Gönderen Konu: ÇOK ŞEY VAR  (Okunma sayısı 419 defa)

Çevrimdışı Saw

  • 2. SINIF UYE
  • ****
  • İleti: 9.123
  • Puan 1000
  • Cinsiyet: Bay
  • | |......S€N! S€V!Y0RUM......| |
    • Profili Görüntüle
ÇOK ŞEY VAR
« : 27 Temmuz 2008, 13:27:30 »
Almanya’da uzun yıllar Türklerle ilişkilerini devam ettirmiş olan bir Alman Türkolog, Münih’te Türklerin devamlı gittiği kahve ve lokantalara gider, sohbetlerde bulunur. Ancak dikkatini çeken bir şey vardır. Türkler kendi aralarında toplanıp bıdı bıdı bir şeyler söylüyorlar

ve ardından kahkayı patlatıyorlar. Alman Türkolog bunlardan hiçbir şey anlamıyor. Kendi kendine:
“ Allah Allah, ben bu dili niye tam öğrenemiyorum, ne inceliği var” diye düşünür ve
Sonunda dayanamayıp, Türk’ün birine sorar:
“Yav kardeşim, ben bu aksanımla Istanbul ağzını sizden iyi konuşuyorum, ama sizin esprilerinizin çoğunu anlamıyorum. Ne yapmam lazım?”
Türk:
“Kardeşim, Türkçe öyle basit bir lisan degil. Siz en iyisi kalın bir defter alın, ıstanbul’dan Karadeniz’e, oradan da Dogu Anadolu ve Güney Dogu’yu gezip mahalli deyimleri not alın. Bunları öğrenmediğiniz müddetçe Türkçe’yi tam olarak öğrenemezsiniz. Ayrıca biz bu

esprileri de size ne kadar anlatsak anlamazsınız”
Bunun üzerine Türkolog yola çıkar. Söylenen güzergahı takip edip, en son Elazığ’a gelir. defteri epeyce dolmuştur. Artık buradan ıstanbul üzeri Almanya’ya geçecektir.
Türkolog ıstanbul’a gidecek olan ilk trene biletini alır ve yarım saat önceden istasyona gelir. tren yok. Tesadüf ya, o gün günler bir saat ileri alınmış:.
Bizim Türkolog trenin rötar yapmış olacağı ihtimalini göz önünde bulundurarak bir çöpçüye sorar:
“Afedersiniz, Van Gölü Ekspresi ne zaman gelecek?”
Çöpçü:
“Gardaşım sen...şimdi...Istanbul’a mı gidisin? Yani elemi demek istisin?”
Türkolog bilmiş bir tavırla:
“Ha. Tamam kardeşim işte Istanbul’a gidecegim?”
Çöpçü:
“Biletin var mı? Hele bi baham”
Çöpçü bilete baktıktan sonra:
“Ihıııı ıhııııı ıstanbul’a gidene de bah. Hadi babam hadi, biletin al da hadı.”
Türkolog hemen defterini karıştırır ve Elazığ’da “Ihıııı” yı arar. Ama hiç öyle bir deyim bulamaz. Bu arada kırmızı şapkalı hareket memurunu görür. Yanına gider ve:
“Beyefendi, afedersiniz. Birine sordum ama bilmedi. Ben Alman Türkoloğum, ıstanbul’a gideceğim.”
Memur bileti alır bakar ve bir ıslık çalar. Sonra:
“ıstanbul’a gidisin. Sen bu biletle zor gidersin”
Türkolog şaşkın bir tavırla:
“Allah Allah, bilet sahte mi?”diye sorar.
“Yoh babam tamam. Bilete bi şe demedik. Hele git o yanı işim var.”
Türkolog şaşkın bir vaziyette istasyon müdürünün yanına gider. Istasyon müdürü treni yollamanin rahatlığı ile tespihini çekiyor.
“Buyurun”
Türkolog manzaraya vakıf olmadığı için sorar:
“Beyefendi, siz istasyon müdürü müsünüz?”
Müdür istifini bozmadan:
“He, ne istisin babam buyur şele gel”
Türkolog yakınarak:
“Ben ıstanbul’a gideceğim. Biletimi kime gösterdiysem anlamadı. ıstanbul’a gitmem lazım. Van Gölü Ekspresi saat 17.00’da kalkacak, ne yapmam gerekiyor.”
Müdür bilete bakar ve:
“Te ho, te hooo, ıstanbul’a gidi. Get gardaşım get, bu saatten sona senlen uğraşamam. Hadı babam hadı, yol al.”
Adamcağız çıkar”teho”yu arar yok, “Ihı”yı arar yok. Sonrada dayanamaz ve Elazığ’dan ıstanbul’a özel bir araba ile gider.