Gönderen Konu: Command & Conquer 3: Tiberium Wars  (Okunma sayısı 514 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Command & Conquer 3: Tiberium Wars
« : 10 Ağustos 2007, 18:57:17 »
Ah ah... Son çıkan oyunlara şöyle bir göz atayım dedim de, son zamanlarda strateji oyunları piyasayı kasıp kavuruyor. Gerek Medieval 2: Total War, gerek Warhammer 40.000 Dawn of War – Dark Crusade, gerek Sid Meier’s Railroads yeni çıkan strateji oyunlarından pek azı. Öte yandan Relic’in göz bebeği Company of Heroes’u da es geçmemeliyiz. Birçok strateji çıktı çıkmasına da onların üstüne dahası da gelmeye devam ediyor ve durmayacak gibi bu akım. Son olarak Electronic Arts, köklü strateji serîlerinden Command & Conquer’ın yeni üyesi Command & Conquer 3 Tiberium Wars’u duyurdu. Çok yakın bir gelecekte çıkacak olsa da, gene de hakkında pek fazla bilgi verilmeyen yapım, son olarak bize videosu bir bırakıldı, ve birkaç.. Ihm. İpucu diyelim.

 Şu an karşımda eskilerden Command & Conquer: Tiberian Sun ve Command & Conquer: Red Alert duruyor. İki efsanenin kapaklarına bakarak bu ön incelemeyi yazmak, daha bir eğlenceli havaya sokacaktır beni herhâlde –dur dur, dikkat ettim de, ne alâka?. Hatırlarım, zamanında Tiberian Sun piyasaya sürüldüğünde “vay anasına, nasıl da grafikler ama!” demişliğim olmuştur. Arkadaşlarla birlikte oynardık, bayağı eğlenirdik işte. Bölümleri bazen tekrar tekrar oynar, ortama hoş bir hava katardık. Gel zaman git zaman işte, yıllar ilerledi… Yeni yılın daha başlarında çıkacak oyun, pek de bir ahım şahım olacağa benziyor. Bunu baştan böyle bilin. Gönlümüzü çalacak diyebilirim -ki gönül çalmak öyle kolay iş değildir, kısmet gerektirir. Ama önce hele bir Tiberium Wars’un o kapalı kilidini kıralım.

 Tiberium Wars’un kimseler tarafından en çok konuşulan yanlarından biri grafikleri. Sanırım oyunun grafikleri en son gelen videonun ardından benim gibi birçok kişinin de kalbini fethetmiş olmalı ki, her kafadan bir ses çıkıyor. 2047 yılında geçecek oyunun konusu aslında alışılmış türden. Gene herkes bir amaç uğruna ter döküyor. Dünya’daki enerji kaynakları, şunun bunun kaynakları tükenince herkes Tiberium kristallerinin peşinden koşmaya başlar. Muhteşem bir şey olmasa da dediğim gibi alıştık bu tür şeylere. Zaten şahsen ben stratejilerde konu ne olursa olsun eğlenmesini bilen kişiliklerden olduğum için benim için çok fazla şey değişmeyecektir. Ama tanıdığım çok kişi vardır, hikâyeyi aşırı derecede önemseyen, fakat haklılar. Bir oyunun temel yapı taşlarından biri.

 Grafikler konusunda dikkatimi en çok çeken şey birimlerin bayağı bir detaylı yaratılmış olması. Ayrıca efektler de hiç fena sayılamayacak derecede güzeller. E, artık olsun diyoruz. Yıl 2007 ve yeni bir Command & Conquer. Birimler dışında binaların çizimleri de hoşuma şöyle böyle gitti denebilir. Pencereler güzel tasarlanmış. Yollardaki çatlaklar kırıklar gene ötekiler gibi göze hoş görünen unsurlar arasında. Gerçi biz savaş esnasında bunlara bakacak boş vakit bulabilir miyiz, orası da meçhul…

 Bu şirin, kısa, minicik yazımın sonunu görürken, Tiberium Wars’un Mart 2007’de raflardaki yerini alacağını belirtmek isterim. Merakla beklenen oyunun incelemesini de sizler için bizzat yapmaya çalışacağım. Son birkaç ay, dayanın işte!
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive