimiz bağlantı ayarlama işlemi sırasında, hamachi NAT (Network Address Translation) ile dönüştürülmüş IP adreslerini bildiği sunucuların birbirleriyle bağlantılarının dışarıya açık IP kullanarak, tam ve aynı anda direkt bağlantı kurmalarını söyler.

Normalde NAT kullanan aygıtlar, istenmeyen paket trafiğini otomatik olarak durdururlar ve böylece bağlantıyı engellerler. Fakat bağlantı için iki sunucunun aynı andaki istekte bulunduğundan, NAT aygıtlarının routerlarının dışa dönük portları gelen trafiği kabul eder. Hangi portu kullanarak bağlantı kurulacağı konusunda ise, meditasyon sunucusunu bağlantı kurmak isteyen sunucuların port numaralarında sayı sırası izlediğini düşünüp, meditasyon sunucusuyla kurdukları bağlantıda kullandıkları port numarasının bir sonrakilerini birbirlerine ilettikleri düşünülüyor. Açılan portlardaki UDP trafiği portun kullanımındaki boş zamana bağlı olarak devam edeceğinden, hamachi periyodik olarak bir paket trafiği sağladığında bağlantı hiç kopmayacaktır.

Dediğimiz gibi bu sadece bir varsayım. Diğer bir tez ise, hamachi'nin "UDP hole punching" tekniği kullandığı yönündedir. Buna göre ise, bağlantı kurmak isteyen sunucuların öncelikle halka açık IP adresi bilinen 3. bir sunucuyla UDP bağlantısı kurarak, bağlantı bilgilerini paylaşıp; daha sonra bu bilgiler aracılığıyla NAT aygıtlarının da sorun çıkarmayacağını umarak bağlantıyı bu iki sunucuya aktarmaya dayanıyor.

Örneğin, A ve B bağlanmak isteyen sunucular, X ise bilinen halka açık sunucu olsun:

    * Önce A ve B, X ile bağlantı UDP bağlantısı kurup, NAT bilgilerini ve bağlantı için atadıkları geçici port numaralarını X'e aktarır.
    * X bu bilgileri karşılıklı olarak A ve B sunucularına gönderir.
    * A ve B birbirlerinin NAT aygıtları ile haberleşir, daha önce X' gönderdikleri bilgileri onaylayarak UDP bağlantı oluştururlar.

Bahsettiğimiz bu yaklaşım, sadece "Full cone NAT" tipi cihazlarda, yani herhangi bir iç IP ve port numarasından gelen istekler aynı dış IP'ye ve port numarasına yönlendiren NAT cihazlarında çalışmaktadır. Hamachi'nin p2p bağlantılarının %97'sine başarı sağlaması ve proje geliştiricilerinin yukarıdaki yaklaşımın p2p bağlantılarının sadece %80'inde başarılı olacağını savunması, bu yaklaşımın biraz şüpheli kılıyor.

Gerçekte ise NAT aygıtlarının %5'inin Hamachi'yi desteklemediği biliniyor. Bunun için hamachi'inin "Magic option" adında alternatif bir servisi var. Ayrıca 1.0 versiyonu ile "relayed tunneling" adında başka bir alternatif sunuldu.


Nasıl Kurulur ve Kullanılır?

Microsoft Windows kullanıcıları için hamachi kurulumu oldukça basit.

http://www.hamachi.cc/download adresinden indirecekleri uygulamayı çalıştırıp, yönergeleri izlediklerinde Hamachi kurulmuş olacaktır. Linux kullanıcıları için durum biraz farklı. Dediğimiz gibi hamachi açık kaynak kodlu bir program olmadığından, derlenmiş bir ikili dosya (hamachi) olarak yukarıdaki adresten indirilebilir. Linux üzerinde sanal ağ aygıtı kurulması için TUN/TAP aygıt sürücüsüne gerek duyar. Eğer sisteminizde /dev/net/tun dosyası varsa sorun yok. Ama yoksa o zaman, http://hamachi.cc/tuntap adresine uğramanız gerekiyor. Hamachi'yi çalıştırmak için gerekli olan root haklarını ayarlamak için açık kaynak"tuncfg" adlı yardımcı bir program ı kurmamız gerekiyor. İndirdiğimiz .tar dosyasını arşivden çıkarıp, oluşan dizine geçtikten sonra root haklarına sahip olarak tuncfg programını kuracağız.

# make install

Tuncfg yüklendikten sonra, bu programı root hakları ile çalıştırmamız gerekiyor.

# sudo /sbin/tuncfg -> (Eğer sudo yüklü değilse) #su - ; /sbin/tuncfg; exit

Bu komuttan sonra hamachi yüklenmiş olacaktır. Hamachi yüklendikten sonra, her iki işletim sistemi için de yaptığı ortak bazı işlemler vardır. Windows üzerinde program ilk çalıştırıldığında, hamachi meditasyon sunucusuna bağlanarak kullanıcının hesabını kullandığı sürece onu tanımlayacak bir Hamachi ağ adresi atar. Bu adres, 5.x.x.x ağ adreslerinden biri olacaktır. Yine program ilk çalıştırıldığında, kullanıcı bir RSA anahtarı oluşturur. Bu bilgi meditasyon sunucusuna sadece bu sırada gönderilir. Daha sonraki bağlantılarda kullanıcı Hamachi ID'sini (Hamachi ağ adresi) ve RSA anahtarını meditasyon sunucusuna gönderir ve sunucu bunları doğruladığında bağlantı kurulur. Linux sistemlerinde bu işlemler kullanıcının vereceği bir komut ile meydana gelir.

# ./hamachi-init

Dediğimiz gibi, hamachi çok kolay kullanılabilir bir program. Windows kullanıcıları bu konuda hiç zorluk çekmeyeceklerdir. Zira ilk çalıştırmada, hamachi adım adım ilerleyen bir kılavuz ile programın nasıl çalıştırılacağını anlatıyor.





Windows kullanıcıları için hamachi'nin güzel ve basit bir arayüzü var. Arayüzde, temel işlevi gören 3 buton var. Bunlar, Power, Networking Menuve System Menu'dür. Power butonuna basınca, bahsettiğimiz işlemleri yaparak hamachi ağına bağlanır. Bu durumda, Networking Menü >> Join Existing Network ile herhangi ağa bağlanabilirsiniz. Bu durumda, bağlanmak istediğiniz ağın ismini ve parolasını bilmelisiniz. Diğer bir seçenekte kendi ağınızı oluşturabilirsiniz. Networking Menü >> Create New Network ile kendi ağınıza isim ve parola vererek yeni hamachi ağınızı kurmuş olursunuz.





Hamachi bağlantınızı kontrol etmek için, ismi "test" ve parolası "secret" olan deneme sunucusuna bağlanabilirsiniz. Oluşturulan her ağ öntanımlı olarak 16 kişilik olduğundan zaman zaman bağlanmak istediğiniz ağların dolu olması sorunuyla karşılaşabilirsiniz.

Bir ağa bağlandığınızda, ağın ismi ve o anda bağlı olan kullanıcıların listesi sıralanır. Çevrimiçi olan kullanıcıların yanında yeşil renkli bir nokta, bağlantıda sorun yaşayanların yanında sarı nokta, o anda bağlantı kuran kullanıcıların yanında yanıp sönen yeşil nokta ve çevrimdışı kullanıcılar için de gri nokta bulunur. Girdiğiniz ağdan çıkmak için ağ isminin üzerinde sağ tıklayıp, "Leave Network"'e tıklamanız; ağda çevrimdışı olmak içinse "Go Offline"'a tıklamanız gerekir. Ağdaki kullanıcılar, öntanımlı olarak hamachi ID'leri ve kullanıcı adlarıyla beraber gözükürler. Bunu değiştirmek için kullanıcı isimlerinden birine tıklayıp, "Set Label" ile sadece takma isimleri veya hamachi ID'leri ile gözükmelerini sağlayabilirsiniz. Aynı şekilde kullanıcıları bloklayabilir, ping atabilir veya mesaj atabilirsiniz.



Kullanıcı isimlerine sağ tıkladığınızda eğer kullanıcı paylaşıma açtıysa bu paylaşımlara "Browse" seçeneği ile ulaşabilirsiniz. Eğer kendi kuruduğunuz ağı silmek isterseniz ağ isminin üstüne gelip, "Delete"'e basarak bunu yapabilirsiniz. Aynı şekilde "Set Password" seçeneği ile parola değiştirebilirsiniz. System menüsündeki "Preferences" kısmından; takma isim değişimi, çevrimdışı kullanıcıların saklanması veya mesajlaşma ile ilgili ayarları yapabilirsiniz.

Linux kullanıcıları için bu kadar güzel bir arayüze sahip olmasalar da, aynı işlevleri kullanabilirler. Ancak öncelikle, hamachi oturumunu başlatmanız gerekir. Bunun için:

#./hamachi start

komutunu çalıştırmanız gerekir. Eğer oturumu kapatmak isterseniz, yazacağınız komut;

#./hamachi stop

Oturum ilk defa açıldığında hamachi çevrimdışıdır. Çevrimiçi olabilmek için,

#./hamachi login

komutunu yürütmelisiniz. Tekrar çevrimdışı olmak için ise;

#./hamachi logout

 komutunu yürütmelisiniz. Hamachi oturumu "stop" komutu ile her kapandığına son durumunu da kaydeder. Yani, eğer "./hamachi stop" komutundan önce çevrimdışı olmadıysanız, bir sonraki oturumda "./hamachi login" komutunu çalıştırmanız gerekmez. Hamachi'de her oturum açtığınızda, program size kullandığınız hamachi sürümünü, pid değerini, durumunuzu ve ağdaki takma adınızı gösterir.

Bu işlemlerden sonra, önceden kurulmuş bir ağa bağlanmak için;

#./hamachi join <ağ ismi>

kendi ağınızı kurmak için ise,

#./hamachi create <ağ ismi>

komutunu çalıştırmalısınız. Her iki durum için devamında bir parola belirtmelisiniz. Yine her iki durum için de girdiğiniz ağda çevrimdışı olarak gözükürsünüz. Çevrimiçi olabilmek için,

#./hamachi go-offline <ağ ismi>

komutunu çalıştırmalısınız. Ağdan çıkmak için ise;

#./hamachi leave <ağ ismi>

yürütmeniz gerekir. Eğer kurduğunuz bir ağı silmek isterseniz,

#./hamachi delete <ağ ismi>

komutunu çalıştırıyoruz. Ağda istemediğiniz kullanıcıları ağdan atmak için,

#./hamachi evict <kullanıcı ismi>

komutunu kullanabilirsiniz. Eğer ağdaki kullanıcıları listelemek isterseniz,

#./hamachi list

komutunu çalıştırıyorsunuz. Bu komutun çıktılarında, "[]" köşeli parantezler arasındaki isimler bağlandığınız ağları ve bu isimlerin önündeki asteriks "*" işaretleri ise bu ağlarda çevrimiçi olduğunuzu gösterir. Kullanıcılar, hamachi ID - Takma isim – Tünel adresi olarak gösterilir. Örnek olarak;
* [Yeni]
                    * 5.1.1.12        Dünya
                    x 5.1.1.17        Mars
                      5.1.1.45       
                    * 5.1.0.18        Uranüs      10.0.0.100:45634

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, çevrimiçi kullanıcılar hamachi ID'lerinin yanındaki asteriks "*" işareti ile belirtilir. Eğer biliniyorsa, takma isimleri ve tünelleme işlemi sırasındaki IP adresleri belirtilir. Hamachi ID'lerin yanındaki (x) işareti bu kullanıcı ile bağlantı kurulamadığını gösterir. Eğer kullanıcıların takma isimlerini öğrenmek isterseniz;

#./hamachi get-nicks

komutunu çalıştırabilirsiniz. Eğer kendi takma isminizi değiştirmek isterseniz,

#./hamachi set-nick <yeni_takma_ismi>

olarak çalıştırabilirsiniz.

Her iki işletim sistemi kullanıcıları için de önemli olan bir nokta, hamachi hesap bilgilerinin yedeklenmesidir. Hamachi'de yeni bir ağ yarattıktan sonra hamachi'yi silmek (sistemin çökmesi veya işletim sisteminin tekrar yüklenmesi vb. gibi durumlarda.) zorunda kaldıysanız, daha önce kurduğunuz ağların sizin yönetiminizden çıkmaması için aynı hamachi hesabını kullanmanız gerekir. Tabii, eğer yedekleme yapmadıysanız bunu yapamayacaksınız. Yedekleme işlemi için Windows kullanıcıları, System Menu>>Preferences>>Status kısmındaki "Backup Identity" butonu ile bunu yapabilir. Linux kullanıcıları ise bunu "hamachi-init" komutundan sonra hesap için oluşturulan (öntanımlı olarak /root/.hamachi/) dizininin bir kopyasını alarak yapabilirler.
Peki ya Güvenlik?

Hamachi'nin geliştiricilerinin övündükleri bir nokta da programın sağladığı güvenlik avantajlarıdır. Daha önce kullanıcıların kendilerine ait özel bir IP aldığını ve bir RSA anahtarı oluşturduğunu söylemiştik. Bunu dışında her hamachi sunucusunun da bir RSA anahtarı vardır ve bu anahtar bilgileri yükleme paketi içine eklenmiştir. Bir kullanıcı hamachi sunucusuna bağlanmak istediğinde, istediği sunucuya ait RSA anahtarını gönderir. Eğer sunucu bu anahtara sahipse, bunu belirterek kullanıcının gönderdiği veriye ait bir imza gönderir ve bağlantı kurulur. Bu bağlantılar sırasında hamachi'nin yaptığı anahtar değişimi, üretimi ve mesaj şifrelemesi gibi işlemlerin algoritma ve kuralları geliştiricilerinin "Crypto Suite" adını verdikleri bir uygulamadan alınır. Bu uygulama, Diffie-Hellman anahtar değişimi, blok şifreleme, mesaj şifreleme ve doğrulama işlemlerini yapması için geliştirilmiş. Eğer biraz bu işlemlerin ayrıntılarından bahsedersek;

*) Diffie-Hellman anahtar değişimi, 1976 yılında aynı isimli geliştiriciler tarafından yayımlanan bir sunucular-arası gizli parola değişimi protokolüdür. Bu protokolün iki p ve g olarak iki gizli olmayan değişkeni var. p parametresi bir asal sayı ve g parametresi de p'den daha küçük bir tamsayıdır. Bu iki değişken arasında şöyle bir ilişki vardır:

1'den p-1'e kadar her n sayısı için bir adet k sayısı vardır ki, n = gk mod p.

Peki bu nasıl uygulanıyor? A ve B iki sunucu olsun ve birbirlerinin gizli parolalarını DH (Diffie-Hellman) protokolü ile değişmek istesinler. Bu durumda A, x ve B y olarak iki rastgele sayı seçerler. Daha sonra her ikisi de bu sayıları p ve g değişkenleri ile türetirler. Bu durumda A'nın sayısı gx mod p ve B'nin sayısı gy mod p olur. Bu sayıları birbirleriyle değiştiklerinde A gab = (gb )a mod p değerini, B ise gba = (ga ) b mod p değerini hesaplar. Bu durumda,

gab = gba = k olacağından, A ile B'nin gizli anahtarı artık k'dır. Burada, p asal sayısının gizli k değerinin hesaplanmasını önleyecek kadar büyük olması gerekir. Bu algoritma ortadaki adam saldırısına karşı korunmasızdır. Örneğin bir C sunucusu, A'nın B'ye gönderdiği sayıyı engelleyip kendi sayısını B'ye gönderebilir. B'nin cevap olarak gönderdiği sayı yerine A'ya yine kendi sayısını gönderir. Bu durumda, A ile C ve B ile C arasında iki adet gizli parola oluşur. Bu durumda C bu iki parolayı bildiğinden, A ile B arasındaki trafiği deşifre ederek öğrenebilir.

Bu temele dayanan ve yukarıda açıklanan saldırıya karşı çözüm getiren Station-to-Station (STS) protokolü 1992 yılında Diffie, Oorschot ve Wiener tarafından geliştirilmiştir.

*) Blok şifreleme, şifrelenmemiş belli boyuttaki bir metini şifreleyip aynı boyutta bir veri haline getiren simetrik şifreleme algoritmasıdır. Bu şifreleme işleminde kullanıcının belirlediği bir anahtar (parola) kullanılır. Deşifre işlemi yine aynı anahtar kullanarak ilk işlemin tersi yapılarak gerçekleşir. Bu işlemdeki sabit boyuta blok boyutu da denir ve genelde 64 bit olarak belirlenir. Blok şifrelemenin kendi arasında da iteratif blok şifreleme ve elektronik kod kitabı gibi birçok değişik metodu vardır.

*) Mesaj denetimi kodları (MAC: Message Authentication Code) gönderilen mesajın üzerinde bir denetim işlemi yaparak mesajın bütünlüğünün korunduğuna ve değiştirilmediğine dair bilgi içeren verilerdir. Bu veriler sayısal imzalardan farklı olarak ortak parola ile üretilir ve doğrulanır. Böylece sadece hedeflenen kişinin doğrulama denetimi yapması sağlanır. Mesaj denetim kodlarının oluşturulmasında da blok şifreleme temelli veya hash-fonksiyonu temelli olmak üzere pek çok değişik yöntem kullanılır.

Şimdi bu bilgiler doğrultusunda biraz yukarıda bahsettiğimiz olayların detayına göz atalım:

Kullanıcı sunucuya önce bir HELO mesajı ile bağlanır.

HELO CryptoSuite ServerKfp Ni Gi

Burada CryptoSuite kullanılan öntanımlı şifreleme algoritmalarını, ServerKfp sunucunun genel anahtarının parmak izi, Ni ve Gi ise kullanıcının 1024 bitlik DH (Diffie-Hellman) üs değerleridir. Eğer sunucu ServerKfp ile aynı genel anahtara sahipse, sunucu aşağıdaki mesaj ile cevap verir.

HELO OK Nr Gr

Burada Nr ve Gr sunucunun DH üs değerleridir.

Bu durumda, her iki taraf birbirlerinin DH üs değerlerini bildiğinden, artık ortak parolayı hesaplayabilirler. Bunu aşağıdaki şekilde yaparlar:

     KEYMAT = T1 | T2 | T3 | ...
         T1 = prf (K, Ni | Nr | 0x01)
         T2 = prf (K, T1 | Ni | Nr | 0x02)
         T3 = prf (K, T2 | Ni | Nr | 0x03)
         ...

Burada K, DH algoritmasına ait gizli bir değer ve prf ise HMAC-SHA1 şifreleme uygulamasıdır. Bağlantıda kullanılan tüm ileti trafiği KEYMAT fonksiyonundan türetilen Ka anahtarı ile denetlenen Ke anahtarı ile şifrelenir. Öntanımlı CryptoSuite KEYMAT ile türetilen değerin ilk 256 bitini Ke ve sonraki 160 bitini Ka olarak kullanır.

Artık kullanıcı sunucu ile bağlantı kurduğuna göre, hamachi'de oturum açması gerekir. Bunun için kullanıcı sisteme AUTH mesajı iletir.

AUTH Kimlik İmza(Ni | Nr | Gi | Gr, Kpri_cli)

Bu iletide, Kimlik kullanıcının 32 bitlik hamachi IP adresi ve İmza ise, kullanıcının daha önceki iletilerden edindiği DH üs değerleri ve sonucunda hesapladığı gizli DH parolasının SHA1 çıktısıdır. Sunucu Kimlik değerinden kullanıcıya ait hesabı bulur ve kendi hesapladığı İmza değeri ile karşılaştırır. Eğer uyuşma varsa,

AUTH OK İmza(Nr | Ni | Gr | Gi, Kpri_srv)

iletisiyle cevap verir. Buradaki İmza değeri ise sunucunun HELO mesajında aldığı ServerKfp ve kendi hesapladığı gizli DH parolası değerleriyle oluşturduğu SHA1 çıktısıdır.
P2P bağlantı

Meditasyon sunucusu kullanıcılar arasında tünelleme yaptıktan sonra, SPI adı verilen iki adet 32 bitlik rasgele değer üretir. SPI değerleri her iki yöndeki ileti akışını etiketlemek için kullanılır. Kullanıcıya bir UDP paketi geldiğinde paketten SPI değeri ile karşısındaki kullanıcıyı belirler ve parola değerini hesaplayıp, deşifre etme ve doğrulama işlemlerini yapar.

0.9.9.5 sürümünden önceki programlar için KEYMAT değerleri meditasyon sunucusu üzerinden hesaplanırken, 0.9.9.6 sürümü ve sonrakiler için KEYMAT değerleri kullanıcıların kendisi tarafından hesaplanıyor. Bu işlemi kısaca açıklarsak;

Öncelikle kullanıcılardan SPI değeri daha küçük olanı, bağlantıyı başlatan olarak seçilir ve karşısındakine KE1 Ni Gi | Ni ve Gi bağlantıyı başlatan sunucunun DH üs değerleri. mesajını göndermeye başlar. Bu işlemi karşı taraftan cevap gelmediği sürece N ms'de bir gönderir. Diğer taraf karşılık olarak aşağıdaki mesajı gönderir:

KE2 Nr Gr İmza(Nr | Ni | Gr | Gi, Kpri_r)

Burada Nr ve Gr cevap veren tarafın DH üs değerleri ve İmza ise cevap veren tarafın gizli parolası ile oluşturulmuş SHA1 çıktısıdır. Bu durumda cevap veren, Ni ve Gi değerlerinin gerçek değerler olmaması tehlikesi sebebiyle P2P parola değerlerini türetmez ve sadece Nr ve Gr değerlerini gönderir.

Bağlantıyı başlatan taraf, İmza değerini doğrularsa yukarıda bahsedilen KEYMAT'i kullanarak P2P parola değerini üretir ve karşı taraftan cevap alana kadar belli aralıklarla bu mesajı karşıya iletir.

KE3 Ni Gi İmza(Ni | Nr | Gi | Gr, Kpri_i)

Son olarak cevap veren taraf P2P parola değerini hesaplayıp, bağlantıyı başlatan tarafın gönderdiği değeri doğrularsa, karşıya anahtar değişiminin başarıyla tamamlandığını bildiren bir ileti gönderir.

Anahtar değişimi sırasında, kullanıcıların birbirlerinin imzalarını doğrulamaları için, birbirlerinin gizli olmayan anahtar değerlerini bilmeleri gerekir. Bu değerleri ya meditasyon sunucusu yardımıyla ya da karşıdaki kullanıcıdan başka bir yolla edinip yükleyerek alırlar.
Mesajların Güvenliği

Mesajlar 256 bitlik simetrik şifreleme algoritması ile şifrelenir ve yukarıda açıkladığımız MAC ile doğruluğu denetlenir. Her mesaj kendine özel bir mesaj numarası alır. İleti şifrelenmeden önce, eğer gönderilecek veri blok şifreleme için küçükse, ESP yöntemi ile veri gerekli boyuta uzatılır. Sonra mesaja ait bir IV değeri hesaplanıp mesaja eklenir ve mesaj şifrelenir.

Şifrelenmiş mesaja tekrar olarak IV değeri ve özel bir mesaj numarası (sürekli artan 32 bitlik bir değer) eklenir. Eğer TCP protokolü ile yollanacaksa, boyut başlığı, UDP ile yollanacaksa SPI değeri şifrelenmiş mesaja eklenir. Sn olarak bu mesaj üzerinde bir HMAC-SHA1 imza değeri üretilir ve mesaja eklenip karşıya yollanır.

Bu şifreleme metodu TLS ve IKE/IPsec ile belirtilen metotlarla uyumludur.
Ne için kullanabiliriz?

En başta bahsettiğimiz gibi, hamachi çok amaçlı bir VPN uygulamasıdır. Yukarıda kendinize ait bir ağı nasıl oluşturabileceğinizden bahsettik. Bu ağ üzerinden yerel ağ üzerinde yağabileceğiniz pek çok işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Örneğin, VNC (Virtual Network Computing) trafiğini tünellemek için hamachi'yi kullanabilirsiniz. Bu sayede bağlandığınız bilgisayarın masaüstünü görebilir ve ekran başındaymış gibi karşıdaki bilgisayarı yönetebilirsiniz. Microsoft Windows üzerinde Remote Desktop uygulamasını hamachi IP adresi ile çalıştırarak aynı işlemi yapabilirsiniz.

Eğer dosya paylaşımı yapmak istiyorsanız, bu da çok basit birkaç işlem ile yapılabilir. Güvenlik açısından Windows işletim sistemleri dosya paylaşımını engeller fakat Windows üzerinde paylaşmak istediğiniz dosyalara ait dizinlerin üzerine sağ tıklayıp, Özellikler ile açılan pencerede Paylaşım sekmesinden bunu yapabilirsiniz. Daha sonra, Başlat>>Denetim Masası>>Ağ Bağlantıları içindeki hamachi ağ bağlantınıza sağ tıklayıp Özelliklerden hamachi üzerinde Dosya paylaşımının aktif olduğundan emin olun. Linux kullanıcıları için ise, Samba gibi dosya paylaşım programlarında ayarlarını hamachi'nin oluşturduğu sanal ağ aygıtı üzerinden yapmaları yeterli olacaktır.

Hamachi'nin kullanımını yaygınlaştıran en önemli sebeplerden biri de internet üzerinde oyunların oldukça hızlı oynanmasını sağlamasıdır. Eğer hamachi ile oyun oynamak isterseniz, karşınızda iki seçenek var. Ya kendi ağınızı yaratıp, bu ağ üzerinde oyunun ayarlarını yaparak arkadaşlarınızın oyuna dâhil olmasını beklersiniz, ya da diğer hamachi kullanıcılarının oyun için açmış oldukları ağlara bağlanıp, bir oyuna dahil olabilirsiniz. Unutulmaması gereken, her hamachi ağındaki toplam kullanıcı sayısı en fazla 16 olabiliyor. Dünya üzerinde hangi oyunlar için hangi ağların açıldığını http://redboxen.ath.cx/hamachimap/ adresinden öğrenebilirsiniz. Oyunları hamachi üzerinden oynamak için oyunlar üzerinde ne gibi değişikler yapılması gerektiğini öğrenmek için ise, http://www.hamachiturk.com adresine bakabilirsiniz. Unutulmaması gereken, her hamachi ağındaki toplam kullanıcı sayısı en fazla 16 olabiliyor.
Sonuç

Hamachi hem sunduğu kullanım seçenekleri hem de kullanımdaki inanılmaz kolaylığı ile uzunca bir süre kullanıcıların gözdesi olabilir. Ayrıca oldukça güvenli olması da büyük bir artı. Önümüzdeki dönemde hamachi'nin açık kaynak bir işletim sistemi projesine dahil olması düşünülüyor. Belki ileride bu inanılmaz programcığın nasıl çalıştığını keşfetme imkanı bulabiliriz.
Kaynaklar

    * http://hamachi.cc
    * http://forums.hamachi.cc
    * http://en.wikipedia.org/wiki/Hamachi
    * http://en.wikipedia.org/wiki/UDP_hole_punching
    * http://www.rsasecurity.com/rsalabs/

65
OYUNCULARIN SOHBET YERİ / Kötü Niyetli Dosya Çalıştırma
« : 01 Aralık 2007, 06:12:16 »
Web uygulamanıza FileUpload ile dosya yüklemesi yapmak durumunda iseniz gelen dosyanın türünü mutlaka denetlemek gerekir. Örneğin bir Forum uygulaması yaptınız ve kullanıcılar kendi resimlerini resimler klasörüne upload edebilmekteler. Saldırgan hazırlamış olduğu bir asp sayfasını resimler klasörüne upload eder ve www.siteniz.com/resimler/foo.asp şeklinde tam yolu yazarak dışardan göndermiş olduğu bir dosyayı sisteminizde çalıştırabilir.
 

Bu şekilde sisteminizin izin verdiği ölçüde yeni dosyalar oluşturabilir. Örneğin anadizinde ki default.aspx dosyasını silip yerine bir default.asp dosyası oluşturabilir. Böylece siteniz açıldığında “hacked by hacker ana” yazısı ile karşılaşabilirsiniz.
 

Böyle üzücü durumların yaşanmaması için sisteminize upload edilen dosyaların türünü denetlemek gerek.
 

Bunun için System.IO.Path ve System.Text.Regex namespacelerinden yararlanacağız.
 Önce upload edilen dosyasın uzantısı nı alacağız ve kabul ettiğimiz dosya türleri içerisinde olup olmadığını denetleyeceğiz.

string uzanti = System.IO.Path.GetExtension(FileUpload1.PostedFile.FileName);

System.IO.Path.GetExtension metodu uzntıyı bize “.jpg” gibi noktalı bir şekilde verir.
 

Kullanıcı tarafından gönderilen dosya ismi büyük harfler ile yazılmış olabilir. Buda birazdan yapacağımız karşılaştırmada farklıymış gibi algılanmasına sebep olur. Bu yüzden uzantı harflerini küçültelim.

uzanti = uzanti.ToLower();

Kabul edeceğimiz dosya uzantıları için teker teker if kontrolü yazmamak için Regular Expression ifadelerinden yararlacağız. 
 

using System.Text.RegularExpressions;
.....
if(Regex.IsMatch(uzanti,".jpg|.jpeg|.gif|.png|.bmp") == false)
{
    // gönderilen dosya formatı uygun değil
}
else
{
    // gönderilen dosya formatı uygun.
}

 

Kaynak

http://www.owasp.org/index.php/Top_10_2007-A3

66
OYUNCULARIN SOHBET YERİ / Google: Bir İnternet Efsanesi..
« : 01 Aralık 2007, 06:11:30 »

Endüstri çağını geride bırakıp bilişim çağını yaşamaya başladığımız bu günlerde artık eski başarı hikayelerinin de yavaş yavaş değiştiğini görüyoruz. Günlük hayatımızı değiştiren dev firmaların doğuşu artık onlarca yıl sürmüyor. Hayat eskisinden çok daha hızlı bir şekilde akıyor ve bir bakıyorsunuz on yıl içinde hiç olmayan şirketler en büyükler arasında yer almış.

Böylesi hızlı bir gelişmeyi çok seneler önce Microsoft'la görmüştük. Sonra onu Yahoo, Amazon gibi internet çağının devleri izledi. Ama içlerinden birisi var ki hepsinden daha çok hayatımıza girdi, alışkanlık halini aldı. İşleyiş ve felsefe bakımından da üniversitelerde belki ders olarak okutulması gereken, şimdiye kadar kafamızda oluşturulan iş yeri fikrini çöpe atan ve yaratıcılığın sınırlarını sonuna kadar zorlayan, son derece dinamik bir bilişim devi Google.

Neden bu kadar heyecanla anlattığımı yazının ilerleyen bölümlerindeki resimlere baktığınızda ve vereceğim adreslerdeki videoları izlediğinizde anlayacaksınız. Ne yazık ki bu videolar İngilizce ama en azından Google Yerleşkesi'ni ve oradaki hayatı görmek açısından çok işe yarıyorlar.

Ama önce Google kelimesinin nereden geldiğine bakalım. Aslında birden sonra yüz tane sıfırdan oluşan sayının ismi olan Googol kelimesinin biraz değiştirilmesinden başka bir şey değil. Google bu terimi internet üzerinde bulunan çok büyük miktarlardaki bilgiye atıfta bulunmak için kullanıyor.


Her Şey Nasıl Başladı

1995 - 1997
Google'ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin ilk tanıştıklarında 24 ve 23 yaşlarında üniversiteden yeni mezun olmuş gençlerdi. İlk başlarda konuştukları her konu hakkında zıt görüşleri savunmuşlardı ancak bu ikilinin ortak düşündüğü bir konu vardı: İnternet üzerinde bulunan tonlarca verinin bir şekilde sınıflandırılması ve arandığı zaman kolayca bulunabilmesi.

1996 yılında beraber çalışmaya başlıyorlar ve "BackRub" adını verdikleri arama motorunu geliştiriyorlar. Eski düşük seviye bilgisayarlardan kurdukları sunucu ortamı için üniversiteye yeni gelen parçalar arasında ödünç alabilecekleri parçalar bulabilmek o zamanlar için büyük nimet sayılıyor.

Aradan geçen bir yıl içerisinde bağlantıların çözümlenmesi için BackRub'ın getirdiği yeni yöntem gittikçe daha fazla ün kazanmaya başlıyor.


1998
Larry ve Sergey çalışmalarını geliştirmeye devam ediyorlar ve pazarlık ederek satın aldıkları terabyte kapasiteli diskleri Larry'nin yurt odasına yerleştiriyorlar böylece Google'ın ilk veri merkezi hayata geçmiş oluyor. Bu arada Sergey de potansiyel müşterilere ellerindeki ürünü anlatıp proje için kaynak sağlamaya çalışıyor. Ancak o zamanlar yükselişte olan ".com" şirketleri bile bu işe pek sıcak bakmıyor.

Hatta görüşülen potansiyel alıcılar arasında Yahoo'nun kurucularından David Filo da var ve genç iki arkadaşa projelerini kendilerinin geliştirmelerini ve belirli bir noktaya geldikten sonra müşteri aramalarını tavsiye ediyor.

Büyük oyuncuların ilgisini çekemeyeceklerini anlayan Sergey ve Larry kendi başlarına devam etme kararı alıyorlar ancak veri merkezini kurmak için kredi kartlarına yüklendiklerinden para sıkıntısı yaşıyorlar.

Tam bu sırada şansları geri dönüyor ve Sun Microsystems'in kurucularından Andy Bechtolsheim'la kısa da olsa bir görüşme ayarlayabiliyorlar. Yaptıkları sunumun sonunda Andy'nin bir yere yetişmesi gerektiğinden ikiliye aceleyle 100.000 $ değerinde bir çek yazıp ayrılıyor. Google Inc. adına yazılan bu çek ortada henüz öyle bir firma olmadığı için uzun süre bozdurulamadan bekliyor.

Eylül 1998'de üç kişilik kadroya sahip şirketlerini bir arkadaşlarının garajına yerleştiriyorlar. Bu arada günlük 10.000 arama sayısına yaklaşan beta aşamasındaki site gazetelerin ilgisini çekmeye başlıyor. Aralık 1998'de PC Magazine, en iyi 100 internet sitesi ve arama motoru arasında Google'ı da gösteriyor. Böylece Google gittikçe artan bir hızla tanınmaya başlıyor.


1999
Hızlı bir büyüme sürecine giren şirket sekiz elemana ve günde 500.000 sorguya erişiyor. En sonunda geliştirilmesi başlangıç için tamamlanan site 21 Eylül 1999'da beta yazısını kaldırıyor.


2000
Googleplex adını verdikleri ve şu anda da kullanılan şirket merkezinde yazının ilerleyen bölümlerinde daha ayrıntılı anlatacağımız yeni bir çalışma anlayışı gelişiyor. Hikayenin devamını zaten biliyorsunuz. Google şu anda günde 200 milyon sorguya cevap veren ve 500'den fazla çalışanı olan büyük bir şirket haline geldi.

Merak edenler daha ayrıntılı şeklini İngilizce olarak bu bağlantıda bulabilirler.


Google'ın Arama Teknolojisi
Geleneksel arama motorları aranılan kelimenin her hangi bir sayfada kaç kere geçtiğini esas alarak çalışır. Google biraz daha farklı bir yöntem izliyor ve genellikle yarım saniyeden kısa bir sürede yapılan hesaplamalarla insan katkısı olmadan sonuçlar karşınıza getiriliyor. Bu teknolojinin temelinde, Larry ve Sergey tarafından geliştirilen, PageRank ve Hypertext Eşleme Çözümlemesi teknikleri yatıyor.


PageRank
Bu yöntem, internette bulunan sayfaların, 500 milyondan fazla değişken ve üç milyardan fazla terimle hesaplanarak, tarafsız bir şekilde seviyelendirilmesidir. PageRank yöntemi bağlantıları saymak yerine onları sınıflandırma amaçlı kullanır. Örnek vermek gerekirse sayfa A'dan sayfa B'ye verilen bir bağlantı sayfa A'dan sayfa B'ye verilen bir oy şeklinde algılanır. Google bu oyları karşılaştırarak sayfaların önemlilik seviyesine karar verir.

Ayrıca oyları (bağlantıları) veren sayfaların seviyesi de hesaba katılır. Yani yüksek seviye bir sayfadan verilen bağlantının ağırlığı daha fazla olur. Bu yöntem tarafından onaylanmış ve tamamen dinamik şekilde belirlenen seviyelere göre bir Google araması yapıldığında seviyesi yüksek olan sayfalar diğerlerine göre daha yüksek sıralarda çıkarlar.

Google kesinlikle kendi çalışanlarını bir sayfanın önem sıralamasını belirleme işleminde kullanmıyor. Buna bir örnek vermek gerekirse arama bölümüne başarısızlık anlamına gelen "failure" kelimesi yazılıp aratıldığında birinci sırada Amerika Başkanı George W. Bush'un Beyaz Saray internet sitesindeki sayfası çıkıyor. Bu durum bir süre önce e-postalara konu olmuştu ve elden ele dolaşmıştı. Gelen tepkiler üzerine Google'dan yapılan açıklamada sayfa önceliklerinin tamamen kendiliğinden belirlendiğini Bush ve başarısızlık kelimesinin internet üzerinde çok fazla yan yana kullanılmasından ve internet üzerinde pek çok sayfanın Beyaz Saray'ın internet sitesindeki bu sayfaya bağlantı vermesinden dolayı böyle bir sonuç çıktığı belirtilmişti.

Google'ın böyle bir yöntem kullanmasından dolayı kendi seviyelerinin artması ve arama motorlarında ön sırada çıkabilmek açısından bazı firmalar diğer yüksek seviyeli sayfalara kendi bağlantılarını koymaları için para bile ödüyorlar. Belki dikkatinizi çekmiştir bu amaçla kullanılmak üzere bazı sayfalarımızın alt kısmında yan yana üçerli gruplar halinde bağlantılar (backlink) yer alıyor.


Hypertext Eşleme Çözümlemesi
Yine geleneksel arama motorlarının tersine Google hypertext (yardımlı metin) tabanlı bir arama motoru. Yani bir sitede bulunan bütün yazıların yazı karakterine, bulundukları yerlere ve alt gruplarına bakarak o sayfa hakkında karar veriyor. Ayrıca söz konusu olan sayfalara komşu sayfaları da bu çözümleme sürecine katıyor. Bu derinlemesine etkili veri çözümleme tekniği sayesinde Google yapılan aramaya en yakın sonuçları karşımıza çıkarabiliyor.

Burada anlatılanlar Google'ın kullandığı tekniklerin en temel olanlarının basitçe anlatılmış halleri aslında süreç çok daha karmaşık. Günümüzde eğer bir sayfanın devamlı okuyucusu değilseniz büyük ihtimalle aradığınız bir bilgiye arama motoru sayesinde ulaşıyorsunuzdur. Bu yüzden arama motorlarında ön sıralarda çıkan sitelerin okunma oranı da daha fazla oluyor. İşte sırf bu amaçla yani sizi arama sonuçlarında daha yüksek seviyelere getirmek için çalışan yeni bir meslek doğdu: Arama Motoru Mühendisliği. Bu kişiler Google'ın ve diğer arama motorlarının ne tür şeylere dikkat ettiğini çok iyi biliyorlar ve sayfanızı nasıl yapmanız gerektiğini size söylüyorlar. Bir çeşit danışmanlık hizmeti gibi düşünülebilir. Ancak internet üzerinde bunu yaptığını iddia eden pek çok kişi var. Google'ın arama motorunda devamlı değişiklikler yaptığını ve sürekli yeni özellikler eklediğini düşünürseniz bunların büyük çoğunluğunun uydurma veya yetersiz olduğu sonucuna varabiliriz. Bu yüzden kendisinin bu konuda bilgili olduğunu söyleyen kişilere dikkat etmenizde fayda var çünkü Google resmi olarak böyle bir yetki veya sertifika kesinlikle dağıtmıyor.

Google'da Çalışmak İçin On Neden




Yazının başında belirttiğimiz iş yapış şeklinde ve felsefesinde temel farklılıkları biraz daha iyi görmek, Google'ın çalışma ve yönetim alanında getirdiği yenilikleri, çalışanlarının yaratıcılıklarını nasıl ateşlediklerini anlamak açısından iş başvuru sayfalarında bulunan Google'da çalışmak için on neden kısmına bakmak gerekiyor.

Yardım eli uzatın: Her ay milyonlara ulaşan ziyaretçisiyle günlük hayatımızın bir parçası olan Google, insanları aradıkları bilgiye kolayca ulaştırarak hayatı eğlenceli hale getiriyor.
Hayat güzeldir: İşe yarayan ve çalışan bir şeyin parçası olmak gerçekten önemli bir tatmin unsuru.
Değerli olduğunu hissetme en iyi motivasyondur: İçerisinde bedava doktor, dişçi, masaj, yoga; profesyonel iş geliştirme imkanları, gündüz bakımevleri istediğiniz kadar yiyecek gibi bir sürü güzel özelliğin bulunduğu eğlenceli ve yaratıcı bir iş ortamı.
İş ve oyun bir birinden ayrı olmak zorunda değildir: Aynı anda hem kod yazmak hem de gol atmak mümkündür.
Çalışanlarımızı seviyoruz ve bunu bilmelerini istiyoruz: Çeşitli sağlık programları, çalışanlara dağıtılan hisse senetleri, annelik ve babalık izni gibi çalışanlarımızın rahatına ve geleceğine yönelik pek çok imkan sunuyoruz.
Yenilik bizim için önemlidir: En iyi teknoloji bile geliştirilebilir. Her an kullanıcılarımız için daha hızlı, daha kullanışlı ve gereksinimlerine daha uygun hizmetler geliştirmeyi düşünüyoruz. Google, dünyanın bilgisini yönetme konusunda lider firmadır.
Her yerde iyi arkadaşlıklar: Google çalışanları arasında eski cerrahlar, yöneticiler, bulmaca şampiyonları, timsah avcıları ve eski askerler bulunuyor. Önceki iş hayatları ne olursa olsun Google çalışanları iş yerini eğlenceye dönüştürüyor.
Dünyayı birleştiriyoruz: Dünya üzerinde her ülkeden ve her dilden pek çok kullanıcı bizim hizmetlerimizden yararlanıyor. Sadece küresel düşünmekle kalmıyoruz aynı zamanda hareketlerimize de bunu yansıtıyoruz.
Cesaretle kimsenin daha önce gitmediği yerlere gidin: Hala çözülmesi gereken binlerce sorun var. Yaratıcı fikirleriniz bizimle önem kazanıyor. Milyonlarca insanın kullanabileceği hizmetleri geliştirmek için size imkan sunuyoruz.
Ayrıca öğle yemekleri de bedava: Her gün bedava yemek: sağlıklı, lezzetli ve sevgiyle hazırlanmış...
Görüldüğü gibi Google, çalışanlarından nasıl daha fazla verim alabileceğini ve onların yaratıcılıklarını nasıl ateşleyebileceğini çok iyi biliyor. Kendi kurdukları kurtarılmış bölgelerinde (Googleplex) iş hayatı çok eğlenceli gözüküyor. Şimdiye kadar gördüğümüz ve bize öğretilen iş hayatından ne kadar da farklı!

Googleplex'te hayatın nasıl olduğunu biraz daha iyi anlayabilmek için aşağıdaki adreslerde bulunan videoları izleminizi tavsiye ederim.

Video 1
Video 2



Her Şey Toz Pembe Değil
Yazının bu noktasına kadar Google için her şey yolunda gözüküyor. 132 milyar dolardan fazla şirket değeriyle IBM'i bile geride bırakan Google'ın olası zayıflıklarına da değinmeden geçmek olmaz.

Google'ın temel gelirleri, aramalar sırasında gösterilen sponsor bağlantılar ve içerik tabanlı reklamlardan geliyor. Burada önemli bir kaynağın olduğunu gören diğer dev firmalar da bu alanda çalışamaya başladılar bile. Bir zamanlar arama konusunda havlu atmış olan Yahoo, bir yandan mühendislerine yeniden bu konuda araştırma yaptırarak kendini yenilemeye çalışırken bir yandan da içerik temelli reklam yayıncılığına soyunuyor.

Yahoo'dan daha tehlikeli bir rakip olan Microsoft da geçtiğimiz sene içerisinde kendi arama motorunu duyurdu. Microsoft'un en büyük artısı işletim sistemi pazarını elinde bulundurması ve gelecek nesil işletim sistemi olan Vista'ya bu arama motorunu ekleyecek olması. Daha önce Internet Explorer'da olduğu gibi kullanıcılar doğal olarak doğrudan Microsoft'un aramasını kullanma eğiliminde olacaklar. Ayrıca Microsoft'un kendi içerik tabanlı reklam hizmeti sunacağı da söylenti şeklinde dolaşıyor.

Ayrıca büyük firmaların dışında Google'ın başarısının temelini kendine örnek alan ufak çaplı yaratıcı firmalar da var. Önümüzdeki yıllarda bu firmalardan birinin ilginç bir fikirle ortaya çıkıp Google'ın tahtını sarsmayacağının bir garantisi yok.

Diğer taraftan Google'ın bazı davalarla da başı dertte. Zaten bu kadar büyük bir firma olup hiçbir davaya konu olmamak pek mümkün değil gibi. Bu davaların konuları arasında patent ihlalleri ve kullanıcı bilgilerinin gizlilik ihlalleri ön plana çıkıyor. Aslına bakarsanız bu tür davalar bütün büyük firmalara karşı açılıyor ve sürecin doğal bir parçası olarak görülüyorlar.

Google'ın zayıflıkları arasında çok fazla değişik alanda hizmet çıkararak belirli bir hizmete odaklanamaması da sayılıyor. Bazı yorumcular Google'ın iyi yaptığı işler olan arama ve reklam yayıncılığı işinden çok fazla uzaklaştığını düşünüyorlar. "Beş yıl içerisinde Google'ın internet arama şirketi mi yoksa bir sürü çer çöpün birleşmesinden oluşan garip bir firma mı olacağı belli değil" gibi ciddi eleştiriler var. Google'ın sunduğu hizmetlerin listesine buradan ulaşabilirsiniz.

Son olarak bu kadar hızlı bir büyümenin kendi sorunlarını da beraberinde getireceğini söyleyen yorumları da göz ardı edemeyiz. Google kısa bir süre içerisinde çok fazla eleman alımı gerçekleştirdi ve bu kadar çalışanın verimli bir şekilde çalışıp çalışmadığının denetlenemeyeceği düşünülüyor. Ayrıca bu hızlı büyümenin şirket içinde olan bazı sürtünmeleri veya verimsizlikleri kapattığı ancak büyüme hızında biraz azalma veya tersine dönme söz konusu olduğunda bunların birden ortaya çıkabileceği iddiaları da dikkat çekici.

Burada bahsettiğimiz şeyler aslında her şirketin karşılaştığı bilinen sorunlar, sonuçta Google'ın yöneticileri de boş durmuyorlar. Eminiz ki onlarda bu yorumlardan ve eleştirilerden gerekli dersleri çıkarıyorlardır.


Yaratıcılık, Dinamizm, Sinerji

Google, çağın hızına uygun ve son derece esnek yeni bir çalışma yöntemi getirdi. Yazı içinde gördüğünüz resimler ve videolar sanki farklı bir kurtarılmış dünyada yaşıyorlarmış hissi getiriyor. (Daha fazla resim için tıklayın) Hayatın dinamik olgularını kendi kafalarına göre değiştirmeye çalışmıyorlar bunun yerine kendilerini ona uyduracak yaratıcı fikirlerle ortaya çıkarıp bunu zaman içinde geliştirme yöntemini seçiyorlar. En iyi hizmetin bile mutlaka geliştirilecek bir yanı vardır mantığıyla yaratıcılıklarını engellemiyorlar. Hatta yaratıcılıklarını kaybetmemek için en olmadık şeylerle karşımıza çıkabiliyorlar.

Son zamanlarda kulağımıza sıkça gelen kelimelerden biri de sinerji. Ne demek sinerji; eş zamanlı ve uyumlu hareketten doğan güç. Sinerjiyi yakalamak pek kolay bir şey değil. Öncelikle doğru insanlar ve doğru ortam şartları gerekiyor. Google'ın bunu çok iyi becerdiğini söyleyebiliriz.

Bilişim çağında çok hızlı değişen akımlara uyum sağlamak hatta bu akımları bizzat yaratmak için son derece dinamik bir yapıya sahip olmak gerekiyor. Çalışanların büyük kısmının gençlerden veya genç kalanlardan oluşuyor olması Google'a bu konuda önemli artı sağlıyor.

Kısacası Google'ın böylesi kısa bir zaman içerisinde büyük bir başarıya imza atmasının sırrını bu üç kelimede özetleyebiliriz: Yaratıcılık, dinamizm, sinerji...

Not: İnternet ve bilişim dünyasının şartları saniyelerle değiştiğinden yazı içerisinde geçen rakamlarda bazı değişiklikler olmuş olabilir.



HİCBİRSEKILDE ALINTI DEILDIR

67
OYUNCULARIN SOHBET YERİ / bedava hostıng ısteyenler
« : 01 Aralık 2007, 06:10:33 »
Özellikleri ;
* 4000 MB disk space (4GB Storage)
* 8000 MB transfer (8 GB Bandwidth)
* PHP/MySQL Database
* NO Ads!
* FREE subdomain (http://username.4000webs.com)!
* FTP or browser-based file manager
* Blazing fast & reliable 99.9% uptime on Dual Core servers!
* Instant activation
* Gigabit network connection
* Fast and Friendly Tech Support Team
* Resources for beginners!
* Easy to use WYSIWYG/HTML editor
* And Much, Much More!


www.4000webs.com

alıntıdır nası yapılıo denemedim bilmiorm sonra bana bişi demein

68




güney kore'de 33 yaşındaki bir iş makinesi sürücüsü gömlek cebinde bulunan cep telefonunun patlaması ile hayatını kaybetti. yukarıdaki resim kullandığı cep telefonunun kendiliğinden patlamasıyla birlikte ne hale geldiğini gösteriyor.
daha önce cep telefonu patlamalarıyla ilgili çok sayıda haber hatırlıyorum ancak ölümle sonuçlanan ilk olay bu olabilir. bu haberden sonra cep telefonunu kalp ve baş bölgesi yakınlarında tutmamak önerilmiş ama her an patlayabilecek bir cihazı yanımızda taşıyor olmak düşüncesi bu önlemleri de sorgulatıyor.
haber kaynağı içinhttp://www.slashgear.com/man-in-korea-killed-288746.phpve http://www.ubergizmo.com/15/archives/2007/11/exploding_phone_kills.html bakabılırsın(ıngılızce)

69
ADSL’de yeni indirimin önü açıldı
Türk Telekom’un internet servis sağlayıcılarına yönelik kampanyası kapsamında 1-31 Aralık arasında yeni abone olan müşterilerden 29 YTL’lik bağlantı ücreti alınmayacak. Limitli bağlantı sahibi müşterilere de ücretsiz 2 GB ek limit imkanı sağlanacak.



İSTANBUL - Türk Telekom, ADSL’de yeni bir kampanya başlatıyor. Türk Telekom, toptan satış tarifelerinde internet servis sağlayıcılara (ISS) sunacağı yeni avantajlarla, bu indirimlerin ISS’ler tarafından son kullanıcılara yansıtılmasının yolunu açacak.


1 Aralık’ta başlayan kampanya 31 Aralık tarihinde sona eriyor. Kampanyada bir indirim, bir de limit artırımı bulunuyor. Buna göre Türk Telekom, ISS’lerden 1 Aralık tarihi itibarıyla kampanya bitimine kadar olan sürede abone başına 29 YTL’lik bağlantı ücretini almayacak.

2 GB EKSTRA LİMİT İMKANI
Türk Telekom ayrıca kampanyada, mevcut durumda limitli bağlantıya sahip tüm aboneler için de 2 GB ekstra limit imkanı sağlıyor. Bu durumda hiçbir ücret talep edilmeden, 4 GB internet kullananların limiti 6GB’ye, 6 GB limiti olanların limiti ise 8 GB’ye yükselecek.

Bu uygulama ile internette kullanımı artan ses ve video içeriğinin limit sıkıntısı yaşamadan rahat bir şekilde kullanımına destek sağlanmış olacak.

70
FULL OYUNLAR / pes 2008 1.9gb
« : 30 Kasım 2007, 20:01:54 »
Pro Evolution Soccer 2008 *Multi6* RIP   

Rar Şifresi     :   www.oyun-arsivi.com




RapidShare Bağlantıları

1 - http://www.protectlinks.com/22788
2 - http://www.protectlinks.com/22789
3 - http://www.protectlinks.com/22790
4 - http://www.protectlinks.com/22853
5 - http://www.protectlinks.com/22877
6 - http://www.protectlinks.com/22911
7 - http://www.protectlinks.com/26480
8 - http://www.protectlinks.com/26502
9 - http://www.protectlinks.com/26503

FileFactory Bağlantıları ( Sanal180 )
Not : Bu linkler RapidShare ile alternatif değildir fakat aynı oyundur..

1 - http://www.filefactory.com/file/5b1209/
2 - http://www.filefactory.com/file/5ebcac/
3 - http://www.filefactory.com/file/5471f7/
4 - http://www.filefactory.com/file/8a19fb/
5 - http://www.filefactory.com/file/96b4d7/
6 - http://www.filefactory.com/file/a88830/
7 - http://www.filefactory.com/file/99dcc0/
8 - http://www.filefactory.com/file/d379c4/
9 - http://www.filefactory.com/file/fe90b3/
       

Oyun Hakkında

Oynanış stilinde yenilikler

Karşınızdaki yapay zekanın yönlendirdiği oyuncular,artık sizin oynayış stilinizi öğrenicek ve
ona göre taktiğini değiştiricek(Benim anladığım Ronaldinho ile sol kanadı domine ettiğimizde
karşı takım o kanadı dahada güçlendirecek ama çare olurmu bilinmez)Bu taktik değiştirme işini
90 dk boyunca değiştiricek.Siz formatin değişikliği yaptığınız zaman oda taktiğini gözden
geçirecek ve size üstünlük sağlamak isticek.H.Şükür ü eskiden 2 oyuncunun tuttuğu gibi yıldız
oyunculara yakın markaj uygulanıcak.Güçlü ulusal ve klüb takımları onlardan daha güçsüz
takımlara karşı taktiklerini daha çabuk ve etkili bir şekilde sahaya yansıtıcaklar.Güçlü
takımlar size karşı tembel bir oynanışla da sizi uyutabilirler ve topu kaptırdığınızda birden
kontra atağa çıkabilirler.Karşı takımın oyuncuları ve forvetleri kendilerinden beklenmicek
şekilde acayip şutlar atarak tehlike yaratmaya çalışacaklar.Oyuncular sahanın her yerine
yayılacak.Barajı kurarken barajda kaç oyuncu olacağını ayarlıyabileceksiniz.

Oyunun grafiklerindeki yenilikler

Oyuncular koşarken formalar sallanıcak ve
buruşucak(katlanıcak).Gelişmiş yüz animasyonları,ter ve yağmur oyun devam ederken
görülebilecek.Bütün next-gen lerde genişletilmiş edit mode olucak.Online oyun ve lisanslı
takımlar hakkında henüz bilgi yok.

Sistem gereksinimleri
PES 2008'in Pc Versiyonu Sistem Gereksinimleri

Konami'nin Almanya sitesinde,PES 2008'in sistem gereksinimleri açıklandı.Bu gereksinimlere göre eski bilgisayarlarımız baya zorlanacak ve yeni bilgisayar toplamaya şimdiden başlamalıyız.

PC Sistem Gereksinimleri:
Tavsiye edilen sistem
* Windows XP
* Pentium 4 3.0GHz /AMD Athlon 64 veya daha iyi
* 1GB RAM
* 6.5GB boş yer
* 8x DVD-ROM
* DirectX 9.0c uyumlu
* 256MB pixel Shader 3,0 (ATI x1600 veya NVidia 6800 GT/GS veya daha iyi)
* DirectX 9.0c uyumlu ses kartı
* DirectX 9.0c
* Windows compatible USB Gamepad
* 1280 x 720 ekran çözünürlüğü

Desteleyen ekran kartları:

-NVIDIA - GeForce 6600, 6800, 7300, 7600, 7800, 7900, GeForce FX (5950, 5900, 5800, 5600, 5200), GeForce4 Ti, GeForce3

-ATI - Radeon x1600, x1800, x1900, x800, 9800, 9700, 9600, 9500, 9200, 9000, 8500

-THE GEFORCE MX Serisi desteklenmiyor

72
HER TELDEN DUYURULAR / Telekom grevi sona erdi!
« : 29 Kasım 2007, 16:30:55 »
Türk Telekom çalışanlarının 16 Ekim'den beri süren grevi, 44. gününde sona erdi. Bugün saat 00:30'da atılan imzayla varılan anlaşmaya Türk Telekom çalışanları bu sabah işbaşı yaptı.

7. Dönem İşletme Toplu İş sözleşmesinde varılan anlaşmaya göre (maaşlara) birinci yıl %10, ikinci yıl %6+enflasyon oranında zam yapılacak. 112 günlük ikramiye uygulamasına devam edilirken, aynı ünvanda olan kapsam için ve kapsam dışı çalışanların arasındaki ücret farklılığı kademeli olarak giderilecek. Gelecek yıl Eylül ayına kadar bu amaçlar için 30 milyon YTL'lik bir bütçe ayrılmış. Haber İş'in sitesindeki duyuruya buradan ulaşabilirsiniz. Anlaşmayla ilgili olarak Haber İş Sendikası Başkanı Ali Akcan'ın duyurusunda aşağıdakilere yer verildi:

Sayfa: 1 2 3 4 5 [6] 7 8 9