İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - weathered

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 [14] 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 ... 104
157
ENTERASAN OLAYLAR / Seri Katiller Ve Hayatları
« : 31 Ocak 2009, 22:27:13 »
Ed Gein dört kişilik bir ailede büyür: alkolik bir baba, dominant ve aşırı dindar bir anne ve abisi Henry. Annesinin kendisine olan etkisi çok büyüktür. Babası ve abisinden sonra, 1945'te annesi de vefat ettiğinde, Ed dünyada tek başına kalır.

Bu yalnızlık, insanların zaten garipsediği Gein'i, iyice deliliğe iter. Merhum annesini tekrar diriltebilmek için, anatomi bilimini incelemeye başlar ve mezarlıklardan çaldığı cesetler üzerinde öğrendiklerini uygulamaya koyulur. Kendisini özellikle büyüleyen, kadın vücududur.

Annesini diriltmeyi başaramadığını anlayınca, annesinin cesedinin derisini yüzmeye karar verir ve arada sırada bu deriyi (annesinin eski elbiseleriyle birlikte) elbise niyetine giyer.

Hayatı boyunca cinsel ilişkide bulunmamış olan Gein, kadınlara karşı hissetiği karmaşık duyguları pek anlayamaz ve bir kadın olma isteği geliştirir. İlk başlarda kendi kendini hadim etmeyi düşünen Gein, göğüsleri ve vajinası olan bir kadın derisinin kendisini yeterince kadınsı gösterdiğine inanarak, bu düşüncesinden vazgeçer. Kadın vücutlarına duyduğu isteği gitgide daha da büyüyen Gein, bir süre sonra sadece mezarlardan ceset çıkarmakla kalmaz, 1954 yılından itibaren cinayet işlemeye de başlar ve kurbanlarını genellikle annesinin öldüğü yaştan seçer.

Deri işlemesinde gün geçtikçe daha da hamaratlaşan Gein, bir süre sonra meme uçlarından kemer, kafatasından bardak ve diğer süs eşyaları yapmaya koyulur.

İkinci cinayetinden sonra kasabanın sheriffi Ed Gein'in izini bulur ve tutuklar. Evde arama yapan polis, birçok kadavra, insan dudaklarından yapılmış kolyeler, tabaklanmış vajinalar ve diğer garip nesnelerle karşılaşır ve Geinâ��in ikiden çok daha fazla cinayet işlemiş olması gerektiğini anlar, ama bunun için yeterince delil bulamaz. Gein, nekrofili ve kanibalizm gibi suçlamaları şiddetle inkar eder: kendisine göre cinayetleri sadece evini süslemek için işlemiştir.

Deli raporu sayesinde hapse konulmayan Gein, geri kalan hayatını ıslahevlerinde geçirir ve 1984 yılında 77 yaşında uzun zamandır çektiği kanser hastalığı sonucu yşmnı yitirdi.

üzgünn
Karındeşen Jack
Karındeşen Jack, 1888 yılının ikinci yarısında İngiltere'nin başkenti Londra'nın varoş semti Whitechapel'da faaliyet göstermiş seri katile (veya katillere) verilmiş isim. Katile Jack ismi, Merkezi Haberalma Örgütü'ne katil olduğunu iddia eden bir kişi tarafından gönderilmiş mektuba binaen verilmiştir. Bu mektup cinayetlerin işlendiği dönemde basılarak yayınlanmıştır.

Tamamı hayat kadını olan kurbanlardan beşinin aynı kişi veya kişilerce öldürüldüğü kesinleşmiştir. Ancak Karındeşen Jack'e maledilmiş yaklaşık 20 cinayet vardır. Cinayet dosyası cinayetlerden iki sene sonra kapatılmıştır. Ancak günümüz İngiliz dedektifleri ve bilim adamları, modern teknolojinin de yardımıyla halen cinayetleri aydınlatmaya çalışmaktadırlar. Günümüze kadar ulaşmış tek fiziki kanıt, kurbanlardan birine ait olduğu iddia edilen şaldır.

Karındeşen Jack'in yöntemleri vahşiceydi. Kurbanlarını önce boğazlayarak etkisiz hale getiriyor daha sonra da boğazlarını kulaklarına kadar kesiyordu. Ufak tefek değişikliklerle beraber kurbanların tamamına yakınının karnı ve cinsel organları deşilmiş, bazı organları çalınmış, bazen de burun ve/veya kulakları kesilmiş olarak bulunuyordu. Jack kurbanlarını, dizleri karna çekilmiş ve bacakları açık bir şekilde düzenleyerek terkediyordu. İç organların çıkarılması nedeniyle katilin cerrah olabileceği iddiaları ortaya atıldı ancak kanıtlanamadı.

Karındeşen Jack'in kimliğine dair onlarca iddia ortaya atılmıştır ancak hiçbiri kanıtlanamamıştır. Bu şüpheli listesi birçok önemli ve soylu kişiyi de içermektedir. Katil olduğunu iddia eden kişinin Merkezi Haberalma Örgütü'ne gönderdiği mektubu inceleyen uzmanlar mektubun yazarının alt tabakadan, eğitimsiz biri olduğu sonucuna varmışlardır.

158
ENTERASAN OLAYLAR / AZİM
« : 31 Ocak 2009, 22:26:41 »
Japon çocuğun tek hayali çok ünlü bir karateci olmaktı. Fakat ailesi buna izin vermezdi. Bir gün talihsiz bir kaza sonucu çocuk sol kolunu kaybetti.

Ailesi çocuğun moralinin çok kötü olduğunu görünce ona bir karate hocası tuttu. Hoca ilk dersinde çocuğa karşısındakini sağ koluyla tutup üstünden savurmayı gösterdi. Hatta ikinci, üçüncü ve sonraki bütün derslerde hep ayni hareketi yapıyorlardı.

Çocuk bir gün hocasına

- "Hocam ben çok sıkıldım, artık başka hareketlere geçsek" dedi.

Hoca ise bunu kabul etmeyerek dünyada bu işi en hızlı yapan kişi olmadıkça bitirmeyeceğini söyledi. Çocuk o kadar hızlanmıştı ki, hocasını bile göz açıp kapayıncaya kadar yerden yere vuruyordu.

Bir gün hoca elinde bir kâğıtla geldi kâğıtta çocuğun gençler karate şampiyonasına katılabileceği yazıyordu. Çocuk çok şaşırdı.

Ertesi gün salonda ilk rakibinin karşısına çıkacakken heyecanla hocasına sordu,

- "Hocam bu iş nasıl olur? Ben sadece tek hareket biliyorum kesin kaybederim". Hocası ise "sen sadece hareketi yap" cevabını verdi.

Çocuk ringe çıktı ve hareketiyle rakibini eledi. Hatta tek hareketle finale kadar çıktı. Finalde karşısında kendisinin iki kati birisi vardı. Önce çok korktu ama gene bildiği hareketi yaparak son rakibini de yendi ve şampiyon oldu.

Sevinçle hocasının yanına koştu ve sordu,

- "Hocam nasıl olur anlamıyorum, sadece bir hareket biliyorum, tek kolluyum ve şampiyon oldum". Hocası çocuğa baktı ve dedi ki,

- "Senin yaptığın hareket karatedeki en zor hareketlerden biridir... Ve bir tek savunması vardır o da, rakibin sol kolunu tutmak...

159
ENTERASAN OLAYLAR / Otostopçu
« : 31 Ocak 2009, 22:25:52 »
adamın biri, bi cumartesi gecesi evine dönüyomuş. birden 15-16 yaşlarında sevimli bi kızın yolun kenarında otostop yaptığını görmüş. adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış, “gece yarısı böyle ıssız bir yerde napıyosunuz allah aşkına? bu saatte otostop mu yapılır?” demiş. kız, “uzun hikaye. rica etsem beni evime götürür müsünüz?

buraya çok yakın. bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam” diyerek arka koltuğa oturmuş. kızın üzerinde cicili bicili, hoş bi elbise varmış. evinin adresini vermiş. gerçekten de yakınmış ev. adam eve vardığında önünde durmuş, “işte geldik küçük hanım” diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. gözlerine inanamamış tabii. hemen arabasından inip evin kapısını çalmış. beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış kapıyı. adam heyecanla, “bana inanmayacaksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde…” yaşlı kadın adamı susturmuş, “biliyorum, biliyorum” demiş, “sonra da ortadan kayboldu dimi? bu başımıza ilk defa gelmiyor. her cumartesi akşamı aynı şey olur…” meğer kız bir cumartesi gecesi diskodan dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki kızın fotoğrafına ilişmiş. evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış.

160
ENTERASAN OLAYLAR / kapıcı-Ölüm-Arkadaşı
« : 31 Ocak 2009, 22:25:22 »
Tokatta Bir Köy Kasabasında Hüseyin adında Bir Kapıcı Vardır
Bu Kapcı 19 ocak 2006 da Bu olayda Hayatını kaybetti Ve Arkadaşım Bu Olayı Canlı Caldı Gördüğünü Söyledi...

Kapıcı 23 yaşında Bir Gençdi Aslında Hayatını Dini şeylere Adamıştır Bunlar C!N' karabasan vb. bir Gün Bir Duyum Almıştır Deyişlere göre Cinler kapılarda Geceleyin geziniyormuş..
kapıcı Cinlere Fazla İndandığından çöpleri Tokplamayı felan Bırakmış Bir Gün 5 parasız Kaldığında ''aman ne olacak sanki en fazla cin görürüm okadar belkide cin diye birşey bile yoktur'' Diye düşünmüştür Tam Arkadaşımın Evindeki Çöpleri Toplarken kapıcının Arkasında muhteşem siyahlıkda Birşey Belirir arkadaşım kapıcıyı uyarmaya çalıssada nafıle kapıcı orda yığılıp kalır oysa bır yara bile yoktur.
Bu olaydan 2 yıl sonra araştırmalarda Adamın 73 yerinden Hançer Gibi Sifri Bişeyle Delinmiş Olduğu Ortaya Çıkar Ve Hançerde Bir Tek Kapıcının Parmak İzi Vardır Ve Bu Ölüm İntihar olarak Nitelendirilir

161
ENTERASAN OLAYLAR / Sarı rengin esrarı
« : 31 Ocak 2009, 22:24:41 »
Kur’an-ı Kerim’de (Bakara,69) SARI renk için; ‘bakanların içini açan’ tabirinin kullanılmış olması, Mısırlı göz uzmanı Dr. Mustafa Ahmet Azb’ın dikkatini çekti ve onun renkler üzerinde bir dizi araştırma yapmasına sebep oldu. Araştırmalar sırasında, insan gözünün kırmızı rengi görebilmesi için 50 diametrelik, mavi rengi görebilmesi için 150 diametrelik bir enerji harcarken; sarı rengi görebilmesi için enerji sarfetmediği ortaya çıktı.

Zaten sarı rengin frekans ve dalgaboyu itibarı ile hemen beyaz’dan sonra gelmesi bunu gösteriyordu.

Avrupa ve Amerika’nın çeşitli üniversitelerinde renkler konusunda yapılan araştırmalarda da, Kur’an’ın sarı renk için kullandığı ifadeler aynen tasdik ediliyor.

Kanada’nın Alberta Üniversitesi’nde güzel sanatlar profesörü olan Harry Wohlfarth, renkler üzerinde bir dizi araştırma yaptı. Araştırmasında, eğitim araçlarını, sınıf ve okul çevresini —belli zaman aralıklarında—çeşitli renklere boyadı. Her seferinde öğrencilerin tavrını ve başarı derecelerini ölçtü ve neticede Sarı ve sarının karışımı olan açık renklerde, öğrencilerin daha uyumlu ve daha başarılı olduğu ortaya çıktı.

Amerika’daki Biyososyal Araştırma Enstitüsü’nde ise daha değişik bir araştırma yapdı. Enstitü Müdürü Psikolog Dr. Alexander Schauss, cemiyete uyumda zorluk çeken ve bu yüzden gözetim altında tutulan suçlular üzerinde renk deneyleri yaptı. Odalar sarı ve sarının karışımı olan Krem, portakal ve pembe gibi açık renklere boyandığında, suçluların daha az problem çıkardığı tesbit edildi. Bu araştırmanın sonuçlarını, Amerika’da yayınlanan Psychomic Society dergisinde yayınlandı.

California’nın San Bernardino hastanesinde klinikler şefi olan psikiyatrist Paul Boaumuni, uyuşturucuya bağımlılık kazanmış ruh hastaları üzerinde bir renk araştırması gerçekleştirdi. Araştırma sonuçlarını şu sözlerle ifade eder: Daha önce sakinleşmelerini sağlamak için uyuşturucu vermek zorunda kaldığımız hastalar, odaları SARI ve sarının karışımı olan açık pembe, çağla yeşili gibi renklere boyandıktan sonra, daha az uyuşturucu talep eder oldular. Birbirlerini yaralamaya kadar varan eski yoğun olaylar, artık tek-tük görülüyor.

Psikolog Alexander Schauss, Renklerin insan beyni üzerindeki tesirleri adıyla ikinci bir araştırma daha yaptı. Araştırma sonuçlarında SARI rengin, renk algılama merkezi olan Reticular bölgesindeki sinir uçlarını çok düşük bir biyoelektrik akımı ile uyardığını ortaya çıkardı. Kırmızı, koyu mavi, siyah gibi sıcak renklerin, sinir uçlarını daha yüksek bir biyoelektrik akımı ile uyardığını da keşfeden araştırmacı, yüksek akımla uyarılan sinir uçlarının kan basıncını, ruhsal gerginliği ve kandaki şeker oranını artırdığını ifade ediyor.

Renkli ışığın çocuk sağlığı üzerindeki tesirlerini araştıran çocuk servisi uzmanları, sarı ve sarının hâkim olduğu renkli ışıklarla odaları aydınlatılan bebeklerde, sarılık hastalığının çok daha az görüldüğünü ortaya çıkarmışlardı.

Renkler konusunda, iş yerleri de kendi çaplarında araştırmalar yürütmektedir. Hangi renklerin işçilerin dikkatini taze tutacağını, iş kazalarını azaltacağını ve dolayısıyle verimi artıracağını araştırıyorlar. Amerika’nın güney bölgesindeki bir gaz tribünleri işletmesinde, daha önce gri ve siyah renkte olan tribünlerin sarı ve sarının hâkim olduğu açık renklere boyandığında, iş kazalarının azaldığı gözlenmiştir.

Fransa'da yayınlanan; Sciences Selection adlı bilimsel dergide, Faber Birren imzası ile yayınlanan başka bir makalede, Renklerle Düşünme adındaki bir araştırmadan söz ediliyor. Francis Galton’un başlattığı, davranış bilimleriyle uğraşan Karmoski ve Odbert’in de desteklediği bu araştırmada, Renklerle gerçekleştirilen beyin faaliyetleri incelenmektedir. Synethesie adı verilen bu beyin faaliyetinde her rengin bir harf ve rakam karşılığı vardır.

İddialarında daha da ileri giden Galton, ‘renklerle işitme’den de bahsediyor. Deneylerini beş duyu üzerinde devam ettireceğini söyleyen araştırmacı, notaları dahi renklerle ifade etmenin mümkün olacağını ileri sürüyor.

Bahsi geçen iki davranış bilimi uzmanı Karmoski ve Odbert, bazı gönüllüler üzerinde yürüttükleri bir araştırmada onlardan renk tercihi yapmalarını istemişler ve onları renk tercihlerine göre bir sıralamaya tâbi tutmuşlardır. Araştırmacılar, sarı rengi tercih edenlerin uyumlu ve yumuşak mizaçlı kimseler olduğunu; buna karşılık koyu renkleri tercih edenlerin sinirli, kavgaya hazır, uyumsuz tipler olduğunu görmüşlerdi.

Karakter tahlilinde, renklerden faydalanan bir başka araştırmacı da psikiyatr Dr. Kurt Goldstain’dir. Goldstain, beyin hastalığına müptelâ bir kadın üzerinde araştırma yapar. Kadına, sıra ile çeşitli renkten kumaşlarla dikilmiş elbiseler giydirir. Kırmızı, koyu mavi, siyah gibi koyu renkteki kumaşlarla dikilen elbiseleri giydiğinde, kadın, sarsak adımlarla yürür; düşmemek için doktorun yardımına ihtiyaç duyar. Sarı ve sarının hâkim olduğu açık renk elbiseler giydiğinde, kadının yürüyüşleri normale döner. Doktorun yardımına ihtiyaç duymadığı gibi, kendisini daha iyi hissettiğini ifade eder.

Dr. Gilbert Brighouse adındaki bir araştırmacı, daha enteresan bir deney gerçekleştirir. Renkler ve Ağırlık adını verdiği bu deney, bir spor kompleksinde, halterciler üzerinde yürütülür. Halterciler, kırmızıya boyandığında kaldıramadıkları aynı ağırlığı, sarıya boyandığında kaldırabilmişlerdir.

Haltercilere, aynı ağırlığın kullanıldığı söylenmemiş ve niçin kırmızıya boyalı ağırlığı kaldıramadıkları sorulduğunda; “Daha ağır olduğu için” cevabını vermişlerdir. Araştırmacı bu deneyden sonra, haklı olarak, koyu renkler için “ağır renkler” açık renkler için de “hafif renkler” tabirlerini kullanmıştır.

Buraya kadar konu edilen renkler üzerindeki araştırmalar Kur’an’ın bir mucizesini daha ortaya çıkarmış bulunuyor. Renkler de kendi dili ile, Kur’an’ın her yönü ile mucize olduğu gerçeğini bir kere daha Dünyaya ilân ediyor

162
ENTERASAN OLAYLAR / ABD de 1 günde!!!
« : 31 Ocak 2009, 22:22:51 »
- 3 adet cinsiyet değiştirme operasyonu gerçekleşmektedir.

-her satte 40 kişi kanserden hayatını kaybetmektedir.

-9077 bebek doğuyor bunlardan 1282 si gayri meşru.

-1 milyar $ silahlanmaya gidiyor.

-2740 çocuk evinden kaçıyor.

-1986 çift boşanıyor.

-69 güzel ve yetenekli insan intihara kalkışıyor.

-günde 75 her 20 dakikada bir intihar vakası yaşanıyor.

-8 dakikada bir birisine tecavüz ediliyor.

-27 dakikada bir birisi öldürülüyor.

-76 saniyede bir birisi soyuluyor.

-10 saniyede bir eve hırsız giriyor.

-33 saniyede bir araba çalınıyor.

Şimdi siz özgürlükler ülkesine gitmekte can atıyormusunuz ? Cevabınız evet se
Garip olan sizsiniz

163
OFFC 78 / Ödüller
« : 31 Ocak 2009, 19:31:05 »
OFFC ÖDÜLLERİ


TURNUVA BİRİNCİSİNE

+ 40 REP PUAN

____________________________



164
OFFC 78 / TEKNİK KURALLAR
« : 31 Ocak 2009, 19:29:39 »
1.
. MAÇ SÜRESİ BİR YARİSI 6 DAKİKA OLMAK ÜZERE TOPLAMDA 12 DAKİKA 'DAN OYNANACAKTİR.

2.MÜSABAKA OYNANİRKEN BİR TARAF TEKNİK OLARAK GÖRÜNTÜDE BOZUKLUK ( LAG OLMA ) KASILMA GÖRÜYORSA OYUNUN İLK 10 DAKİKASİNDA ÇİKMA HAKKI BULUNMAKTADİR . FAKAT 10.DAKİKADAN SONRA EĞER BİR TARAF GÖRÜNTÜ BOZUK DİYE OYUNU TERKEDERSE İLK İKAZİNİ ALİP İKİCİSİNDE UYARİ GELMEDEN DİREK DİSKALİFİYE OLACAKTİR.

3. KARTLAR VE OFSAYTLAR AÇİK OLMAK ZORUNDADİR

4. OYUN HİZİ = FAST GÖRÜNTÜ KALİTESİ = LOW ( en düşük ) OLACAKTİR .

5. EKRAN ÇÖZÜNÜRLÜĞÜ = 800  600 OLACAKTİR..

6. SEVİYE = WORLD CLASS

7. MAÇLAR DİREK İP İLE ( OLUYORSA ) OLMUYORSA HAMACHİ İLA OYNANACAKİR..

8. MAÇLARİN BİLGİSAYAR KLAVYESİ DİŞİNDA HERHANGİ BİR JOİSTİK İLA OYNANMASİ SERBESTTİR . HERHANGİ BİR KISITLAMAMIZ YOKTUR .

9. MAÇ SONU PRİNT - SCREEN ALMA ZORUNLUĞU YOKTUR . SONUCU YAZMANİZ YETERLİ OLACAKTİR
[/size] [/b]

165
GÜNCEL HABERLER / KUVVETLİ YAĞIŞ GELİYOR
« : 31 Ocak 2009, 15:04:42 »
Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin Batısı ile Sivas Çevresinde Kuvvetli Yağış Bekleniyor.

 
 
 
Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin batısı ile Sivas çevresinde kuvvetli yağış bekleniyor.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan ''Meteorolojik Uyarı''da, bugün kuzey, iç ve doğu kesimlerde aralıklarla görülecek yağışların, Doğu Akdeniz (Adana, Osmaniye, Mersin, Hatay ve Kahramanmaraş), Güneydoğu Anadolu'nun batısı (Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Şanlıurfa ve Diyarbakır) ile Doğu Anadolu'nun batısı (Bingöl, Elazığ, Erzincan, Tunceli, Malatya) ve Sivas çevrelerinde kuvvetli olmak üzere Doğu Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu'nun batısında sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde beklendiği bildirildi.

Yağışların, Doğu Anadolu'nun batısı ile Sivas çevresinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olmasının beklendiği kaydedildi.

 

166
GÜNCEL HABERLER / TOPLUCA TUTUKLANDILAR
« : 31 Ocak 2009, 15:04:05 »
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, gözaltına alınan 29 kişiden aralarında Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli ile Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Ahmet Likoğlu'nun da bulunduğu 14'ü, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ereğli'de geçtiğimiz günlerde sabaha karşı gözaltına alınan ve aralarında Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli ile TSO Başkanı Ahmet Likoğlu'nun da bulunduğu 29 kişi, ilk olarak Zonguldak Emniyet Müdürlüğü'ne sevk edildi. Burada gözaltında tutulan şahıslar, Ankara'dan gelen savcıların soruşturmasının ardından Ankara'ya sevk edildi.

 
Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin tarafından ifadeleri alınan 29 zanlıdan 18'i, tutuklanmaları istemiyle akşam saatlerinde mahkemeye sevk edilirken, 11'i serbest bırakıldı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği'ne çıkartılan zanlılardan, aralarında Başkan Sesli ve TSO Başkanı Likoğlu'nun da bulunduğu 14 kişi tutuklanarak, cezaevine gönderildi. 4 kişi ise sorgularının ardından serbest bırakıldı.

167
GÜNCEL HABERLER / HIZLI TREN 2 AY ÜCRETSİZ OLSUN
« : 31 Ocak 2009, 15:02:59 »
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ankara -Eskişehir Arasında Hızlı Tren İşletmeciliğine Mart Ayının İlk Yarısında Başlamayı Hedeflediklerini Belirtti.

 
 
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ankara-Eskişehir arasında hızlı tren işletmeciliğine Mart ayının ilk yarısında başlamayı hedeflediklerini belirterek, “TCDD'nin 1-2 ay bilet ücreti almayarak vatandaşın ayağını alıştırmasını beklediğini” söyledi.
Yıldırım, Ankara-İstanbul hızlı treninin Ankara-Eskişehir bölümündeki testlerin, altyapı ve üstyapı çalışmalarının tamamlandığını, tren setlerinin geldiğini söyledi. TCDD Genel Müdürlüğünün son çalışmaları tamamlamak üzere olduğunu anlatan Yıldırım, “Hedefimiz Mart'ın ilk yarısında Ankara-Eskişehir arasında hızlı trenin seferlere başlaması” dedi.

 
Yıldırım, hızlı tren hattının açılışına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağını dile getirdi.

TCDD'nin Ankara-Eskişehir arasında işletilecek hızlı trenin sefer sayısı ve saatlerini belirlemek üzere çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Vatandaşımızın ayağının hızlı trene alışması lazım. Teknoloji ile tanışması, o konforu görmesi lazım. İşletmede öncelikle teşvik edici tedbirlerin gözetilmesi lazım. Daha sonra başa baş, destek almadan, kendi geliri ile giderini karşılayacak, küçük bir de kar edecek şekilde hattın işletilmesi politikası güdülecek.

Bilet fiyatlarıyla ilgili bazı rakamlar yazılıp çizildi ama fiyatlar biraz da deneyerek bulunacak. Yeni bir hizmet, yeni bir teknoloji; hızlı, konforlu, rahat, modern bir ulaşım aracı... Başlangıçta bir fiyat uygularsınız ancak ilgi istediğiniz düzeyde olmazsa değiştirmek durumunda kalırsınız. O yüzden iyi hesap yapılacak.

Tamamen dolulukla bağlantılı, doluluk yüzde 80-90'lara ulaşırsa uygulanacak fiyat daha makul olur; doluluk yüzde 40'ta kalırsa fiyat daha yüksek olur. Amaç, yüksek fiyat alıp boş gitmesi değil. Olabildiğince doluluk oranlarının yüzde 80'lerin altına düşmemesi. Demiryollarından benim beklentim, bir müddet, en azından 1-2 ay vatandaştan para almasınlar. Ayağını alıştırsınlar vatandaşın. Bunu önereceğiz.”

 

168
GÜNCEL HABERLER / KÜRTÇE REKLAM YAYINLANABİLECEK
« : 31 Ocak 2009, 15:02:31 »
Kürtçe yayın yapan TRT-6'da Kürtçe reklam yayınlanabilecek,

 
 
 
Kürtçe yayın yapan TRT-6'da Kürtçe reklam yayınlanabilecek.
TRT'nin Reklam Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle farklı dil ve lehçelerde yayın yapan kanallarda o dil ve lehçede reklam yapılmasına olanak sağlandı.

TRT'nin Reklam Yönetmeliği'nin 5. maddesine eklenen, "Farklı dil ve lehçelerle yayın yapan kanallar içinde o dil ve lehçede reklam yapılabilir. Bu tür reklamlar sadece ait olduğu kanalda yayınlanır" fıkrası Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, Kürtçe yayın yapan TRT ŞEŞ TV'de artık Kürtçe reklam da yayınlanabilecek. Değişiklik TRT'nin radyo, tv ve internet üzerinden yapılan yayınlarında da o dille reklam alma ve yayınlamaya imkan sağlayacak.

Uygulama ile özel reklamların yanısıra kamu kurum ve kuruluşlarının reklam ve tanıtımlarının o dillerde yapılmasına da imkan sağlayacak.

 

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 [14] 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 ... 104