İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Nightmare

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 [15] 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 ... 88
169
ŞARKİ SÖZLERİ / Sagopa Kajmer & Kolera - Kolaysa Anlat
« : 27 Haziran 2007, 17:14:55 »
Eğer hoparlörler dogru mesafede olursa bu şarkı harika olur.


İçinde çürüdüğüm odama ket,ben öğrenci hayat mektep,haren gürra yıkılır hatıra,hassas yapraklarımın sonu cıka hayraabat.Harmoni gelsin kula,açılır susta, ya rapim ya ölüm ya dünya ya feza ne hasım ne çalım ne yapım ne yıkım değil umurumda yak.İzbe hayat hep hazır ol rahat hayta hilkat ve kalp hacamat yolculugun bi kundak bi toprak kahkahalarımda kayıpta murat,hayli hayati rap mütemadi ört üstümü mermer baki göm büsbütün herşeyim hayali geciktirme vaktim bu ikindi.Çekme heyt kahpe felek işin acı üretmek ne bilrsin sen nedir üşümek,titremek,isteğin acılara tuz biber ekmek demek,Kolo deneyımlı denek,yalnız hep sukunet ve net altını ustunu tersıne cevirir üstüne üstlük çamları devirir,tadan bilir,Sen gülerken ben pek ilgilenmem,burdan gectın mı bılmem kim tutmus?kim kesmiş?kim pişirmiş?kim yemiş?sen gülerken pek ilgilenmem yalnız uyanmak cehennem,madem uyku yarı ölüm canıma gecedir kasteden.

-nakarat-
Kendimi unutmak istiyorum yol kenarına biriken kuru yapraklar gıbı,günleri ayları yılları anıları hatta kendı devremı cehremı yakın cevremı dahi sen sen sen bı sırrı bıle tutamadın artık neyı paylasabılırız candan ki.Esti rüzgar hiçbekistandan,ölmek tatlıydı baldan,serpilmiş hayalime gubar-i gam ve ızdırap Koleramın rapi zaten inerdi nerde o eski rulokat,hababamın ruhu kaçtı gel de gör Rıfat halkım konusuyo kendi dılını cat-pat,kolaysa anlat.


Yürüyüşü paytak paytak,farları yak,karşıya gecmeye calısıyo çaylak.Sen aslında bir hissin dedim mi aniden yok oldu hortlak,doydu mu tumbak 24 ünde 3 öğün bebelac bitirme hepsini kardeine de bırak,biz öyle gorduk babadan anadan yarenden hayatında herşey dümenden bir gün ölürsen bilme benden bariz boynumu bagladım balona simdi bayaa bi yukseldım yerden sana koyuldu den den,selam getırdım sana Hollandalı William Tell den,debelenmezsen cabuk bıter işimiz eğer beni dinlersen her dem.


-nakarat-
Kendimi unutmak istiyorum yol kenarına biriken kuru yapraklar gıbı,günleri ayları yılları anıları hatta kendı devremı cehremı yakın cevremı dahi sen sen sen bı sırrı bıle tutamadın artık neyı paylasabılırız candan ki.Esti rüzgar hiçbekistandan,ölmek tatlıydı baldan,serpilmiş hayalime gubar-i gam ve ızdırap Koleramın rapi zaten inerdi nerde o eski rulokat,hababamın ruhu kaçtı gel de gör Rıfat halkım konusuyo kendi dılını cat-pat,kolaysa anlat.

170
ŞARKİ SÖZLERİ / Sagopa Kajmer & Kolera - Kendim İçin
« : 27 Haziran 2007, 17:14:42 »
Sago Acıyla Yoğrulur , Kendi Yağında Kavrulur
Mutluluğum Yavrudur , Paranoyak Olduğum Doğrudur
Dilim Damağımı Kurutur , Çölde Yağmur Kurudur
Sessizliğim Konuşur , Ben Dünyayla Boğuşur

Herkez Birgün Soğuyacak Bu Fani Gidici Hayattan
Bütün Bedenler Soğuyacaktır, Elbet Yavaştan
Kıyamet Toplantısında Ölecek Haramiler Telaştan
Ne EV Ne PUL Ne ÇUL Ne Bir KUL
Geride Kalacak Dünyadan

Olması Gerken Şeylerin Adını İyilik Yapmak Koymuşlar
Baksana Dedelerimiz Toprak Altında Doğmuşlar
Raphunzenin Saçlarını Yolmuşlar Ya Komşular
7 Cücelerin Prensesi Ölmüş Uçurumdan Bir Bir Atlamışlar

Porselenmi Tabut Bayım Sağıma Soluma Çarparım
Bende Rüya Çok Sende Tabir Boldur Aslanım
Sago Aynı Şarkıyı Söyleyeli 9 Sene Olmuş
Vakit Kendini Öldürürken Sevdiklerim Yok Olmuş

Hergün Bir Adım Daha Fark Atmaktayım Bu Dünyaya
Uzaktan Tanıdık Oluyorum Yakınlaştık Bu Yabancıya
Eski Mumun Kokusu Kalır Fikrim Küser Aydınlığa
Dilsizlerle Rap Yapan Bir Kör Sagopa Sayfalarda

[Nakarat]
Ben Bana Kendim İçin Lazımım , Hatıram Olsun Sana Şarkım
Lapa Lapa Kar Yağsın , Manzaralarımı Beyazlara Boyayın
Bennn
Bugün Ölebirim
Şu an Ölebilirim
Her An Ölebilirim

Agresiflik Titretirken Kalbimin Bam Telini
Yeni Kapılar Kilitlenir Ve Bende Anahtarlar Eksik
Mirasım Hak Edene Kalsın Moda Değil Bu Rap
Hergün Yeniden Doğduğum İçin Kendimi Tekrar Etmem Zor
Hergün Eridiğim İçin Kendimi Buz Küpü Yapmak Zor
Tedavi İçin Yeni Bir İlaç Gerkeli Doktor
Olmak İçin Tüm Savaşlara İhtişamlı İmparator
Cenk Halinde Akşamlarım Şarkılar Birbirini Yiyor

Vardır Tetiğe Alışıklığım Ve Tetikle Tanışıklığım
Kertenkele Misali Bir Parçamı Yolda Bırakmışlığım
Vardır İçmedende Bir Köşeye Sızmışlığım
En Kötü Zamanlarımda Arkadaşımdı Yalnızlığım
Vardır Ayaklarımı Kullanmayıp Kollarımla Kaçmışlığım
İftira İzlihamında Kendimi 4 Bir Tarafa Dağıtmışlığım
Bir Kenarda Cüretim Diğer Yanda Alışmışlığım
Zerrelerime İşler Ürperiş Hayatsa Kaplı Karanlığım

[Nakarat]

171
~ Sagopa ~ verse:
Canını yakacak eller uzatıyorlar insanlar.
kaç rüyanı yakaladın? ben bir kaçını ama soyut.
kolunu jiletin keskinliğiyle keser birisi yazar koluna
ben vücuduma değil yapraklarıma yazıyorum.
ben hep o küçük çocuğu düşünerek yazıyorum
hiç de mutlu değildi ve ayna karşısında çekingen
sahipliği zayıf bir bedene sığdırılmış güç
burnunu sürtmekten, iyinin kokusunu almam güç.
turnanın gözünden vurmak için zamana ihtiyaç varmiş
hedefim başkalarının da hedefiymiş, neymiş işim zormuş.
tüm bunları kim uydurmuş. eğilip nasihat veren ağizlar kokmuş
tanışlarımın gülümsemesi hafızamda kayıtlıdır
yapmacık bir gülücük atma anında anlaşılır
şeytanin gücü yanında çelimsiz bir savaşçısın
melek olmaya kalkma kötüye çok yabancısın
bugün senin için hayat bitiktir ama yarin?...
yumruk yemek istemiyorsan tadını sakla tokadın.
güneş soğuk,yağmur sıcaktır ya ferde bazen acını yaşamayanla durmak zaman katliamı zaten.

   Nakarat:
hepimiz sorumluyuz herkesin bir suçu var
zaman aşımına uğrar yada hışımına rastlar
bunun için gözün ağlar kafan duvara da toslar
yazık o kadar dost var, inandıklarımızın arasında çok fark var.

     ~ Kolera ~ verse:
Anlayamadılar anlattıklarımda mana var
içlerinde mağaralar haklisin birazcık dar
raydan çıkmış kara tren birbirine girmiş katar
taşıdığı bayrak altında ezilmez bu alemdar
babam ağzı bozuk olandan haz etmez
baba bu kez affet ama bunların hepsi ayni bok
benim bunlara karnım tok arafta yüz kömür kok
en korktuğum şey demek ki kaybedeceğim bir şey yok
herkesin bir itibari vardı bence kendince
konuşmaların artı yüzünde veren seni ele
2 elim arasında kafam daldım amma derinlere
orada bir kalem buldum yazdım en zekilere
bana kafayı takmasın facialar
yoksa koluna beni takar onun eşi olmak istemem
züğürtleyince tüccar eski defterleri açar
kalır naçar, yine beni bulsun istemem
konuşurken senden fazla teklemem
vaktim yok dinlenemem ki ben
bozdu kendini aslı demek verem oldu kerem
ben pineklemem lafa tutma beni yürüyorum
gir dünyana sürgülen.

172
[Sago Verse]
Zaman geriye dönmemek üzere kapını çarpan umursamaz
güvenim dört nala kaçan bir korkak, soğuk ısımı çalar.
Donan yüzüm alevsiz yanar. Kulak rengim pancar
Adımı anar lakırdılar.
Ya Allah!... Garibin başını yaktılar, onlar apse oydular.
Alnıma kabzeyi vurdular, güven evimi yaktılar,
hatrın hasını çaldılar. Yemin olsun duyan kulaklar,
dırdırlardan bıktılar.
hain davran, devran aylak, kıvran ahmak, yürür kervan
ürür it-köpek-çakal-salak-o !...
evet musikim sanattır, dibini beceren attır.
Sagopa stara addır.
İnan bu ayaklara giderek azalır derman.
Önümde melekten bozma şeytan, elinde soğuk tırpan
güneş gözünü açana dek, karabasanla hırpalan
kuma döer dağ olan, tedirgin keloğlan.
talan, bahçe bağ olan, yalan dilimden firak olan.
kalp bağımdan en güzel güldür yazık elimde solan
rabbim Sago viran, kimi zaman yalnızlık yaman
savursanda batıramayacak gemilerimi fırtınan

Nakarat:
Tabutlara sığmayacak kadar intihar var, şeytanın siparişi
dünyanın ninnisi olmuş sirenler, ya RAB bizi özler
Şah damarım attıkça yaşını silerim çeşmin, solar hayat resmin
umut nerdesin,yine bittin  nerelere gittin ben seni göremeden??

[Kolo Verse]
İlkin sizi tanıştırayım bu sadık devem Gubar-ı Gam
Öpeyim geçsin dizindeki yara dün girdiğimiz savaştan
bir kaç bedevi saldırdı, mübarek oldu bana gazam
hem beni korudu hem gönlümü sadık devem Gubar-ı Gam

Pejmürde etti bizi bu çöl develerin en sadığı
hilal çıktı uyku bastı yok mu çölün sığınağı
devem ağam dedi uzan sırtım eğri ama dayan
sensiz uyku bana haram anca senle manzaram

Gubar-ı Gam Esen'im dedi şurası akrep vadisi
sözleri seni incitmesin muşhurdur onların iğnesi
ağlamaktan kör olmuş onlar yüzünden çöl faresi
iplik ol da süzül onan sen nur onlar zifiri

Vadiye vardık yol kesildi tırmandı Gubar'a elçisi
kulağıma eğilip kulağın kepçe, dişin çarpık deli dedi
kepçe olsa duyar kulak ve bu diş koparır iğneni
yolum uzun gazla Gam bunlar zakkum meyvesi

Geçti aradan zaman sade duyan Rab ve Gam
çölden çorak gönlüm aç bu hasretinle uyuyamam
seni bulmak adına çabam, kumda gezip dolaşmam
ben karanlık bir kasabayım sabrımın adı Gubar-ı Gam

173
ŞARKİ SÖZLERİ / Sagopa Kajmer & Kolera - Fani
« : 27 Haziran 2007, 17:13:27 »
Başla başka bir hikayeden söz et canım sıkık,
Duymak istemezsin inleyenlerin yüzü asık,
Ses kısık be yorma beni ben içimi bilirim bir sanık,
İçine kapanık ipte boynu sallanan adam tek tanık.
7&24 gözüm açık,kaçık evimden çık,kapı açık,açığa çık,çık açıkla açık açık,hikayelerim karanlık yoo yerine göredir hayranlık,haremlik ya da Selamlık,tüm insanlar sofralık,
Zinciri çıkan hep benim bisikletim at hırsızı,
Arsız güçlü olunca haklı haksız olur budur yazı,
Dünlerini bildiğim bugünler gibidir,kes at yarınsızı,
Kendini prens sanar (breh)100 yılın bakımsızı.
Bak benim üstüme gelme diyaloglarmız hep fiyasko,
Kendine gelmeli,kendini bilmeyen kendi cinsel amigo,
Sensin o,başarım solo,ben yaptıysam o banko,
Adım Sago ben tombala sen 1. çinko.
O o o ağır bilanço kolera etti linç,
Hatta Herkül knock but yerde, Zeyna dinç,
Mutlak cesaret direnç, havlar köpekler iğrenç,
Özentiler kopya french,kalitem 5 üstünden penç.

Beni öldürdün deyse bari,7,5 milyar hepsi fani,
Yanılmaz şairim 40 yıllık kani,dünya süreli rüya ve herkes fani.
Kendini melek sananların hepsi cani,7 kat dibe çekti seni de zebani,
İlleti zillet üzerime geldi ani,başım öne düşer ama olamam mani.


Atta oğlum izi kalsın sağır duymazsa kör işitir,
Tüm yalanlar işitilir,korku adamı donuna işetir,
Tir tir titretir,boynun bu yıl filtredir,
Söyle neren diyettir,paçoz hayatın piyesdir.
Suçsuz ben bucaksız uçsuz denize benzerim.
Hissettiğim hissettiğin neden budur ki yazarım uyarı Somuttur elde tutulamasada umut sözüm uçarı
Şeytan birgün elbet birkez yenecek seni yokki kaçarın,
Topla biriktir samanı yılanı sar poşetle kerize sat,
Kem gözleri çıkarıp sandık içine gizle denize at,
Başcağızının çaresine bak,üzerimden sağlama rant
Seni gidi boku seyrek düşen at ilk virajda düştü jant,
Yaralarınızı kapatmak için aldım bir kutu selebant,
Çok kolay olan oldu olanı sindir iç bi kantkart,
Kaçıncı sıkıcı part bu,elimde mikro pankart,
Psikopatron en az 1000 kişiyle oynar go-kart
Bakışlarında var şike,ifadelerin komplike,
Kapalı yol bu turnike,çok bilenler çok keke,
Yüzünde hayalet leke,bayram hatrı bilmez teke,
Bağdat yakın ağlar Mekke,Mutlu olmak zor ya neyse...

Beni öldürdün deyse bari,7,5 milyar hepsi fani,
Yanılmaz şairim 40 yıllık kani,dünya süreli rüya ve herkes fani.
Kendini melek sananların hepsi cani,7 kat dibe çekti seni de zebani,
İlleti zillet üzerime geldi ani,başım öne düşer ama olamam mani.

2007 senesi,aklımıza gelenleri söylüyoruz,hepsi doğru hepsi gerçek,şüphen mi var ha?Bak Yüzüme,neler söylüyorum,hepsi doğru,hepimiz Faniyiz,hepimiz gidiciyiz.Belki yarın,belki daha Yakın,burası dünya moruk,herşey zor,düşünmek bile,süphe yok...

174
ŞARKİ SÖZLERİ / Sagopa Kajmer & Kolera - Emcee Testi
« : 27 Haziran 2007, 17:12:59 »
[Sago Verse]
Battle rhme, kime battle ?... Kime ki diss?...
kime hiciv?... Kime bu ahkam?... Kime bu his?....
neden savaşı benimseriz?... Eden bulur ki biliriz
adım atılır, geride kalır iz!...
biz pisis, belki adem-havva'dan  kalma temiz hisiz
microfonumun dudaklarında kalır sweet kisses!...
biz güvenin getirdiği riskiz. Üzerinde arabaların
parçalandığı bir pistiz. Vakti gelince çekilen restiz
üzüntüden beyinde çıkan kistiz
kuvvetmira bir aile, dilimin rapinde fixiz.
lirik artı müzikalite eksiksiz.
etraf pop furyası kıymetsiz, alayı basiretsiz.
gördüklerimin alayı mızmız. Kaleminiz kabız.
yağız bu rapçi, namı Sago rapte nabız.
pekte hası, kraliçemin kalemi neşter ben mütehassıs
birçok dostum hayırsız, tanıdıklarım kanıtsız.

[Kolo Verse]
Duyduğum iyi 3 kelamdan 2 si göz boyamaca
dolambaçlı yollana sokup, kestirmeden kaçmaca
aptalca bir oyun mu bu bir solucan bir atmaca
lan yüzüme bakma malca konuşmuyorum arapça

Kararan gündüzlerim hasret sıcağa bir gram
birçok zümre tarafından edilir koleram idam
sarfetme haybeye çaba bu ölüme 5 kala idman
at kafama taşları gör soğuk bir bir taş bir imam

Der Kolo adres belli melankolime gel
bel bağlayarak yaşamak eder derbeder
özgürlükte hava parçalı bulutlu olsa da yeryer
asil dedi kanın ATAM bu UĞRUNDA ÖLMEYE DEĞER

Bir çok dertli gördüm oysa dertsiz
çok az dertsiz gördüm oysa dertli
oldum terelli hayat askerlik sanki bedelli
doyur içimi YA RABBİ ruhum aç ve kederli

Yatsam kalksam benimle hep asam
kuyumu kazanın üzerine lanet olup yağsam
ya bir kişi de olsa O'nun tutunduğu tek dalsam
irtifa kayıplarında tüfeklerimi yağlasam.

175
ŞARKİ SÖZLERİ / Sagopa Kajmer & Kolera - Can Havli
« : 27 Haziran 2007, 17:12:35 »
Farkımı Fark Edene Farkını Öde, Farz.
Bu Benim İçimin Dışa Vuruşu, Karamsar Tarz
Arz Talep Meselesi Çektiğim Bu Rapin Ceremesi
Al Kalemi Yaz Denemesi Bedava
Sıkıntı Çivi Gibi Beynime Çakılır
Herkes Bir Başkasını Kendinden Daha Fazla Tanır
Ben Beni Bildim Adımı Çağır!(Sagooooooo)
Mikrofonu Aç! Ya İçimi Okşa Yâda Yol Basaç!
Cephende Mızrak Yoksa Sopanı Al Kaç!
Edebini Bozana 1 Şarkım 100 Kırbaç.
Hadi Kaç, Kovalarım, Rap Saklambaç
Kız Kaçıranı Ateşe Verdim, Kız Kaç!
Etrafın Sarıldı Kıskaç. Alışmamış Dilde Durmaz Punch!
Herkestir Kıkanç. Kimisine Yüzüm Sıcak, Kalbim Soğuk Donuk.
Bugün Saat Kaç Gibi Girdi En Son Konuk.
Bildiğim Mc'lerin Tek Emeli Bir Koltuk.
Eğer Savaşmak İstiyorsan Bağdat'a Git Moruk!'...

NAKARAT:
Can Havliyle Kaçıştım, Acımı Dindirmem Gerekir
Bana Getir İlacımı, Kader Sancı Bana Yabancı
Kırıcı Sonların Var - İyi Başlangıcı Yaptın!


-KOLO-

Ya Rabbim, Bu Kadarına Da Pes
Ay Kalbim Sıkışıyor Girişirim Kes
Rap Muallim Dedi Oku Çocuk Olmada Pes
Sen Sesini Kes Keserim Ben Nefes

Çok Fark Var Ben Sen O
Rap Farkı Var Sen Ben O
Güç Farkı Var Sen K.O
İsim Farkı Var Ben Kolo

Go Kolo Go! Liriklerin 3'lü Salto 1 Combo
Arkasında Çaldı Bando Rapçi Yaptı Kanto
Bu Sapkınlık Anları İzlediğim En Kötü Son Tango
Yesin Seni Nuri Alço Ol Bir Donny Darko

Al Aşını Sarmala Vur Kendini Yola
Bekleyerek Gelmez Güven İnsana
İstemediğin Yere Çeksene Bir Perde
Dönüyorum Kendime Şükür Hür İrade

Doldur Saki İçeyim Bari, Arkadaşım Nur Yoldaş Sanki
Tayyareyle Gezer Seyyare Bu Kız Dahi, Rapim Baki
Senin Tali, Hüzün Mani Söz Kallavi, Sesin Mimli
Benim Demli, İçim Kinli, Kim Bilir Ki?

Parçalarına Ayırsam Seni Dönersin Hemen Moleküle
Ara Gazı Verse Birileri Gelirsin Katakulliye
Selamdır Anca Boynumun Borcu Beni Dinler Her Devriye
Tanıdığım Her Erkek Kesilir Nedense Jönprömiye

176
Nakarat:
Birgün siyah renge sor hep karanlık içini yakar
bembeyazdım kirlendim, taşlandım yuhlandım bittim
birgün al sancımı çek gör!... Sinmiş içine kapanmış ağlar
bir var bir yok bedenim, tercihimde hakkım yatar

Sagopa Verse:
Gökyüzünden baktığımda insan karınca görünür
yerden yükseldikce cüssen giderek küçülür
bugün esen rüzgarlar zerrelerimi aldı benden uçurdu
dün koca bir ağacın yaprakları havada raksa tutuldu
mevsimler ve yapraklar arası daim savaş - barış var
ölüm yahut yaşam var, suçlular ve merhumlar
kimse birinin ruhunu ele geçiremez ilahtan başka
insan parayla satın alma yoluna gider insanı, ya başka?...
Bilmem neden diyologlarınız bu derece laçka
Hiç ölmeyecekmiş gibi günü gün etmeniz saçma
Saf temiz pırlanta şahsa iftiralar saçma
içinde olanı bilmeden, bilinmedin bir kutuyu açma!...
Evine dönmeye çalışan tırtıl gibiyiz bizler tehlikede
tavsiye koleksiyoncusuyuz, güvenlerimiz engebede
anılarımı düşünürken ben, yaralarımı hesapladım
nefsimle yarış halindeyim, adımlarımı hızlandırdım
önceden ferah, rahattım, üzüntüden zayıfladım
birinin yaptığı yanlıştan ötürü ben ayıplandım
iblisin ağzında sayıklandım, bir pirinç tanesiyim
çakıllardan ayıklandım, çakallardan kaçtım.

Kolera Verse:
Metin ol, yağmur yağsa benim kafama düşer kor
emeklerimiz ziyan ettin koş toz ol.
üzme beni beni ben en bahtı kara şanssızım
geleceğime meraksızım, ben yalansızım
ışıktan rahatsızım

Adm olsa marazi, doğru benim terazi,
bitene deniz mazi. Kolo tek bacaklı gazi
durma se de al bir shot, çok perişan gidişat
şaklabanla doldu taştı camiam artık et berat

Deneme rapim edilmez alt
oldu denedin ettin halt
Critical mürettebat
1 dişi 2 irtibat, hergün değil senede bir
içten güldüm bunu da bil, oldum bende yerle bir
adım sözlerime kefil
içerdikleri e tekil değil, çuvalın ağzını iple boğ
sen yaralı ben ölü hayli ağır bilanço
bu hızla viraj alınmaz, kes gazını, çek elfo
bir verse de atayım da ordan gel ve
sen de rapime doy.

Öğüdüm ağır omuzlarımda inler durur habire
mecburen yağtığım her işi yaptım şeytan şerrine
bu ne yorgunluk dinlen kolo çek bir tabure
Celaleddin der dışına o sızar ne varsa testide

177
Kolo verse:
Bir adamın adı çıkacağına bence canı çıksın
Bir ağaçta gül de biter diken de kuru bir dalsın
Biri bilmeyen bini nerden bilsin, bundan böyle
Bez alırsam musuldan bak kız alırsam asilden

Sıçan çıktığı deliği bilir, 2 gözüm tetiktedir
Yakama bir dua iliştir, O duyduğunu yetiştirir
Kendini benimle geliştirir, koordinatım finishtir
Ruj yakanda rapse, giderine giderim hep değiştir

Görürdü elmas muamelesi az olsaydı eğer kum
Benden başka ben yok ama uyu yatakta gözünü yum
Değiştiremezsin beni, kasma boşa ben buyum
Biraz huysuz biraz kırık ben kendimle mutluyum

Çokmu battı gözüne usturuplu oturuşum benim?
Nerem doğru hommie olmasın mı eğri ümitlerim?
Değişeceğine söz vermiştin ama daha demin
Huyun olur abartma açıktan geç alarga
Ha ha ha işte hayatın böyle boş bir kahkaha
Dudaklarımdan dökülür yapraklar
Hüzzam makamında savrulur boşvermişliğim
4 bir yana 4 nala kötü günlerim iyilere nazaran sayıca fazla
Bak şu tıfıla yürür kasıla kasıla, uymadı mı
Hiç bir kılıfa açta elini bakayım falına
Bak canım senin falın fallanmış
Alnın karışlanmış buna alış, bak benim yüzümde bir karış
Bu diyardan sıvış

[Nakarat]
BAĞLI HAYATIM PAMUK İPLİĞİNE
EŞKİYA MI HÜKÜMDAR DÜNYAYA
ADEMİN HAVASINA KURBAN
GERDANIMA URGANI BAĞLA
AS BİLEMEDİĞİM HER SORU İÇİN BENİ
YIK DOMİNO TAŞI MİSALİ BİR KERE DE
HOP DEVİR BENİ EVİR ÇEVİR SUSTUR
BIRAKMADI PEŞİMİ BU NE DİVANE KULDUR

SAGO VERSE

HER SENE BİRİMİZ İÇİN KURBAN OLUR KUZU-KOYUN. YAŞAMAK DEĞİL OYUN UMMADIĞIN ANDA KESİLİR BOYNUN. ETEĞİNİ İNDİRMEK İSTEDİĞİN İÇİN HAYAT FAHİŞE SANA GÖRE ŞAHİTLİK ETSİN SUÇLARINA, KOMUT VER KÖRE...!BEN KİMSEYİ KAYBETMEDİM, HERKES BENİ KAYBETTİ. BİRAZ AYBETTİ, BAZEN YALNIZLIK DA HEYBETLİ.YAŞADIĞIM ODA KASVETLİ.MAALESEF İHTİYACIM OLAN İŞ RÜŞVETLİ. KARAMSAR ADAM HİKMETLİ
NAZİKLİKTEN BIKTIM, KABA OLMAM KENDİME KÜFÜR.BANA DERİN VE DENEYSELSİN DİYEN MORONLARA CEVAPLAR ÜFÜR. YAŞAM SİRK SAHNESİ, JONGLÖR VEYA CAMBAZ. KENDİ KADER TAYİNİNDE HER İNSAN BİRAZ KUMARBAZ. SAÇIMI BEYAZA BOYAYAN HAYAT RESSAMININ ELLERİ KADAR HAFİFTİR TEKMESİ KADERİN.
EVET KUZEN DERİNİM. DERİN BİR BOLCA DALDIM. TÜPÜMDE OKSİJEN BİTMEK ÜZERE YARDIM EDİN!.. KABRE GÖMSEN BENİ KAÇ LİRADIR KEFALETİN?...

[Nakarat]

Yeaahh melonkoli sago kaf kef kolera...
Kulağımda güzel sesler var.
Ya senin...

178
KOLERA VERSE:

Huzurda bir güneştim kapana kapana açılan
Affet, mağfiret et kudreti teksin başı ve sonu
Olmayan, nahoş olsun tüm dakikalar senin adını
Anmayan, duamı duydu, içime baktı, kabul etti
Gün doğmadan.
Herkesi iyi bilme !
Kötüye iyi demek günah hocam
Ey hayatı masal olmuş insan !
Senin hayatının masalından daha komik bir şey
Yoktur inan, git de düşüne dur başında
Yıkılmış kabrine dayan.

Ser elimde, sır cebimde takılıp
Kaf dağına çıkıp çıkıp, düşüp kalıp
Unutur oldu sözünü yok sayıp
Düşündüm de kaç kişi kırık yarık kalbi bırakıp
Takılır oldu Kolera sustu, içinden sövüp sayıp

Hemen durmaz egale ederim af benim işim değil
Zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun
Özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.

Eyle ne istersen eyle en güzel sen eylersin
Ben bir güldüm açtım, yapraklarımı toprağa sattım
Yapraklarım uzuvlarımdı, acıdı kayılıp tekrar sana
Sevincinden ağladı. Eyle ne istersen eyle!..

Hemen durmaz egale ederim af benim işim değil
Zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun
Özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.

Eyle iste dilimi keseyim bu benim diyet deyip
Hayırlısın dimama, iste ondan olsun tövbe et ki
Dursun gözyaşın ve olsun deprem
Eyle ne istersen eyle
Biz leim sen Ekrem.

SAGOPA VERSE:

Gün benim günüm ilerledikçe görünür önü
Ekmeklerimi böldüm, ekmeklerine yağ sürdüm.
Ben bölündüm, kendimi onlara bölüştüm
Ayrılmış parçalarımla tek tek görüştüm.
Sus konuşma küsüm, kalplerinde kaç kuruşluk süsüm
Dışım Orhan içim Müslüm. Hışım meydan benim hüzün
Başım heyelan, dilim gözüm,sazım belan, sözüm özüm
Bulunsun çözüm egosistemleriniz çöksün
Fakir mantıklarında derin kritikler yapan sahtekârlar var,
Yumruğumu bir dalaşta kaybederken, tekmelerimi kıranlar var
Üzerime yapsın Rab'dan dualar.
Kaybettiğim sırlarımı aramaya koyulmalıyım.
Devirebilmek için hatırlamak gerek dudakları kelebek.
Haydi sagoya B-12 enjekte edek.
Küçüklerime şeytanlığını öğretmemen gerek lanet herif!..
Bu rüzgara dayanabilmek için bir kayamı olmalıyım?...
Bu tuğlalar bir bina yapmak için varlar.
Bu dalgalarsa kumdan adlarımı yıkmak için çağlar.
Cevaplarıma sorular sordukça sagopa ağlar..

179
FULL OYUN İNCELEMELERİ / Prince of Persia Classic
« : 27 Haziran 2007, 16:57:28 »
Yaklaşık 18 yıl önce saf stresi eğlence haline çeviren, bize sırf kılıç kullanmak dışında uzun boşluklardan atlamayı öğreten, zamanın önemini kavratmayı başaran bir oyun vardı hani. Arkadaş veya kuzen ile bir Apple; olmadı Amiga 500'ün karşısına geçip "Sen öldün sıra bende. Ver bakayım o klavyeyi." nidaları arasında oynanan, o bir türlü bitirilemeyen oyundu Prince of Persia. Jaffar tarafından kaçırılan prensesi kurtarmak için sadece 1 saat, 3 tane hak ve 14 bölümü karşımıza fırlatan acımasız ama bağımlılık yapan oyunun karakter animasyonları da göz doldurucuydu. Zamanının ilk hareket yakalama teknolojisiyle yapılan oyunlardan da biri olan PoP, gerçek bir klasikti. Zaman zaman gaza gelip "Hadi bir emulatör yükleyeyim de PoP oynayayim." diyenler ve de yapanlar olmuştur kesinlikle. Fakat bir Xbox 360'ınız varsa, birde PoP hastasıysanız size mükemmel bir haberim var. Ubisoft ve Gameloft işbirliğiyle, yeni nesil konsol grafikleriyle ve artılarıyla PoP yeniden yapıldı. O atmosferi ve oynanışı korunarak, birazcık da cilalanarak Prince of Persia yine karşımızda!






Oyun geçtiğimiz Çarşamba günü Xbox Live üzerinden 800 puanla satışa sunulduğu anda indirdim, kapımı ve de müziğimi kapattım. Hatırlarsanız orjinal oyun da müzik içermiyordu. Herhangi bir eksisi var mıydı? Hayır tabiki. 60 mblik oyun iniverdiği anda acayip bir heyecana kapıldım. Acaba beni o eski günlere geri götürebilecek, o stresi yaşatabilecek miydi?

Ana menüde puan tablosu ve tek kişilik oyun seçeneğinden başka bizi ilgilendiren birşey yok. Tek kişilik oyuna girdiğimizde, normal "Git ve Prensesi kurtar", zamana karşı ve survival seçenekleri karşımıza çıkıyor. Zamana karşı oynarken bölümlerde harcadığınız zaman rekorlara geçiyor ve onları kırmaya çalışıyorsunuz. Hayatta kalma modu olan Survival'da ise normal oyunu sadece tek bir canla oynuyorsunuz. Açıkça o modu seçmeye tenezzül etmediğimi söyleyeyim. Bir kaç yıl oynadıktan sonra belki. Oyuna normal modla başladım. Hemen o ilk demonun yeni versiyonu karşıma çıktı. Jaffar, Prensesin yanında, ona evlenme teklif ediyor. Prenses istemeyince de yanında sadece bir saatlik yaşamı olan bir kum saati dikiveriyor. Prenses eğer bu bir saat içinde Jaffar'la evlenmeyi kabul etmezse ne oluyor siz düşünün. Evet, ne yazıkki onu kurtarmak için sadece bir saatimiz var. Oyun başladığında ilk farkettiğim ve gözlerimi dolduran şey bölümlerin bire bir aynı oluşu idi. E tabi ki de öyle olacaktı. Hemen hatırladığım kadarı ile aşağıdan devam ettim. Karakter animasyonları o ilk oyun kadar etkileyici. Koşmadan yuvarlanmaya geçişler, zıplayışlar, atlayışlar... Hepsi kusursuz. Grafikler 50 mb'lik bir oyuna göre gerçekten şahane. Kaplamalar gayet yerinde kalitede. HDR efekti de had safhada kullanılmış. Yanlız o ilk oyunun depresif renklerini hatırlarsınız. Bu oyun birazcık daha neşeli diyebilirim. Eski oyundaki on renkten ziyade, resmen gözlere şenlik.

Yaklaşık 18 yıldır bekleyen prensimiz bir değişmiş bir değişmiş. O beyazlar içindeki prensimiz kas yapmış, üstünü çıkarmış. Güneş altında koşmaktan saçlarıda biraz kararmış hani. Bir nevi şu son yeni çıkan PoP oyunlarındaki prense dönmüş arkadaşımız. Jaffar ve Prenses aynı kalmışlar. Bu zaman içinde tipine kadar prensimizin hareketlerine de yenilikler gelmiş. Matrix hesabı duvara tekme atıp arkadasındaki çıkıntıya tutunmalar, ters taklalar atmalar... Eski oynanışı baltalamıyor, hatta hoş olmuş diyebilirim.

Atletik hareketler kadar kılıç dövüşlerinde de yeni birşeyler var. Malum konsolumuz bayağı yeni, niye tüm nimetlerini kullanmayalım? Zorluk olarak hafif bir kolaylaşma hissetsemde aldığım yeni tatlar yüzünden pek üzülmedim doğrusu. Mesela artık kılıcımız düşmanımızınkiyle kitlenebiliyor. O anda yapmamız gereken X tuşuna inanılmaz hızlarda basıp çekmek. Düşmanımızın kıyafeti ne kadar çatafatlıysa bu basıp çekme hızımızda o kadar fazla olmak zorunda. Atak karşılama tuşuna (B) bastığımız anda ise zaman yavaşlıyor, sesler bir anda boğuklaşıyor. Tüm hareketler yavaşladığı için artık bir saniyeliğine düşmanımız açık veriyor mu, bu bloktan sonra saldırıya müsait mi gibi ipuçlarına sahip olabiliyoruz. Çok iddialı ve riskli olan bu efekti gayet yerinde ve haddinde kullanmışlar.

Oyunda yine karşımıza çıkan güçlü askerler aynı yerlerde. Zorlukları çok hafif bir şekilde azaltılmış halde. Biliyorsunuz eski oyun resmen bitmiyordu çünkü. "Her oyun bitmeli" mantığıyla buna da el atılmış. Bize verilen 1 saat dolsada dolmasada prensesi kurtalabiliyoruz artık. Çünkü ilk sefer oynayanların oyunu bu kadar kısa süre içinde bitirmeleri birazcık zor.





Artık bölümlerin belli yerlerinde checkpoint'ler var. Ölürsek ister o checkpointten, ister bölümün başından başlayabiliyoruz. Yanlız checkpointten başlarsak, ölmeden önce harcadığımız zaman bize geri verilmiyor, sayaç kaldığı yerden geri saymaya devam ediyor. Eğer bölümün başından başlamak isterseniz bir daha düşünün derim. Çünkü seçeneğe girdiğimiz anda bir daha en son geçtiğimiz checkpointten başlama hakkımız siliniyor. Bundan sonra tek çare tekrar oraya kadar gelmek.

Gerçekten çok başarılı ve haz verici bulduğum bu yeni yapıt, adının ve prensimizin asilliğini korur nitelikte. Yanlızca Xbox Live üzerinden satın alınabildiği için çoğu banlanan Türk PoP fanlarını üzeceği kesin. Açıkçası oyun, piyasada olan bir sürü Xbox 360 oyunundan çok daha iyi. Banlanmayan oyuncu arkadaşlarıma verecekleri 14 YTL'ye kesinlikle pişman olmayacaklarını garanti ediyorum.

180
FULL OYUN İNCELEMELERİ / Colin McRae: DiRT
« : 27 Haziran 2007, 16:56:56 »
Colin McRae serisi ralli türünde yarış oyunları arasında oynanabilirlik ve simülasyon arasında günümüze dek aynı kalan bir çizgiyle oyun çevreleri tarafından beğenilen bir yapım olarak süregelmiştir. Seriyi popüler yapan şey, oynanabilir bir yarı-sim tarzının yanı sıra, aslında piyasada rakip olarak tanımlanabilecek alternatifinin de az olması olarak açıklanabilir. Şu ya da bu şekilde günümüze ulaşan yapım yeni temsilcisi DiRT ile serinin ikinci oyununda yaptığı açılıma benzer şekilde daha geniş kitlelere ulaşmak için kavramsal yapısında belirgin değişikliklere gidiyor ve ralli konseptinin dışında yeni yarış türlerini de benimsiyor. Özellikle son zamanlarda popüler yapımlar haline gelen Flatout 2 ve Motorstorm gibi örneklerin de bu tercihte belirleyici olduklarını düşünmek mümkün. Ancak aradan geçen iki senedeki değişim sadece bu tercihle sınırlı değil, yepyeni ve parıltılı grafik motoru Neon, oyunun görsel niteliklerini bir sonraki nesle taşırken serinin gelecek yapımları için de önemli bir mihenk taşı olarak gösterilebilir.

Oyun Xbox 360 ve PC platformu için geçtiğimiz günlerde raflardaki yerini aldı (PS3 için 2007'nin ilerleyen ayları beklenecek). İncelememiz Xbox 360 platformunda olsa da, bu tür birden fazla platformda boy gösteren yapımlarda tek inceleme yapmayı uygun gördüğümüzden satır aralarında oyunu PC için düşünen oyun severler için de ufak bilgilere vermeye çalışacağım. Oyunun PC versiyonu ile Xbox 360 versiyonları arasında belirgin farklar da olmadığını belirtelim. Tabi bu benzerlik PC'de sistem ihtiyaçlarına olumsuz olarak yansıyor.

DiRT daha önce yapımcı Codemasters'ın tanıtım videosu(trailer) olarak oyun dünyasıyla paylaştığı oldukça güzel bir giriş videosu ile oyuncuyu karşılıyor. Hemen ardından gelen ve serinin hemen her oyununda takdir toplayan nefis menü tasarımı daha oyuna girmeden beklentilerinizi daha da üst boyuta taşıyacaktır. Oyunun tek kişilik oynanabilir bölümleri Kariyer, Şampiyona ve Rally World adı verilen üç ana bölümden oluşuyor. Orta uzunluktaki kariyer bölümleri piramit şeklinde sıralanmış yarış serilerinden oluşuyor. Kariyer boyunca toplam dokuz farklı off-road yarış türünde bu pramitte zirveye ulaşmaya çalışıyorsunuz. Bunlar arasında “Rally 4WD, RWD, Classic Rally, Rally Raid, Hill Climb, Rally Cross, Offroad Buggies, Crossover,CORR,” gibi birbirnden sürüş deneyimi konusunda oldukça farklılaşan türler bulunuyor. Bu yarış türlerinde normal önden arkadan ya da dört çekişli ralli araçlarına ek olarak buggy'ler, CORR tipi arazi araçları yarış kamyonlarından oluşan aralarında C4 ya da Exo IX gibi birçok güncel aracın da bulundğu 45 araçlık bir filoyu kullanabiliyoruz. Orta uzunluktaki kariyer modu oyunun ana omurgasını oluşturuyor. Piramitteki yükselişiniz kazandığınız yarışlarda topladığınız puanlar ve satın aldığınız yeni araçlara göre şekilleniyor.






Oynanışı anlatmaya başlamak için en iyi başlangıç noktası ralli konseptine odaklanan kısmı olacak. Serinin üçüncü oyunundan beri süregelen ve geliştirilen yapı yeni oyunda tamamen değişen altyapı ve oyunun genişleyen konsepti çerçevesinde farklı bir deneyim sunuyor. Öncelikle oynanış tarzı olarak ilk planda oyunun; tam bir arcade olmasa da, bir simulasyondan oldukça uzak olduğu izlenimini ediniyorsunuz. Ancak bunun, oyunda ilerledikçe yapılan farklı bir tercihin sonucu olduğunu anlıyorsunuz. Standart bir oyuncunun oyuna ilk girdiğinde edindiği izlenim aslında yeni oyun motorunun serinin tamamına ters düşen farklı bir anlayışla sahip olduğu olacaktır. DiRT diğerlerinin aksine ralli modunda özellikle dar pistlerde hız duygusunu oyuncuya hissettirme konusuna odaklanan ve bunu yarış oyunlarının genelinde en iyi başaran oyunlardan biri. Kontroller de bu yönde yüksek hız ve tempoda araç hakimiyeti üzerine tasarlanmış. Oyunda biraz vakit geçirdikten sonra özellikle üst seviye zorlukta oynuyorsanız risk alarak tabiri yerindeyse uçarak virajları dönmeye başlıyorsunuz ki, zaman zaman "Allahım!, bu tempoda süren gerçekten ben miyim?" sorusunu kendinize soruyorsunuz. İşte bu stile ayak uydurmak ilk planda belirli bir alışma süresi gerektiriyor.

Oyunun oynanışına ek olarak, kamera açıları, ve görseller de bu konuda deneyimi tamamlayan parçaları birleştirdiğinizde oyuna şu an'a dek oynadığınız en iyi ralli simulasyonu olarak bakmanız işten bile değil. Bunu özellikle oyun ilerledikçe geçeceğiniz dar orman etaplarındaki sürüş temponuza hayretler içinde bakarak anlayabiliyorsunuz ve dahası bu hissi size sadece replay görüntüler değil oyun içerisinde o anki deneyim sunuyor.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 [15] 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 ... 88