Gönderen Konu: Aso BaŞkani Özdebİr: 07.06  (Okunma sayısı 285 defa)

Çevrimdışı J@koß

  • 5. SINIF UYE
  • *
  • İleti: 813
  • Puan 1000
  • David ViLLa
    • Profili Görüntüle
Aso BaŞkani Özdebİr: 07.06
« : 07 Haziran 2008, 10:05:45 »
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, özellikle son iki yılda enflasyon hedefinin şaştığını, bu durumun piyasa ve iş dünyasında güvensizlik yarattığını belirterek, "Bunun yenilebilmesi için gerçekten ciddi olarak ulaşılabilir, makul enflasyon hedefi konulması ve bunda da konsensüs sağlanması lazım" dedi.

Özdebir, Hükümet ve ekonomiden sorumlu bakanların çok koordineli şekilde çalıştığının algılanmadığını dile getirerek, "Ekonominin denetiminde paranın yönetiminde etkin rol oynayan Merkez Bankası ile Hükümetin arasındaki diyalogun daha sıcak ve ortak olması lazım" diye konuştu. Yapılan eksikliklerde zamanında alınamayan kararların etkili olduğunu kaydeden Özdebir, "Ekonomiden sorumlu bakanlarımızda kararları almakta çok geç davranıyorlar yani hastanın apandisi patlamış buna derhal teşhisi koyup, tedavisine de derhal başlanması lazım. Acaba şöyle mi böyle mi derseniz, tahribat her geçen an büyür. Şuanda piyasalarda yıkıma doğru giden bir durum var" açıklamasını yaptı.



ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ANKA'ya yaptığı açıklamada, geçmiş dönemde piyasaların bozulacağına ilişkin sıkça açıklamalara yer verdiklerini, ekonomideki sarsıntının yoğun olarak kendini gösterdiğini söyledi. Tutturulamayacağı aşikar olan bir enflasyon hedefi üzerinde ısrar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Özdebir, "Merkez Bankası genel olarak makro ekonomik veriler üzerinden hareket ettiği için aramızda bir takım yorum farkları oluyor ancak maalesef her şeyde de biz haklı çıkıyoruz. Çünkü ekonominin primer oyuncuları bizleriz" dedi. Özdebir, Türkiye'nin önceki dönemlerde dünyadaki bolluktan kaynaklanarak ucuzluk ithal ettiğini şimdi ise enflasyon ithal ettiğini söyledi.


Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü:


"İnsanlar 2004-2005 yılına kadar enflasyon hedeflemesini ciddiye alıp, buna göre kendilerini ayarladılar, bunun meyvelerini de yemiştik. Son dönemde yaşananlarda, özellikle son iki yılda bu hedefin çok şaşmış olmasından kaynaklanan güvensizlik var. Bunun tekrar yenilebilmesi için gerçekten ciddi olarak ulaşılabilir, makul hedefler konulması ve bunda da konsensüs sağlanması lazım. Bugün Hükümetin içinde de ekonomiden sorumlu bakanlarımızın çok koordineli bir şekilde çalıştığını algılayamıyoruz. Diğer taraftan da ekonominin denetiminde paranın yönetiminde etkin rol oynayan Merkez Bankası ile Hükümet arasındaki diyalogun da daha sıcak ve ortak olması lazım."





-"BU DÖNEM FAİZ ARTTIRMADAN YOLA DEVAM EDİLMELİ"





Merkez Bankası'nın söz konusu dönemde faiz arttırmadan yola devam etmesi gerektiğini belirten Özdebir, "Merkez Bankası'nın mutlaka faiz arttırmaması lazım çünkü faizi arttırdıkça kurlar düşüyor, kurlar düştükçe rekabet gücü düşüyor, ihracat artış hızı etkileniyor, cari açık büyüyor, birçok firmanın yaptığı işler bu ülkede artık yapılamaz, üretilemez hale geliyor. Bunun için faizlere çok dikkat ediyoruz" dedi. Özdebir, baskı altındaki kurların olması gereken değerlere doğru zaman içinde yavaş yavaş çekilebilmesi gerektiğini söyledi.





-"TOPLUMDAKİ ÖNYARGILAR BERTARAF EDİLMELİ"





Özdebir, AKP'nin kapatma davasına ilişkin de "İyi niyetle de söylense bazı şeylerde geri adım atmayı bilmek, ortamı bu kadar germemek lazım. Bir sözün kimin ağzından çıktığı çok önemli. Toplumda önyargılar varsa bu önyargıları da bertaraf edecek açılımları siyasilerin yapması lazım" dedi.


Siyasi gerginlik ve dünyada yaşanan krizlerin güvensizliğe yol açtığını kaydeden Özdebir, siyasi gündemin hareketliliğinin, yapılması gereken işlerin ötelenmesine neden olduğunu söyledi. Özdebir, "İstihdam Paketi çıktı, Türk Ticaret Kanunu gündemde. Türkiye'nin gündeminde bunların olması lazım, biz bunları konuşmalıyız. Her iki tarafta iki germekte, ip bizim boynumuzda, ip gerildikçe bizim boğazımız sıkılıyor" diye konuştu. Türkiye ekonomisinin 8 ila 10 yıllık dönemlerde kurak periyotlara girdiğini ve sonra geri düzeldiğini söyleyen Özdebir, şunları kaydetti:


"Dünyada bu iş böyle olmuyor ama Türkiye'de işler bir iki sene iyi gidiyor sonra zamanla kötüleşiyor. Bunun için zaten Türkiye'de sermaye birikimi olmuyor. Tam yatırım yapılacak dönemde bir kriz geliyor, zarar kapatılmaya çalışılıyor ve işletmeler her geçen gün kan kaybediyor. Bütün o iyi geçen birkaç yıl içindeki tüm kazanımlar kaybediliyor ve arkasından bir iyi periyot daha geliyor."