Bursaspor teknik direktörü Ertuğrul Sağlam Cine 5’de yayınlanan ve Barbaros Çıdal’ın sunduğu Vip Spor programında çarpıcı açıklamalar yaptı.
Sağlam şampiyonluk yolundaki rakipleri Fenerbahçe’nin maçlarında rakip kalecilerin bariz hatalar yaparak şanssız goller yediğini söyledi.
“FENERBAHÇE’NİN KAZANMA İHTİMALİ DÜŞÜK”
Fenerbahçe’nin en son Urfa’da oynadığı kupa maçını göz önünde bulundurursak Trabzonspor‘u yenme şansının çok uzak olduğunu düşük bir ihtimal olduğunu düşünüyorum. Şayet Trabzonspor da o maçtaki motivasyonuyla sahaya çıkarsa ben Fenerbahçe’nin Trabzon karşısında kesinlikle puan kaybedeceğini düşünüyorum. Ama futbol bu bazen olaylar çok farklı gelişebiliyor Fenerbahçe Trabzonspor’u yenebilir bu da çok doğal. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin puan kaybedeceğini düşünerek biz de Beşiktaş maçını kazanmak zorundayız. Bu amaçla sahaya çıkıp sezonu güzel bir şekilde bitirmek istiyoruz.
“SONUÇ NE OLURSA OLSUN ŞAMPİYON GİBİ KUTLAMA YAPACAĞIZ”
Sonuç şampiyonluk da olabilir ikincilik de olabilir ama şunu çok gururla söylemek istiyorum ki ne şekilde sezonu bitirirsek bitirelim bir defa bütün ülke bütün futbol kamuoyu Bursaspor’u şampiyonmuş gibi kutlamaları gerekir. Sonuçta şampiyon olmak için son maçın son saniyesine kadar mücadele etmiş oluyoruz.Ama futbol da her şey olabilir onun için de maç sonunda maçların skorları ne şekilde biterse bitsin şampiyon olmuş gibi kutlamalarımızı yapacağız.
“TARAFTAR SAYISI FAZLA KULÜPLER BASKI OLUŞTURABİLİYOR”
Taraftar sayısı fazla olan kulüpler özellikle medyada güçlü olan kulüpler baskı oluşturmasını becerebiliyorlar bu da onlar için bir avantaj oluyor. Biz işin bu yönüyle hiç beklentide olmadık sadece sahada işimizi yaptık.
Tartışmaların içine girdiğimiz tek bir maç oldu o da Fenerbahçe’yle oynadığımız kupa maçının rövanşıydı.İkinci karşılaşmada Cüneyt Çakır’ın çok net penaltıları vermeyip ve son saniyede 3-1 kazanıp kupada turu kaybettiğimiz maç sonunda bir serzenişimiz vardı. Onun dışında aleyhimize çok büyük hatalar yapıldığı maçlarda konuşmadık son Galatasaray maçını biliyorsunuz hakemin vermiş olduğu kırmızı karta en ufak bir ses çıkarmadan hakemin verdiği karara itiraz etmeden mücadelemizi buralara kadar taşıdık.
Geçmişte futbolun içinde Ankaragücü’nün geçen hafta yaşadığı olaylar çok yer aldı. Bugünde yaşıyoruz yarında çok farklı şeyler olmayacak kültürümüzü değiştirmedikten sonra böyle olaylar hep olacak. Dolayısıyla yöneticilerin olaylara çok radikal yaklaşması gerekiyor. Futbolu yöneten insanların, kulüp başkanlarının bir anlamda fikir birlikteliği oluşturmaları gerekir. Bunu yapamadığınız sürece ciddi anlamda sarılmazsanız işe bu olaylar devam eder bu işin çözümü Futbol Federasyonun da ve kulüpleri yönetenlerde.
“F.BAHÇE MAÇLARINDA KALECİLER BARİZ HATALARLA ŞANSSIZ GOLLER YEDİ”
Fenerbahçe çok şanslı karşılaşmalar oynadı özellikle rakip kalecilerin yaptığı çok bariz hatalarla goller buldu. Bir taraftan bizim oynadığımız rakiplerin kalecileri çok süper karşılaşmalar oynarken diğer taraftan Fenerbahçe’nin oynadığı maçlardaki kaleciler çok şanssız maçlar oynadılar. Ama sonuçta da böyle bir şey ortaya çıktı.
Tabiİ ki Fenerbahçe takımının ortaya koyduğu performansı ben görmemezlikten gelemem. Ama sonuçta baktığınız zaman bizim karşılaşmalarımızda özellikle içerde oynadığımız Antalya maçında Gençlerbirliği maçı Kayserispor karşılaşması bu karşılaşmalarda rakiplerin bugüne kadar görmediği kadar kartı gördüğü karşılaşmalar olmuş.
Gençlerbirliği takımı 5 ya da 6 sarı kart gördü bizim karşılaşmada. Kayserispor takımı sadece maçın ilk yarısında 6 tane sarı kart gördü. Bu şunu ortaya koyuyor bizim rakiplerimiz maçlara çok farklı hazırlanmışlar bizim şampiyonluğa gidiyor olmamızdan dolayı. Önceden Anadolu takımları Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ile oynarken yüksek motivasyonla oynardı şimdi Bursa ile de oynarken aynı motivasyonla sahaya çıkıyorlar.Bu da bizim büyük takım olma yolunda çok büyük bir mesafe kaydettiğimizin göstergesidir.Rahatsız olsak da bu bize gurur veriyor.
“İ.BELEDİYE MAÇINDA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM”
Benim hayal kırıklığı yaşadığım bir karşılaşma var onun da ilk devresi: İBB maçı. İlk devrede golü yedik daha sonra soğukkanlı bir şekilde olayı idrak edemedik ve panik yaptık sonrasında ikinci golü de yedik. İkinci yarı toparlandık attık golü ama istediğimizi yapamadık. Gençlerbirliği ve Galatasaray maçını da puan kaybetmemize rağmen hayal kırıklığı yaşamadım. Gençlerbirliği maçında pozisyon vermeden beş altı tane çok net pozisyonlar bulduk.
Maalesef kalecinin çok iyi oynaması ve şansıyla orada kazanamadık. Sonrasında Galatasaray maçında Galatasaray da son on maçta oynadığı en iyi oyununu en iyi motivasyonunu bizim karşılaşmamızda ortaya koydu. Öyle bir takım karşısında bile sekiz tane pozisyon ürettik. Şansızlıkla Bursa olarak biz kazanma adına her şeyi yaptık ama olmadı. Oyunculara da hiç kızmadım, futbol bu pozisyona girdik sonuçta en ufak bir şekilde ters gitmedim tebrik ettim hepsini.
“ALTYAPIDAN MUTLAKA FUTBOLCU YETİŞMELİ”
Futbolda çok üst düzey hedefler yakalamak istiyorsunuz bunu sadece çok büyük paralar ödeyerek futbolcu getirerek yapamazsınız onun için kendi altyapınızdan değerler üretmelisiniz. Bizim bugün antrenmana çıkan 25 kişilik kadroda 11 tane altyapıdan oyuncu var. Bir taraftan başarıyı kovalarken diğer taraftan geleceğin teminatını önümüzdeki senelerde de verimli oynayan Bursaspor’un planlamasını yaparken bir taraftan da alttan futbolcu yetiştirmeye çalışıyoruz.
Bir Türk antrenör olarak tabii ki takımıza kupalar kazandırmak takımı bir yere getirmek en önemli amacımız ama bir taraftan da bence Türk antrenör olarak en önemli görevimiz alt yapıdan yetenekli gençleri alıp Türk futbolunun hizmetine sunabilmektir. Bu da bizim için en az başarı kadar önemli. Altyapı tesislerimiz Mayıs aynın sonunda bitiyor. Önemli bir altyapı tesisine kavuşacağız. Türkiye’de Ankaragücü’nden sonra en önemli tesise sahip olacağız. Önümüzdeki sene en az 3-4 tane daha futbolcumuzu Türk futbolunun yakından tanıyacağı isimler haline getireceğiz.
“FUTBOLCULARIMIZI ALMAK İSTEYEN “YOK ARTIK” DEDİRTMELİ”
Bu oyuncuları transfer etmek isteyen kulüpler bizim de hayır diyemeyeceğimiz teklifler vermeleri lazım. Ama düşünce olarak hiçbir oyuncumuzu vermek tarafında değiliz. Ama yeter artık bunu da yapmazsak Bursa’ya zarar veririz demeliyiz ki ancaK o şekilde transfer gerçekleşsin. Biz güncel başarılarla yetinmeyi sevmeyen insanlarız. Bu başarıyı devamlı ve istikrarlı yapıp Bursa’yı her sene zirveye oynatmamız gerekiyor.
Önümüzdeki sezon hedefimiz çok farklı hale geldi. Artık Şampiyonlar Ligi’nde oynama imkanı geldi. Kesinlikle Avrupa’da şehrimizi ve takımızı en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz. Kadromuzun o şekilde planlaması gerekiyor kimse endişe etmesin herkesin gurur duyabileceği bir kadro oluşturma açısından son gücümüzle çalışacağız.
“ BURSA’DA HER ANTRENÖR ÇALIŞMAK İSTER”
Bursa şehir olarak takım olarak şehrin halkın karakteri olarak futbolu yaşama düzeyi olarak baktığınız zaman her antrenörün kafasında olan bir şehirdir. 48 yıl olmuş bu seneye kadar baktığımız zaman potansiyel değerlendirilememiş. Bu sene başlayan başarıda herkes sorumluluk aldı.
Ama önümüzdeki sezon yine zirveye oynamak zorunda bu takım ve Avrupa da en iyi şekilde temsil etmek zorunda bu takım. Bu nedenle bu seneyi iyi analiz edip herkesin fedakarlık yapması gerektiğini düşünüyorum daha fazlasını yapmak için daha fazlasını ortaya koymamız lazım. Şehrin bize sunduğu imkanları kullanmak için herkesin biraz daha fedakarlık yapması gerekiyor.
Bugün bizim geldiğimiz yerde Sivas’ın gösterdiği başarının da yeri olduğunu düşünüyorum bir çok Anadolu takımı Sivas bu işi yaptı son anda kaçırdı demek ki olabilirmişi bütün ülke anladı. Bu sene bizde, mesela önümüzdeki sezon Gaziantep Ankaragücü Eskişehir hepsi Sivas yapıyordu Bursa yapıyordu deyip düşünecek ve biz niye yapamıyoruz diyecek. O kalitede 10 tane takım olacak ve ligin kalitesi artacak. Bunun Türk milli takımına katkı sağlayacağını düşünüyorum.
“MİLLİ TAKIMI TÜRK ANTRENÖR ÇALIŞTIRMALI”
Milli takımı o ülkenin vatandaşının çalıştırması benimde beklentilerimdendi. Ama ülkenin geldiği nokta açısından bir yabancı teknik direktörün denenmesi zorunluluğunu bende söyledim. Kaldı ki çok kaliteli, çok değerli bir antrenöre teslim edildi Milli Takım. Artık bu saatten sonra niye geldi diye tartışmanın kimseye faydası olmaz. Ülkesini seven herkesin ona yardımcı olması gerekir. Oğuz Çetin, Engin İpekoğlu ile fikir alışverişinde bulunuyoruz onlara da her türlü yardımda bulunacağız.
Yabancı bir antrenör karşıtı değilim yabancı oyuncu karşıtı da değilim. Onlara bakış açısı aslında bizim taraftarımız kendi insanını sahipleniyor. Sahiplenemeyen kesim başkaları. O yüzden kalitelisi gelsin yabancının, yerli getirecek cesareti yüreği de kulüp yöneticileri taşısın yabancı geldiği zaman da başarısız olduğu dönemler oluyor şu bir gerçek ki yabancılar daha fazla süre alıyorlar. Ortaya çıkan başarısızlık karşısında o başarısızlığı telafi edebilecek süreyi bulabiliyorlar.
“RIJKAARD İÇİN ÖVGÜ DÜZENLER ŞİMDİ ELEŞTİRİYOR”
Ben kesinlikle bir antrenörün kendi felsefesini takıma yerleştirmesi için ona gerekli süre verilmesi düşünüyorum. Rijkaard’a Türkiye’ye geldi bir sene geçti bazı şeyleri yaptı bazı şeyleri yapamadı ve sonuçta takımı ligi bir yerde bitirdi. Hala Rijkaard’ın gidip gitmeyeceğini tartışıyoruz. Ben buna karşıyım bir kere getirdiyseniz 3 senelik mi 4 senelik mi ona göre belirli süre verilmiş olması gerekir yerli olsun yabancı olsun.6 da 6 yaptığı zaman işte bütün medya yeni sözleşme imzalansın diyordu herkes yere göğe sığdıramıyordu bu kadar kısa zamanda mı kötü hale geldi mesleğini unuttu.
Bir adam 5 ay önce iyiyse 2 ayda çok kötü olamaz. Şartlar itibariyle çeşitli etkenlerle olmuştur. Bir defa bir antrenöre onun kendini ifade edebileceği zamanı vermeniz gerekir. Başarının altın anahtarı devamlılık ve istikrar bence. Devamlılığın ve istikrarın olduğu yerde şartlar ne olursa olsun ortaya bir kalite çıkıyor. Ben olsaydım şunu yapardım diyebilirsiniz ama şu oynamasın bu oynamasın demek çok saçma geliyor bana. Tabi ki antrenör de hata yapar o da insandır ama üst düzey bir takımda hoca görevini yapıyorsa onu bu şekilde yargılayamazsanız.
“BEŞİKTAŞ İLE OLAN SIKINTI ATLATILMALI”
Biz geçen sene İnönü de gayet güzel maç oynadık 0-0 bitti taraftar ayakta alkışladı maç bitti en ufak bir gerginlik olmadı Bursa’da da geçen sene maç bitti hiç tartışma olmadı. Bu haftaki karşılaşmada fair play ruhuyla oynanmalı. Ben kesinlikle bir takımın taraftarının her yerde takımını destekleme özgürlüğüne sahip olması gerektiğini düşünüyorum ama bu sıkıntının bir an önce atlatılması gerekir.
Başkanlar, kaptanlar, hocalar, amigolar bir araya gelip bu işi çözmeleri gerekir. Bu konuyla alakalı çok ılımlı çok yumuşak adımlar atılması gerekiyor. Ben bu konuyla ilgili elimden geleni yapmaya hazırım. Taraftar arasında herhangi bir gerginlik olmamalı.
Beşiktaş’ın üçüncülük iddiası var şimdi belki bizim için daha iyi olabilir bilemiyorsunuz. Sonuçta bir gerçek var ki bizim onlardan daha çok kazanmamız gerekiyor.
“ÜZERİMİZDE ZİRVE BASKISI HİÇ OLMADI”
Üzerimizde bir şampiyonluk baskısı olduğuna kesinlikle katılmıyorum. Kaldı ki baskı ve stres altında olan takımlar telaş yapar kavga ederler biz hiçbir zaman antremanda kavga etmedik hakeme 6 oyuncu birden saldırmadık. Zaten fair play liginde lider olmamız bizim takımın şampiyonluk yolunu ne kadar olgun karşıladığını gösteriyor.
Oyuncularımı tebrik ediyorum. Taraftarlarımızın katkıları çok önemli özellikle onlar ligin zirvesinde olduğumuz dönemde çok büyük görev aldılar ve takımlarının böyle sempatik olmasını sağladılar takımının bulunduğu konumla doğru orantılı olarak işler yaptılar. Beşiktaş maçında da bu tutumlarını göstermelerini diliyorum.
