Gönderen Konu: "Tsubasa Güiza"  (Okunma sayısı 659 defa)

Çevrimdışı El_NiNo

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 10.664
  • Puan 326
    • Profili Görüntüle
"Tsubasa Güiza"
« : 26 Ocak 2009, 12:57:18 »
Güiza yuhalanmalı mıydı? Yuhalamak ile elimize ne geçti? Sporx yazarlarından Esat DERGİ son yazısında bunu taraftarımıza soruyor, şimdi aynanın karşısına geçme zamanı.


 Formatına sadık kalan bir yarışma programı gibi Fenerbahçe.
Hiç kaçırmaz kimse, hep aynı saatte, hep senaristlerin ürünü.
Reytingler tavan!
Trabzonspor maçının ardından kim şaşırdı ki?
Skora mı şaşıralım? Futbola mı? Kambur kalan taraftara mı?
Kahve falı bakmadık hiçbir zaman, her şey her zaman ortada.
Galatasaray maçı gelir, duygusaldır, oynarsınız, forma oynatır.
Şaşırmayız.
Beşiktaş maçı olur derbidir, heyecanlanırsınız, taraftar oynatır.
Şaşırmayız.
Rakip Antalyaspordur, oynamanıza gerek yok dursanız yeter.
Şaşırmayız.
Ligin sonuna potada girersiniz, derbiler kaderi belirler.
Şaşırmayız.
Avrupa'ya çıkarsınız, kazın ayağı uymaz bir yerlere.
Şaşırmayız.
Fenerbahçe'de yeni dönemin özeti bunlardır.

Luis Aragones'in kitabı belli!
Bakkal defteri filan değil, ne çiziyor ne siliyor.
Yarın da aynı şeyi söyleyeceğim, öteki günde.
Kimi görsem selam vermeden önce şunu söylüyorum;
"Bu takım 1.5 sene daha böyle oynayacak!"
"Belki potada olacak, belki şampiyon olacak ama..."
"Futbola aşık etmeyecek, futbolu rüyaları süslemeyecek"
Dört Brezilyalıya Horon çektirmeye çalışmaya devam ederseniz...
Ben kabul ettim, gerisi size kalmış.
Alışın buna, yeni bir hobi filan edinin, çiçek filan ekin bahçenize.
Kimse kanatlanan Fenerbahçe beklemesin.
Kimse çok yiyen, çok atan seri bir takım beklemesin!
Yakın örnekler, Christoph Daum, Arthur Zico yıllarını hafızanızdan silin.
Silin yoksa işkence çekeceksiniz.
Hocanın kafasında şu var;
"Kısa pas, topa hakimiyet, pozisyon olmasın, ama pozisyonda vermeyeyim, ileride sağ soldan ortalarla olursa olur, olmazsa da önemli değil, 90 dakikanın 20 dakikası rakip ceza yayı önünde olsak yeter, orta alanda domates ekeriz gerekirse bizim olsun da, tamam işte böyle olsun takım, kaybetmeyen vb..."
Chelsea bunun bu kaybetmeme kısmını yaparken, ileri uçta geyik yapmıyordu 1.5 sene önce ama, oradan filan estiyse hani! İspanya'yı karıştırmıyorum bile olaya...

Vurduğunu gol yapan pivot forvetiniz yoksa (ki olsa yeryüzünde çokca var ya!)
Tek forvetli bir sistem sizin iflasınızdır.
Aynen devam! İki ileri bir geri! Kur bırak! Oyuncak!
Hani hep diyorsunuz ya bazen "Futbol, futbol konuşmak gerekir diye"
Alın size Trabzon maçından sonra futbol.
Bağırarak hem de, kilitlenerek.
Ucundan azıcık;

Uğur Boral'ın 46'da oyundan çıkışının izahı nedir?
Kazım Gökhan'ın önüne ya da iç forvet, tamam anladık.
Sol kanatta Carlos'un önünde kim oynayacak?
Babam mı diyesi var insanın!
Koca zirve maçı, kes yine kanatları.
Koca 45 dakika, yahu gözlükler saha kenarlarını mı göstermiyor!
Daha önce bu takım sağ açıksız defalarca oynatıldığı gibi!
Kağıttan okumaya devam, yaratıcılık sıfır.
Bu mudur işte futbol, bunlarla mı çizelim kendimizi?

***

Nedir her maçta 4-5-1 ısrarı?
Nedir bir takımın 30 maçtır aynı düzende yer alması?
Ne yani Fenerbahçe 4 orta saha ile oynayınca eriyecek mi?
Bakın maç başında tamam da, 90 dakika içinde de mi değişmez bu sistem?
Aragones'in hayali ihracatı "Kısa pas" hastalığı var ya.
Gördük Trabzonspor maçının ikinci yarısında.
Takım sefilleri oynarken, beyaz saçları düzeltmek yerine.
Takımın taşlarıyla da oynansa ya!
Alex çıktı, Josico girdi, orta saha mı dolduruldu?
Kim gol atacak peki? Nasıl atacak ya da bu takım?
Kim düşünmeli sizce?
Bu mudur futbol bu değişmez filmi izlemek mi?
Gerekirse üç tane yiyeceksin ama o takımı değiştireceksin.
Hocaların tarzları vardır, her zaman saygı duyulur.
Tarz ile başka şeyleri karıştırmamak gerek ama.
Futbol sabit çizgiler değil, fikirler değişimidir.

***

Semih'e yapılan üvey evlat muamelesi hiç bitmeyecek mi?
Nedir taraftara inat yapmak hangi mantık içinde yer alır?
Taraftar Semih diye 60'da bağırır.
Hocam Semih'i normalde 65-75'te sokar.
Taraftar 65'de hiddet ile bağırır bu sefer.
Hocam Semih'i 80'de oyuna alır.
Taraftar yönetsin demiyorum hocaları.
Hocaların taraftar karşısında "Adam" olma inadı olay.
Bu aralar hakemler de yapıyor bunu ya!
Bir "Anadolu" açlığını çekmişler içlerine! Hadi neyse.

Yok daha fazla yapamayacağım.
Köşe bayraklarına kadar gider bu takımda bunlar.
Direk Aragones'e yükleniş gibi oldu ama gerçekten iş teknikte bitiyor bazen.
Hoca yaratıcı olmalı, hoca hareketli olmalı.
Hoca yeniliğe açık olmaşı, hoca futbolcularına göre sistem yapmalı(!)
Hoca futbol izlemek için para biriktirip oraya gelenler var ya!
Onları da düşünmeli.
Dedim ya gerekirse üç yesin takım ama...
Böyle "Sağlamcılık" karpuz satarken oluyor bizim memlekette sadece.
Karıştırmasın kimse...
Futbolcu, yönetim elbette başarısızlığın ortağıdır da...
Futbolcuları çarpıntı tutuyor bazen sahada, tıkanıyorlar.
ÖZGÜR değiller.
Şimdi ortada bir görünen köy var artık, sezon ortasına geldik.
Adı Aragones, rakım çok yüksek!
'Aragones ne yapsın' diyeceksiniz.
Şapkadan tavşan istemiyor ki bu taraftar ondan.
Malzeme ortada salata değil yemek yapsın!
Bu kadar...
Kazın ayağı uymuyor işte! Anlayın!

Günü serseri bir görüntüyle kapatalım.
Yoksa uçuşlar daha sivrileşecek.
YUHALADINIZ ELİNİZE NE GEÇTİ? NE!

Güiza çıkıyor, tribünlerin "yuh" tepkisi.
Şaka gibi, komedi filmi gibi!
Güiza formsuz, kendinde değil.
Güiza'nın aklı başka bir yerde, formayı tam sırtlayamıyor.
Hadise filan değil olay, nasıl yediysek o haberleri de işte.
Evet formunu eleştirebilirsiniz ama bu şekilde değil.
Güiza'yı yuhladınız!
Peki ne oldu şimdi? Ne kazandınız?
Bir sonraki maç Güiza 45 metreden gol mu atacak?
Ya da şöyle sorun kendinize, amacım Güiza avukatlığı değil.
O derbide kaçırdığı gol ile intihara süreklerdi adamı, haklısınız.
Karabasan gibi geliyor bazı pozisyonları, evet.
Mallorca'da 2 ofansif orta saha, 1 ekstra forvetle daha oynayan biri o.
Mallorca'nın rüzgar gibi kontralarının kahramanı o, durduğu yerler ile.
Fenerbahçe'de Drogba olmasını bekleyenleri yuhlayın.
30 metreden Tsubasa vuruşu yapmasını bekleyenleri yuhlayın.
Uzun pasları kafasıyla kendi indirip kendi vurmaya zorlayanları yuhlayın.
Maşa medyanın 14 milyon avro gazı var ya!
O gazla Fenerbahçeli değil, tribünlerdeki formalı muhasebecileri yuhlayın.
Güiza istediklerini yapamıyor olabilir.
Bu onun kadar bu sistemin de suçu.
Fenerium'a girdi diye, üzerinde Fenerbahçe forması olan futbolcuları yuhlayan kasap taraftarları yuhlayın asıl, taraftar denirse tabi.
Alex'i ezdiniz yakın geçmişte, hop döndünüz.
Volkan ile alay ettiniz, dalga geçtiğiniz.
Peki Trabzonspor maçını izlediniz mi?
Aynaya bakma zamanı, "Hep destek, tam destek" hikaye olmadan.
FENERBAHÇE'DE futbolcu yuhalanmaz.
FENERBAHÇELİ, futbolcu yuhalamaz.
İslam baba hayatta olsaydı keşke onun cevapları hazırdı geceden.
Hadi afiyet olsun, benden herkese bir bardak su.
Bu arada Trabzon'un hakkı Trabzon'a.
Okkalı bir kondisyon tokatı vurdular ikinci yarı.
Artık devre arası ne çalıştılarsa bu kadar...


Tsubasa; Youiçi Takahaşi tarafından yaratılmış bir manga serisi. Öykü bir Japon genç takımın ve onun yıldız oyuncusu Tsubasa Oozora'nın yaşadıklarını anlatmaktadır. Türkiye'de "Küçük Golcü" olarak da yayınlanmıştır. (Vikipedi)


KAYNAK : SPORX ,  Esat Dergi
Şeytanın En Büyük Hilesi Dünya'ya kendinin var olmadığına inandırmakmış!

Çevrimiçi Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ***
  • İleti: 161.436
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
"Tsubasa Güiza"
« Yanıtla #1 : 01 Şubat 2009, 19:37:53 »
Haber İçin Sağol