Gerets devre arasında gönderilmezse, Adnan Polat görevinden istifa edecek... İstifayı koz olarak gören Polat, “Bırakırsam erken seçime gidilir” düşüncesinde. Hadi diyelim Gerets parasını aldı ve gitti. Peki yönetim takımın başına kimi getirecek?
Sanki ‘Galatasaray’ınız değilmiş de, herhangi bir takımmış gibi düşünün lütfen!
Bir teknik adamı var o takımın, bulunduğu kulübün İkinci Başkanı’na rest çekebilmiş. Futbol Şube Sorumluları’nı takmıyor. En büyük kozu, ilk senesinde takımını ezeli rakibi karşısında şampiyon yapıp, ikinci yılında da şansını sürdürüyor olması. Avrupa’da iyi oynamasına rağmen şanssızlıklarla elenmiş.
Bir İkinci Başkanı var bu köklü kulübün, maaşını belirlediği adamdan rest yemiş, elleri kolları bağlı. Başkanı da kendisine rest çeken teknik adama “Sonuna kadar arkandayım” garantisi vermiş. Kafasına (!) göre transfer yapmış, hocaya kullandırtamıyor.
Ve işin kötüsü, olan biten her şeyden herkesin haberi var. Karizmalar ayaklar altında. Ne düşünürsünüz bu kulüp hakkında?
Kimin yaydığı belli
‘Yönetim ikiye ayrılmış’ dedik laf yedik, aylar sonra artık kendileri bile dillendiriyor o lafları atanlar. Şapkanızı önünüze mi koyarsınız, yanınıza mı, bilmiyorum ama dışarıdan bakınca herkes suçlu gözüküyor. Yani ‘haklı’ taraf yok. Haklı bir kişi var o da ‘para’. Para olmazsa güç olmaz, her şey olur.
Yoğun telefon trafiği yaşanıyor. Gazeteciler yöneticileri, yöneticiler gazetecileri arıyor. Şahsi haber çıkmayan Galatasaray’dan haber yağmaya başladı bir anda. Ve bakıyorsunuz bütün haberler aynı doğrultuda. Çıkış noktası belli. O kadar bariz belli oluyor ki, bu haberleri hangi genç yöneticinin yaydığı dilden dile dolaşıyor. Ama farkında değiller ‘yapıcı’ olmaktan başka çare kalmadığının.
Düşünceler çok farklı
Şimdi bu görüntüde olmasını istemeyeceğiniz takım, Galatasaray. Ve kulübün İkinci Başkanı Adnan Polat, eğer devre arasında Gerets gönderilmezse istifa edecek. Gerets rahat, parasını alır gider. Galatasaray kimi getirecek? Mustafa Denizli’yi getirme planları, Fatih Akyel’de olduğu gibi suya düşer. Fakat vahim olan, kulislerde Adnan Polat’ın gitmesine kesin gözüyle bakılması. Çünkü Gerets’in gitmesine ‘liseliler’ kökten karşı. Polat da, “Gidersem Canaydın zorda kalacak, erken seçime dahi gidilir” düşüncesinde.
Üstünel’e sürpriz var
Aynı zamanda bir duyuma göre devre arasını dahi beklemeyecekmiş Adnan Polat. Bu demektir ki, Adnan Sezgin de gidecek. Haldun Üstünel de en iyi ihtimal yönetici kalıp, Futbol Şubesi’nden istifa edecek. Zaten Üstünel’e üyeler 2008 Şubat’ına bir sürpriz hazırlıyor. Geçmişte aldığı bir ceza nedeniyle yöneticiliği düşebilir. Haliyle yaptığı anlık hatanın ceremesini bu kadar ağır çekmek istemiyor. Çünkü iyi bir Galatasaraylı. Hatta Google’da ararken önünüze ilk olarak çıkan o günkü olayları da artık nasıl oluyorsa hiç çıkmıyor! Potansiyelini yanlış kullandı, umarım bundan sonra kalır da yararlı olur.
Hepsi de yanlış ama...
‘Fatih Gökşen’ desek, Gerets’i istememesine rağmen Canaydın yanlısı. Yani bu sözcük ne demek oluyor? Canaydın ‘Gerets’ yanlısı. O zaman Polat’a tek yol kalıyor zaten ama bugüne kadar neden yapmadığı belli değil.
Canaydın, Polat’ı “Benden sonra liseliler senin yanında olacaklar” vaadiyle yönetime alabildi. Ama o gün, bugün oldu, sular yola aktı. Polat da yanlış, Gerets de... Ama en yanlış Başkan. Bir bildiği var herhalde!
Şahidimiz Ali Dürüst!
Koskoca Galatasaray düştükçe “En dip” dendi ama o dip hâlâ görünmüyor. Bence bir ilk yapılsın ve düzelme gazetecilerle başlasın. ‘Ben yöneticiye yönetici demem, yönetici benim olmadıkça’ tavırlarından vazgeçip objektif bakmaya başlansın. Yoksa bu yöneticilere yönetici demeye bin şahit lazım.
Adnan Polat da, diğerleri de ‘öz’de Galatasaray için savaşıyorlar. Bakış açısı değiştirilir ve iki taraf da yanlı bakmazsa güzel günler gelir.
Vallahi biz gazeteciler kulübü bunlardan daha iyi tanıyoruz.
Şahidimiz Ali Dürüst...
