Gönderen Konu: Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )  (Okunma sayısı 915 defa)

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ***
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« : 16 Ekim 2007, 11:43:09 »
Roller Coaster Batman

--------------------------------------------------------------------------------
Kezman Fener'de nasıl kral olur?


Dr. Gürkan Kubilay'dan 'yılın araştırması'. Yazarımız Gürkan Kubilay, 23 yabancı kaynaktan bilgiler topladı. Toplam 72 saatlik bir araştırma yaptı. Kezman'ın A. Madrid ve PSV'deki 10'larca maçını izledi. 'Kezman nasıl kurtulur? Fenerbahçe'de nasıl kral olur?' sorularının cevabını buldu.


***

Roller Coaster Batman

Sağ kanada doğru atılan uzun topa 9 numaralı oyuncu koşuyor, topla 20 metre gidiyor, karşısındaki dünyanın en iyi savunmacılarından Slywestre'nin adeta belini kırıyor, sonra da nerede ise sıfır açıdan şutunu atıyor ve Manchester United ağlarını sarsıyordu... EURO 2000 elemelerinde, oyuna alındıktan sonra Carew'e tekme vuruyor ve oyundan atılıyordu. Daha 21 yaşında yukardaki golü atan ve bu maçta ise oyundan atılan genç adamın Adı Mateja, soyadı Kezman'dı. Bu onun ilk milli maçıydı ama hüsranla ve belki de daha sonraki hayatında olacakların bir ön belirtisi ile sonlanıyordu. Onun hayatı adeta bir 'Roller Coaster' gibi oldu zaten. İniş ve çıkışlarla doluydu her zaman. Ama Fener'de çıkışsız hep inişler olunca Roller Coaster'lığı da kalmayan Kezman'a tepkiler bir çığ gibi büyüdü. Ben de her zamanki gibi bilim adamı misyonumun bana yüklediği, 'Araştırmacı Spor Gazeteciliği'me başvurdum. Sizler için Kezman'ın oynadığı birçok maçın videosunu yeniden taktik-analitik bir gözle izledim ve çıkan sonuçları sizinle paylaşıyorum. Uykusuz birkaç geceye ve oldukça fazla miktarda hasta randevusunu iptal etmeme mal oldu ama çıkan sonuçlar sanırım Kezman tartışmasına nokta koyacaktır.

İç-dış tanımayan adamdı Kezman
Aşağıdaki 1. tablo, Kezman'ın en parlak olduğu dönemlerde gollerinin iç saha ve dış saha ayrımını gösteriyor. Batman, içerisi, dışarısı fark etmeyen bir golcüydü. Kiminle oynarsa oynasın, hangi takımın maçına giderse gitsin "Skor Tabelasına Bakan Adamlar" ondan çok çekiyordu. Ama gol attığı ligin Hollanda Ligi olduğu unutulmamalı idi. Peki bu PSV Eindhoven'daki inanılmaz dengeli, iç-dış ayrımı yapmadan gol atan adama ne oldu?

Kezman gerçekten yalnız mı kaldı?
Kezman bu sezonun başından beri yanına uzun bir santrfor istiyordu. "Ben hep öyle oynadım, yanımda Zigiç gibi bir santrfor olursa daha etkili olurum" diyordu. Peki gerçekten böyle miydi? Bakalım... 2002-2003 ve 2003-2004 sezonunda 35 ve 31 gol atarken yanında 1.90'lık Hesselink vardı. PSV çift forvet oynuyordu. Şu anda Celtic'te leblebi gibi goller atan Hasselink, ona boş alan yaratmak için fedakârlık yapıyor, golleri 8-9 civarında kalıyordu. Ayrıca Rommedahl ve Robben de Kezman'a çalışıyordu.

Sonradan girmek Batman'a yaradı
Chelsea'de işler zordu. Kaliteli adamların yanında işlerin Hollanda'daki kadar kolay olmayacağı, bu ligde ekmek yemenin zor olduğunu anlıyordu. Drogba, Duff, Mutu, Gudjohnsen, Robben gibi adamların içinde ilk 11 şansını çok zor buluyor, oyuna sonradan ve işler zora girdiğinde giriyordu. Zaten o dönemde attığı 8 golün tam 6 tanesi sonradan girip attığı gollerdi. Sanki oyuna sonradan girmek aslında Kezman'ın daha çok işine gelmişti. Çünkü o dönemde ilk 11'de başladığı 13 maçın sadece 2 tanesinde gol atabilmiş, o maçlar da Lig Kupası'ndaki gazozuna maçlar olmuştu. Acaba giderek performansı düşüyor ve bu nedenle 90 dakikalık yükü kaldıramıyor muydu Batman? Yoksa liglerin zorluğu arttıkça Kezman'ın işi daha mı zorlaşıyordu.

Torres'i hiç unutmayacaktı
2005-2006 sezonunda A. Madrid'de Barcelona'yı 2-1 yenerlerken Torres ile beraber 4-4-2 oynuyorlar ve gol atıyordu. Hemen ertesi hafta Real Sociedad deplasmanında 3-2 yenilmelerine rağmen yine yazıyor ve yine 4-4-2 oynuyordu takım. 6. haftada ise Malaga deplasmanında Torres vardı, oyun planı 4-4-2 idi ve yine atıyordu... Aşağıdaki tabloda Kezman'ın A. Madrid'in 4-4-2 oynayıp, yanında Torres varken gol attığı maçları gösteriyor aslında. Gördüğünüz gibi tek forvet oynayıp gol attığı tek maç A. Bilbao deplasmanıydı... İspanya'da 28 maçta 8 gol atarken, Fener'de geçen sene 22 maçta 9 gol atmıştı. Ortada garip bir paradoks vardı, İspanya'da çift forvet oynarken attığı gol kadar, Fener'de tek forvet oynarken gol atabiliyordu. Yani geçen seneki performansından toplamda pek farkı yoktu İspanya performansının. İlginç olan ise A. Madrid'in o dönem tek forvet oynayıp da 2 gol atabildiği maçın olmaması idi. Yani A. Madrid takım olarak forvetle başarılı olabiliyor, Kezman'ın performansı da bunu ispatlıyordu. O sıralarda Sırbistan Milli Takımı'nda da Zigiç ve Miloseviç ile genellikle 4-4-2 ve 4- 1-3-2 oynadıkları maçlarda, yani çift forvet oynayınca gollerini atıyordu. Ama attığı gol sayısı çok yukarılarda olmuyordu. Yani Kezman, işler ve ligler zorlaştıkça Hollanda'daki Kezman olmuyordu.

Yanına çok adam mı gerekiyor?
2 santrfor oynayan takımlarda başarılı olduğu bir gerçek olarak gözüküyordu Hollanda, İngiltere ve İspanya'da... İyi de o zaman bu "Yanındaki diğer gol adamları" ona ne gibi katkı sağlıyorlardı? İşte burada bendeniz bambaşka bir açıdan onun gol attığı maçları analiz ediyordum. O da şuydu: Kezman, müthiş bir performans gösterdiği PSV'de ceza alanında çok kalabalık bir hücum gücü varken mi gol atıyordu? Buna da baktım elbet. Kezman'ın 35 golünü bu açıdan incelediğimde ortaya çıkan sonuç ilginçti. Aşağıdaki 3. tabloda bazılarını gördüğünüz gibi, Kezman'ın gol attığı anda ceza alanında kendi takımından ortalama 3 kişi bulunuyordu. Yani Kezman, "dünyada atılan gollerde, rakip ceza alanında ortalama 3.5 kişi bulunur" gerçeğinden farklı olarak atmıyordu gollerini. O gol attığında ceza alanında bulunan takım arkadaşı sayısı, normalden fazla değildi anlayacağınız. Peki, burada da bir fark yoksa, Kezman'ın sıkıntısı neydi? Onu da araştırınca buluyordum... Kezman, kaleye ne kadar uzaklıktan yapıyordu son gol vuruşlarını? Bu konuda Kezman serzenişinde haklıydı. Çünkü, Kezman'a gelen toplar, onun kaleye ortalama 5.5 metre uzaklıkta son vuruşla işi bitirebilmesini sağlıyordu. Yani Kezman kaleye son derece yakın bir bölgeden vuruş imkanı buluyor ve gollerini atıyordu. Ancak F.Bahçe'de maç başına kale sahasına düşen orta, ya da gol pası sayısı, Kezman'ın oynadığı diğer takımlardan % 30 daha azdı. Yani Kezman F.Bahçe'de daha az besleniyordu.

İşte Kezman'ın asıl sorunu
Ama asıl sorun sadece bu değildi. Çünkü, Kezman'ın gollerine derinlemesine baktığınızda, gollerin rakibi süratle geçmek, sert plase veya aşırtma vuruşla gol yapmak, stoperden daha hızlı hareket edip kafa vurmak ve savunma arkasına rakibin yakalayamayacağı bir hızla kaçmaktan oluşan 4'lü bir temel üzerine kurulduğunu görüyordum. O zaman da hemen dönüp, Fener'de aynı pozisyonlara girebilme, ya da girebilmiş ise sonuçlandırma yüzdelerine baktım. Sonuç netti; Kezman bu 4 başlıktan rakip geçebilme ve sert plase ile gol yapma işini beceremiyor, rakip savunma arkasına kaçma girişiminde 3-5 metre içinde yakalanıyor, kafa ile gol konusunda ise, yerden yükselme açısından eski halinden ortalama 20 cm daha aşağıda kalıyordu. Yani daha az sıçrayabiliyordu. Üstelik yaşı da ilerlemiş, eski çabukluğunu da kaybetmişti. İstiyor ama fizik yetersizliği nedeni ile yapamıyordu, o zaman da hırslanıyor, istemeden de olsa kalecinin ayağına basıveriyordu.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ***
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« Yanıtla #1 : 16 Ekim 2007, 11:43:41 »
Topic bir müddet sabit kalsin

Kezmani yakından tanimak isteyen herkesin bu yaziyi okumasini istiyorum

Çevrimdışı -Qlv-

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 12.106
  • Puan 1008
  • Cinsiyet: Bay
  • Wasp
    • Profili Görüntüle
    • YOK A...Q
Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« Yanıtla #2 : 16 Ekim 2007, 17:58:40 »
 ;)






Çevrimdışı melih123

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 12.490
  • Puan 2352
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - steve_melih@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« Yanıtla #3 : 20 Ekim 2007, 12:15:38 »
bişi deil  ;)

Çevrimdışı R3s0rces

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.892
  • Puan 985
  • Cinsiyet: Bay
  • Ölümlü Dünya !!!
    • Profili Görüntüle
Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« Yanıtla #4 : 09 Mayıs 2008, 14:11:50 »
 ;)

Çevrimdışı gencfbyusuf

  • 5. SINIF UYE
  • *
  • İleti: 283
  • Puan 11
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« Yanıtla #5 : 14 Mayıs 2008, 23:31:43 »
oho süper bi yazı eyw

Çevrimdışı schoot9

  • 2. SINIF UYE
  • ****
  • İleti: 5.356
  • Puan 4609
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« Yanıtla #6 : 24 Haziran 2008, 09:33:28 »
eet gsl bi yazı pylşm için saol



Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« Yanıtla #7 : 01 Temmuz 2008, 14:21:02 »
VALLA BAŞINDAN SONUNA KADAR NOKTASI NOKTASINA OKUDUM ARAŞTIRMA YAPAN KİŞİYE TEŞEKKÜRLER :D :(ar)

Çevrimdışı Mr_Saw

  • Osc Çizik Üye

  • 5. SINIF UYE
  • *
  • İleti: 697
  • Puan 18
  • Cinsiyet: Bay
  • (''v'')
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Roller Coaster Batman ( Mutlaka Okuyun )
« Yanıtla #8 : 10 Temmuz 2008, 17:54:00 »
 :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk) :(alk)