Gönderen Konu: TÜrbani İptal Ettİren Sorular 07.06Ürbani İptal Ettİren Sorular 07.06  (Okunma sayısı 247 defa)

Çevrimdışı J@koß

  • 5. SINIF UYE
  • *
  • İleti: 813
  • Puan 1000
  • David ViLLa
    • Profili Görüntüle
Ürbani İptal Ettİren Sorular 07.06
Anayasa Mahkemesi’nin, türban kararının perde arkasında, ’tek başına Anayasa değiştirecek güçte iktidara karşı ne yapılacak’ sorusunun bulunduğu anlaşıldı. Üyelerin, "Bir parti 20 yılda bir seçim yapalım ya da kuvvetler ayrılığını kaldırıyorum, derse ne yapılacak" sorularına cevap aradığı ortaya çıktı.
ANAYASA Mahkemesi’nin yeni içtihat oluşturan tarihi türban kararı, hukukçu üyelerin, "Anayasa’yı tek başına değiştirecek çoğunluğu olan bir parti,Anayasa’nın değiştirilemez maddelerini değiştirirse ne olacak? Bir siyasi parti çıkıp, örneğin 20 yılda bir seçim yapalım derse ne olacak? Ben, kuvvetler ayrılığı ilkesini kaldırıyorum derse ne yapılacak" sorularıyla alındı.


Anayasa Mahkemesi’nin türban oturumunda Başkan Haşim Kılıç, raportör Osman Can’ın görüşünü savundu. Can’ın raporunda yer alan "Anayasa’nın 148’inci maddesine göre esasa girilemez, dava reddedilmeli" görüşünü hatırlatan Kılıç, "esasa girilirse, Anayasa Mahkemesi yetkisini aşıp, yürütmenin yetkisine müdahale eder" uyarısını yaptı. Üyelerden Sacit Adalı bu görüşe katıldı.

Mahkeme’nin türban toplantısında şekil denetiminin aritmetik işlemlerle (sadece teklif, oylama çoğunluğu ve ivedilikle görüşme şartlarına uygunluk) sınırlı olup olmadığını masaya yatırdı.

Soru zamanı

"Bir siyasi parti çıkıp, örneğin 20 yılda bir seçim yapalım derse ne olacak? Ben, kuvvetler ayrılığı ilkesini kaldırıyorum derse ne yapılacak", sorularından hareketle, Anayasa’nın "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilkelerine" yönelik doğrudan veya dolaylı ihlalin ancak "yetki aşımı" ile yapılabileceği, TBMM’nin böyle bir eyleminin de "şekil aykırılığı" diye nitelendirilebileceği saptandı. Şekil denetimi bu yolla genişletildi ve Anayasa Mahkemesi, şekilden, aslında esasa giren yeni bir içtihada imza atmış oldu.

Ardından oylamaya geçildi ve türban düzenlemesinin Anayasa’nın laiklik ilkesine ve bu ilkenin değiştirilemeyeceğine ilişkin 4’üncü maddesine aykırılığı, 2’ye karşı 9 oyla karara bağlandı. Mahkeme, bu noktada 367 kararındaki gibi yetki ve iptal şeklinde iki değil tek oylama yaptı. Böylece, "Anayasa değişikliği, ancak değiştirilmezlik ve teklif edilemezlik ilkeleriyle çatışmadığı taktirde yapılabilir. Aksi takdirde iptal edilir" şeklinde içtihat oluşturuldu.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, en kısa sürede gerekçesinin yazılacağını belirttiği iptal kararında, mahkemenin şekil denetimi yaptığı, yetkisini aşmadığı vurgulanacak. Mahkemenin anayasaya aykırı şekilde yetkisini aştığı, yasa koyucunun yerine geçtiği iddiaları yanıtlanacak. Yürürlüğü durdurma kararının da en geç birkaç gün içinde yayımlanması bekleniyor.

Anayasa Mahkemesi üyelerinde, AKP sözcülerinin "Karar siyasi, Anayasa Mahkemesi anayasaya aykırı karar verdi" değerlendirmeleri büyük rahatsızlık yarattı. Bir mahkeme üyesi, "Karar hukuki. İptal verilirken, yetkimizi aşmadık. Gerekçeli kararımızı bekleyin" dedi.

Eski kararlar dikkate alındı

Heyet, mahkemenin yetkilerini düzenleyen eski kararlarından 1976/38 ve 1976/43 esas nolu kararları tartıştı. 1976/43 kararı gerekçeye de ışık tutacak nitelikte ve şöyle: "Anayasa’nın 9. maddesindeki (1961 Anayasası) ’değiştirilmezlik’ ve ’teklif edilmezlik’ ilkelerinin de biçim kuralı olduğu ve bu maddeye aykırılık savının, biçim yönünden incelenebileceği, Mahkememizin 1976/38 esas nolu kararında ayrıntılarıyla açıklanmıştır. Şu duruma göre, Cumhuriyetin temel ilkelerinde sapma nitelikleri taşıyan bir Anayasa değişikliği hem teklif edilemez, hem de yasama meclislerince kabul olunamaz. Buna rağmen teklif yapılmış ve kabul edilmişse, 9. maddesindeki ’değiştirilmezlik’ ve ’teklif edilmezlik’ biçim koşullarına aykırıdır"