Oruçla iigili Bilinmesi Gereken Çesitli Hükümler
Unutarak yiyip içen kimse. orucunun bozuldugunu zannederek bile bile yese kendisine kaza lazim gelir, keffaret gerekmez. Oruçlu iken kusan bir kimse, orucunun bozuldugunu zannederek yeyip içse kaza lazim gelir. Fakat kusmakla orucunun bozulmadigini bildigi halde yer ve içerse kendisine hem kaza hem de keffaret gerekir. Gündüz ihtilam olanin durum da böyledir. Ramazanda gündüzleyin uyurken ihtilam olan kimse, orucunun bozuldugunu zannederek yeyip içse. bundan dolayi orucun kaza edilmesi lazimdir. Ihtilam olmanin orucu bozmadigini bildigi halde kasten yerse kendisine kaza ve keffaret gerekir.
Belirli günlerde sitma nöbeti geçiren bir hasta mutad olarak nöbet günümdür zanniyle o gün orucunu bozsa, fakat sitma nöbeti meydana gelmese, eger o günün orucuna bastan niyet etmemis ise kendisine kaza gerekir . Eger niyet ederek oruca baslamis, fakat o gün hasta olmamissa kendisine keffaret gerekir.
Bir kadin falan gün ayhali günümdür zanniyle orucunu bozsa, fakat o gün ayhali olmasa, eger o günün orucuna bastan niyet etmemisse, kendisine kaza gerekir. Niyet ederek o günün orucuna basladiktan sonra orucunu bozarsa keffaret gerekir. Disler arasindan çikip tükrüge karisan kan, tükrükten fazla veya tükrüge esit olup yutulursa orucu bozar. Tükürükten az ise bozmaz.
Dislerini firçalayan kimse orucunun bozuldugunu zannederek bile bile yeyip içse kendisine keffaret gerekir .
Abdest esnasinda agzina su alirken elinde olmayarak bogazina su kaçsa, eger oruçlu oldugu hatirinda ise orucu bozulur ve kazasi gerekir. Eger o esnada oruçlu oldugu hatirinda degilse orucu bozulmaz.
Mûkim olan (misafir olmayan) bir kimse geceleyin niyet edip oruca basladiktan sonra gündüz sefer mesafesi yolculuga çiksa bile, o günün orucunu tutmasi gerekir. Yola çiktiktan sonra orucunu bozdugu takdirde kaza lazim gelir. Yola çikip oturdugu yerlesim yerinin sinirlarini geçmeden orucunu bozarsa kendisine keffaret gerekir.
Misafir olan bir kimse, niyet edip oruca basladiktan sonra gündüz daha yolculugu bitmeden orucunu bozmasi halinde kendisine kaza lazim gelecegi gibi yolculugu sona erip memleketine döndükten sonra orucunu bozsa yine kaza lazim gelir .
Ramazan ayindan oruç borcu olan bir kimse, bunlari kaza etmeden öbür Ramazan gelse evvela Ramazan orucunu tutar , önceki Ramazandan kalan borçlarini sonra tutar.
Ramazan orucunu kaza ederken, bu oruçlari isterse pespese, isterse aralikli olarak tutar .Borçlarini bir an önce ödemesi bakimindan pespese tutmasi daha iyidir .
Bir kimse, hasta oldugu için Ramazanda orucunu bozsa ve iyilesmeden ölse kendisine bir sey gerekmez.
Abdesten sonra agizda kalan yaslik orucu bozmaz. Konusurken tükürükle islanan dudaklarindaki tükrügü yutmakla oruç bozulmaz .
Ramazanda bayilan bir kimse, bayildigi günü kaza etmez, ondan sonraki günleri kaza eder. Ramazanda gündüz bayilan kimsenin orucu bozulmaz.
Nafile olarak tutulan orucu özürsüz olarak bozmak mekruhtur. Herhangi bir sebeple bozulan nafile orucun kaza edilmesi vacib olur.
Nafile oruç tutanlar için ziyafet bir özürdür. Yani gündüz ziyafete çagrilan bir kimse, yemedigi takdirde ev sahibi bu durumdan rahatsizlik duyarsa o kimse yemege istirak edebilir , sonra bozdugu orucu kaza eder. Ziyafet veren ev sahibi de nafile oruç tuttugu bir günde ziyafet verse, kendisinin yememesini misafirler hos karsilamadigi takdirde onun da orucunu bozmasi caizdir. Yani ev sahibi davet ettigi kisilerle beraber yemegini yer , sonra bozdugu orucu kaza eder .
Ziyafetin özür sayilmasi sadece fazladan sevap kazanmak maksadiyla tutulan nafile oruçlar içindir.Farz ve vacip olan oruçlar için ziyafet, hiçbir sekilde özür kabul edilmez.
Baslanan keffaret orucu bitmeden Ramazan ayi girerse, keffaretin yeniden tutulmasi gerekir.