Gönderen Konu: AĞUSTOS AYI HABERLERİ  (Okunma sayısı 128899 defa)

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #132 : 09 Ağustos 2006, 15:50:06 »
 Güle oynaya

--------------------------------------------------------------------------------


 

NECATİ BİLGİÇ'in Yazısı

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ndeki ön eleme maçının rövanşında da Faroe Adaları temsilcisi B36 Torshavn'ı yenerek yoluna devam etti. Havanın çok serin olması dolayısıyla sarı-lacivertli futbolcular baştan sona hakim götürdükleri oyunda adeta güzel bir antrenman yaptılar. Ve sahadan güle oynaya galip ayrıldılar. Fenerbahçe takımında eğer Semih ile Tuncay arkadaşlarının iyi oyununa katılabilselerdi skor 5 deçok daha farklı olurdu. U, Ümit, Can ve Alex, Fenerbahçe'nin en iyi isimleriydi. Sarı-lacivertliler, Apiah, Anelka ve Tümer'in eksikliklerini hissetmediler. Adeta tek kale oynadıkları maçta direkten dönen toplara ve kaçan pozisyonlara rağmen Tuncay'ın geri pastan yakaladığı top ve Mehmet Yozgatl'nın tek başına yaptığı ataktan attığı gollerle 2-0 öne geçtiler. Brezilyalı teknik direktör Zico, Tuncay'ın yerine Murat, Serkan'ın yerine Kerim'i ve Alex'in yerine de Olcan'ı oyuna alarak yerinde değişiklikler yaptı. İlk maçta forvete çıkarak kafa vuruşlarını kazanan Can, bunları değerlendirememiş ve biz de kendisini uyarmıştık. Can'a bu vuruşların üzerine çalışmasını önermiştik. Genç futbolcu, 1 hafta geçmeden, bu hatasını telafi ederek güzel oyununu attığı kafa golüyle de süslemeyi bildi. Semih ise sergilediği kötü futbolunu 1 golle düzeltmeyi başardı. Murat Hac'nun boş kaleye bıraktığı top ise skorun ilk maçın sonucunu geçmesini sağladı.

Rüştü yine üşüdü!
Kadıköy'de oynanan ilk karşılaşmada kendisine top gelmediği için "ü.üdü" dediğimiz kaleci Rü.tü, dünkü soğuk havada gerçekten üşüyerek ve çok fazla yorulmadan maçı tamamladı. Maçın Galli hakem triosu fazla hata yapmadan karşılaşmayı tamamlayarak iyi bir not aldı. Karşılaşmanın bir değir ilginç yanı da 5 bin kişilik stada neredeyse 500 kadar seyircinin gelmiş olmasıydı. Ama, sarı-lacivertlilerin 12. adamlar, zor şartlara rağmen az da olsa takımlarını desteklemekten geri kalmadılar.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #133 : 09 Ağustos 2006, 15:57:55 »
Kuzeyde antrenman

--------------------------------------------------------------------------------


 

SELÇUK YULA'nın Yazısı


Zaten Kadıköy'de bitmiş olan tur, dün akşamki maçı tam bir antrenman havasına soktu. Zaman zaman sıkılarak izlediğimiz futbol, adeta yürüme temposunda oynandı. Aslında bu da gayet normal. İki takım için de bitse de gitsek anlamında bir 90 dakika yaşandı. İlk maçta oynayan Anelka, Appiah, Tümer'in yerine; dün Uğur, M.Yozgatlı, Semih sahadaydı. Zico'nun düşündüğü 11 dışındaki ilk üç isim bunlar. Formayı kapmak için de çok şey göstermeleri gerek. Dün Uğur ile M.Yozgatlı'yı beğendim. İsteklilerdi. Her zaman bu takımda yer bulabilirler. Özellikle M.Yozgatlı çok faydalı bir futbolcu. Geçen sene de oynadığı bütün maçlarda görevini eksiksiz yapmıştı. Zico'nun bu genci çok ciddi bir şekilde düşünmesi gerek. Semih'i hepimiz biliyoruz. 11'de oynamasa bile vazgeçilmezler arasında. Ama dün ondan daha hareketli bir oyun beklerdim. Bol pozisyon buldu. Attığı golde gittiği yer güzeldi.

İkramı reddetmediler
Uzun yıllardır işlemeyen sağ kanat Serkan'la hayat bulacak gibi. Yalnız Serkan'ın gidiş-dönüşleri iyi ama yaptığı ortalara dikkat etmesi gerekir. Top adrese gitmezse yapılan hücumun da bir faydası olmuyor. Can her geçen gün takıma daha çok ısınıyor ama yaptığı iki hata var ki kaçırdığı adamlar Rüştü ile karşı karşıya kaldı. Attığı gole de şapka çıkartıyorum. Yozgatlı'nın gönderdiği topu çok iyi bir zamanlamayla üçüncü gol olarak kalelere göndedi. Ümit sol kanadı her zamanki gibi iyi kullandı. Alex ise kendini sıkmamasına rağmen gene sahadaki bütün güzel hareketlerin sahibiydi. İnsan bir tane yanlış pas atmaz mı? İlk 45 dakikada bir aşırma vuruşu bir de 90 tabir ettiğimiz yerden direkten dönen topu var ki gözlerimizin pasını silen hareketlerdi. Torshavn zayıf bir ekip, devamlı hata yapıyorlar. Bizimkiler de bu hataları değerlendirmemek için çok uğraştılar. Ama en sonunda Tuncay yapılan ikramı reddetmedi, ve "kusura bakmayın" deyip perdeyi açan adam oldu. Fenerbahcçe de beklediğimiz gibi turu rahat geçti ve ligden önce de iyi bir idman maçı yaptı.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #134 : 09 Ağustos 2006, 15:58:16 »
İzafidir...

--------------------------------------------------------------------------------


 

ALEN MARKARYAN'ın Yazısı



İzafiyet Teorisi'nin çıkışından mesul Einstein, bu kuramın ne hallere düştüğünü görseydi kesinlikle utanırdı. Bakış açılarının çok farklı olabileceğini anlatmaya çalışan bu duayenimiz bazı köşe yazarlarına gücenmiş. Bazı insanlar doğrularla, bazıları da doğrularıyla yaşar cümlesini de mi bilmezler diye kulağıma fısıldadı. Gaipten!! On gün boyunca Beşiktaş'tan hiçbir şey olmaz diyenler Süper Kupa finalinden sonra nasıl ağız değiştirir, her yazı yazan yazı yazmak için mi yazı yazar diye söylendi. Vallahi ben onun yalancısıyım!! Lakin 20 Temmuz tarihli yazımda "Safkan Latin bariyerlerin kenarından geliyor, dikkatle izleyin" dediğimde ortalığı karıştırmaktan başka hiçbir işe yaramayanlar, Delgado'nun Sergen olamayacağı geyiğini ortaya atıp, mikserliğe soyundular. En azından bu kulağıma fısıldanmadı! F.Bahçe'nin B 36 ile oynadığı maçta, Tümer'in futboluna kalemşörlük yapıp şapka çıkartanlar (Biz de seyrettik o maçı) Delgado'nun adamı kepaze eden çalımlarına ve asistlerine hâlâ burun kıvırmakta. Etrafıma ve elimdeki notlara baktığımda bu takıma en büyük zarar kendi camiasından gelmiş. Ranta soyunmuş bir sürü insanın umuru Beşiktaş değil ki. Onlar oy simsarlarının direktiflerine göre dua ediyorlar. İnşallah kaybederiz maçı da!.. Sezonu F.Bahçe galibiyetiyle kapatan, bir sonrakine de G.Saray'ı yenerek merhaba diyen Beşiktaş futbol takımının önünde yalnızca yanlı köşe yazarları var. Baksanıza, Nobre'nin takımda liderliğe soyunacak kadar Beşiktaşlı olmaya çalıştığına değinen hiç kimse yok. Golden sonra takımın balık istifi olana kadar kümelenerek gol sevinci yaşamasını sorgulayan yok. Runje'nin klası ortada olmasına rağmen, kaleciliğini acaba mı sorusuyla gündeme getirip ona buna peşkeş çekenlere "Ne diyorsun?" diye soran da yok. Einstein'ın İzafiyet Teorisi, Beşiktaş'a hep kötü ve yanlı bakanlar tarafından çürütülmek üzere. Baltalamak ve kemirmek maksadıyla kurulmuş bu bataklık, Beşiktaş'ı sonsuza kadar yaşatacaklar tarafından kurutulacaktır. Einstein'a saygısızlık yapamayız. İzafidir de...

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #135 : 09 Ağustos 2006, 15:58:32 »
Doğru, yanlış, eksik!

--------------------------------------------------------------------------------


 

Osman ASLAN'ın Yazısı


Süper Lig'de yeni sezonun başlamasına iki gün kala, Beşiktaş'ın "umut var" olan genel görüntüsünde "doğru, yanlış ve eksikler" apaçık görünüyor. Taraftarın, takımı gönül rahatlığıyla izleyebilmesi için "eksik ve yanlış"ın zaman geçmeden giderilmesi gerekir. Tigana, kendi eksileri olan bu takımda taşları yerine koymaz, savunmanın stratejisini değiştirmezse Beşiktaş, "aynı tas, aynı hamam" olur! Tigana, "kolektif oyun"un bir parçası olan savunmanın özgürlüğünü kısıtlamaktan vazgeçmeli! İlk kez düzenlenen Süper Kupa'yı Beşiktaş'ı "kazanan ilk takım" yapan gol, ileri çıkan savunmadan başlayan, Koray'ın asistiyle biten organizasyonla oldu. Bu organizasyon umarım Tigana'nın bakış açısını genişletmiştir. Fransız hocanın beğendiğim başka atağı, 19'luk Serdar Kurtuluş'a savunmanın sağ kenarında maçın ikinci yarısında şans vermesi. Sağ kanada hareket kazandıran bu delikanlı, adrese teslim ortalarıyla "bu yerin tapusunu ben alırım" der gibiydi. Ve yeri tapulu Delgado... Akıllı, şık hareketlerinin sonunu getirse fizik gücünü biraz daha artırsa seyrine doyum olmayacak. Arjantinli yıldızın, İnönü'de taraftarları heyecandan hop oturup, hop kalkacağı belli oldu. Delgado kalitesinde ikinci bir orta alan oyuncusu alınsa, sol kanada da Ze Roberto gelirse, yanlışlar acil önlemlerle giderilirse, işi gol atmak olan Nobre'nin gücü adam kovalama görevi verilerek tüketilmezse, 90 dakika savaşırcasına mücadele eden Beşiktaş'ın futboluna doyum olmayacak.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #136 : 09 Ağustos 2006, 15:59:08 »
Sabah, G.Saray'ın yayın organı mı?

--------------------------------------------------------------------------------


 

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Çetin Susan 1 Ağustos'ya yayımlanan yazısında, Sabah Gazetesi'ne gönderme yaptı. Sabah Gazetesi'ni Galatasaray'ın yayın organı olmakla suçlayan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Çetin Susan Sabah'ın manşetlerini "haber" görünümünde ustaca hazırlanmış "maniplatif" manşetler ve ayrıntılar olarak değerlendirdi. İşte Çetin Susan'ın Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan yazısı: "Aslan yürekli şampiyon (9 sütuna sürmanşet) ... Cimbom yine de şampiyon. Hem de ezeli rakibi tarihinin en iyi kadrosuna sahipken..." (15 Mayıs 2006) "Yüzyılın rezaleti (9 sütuna manşet) ... Fenerbahçe Türk futbol tarihine geçti!!! Lig tarihi boyunca son maçta bir Anadolu ekibi karşısında puan kaybederek şampiyonluğu kaptıran ilk takım oldu." (15 Mayıs 2006) "Fenerbahçe'ye Yıldırım düştü. (Görevi bırakan Aziz Yıldırım ) 116 milyon dolar borçla devretti." (19 Mayıs 2006) "Özdemir'in kâbusu Muhafız Alayı (9 sütuna manşet) ... Adı Fenerbahçe'nin yeni başkanı olarak geçen Nihat Özdemir 'in, şirketi hakkında açılan ve halen süren Muhafız Alayı yolsuzluğu ile ilgili davayı düşünerek; Fenerbahçe Başkanlığı teklifini kabul etmeyeceği öne sürülüyor...Genel Kurmay'a gidemiyor. (Alt başlık) " (21 Mayıs 2006) "Karizma sıfır!..(Başlık) Ali Şen kafasına rakı kadehini koyarak Vefa Küçük 'ü bitirmişti... Yanağından makas alarak Aziz Yıldırım'ı da bitirdi." (4 Haziran 2006) "Temiz para temiz spor (Başlık). Aziz Yıldırım ne iş yapar?Şaka yapmıyorum; ben Aziz Yıldırım'ın ne iş yaptığını bilmiyorum! 'NATO müteahhidi' diyorlar... Ama bütün dünya biliyor ki, temizliğin birinci koşulu paranın temiz olması." (18 Temmuz 2006) "Kutsal ittifak medyasıişbaşında... (Başlık) Ali İpek ve Denizli 'nin suçu ne?.. Çok açık!..Fener'in şampiyonluğuna engel olmak..." (27 Temmuz 2006) " Tekke, hülleyle gelecek.. (9 sütuna manşet) Rus kulübü Zenit'in Trabzonspor'a Fatih için yaptığı 10 milyon Euroluk teklifin arkasından Fenerbahçe çıktı." (28 Temmuz 2006) "Fener'in işi çok zor (9 sütuna manşet): Bu eşleşmenin favorisi Dinamo Kiev. Dinamo Ukrayna değil, Dünya takımı..." (29 Temmuz 2006)...Bunların hepsi son 2 ayda aynı gazeteden ya pılan alıntılar; tüm medya atladığı için (!) başka hiçbir yerde yer almamış, yani çoğu gerçek dışı, "haber" görünümünde ustaca hazırlanmış "maniplatif" manşetler ve ayrıntılar... Bir nevi "dezenformasyon faaliyeti"; gerçekleri yadsımak pahasına, bir kulübü ithama, karalamaya, yolunu kesmeye, imajını zedelemeye, küçük düşürmeye, o kulübün yandaşlarını demoralize, hatta provoke ederek, karşıtına haksız avantajlar sağlamaya yönelik girişimler özcesi... Güncel deyimiyle, "belden aşağı vurmak" ya da "faullü oynamak" ... Oysa bu satırların sahipleri, her fırsatta "fair play" yani dürüst oyundan bahsedenlerin de ta kendileri aynı zamanda...İkiyüzlülükten, çifte standarttan şikâyetçi olanlar, "Kutsal ittifak!" yaygaralarıyla dikkati "hayali bir oluşuma" çekip, sinsi sinsi mayın döşüyorlar rakibin yollarına... Bu gazetenin şimdiki yönetmeni, "Türk spor basını gerçekten iğrenç. Hem de fazlasıyla..." diye yazmıştı 2003 Ocak ayında... O tarihte "spor basınından" bir yanıt geldiğini anımsamıyorum ama şimdi "Yukarıdaki haberleri çıkaran spor servisi de bu kapsama dahil mi?" diye sorabilir birileri elbette... Ya da, "basın özgürlüğü" böylesi pervasızlığa dönüşmüşse, şöyle bir haber görebiliriz yarın: "Sonunda Galatasaray da beş para harcamadan bir yayın organına sahip oldu! Aynı gazetede 'yönetici' ve 'yazar' olan iki ortağın el ele verip, çalıştıkları gazetenin tüm olanaklarını, ekonomik sıkıntıdaki kulüpleri emrine bedelsiz olarak sunmaya karar verdikleri öğrenildi.Tarihe geçmek isteyen iki Galatasaray fanatiğinin attıkları bu adımın, 'Büyük Galatasaray Projesi-BGP'nin ilk aşaması olduğu yolunda söylentiler var..." Görüldüğü gibi "hinliğin" sonu yok!..01.08.2006 Kaynak : SuperSpor.com

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #137 : 09 Ağustos 2006, 15:59:33 »
 Maaşları 3 bin YTL

--------------------------------------------------------------------------------


 

Torshavn'da futbolu meslek olarak yapan sadece iki oyuncu var. Bunlar Alex ile Sylla. Bu futbolcuların aylık maaşlarının ise 3 bin YTL'ye denk geldiği öğrenildi. Diğer futbolcular ise geçimlerini başka bir iş yaparak sağlıyor. Bazı oyuncular polis, bazıları manav, bazıları sigortacı, bazıları ise öğretmen

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #138 : 09 Ağustos 2006, 16:00:14 »
Real, Roberto Carlos'u Fenerbahçe'ye veriyor

--------------------------------------------------------------------------------


 

İspanyol Spor Gazetesi Marca, dünkü sayısında Real Madrid kulübünün Roberto Carlos'u Fenerbahçe'ye vereceğini yazdı.
Marca, "F.Bahçe'nin teklifi, Real'in başını döndürdü. Roberto Carlos'un Fener forması giymemesi mucize olur" dedi.


***

Mucize lazım

İspanyol gazetesi, sambacının Real'den ayrılacağını belirterek, "Carlos'un Fenerbahçe'ye gitmesi için her şey hazır" diye yazdı.

Gerçekleşmek üzere
F.Bahçe, Roberto Carlos'ta mutlu sona çok yaklaşırken, İspanya'nın dünyaca ünlü Marca gazetesi bu transferin gerçekleşmek üzere olduğunu ifade etti. Real Madrid'e yakınlığıyla bilinen gazete "F.Bahçe'nin teklifi, Real Madrid için geri çevrilemeyecek düzeyde" diye yazdı.

Üç
yıllık imza atacak
Haberde, Carlos'un geçen 10 yıl içinde Real Madrid'e çok şey kattığı ifade edilerek, "Artık Real Madrid ve Carlos yollarına ayrı ayrı devam edecekler. Fenerbahçe, bu transfer için Real Madrid'e 5 milyon euro bonservis bedeli ödeyecek ve 3 sezonluk sözleşme imzalayacak" denildi.

Capello istemiyor
Gazete "Carlos için çok zor bir karar, ancak F.Bahçe'nin sunduğu bu fırsatı değerlendirmek zorunda. Transferin gerçekleşmemesi için bir mucize gerek" derken, Real'in hocası Capello'nun Roberto Carlos'un ayrılmasını istemediğini söyledi ancak sambacıya forma garantisi de vermedi.


FOTOMAÇ

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #139 : 09 Ağustos 2006, 16:00:36 »
 G.Saray'a 6 gol atmaktansa... (METİN GİRGİN)

--------------------------------------------------------------------------------


 

Her zaman söylüyorum, Fenerbahçe Lig’de her sene şampiyon olsa, bu Galatasaraylılara yaranamaz, dilinden kurtulamaz.

İstersen G.Saray’ı her maçta 6-0, 4-0 yen.

Hiç fark etmez.

Bu Fenerbahçelileri tatmin etmiyor artık. Böyle galibiyetler, üzüntülü anlarında Fenerbahçe taraftarına sadece moral vermekten öte geçmiyor.

Sen, G.Saray’ın UEFA Şampiyonluğunu egale edemezsen, gerçek rekabetten de bahsedemezsin. Çünkü onlar her zaman 1-0 öndeler. Çünkü ezeli rekabet, Türkiye sınırlarını aşmış durumda. Ne diyor G.Saraylılar; "Bu Fenerbahçe’yi Edirne’den dışarı çıkarmamak lazım." Hiç kimse kızmasın, darılmasın. Adamlar doğru söylüyor. Sen her türlü imkana sahip olacaksın, ama Avrupa’da nal toplayacaksın.

Beyler yapmayın etmeyin. Size yıllardır maddi manevi her türlü desteği veren, Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapan bu büyük taraftara bu çileyi çektirmeyin. Gelin, bu taraftara 100. yılda hem Türkiye Kupasını, hem de şampiyonluğu hediye edin. Sonra Avrupa’da başarı tattırın.

Hatırlayın, rahmetli Daum her sezon başı taraftara ve yönetime Avrupa’da başarı sözü verip, arkasından alınan hezimete gerekçe olarak “Tecrübemiz yok” diyerek, milyonlarla dalga geçmişti. Acaba şimdi de Zico, Daum’un geleneğini sürdürerek mi istiyor?

Ne demiş Zico;

“transfere ihtiyacımız yok.”

Şaşılacak şey doğrusu. Senin defansın ve sol kanadın dökülürken, ve de Anelka’nın kalıp kalmayacağı belirsizliğini korurken, ileride sağlam bir forvete ihtiyacın varken, böylesine saçma sapan bir açıklama yapmanın ne alemi var.

Zico’nun açıklaması, acaba Fenerbahçe yönetiminin transfer yapmayacak olmasından mı kaynaklanıyor. Aklıma bile getirmek istemiyorum.

Nobre gitti, Aurelio Türk vatandaşı oldu. Anelka'nın gittiğini düşünün. 6-3= 3. Yani 3 yabancı eksiğin var. 6 yabancı kontenjanını az bulan sen değilmiydin. Bu nedenle Federasyonla kavga eden, her fırsatta yabancı oyuncu sınırlandırmasına karşı çıkan sen değilmiydin.

Eee şimdi neyi bekliyorsun!

Zico efendi, hazırlık maçlarında zayıf rakipler karşısında elde edilen skorlara güvenme. 4 ve 5-0’lık Torshavn galibiyeti seni aldatmasın. Acemice yapılmış bu açıklamanı geri al. Yönetime verdiğin listenin arkasında dur.

Yönetime de bir çift sözüm olacak.

Beyler; Beşiktaş Delgado'yu, Nobre'yi aldı. Şimdide Ze Roberto'nun işini bitirdi. G.Saray, Carrussa'yi renklerine bağladı. Dierra'yı ile temas halinde. Trabzonspor ise Marcelinho'yu transfer etti. Shaktar Donetsk'in Hırvat milli kalecisi Pletikosa'ya bu gün yarın imza attıracaklar. 4 Brezilyalı golcü aday içinden en az birini aldı alacak. Ya Fenerbahçe'de durum ne. Henüz tık yok. UEFA, kadro listesini 3 Ağustos’a kadar teslim etmenizi istiyor. Yani şunun şurasında, bu günü de sayarsak 2 gün kaldı. İşi şansa bırakmayın. Bu kadro ile Lig’de şampiyon olabilirsiniz, ama Avrupa’da çok zor. Zorunda ötesinde. Dinamo Kiev maçı bile çantada keklik değil.

Başkan Aziz Yıldırım ve Yönetim pekala çok iyi biliyor, ama birileri Zico’ya söylesin; Fenerbahçe taraftarı için Avrupa’da başarı elde etmek, lig şampiyonluğundan ve hatta G.Saray’a 6 gol atmaktan çok daha önemlidir.

Ben şahsen BU GÜN Fenerbahçe’den transfer bombalarını ardı ardına patlatmasını bekliyorum.

Aksi bir durum 100. yıla gölge düşürür, büyük Fenerbahçe taraftarına 100 yılın hayal kırıklığını yaşatır. Benden söylemesi.

Buyrun beyler mikrofon sizde. Geri sayım başladı…

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #140 : 09 Ağustos 2006, 16:00:59 »
"Aziz Yıldırım'ın problemi Ulusoy ile"

--------------------------------------------------------------------------------


 

Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Tahir Kıran, Fenerbahçe ile federasyon arasında sorun olmadığını, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ile problemi olduğunu söyledi.

Aynı zamanda Fenerbahçe Kongre Üyesi olan Tahir Kıran, Futbol Extra dergisine verdiği röportajda, ''Federasyon ile Fenerbahçe'nin ilişkileri niye kötü'' şeklindeki bir soru üzerine, ''Böyle bir şey yok. Ben Fenerbahçe ile ayrı tutuyorum bunu. Aziz Yıldırım'ın sayın başkanımız Haluk Ulusoy'la bir problemi var'' dedi.
Haluk Ulusoy'un Yıldırım ile bir problemi bulunmadığını anlatan Kıran, şöyle devam etti: ''Aziz Yıldırım seçildiği gün başkanımız kendisine tebrik mesajını göndermiştir, ama Ulusoy seçildiği gün Yıldırım ne kendi adına ne de kulübü adına başkanımıza ve yönetimimize bir tebrik mesajı yollamıştır. Başkanımızın babası hastanede bir ayı aşkın yattı. Bütün Türkiye ziyaretine geldi, ama Fenerbahçe Kulübü'nden bir tek kişi uğramadı. Bir tek Murat Kuş geldi, o da Haluk Ulusoy'la muhabbetinden dolayı geldi. Belki geldiği duyulsaydı o da kaos oluştururdu camianın içinde. (Niye gittin Murat Kuş) diye sorarlardı.''

''YILDIRIM BU ŞEKİLDE DEVAM ETMESİNİ İSTİYOR''

Tahir Kıran, Aziz Yıldırım ile başkanlığı bırakma dönemi içinde görüştüğünü, kendisine 8 sene bu kulübe hizmet ettiğini, bırakmasının doğru olmayacağını söylediğini ve göreve devam ettiği takdirde federasyonla Fenerbahçe'nin ilişkilerini düzeltmeye uğraşacağımızı bildirdiğini söyledi.

Aziz Yıldırım ile görüşmesinde, ''Sayın başkan, şu federasyonla ilgili demeçlerinizi biraz daha rölantiye alırsanız, zaman içinde bir yakınlaşma söz konusu olur, sizi de bir araya getiririz. Zaten başkanımızın kapısı açık. O federasyon başkanı, sen Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birinin başkanısın. Bir araya gelmenizde fayda var'' dediğini anlatan Kıran, ''Aziz Yıldırım, (Fenerbahçe 15 puan farkla şampiyon olur, benim kimseye ihtiyacım yok) dedi. Bu görüşmemiz, kendisinin bıraktığını açıkladığı zamanda Fransa'dan dönüşünde oldu. Böyle bir cevap aldım ve hayretler içinde kaldım. Aziz Yıldırım bu şekilde devam etmesini istiyor. Haluk Ulusoy'un kimseye karşı bir art niyeti ve ayrımı yok'' diye konuştu.

''YÖNETİMDE OLMAMA KARŞIYDI''

Tahir Kıran, Aziz Yıldırım'ın federasyonun seçimlerinde kendisinin Haluk Ulusoy'un listesine girmesine karşı olduğunu kaydetti.

Yıldırım'a bunu sorduğunda, ''Böyle bir şey yok'' cevabı aldığını ifade eden Kıran, ''Halbuki Cemal Aydın'a ve Kemal Ünsal'a Hilton Oteli'nde söylemiş. Ben ve Tahkim Kurulunda yer alan Yılmaz Savaşer için (Bu isimler listede var mı) diye sormuş, (Bu isimler olmazsa listeyi destekleyebiliriz) demiş. Aziz Yıldırım'ın etrafından kümelenmiş insanlar yerlerinden kıpırdamamak için her türlü Bizans oyununun içine giriyor'' dedi.

Tahir Kıran, daha önce federasyonda görev aldıktan sonra da Aziz Yıldırım ile görüşme taleplerine cevap alamadığını dile getirerek, ''En son bu bırakma konusu olduğunda bir arkadaşım vesilesiyle telefonda konuştum. Yurtdışından döndükten sonra da oturup görüştük. İyi mi yapıyor, kötü mü yapıyor, zaman içinde herkes görecek'' diye konuştu.

Görüşmede Aziz Yıldırım'a ''Herkesi kucakla'' dediğini anlatan Kıran, şöyle devam etti:''Fenerbahçe başkanı, Galatasaray ve Beşiktaş başkanı da dahil herkesi kucaklamak zorunda. Türkiye'de ciddi şekilde bir Fenerbahçe düşmanlığı oluştu. Her gittiği yerde adama küfür edilir mi? Canaydın'a, Demirören'e niye küfredilmiyor? Diyarbakır'a gidiyor, kendi memleketinde bile küfür yiyor. Olaylar bu noktaya geldiyse şapkanı önüne koyup düşüneceksin (Ben nerede hata yaptım). Bir insan her şeyi doğru yapacak diye bir kaide yok ki. (Her şeyi ben biliyorum) dediğin zaman kaybedersin. Bu tür cemiyetlerde 'Biz' diyenler hep kazanmış, 'Ben' diyenler hep kaybetmiştir.''

''KÜFÜR EDİLEN YERDE MAÇ BİTECEK''-

Tahir Kıran, bu sezon küfrün ve şiddetin önüne geçmek için büyük cezalar verileceğini söyledi.

''Türkiye'de ya futbol oynanacak ya futbol oynanacak'' diyen Kıran, ''Türkiye'de küfür edilen yerde maç bitecek. Küfür varsa futbol yok, futbol varsa küfür yok. Özellikle yönetici demeçlerine karşı özel tedbirler alınacak. Artık ufak tefek değil, acıtacak cezalar verilecek. Mesela Fenerbahçe kupa finalinde kürsüye çıkmadı, tarihi bir ceza verdik. Seneye kaybeden takımın çıkmama ihtimali nedir? Çok zor'' şeklinde konuştu.

Tahir Kıran, federasyonun işbaşına geldiğinden bu yana en büyük başarısının Türkiye'nin FIFA'dan aldığı cezanın 3 maça indirilmesi olduğunu belirterek, ''İkinci başarılarımız ise hakemlerin ligin ikinci yarısında sorunsuz ve şaibesiz maçlar yönetmesidir'' dedi.

Tesisleşme konusunda çalışmalarını da anlatan Kıran, Riva'da milli takımlar köyü kuracaklarını, bu proje için 7 milyon dolarlık bir bütçe ayırdıklarını, bunun 3.5-4 milyon dolarını sponsorlardan karşılamayı düşündüklerini söyledi.

Tahir Kıran, genel merkez için eski başkan Levent Bıçakcı döneminde kiralanan Zarifi Köşkü'ne geçmenin federasyona 10 milyon dolara mal olacağını, bu yüzden Eylül ayında bu kontratı feshedip, şu anki merkezin yanındaki arsaya genel merkezi yapmayı planladıklarını anlattı.

Federasyonun bir tane uçak alma projesi olduğunu ifade eden Kıran, uçağı hem milli takıma hem de durumu iyi olmayan Anadolu kulüplerine tahsis edeceklerini söyledi.



Kaynak: AA

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #141 : 09 Ağustos 2006, 16:01:20 »
 Fenerbahçe, Marca ve The Guardian!

--------------------------------------------------------------------------------


 

AHMET SİVASLI'nın Yazısı
Yine geldi çattı Avrupa maceramız. G.Saray’ın UEFA Kupası’nı almasından sonra bir türlü göğsümüzü gere gere dillendiremedik başarılarımızı. Tamam, 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olduk ama onun havası da kısa sürdü. Taa 2004’e kadar. Beklenen olmadı. 2004’te yoktuk. 2006’da da. Bunun yanı sıra Avrupa’da da esamemiz okunmuyordu takım bazında. Her sezona "Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olacağız, final oynayacağız” diyerek başlayan Fenerbahçemiz sessiz sessiz evine dönüyordu.

Avrupa'da istediği başarıyı bir türlü yakalayamayan Fenerbahçe, biraz olsun bu eksikliğini transferleriyle kapatıyordu. Nasıl mı? Anelka’yı transfer ederek dünyayı ayağa kaldırıyor, Brezilyalıları toplayarak sambacılara Fenerbahçe’yi öğretiyor, dünyanın önde gelen futbolcularına talip olarak adını Avrupa’nın her gazetesinde geçmesini sağlıyordu. Sizi bilmem ama ben Fenerbahçe’nin Avrupa’daki ününün -ki eğer varsa- büyük bir bölümünün bu futbolcular sayesinde kazandığını düşünüyorum. Bir bakın… İspanyolların Marca, İngilizlerin Guardian, News of the World, İtalya’nın La Gazzetta Dello Sport ve Tutto Sport gibi gazetelerinde aylardan beri Fenerbahçe’nin adı geçiyor. Ama niye? Anelka’sından, Appiah’ından, Roberto Carlos’undan, Sol Campbell’ından…


Dönelim yine Avrupa maceramıza… Ne yaparız? Evet, zor bir soru. Fenerbahçe’nin karşısında D.Kiev olacak. Ukrayna’nın bize ters bir ekole sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Neymiş, eski güçlerinde değillermiş. Shakhtar’ı gördük, takır takır oynadılar. D.Kiev ondan da güçlü, ondan da oturmuş ve tecrübeli. Şuna da emin olun D.Kiev’de ikinci baharını yaşayan ve geçen sezon bu yaşına rağmen Ukrayna’da yılın futbolcusu seçilen Rebrov Fenerbahçe’de yaşadıklarının acısını fena çıkartacak gibi geliyor bana…

Fenerbahçe D.Kiev’i geçti ve Ş.Ligi’ne kaldı diyelim. Ne yapar? Bunu şimdiden kestirmek zor. Beklenen ve vaad edilen transferler hala gerçekleşmedi. Onlara göre tekrar yorum yapmalıyız. Ama görünen o ki Fenerbahçe bu Ümit Özat’ıyla, bu Servet Çetin’iyle Avrupa’da iş yapamaz. Yine hüsran yaşarız ama ertesi yıl İngiltere, İspanya, İtalya Fenerbahçe adını yine sıkça duyar. Bu böyle sürer gider…

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #142 : 09 Ağustos 2006, 16:01:48 »
Yoğun Yağış Altında İdman

--------------------------------------------------------------------------------


 


Fenerbahçemiz Faroe Adaları’nda dün yaptığı maçın ardından bugün teknik direktörümüz Zico yönetiminde Danimarka’da bulunan Dragor Stadı’nda karşılaşmada forma giymeyen oyuncularımız ile bir antrenman yaptı.

Selçuk, Kerim, Olcan, Mahmut, Murat, Servet, Volkan, Serdar ve Zafer yoğun yağış altında önce Sant’anna ile birlikte istasyon idmanı yaptı. Bu çalışmanın sonrasında teknik direktörümüz Zico, oyuncularımıza kendi kestiği toplardan kaleye şut çalışması yaptırdı. Bu çalışma sırasında Zico, herkesin gol atması durumunda idmanı bitireceğini açıkladı.
İdman son olarak Murat Hacıoğlu’nun gol atması ile sona erdi.

Takımımızın antrenmanı sırasında Danimarka Futbol Federasyonu’nun açtığı futbol okulunun öğrencilerinin de sahanın diğer bölümünde idman yaptıkları görüldü. Sonrasında öğrenciler idmanı bırakarak, Zico ve Fenerbahçe lehinde tezahüratlar yaptılar ve takımımızın antrenmanını izlediler.


Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 162.009
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #143 : 09 Ağustos 2006, 16:02:10 »
 UEFA'dan Fenerbahçe yorumu

--------------------------------------------------------------------------------


 

UEFA'dan Fenerbahçe yorumu: "Fenerbahçe, Dinamo Kiev için hazır gözüküyor"

Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu rövanş maçında B36 Torshavn'ı farklı skorla yenerek bir üst tura çıkan Fenerbahçe'yi övdü. UEFA'nın resmi internet sitesinde, Fenerbahçe'nin galibiyetiyle ilgili yayınlayan yazıda, sarı-lacivertlilerin İstanbul'daki 4-0'lık skorun avantajıyla çıktıkları maçta rahat bir oyun sergileyerek, rakibini farklı yenmeyi başardığı belirtildi.

Brezilyalı teknik direktör Zico'nun takımının, 3. ön eleme turunda karşılaşacağı muhtemel rakiplerden Dinamo Kiev için hazır gözüktüğü kaydedilen yazıda, B36 Torshavn'ın 2. ön eleme turuna çıkan ilk Faroe Adaları takımı olma özelliğine dikkat çekildi.

Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu'ndaki muhtemel rakiplerinden Dinoma Kiev, bugün rövanş için karşılaşacağı rakibi FHK Liepajas Metalurgs'ı ilk maçta 4-1 yenmişti.

Kaynak: AA