Gönderen Konu: Legendo's The Three Musketeers  (Okunma sayısı 544 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Legendo's The Three Musketeers
« : 10 Ağustos 2007, 19:32:23 »


 Üç silahşörler yıllardır çizgi filmlerle, çizgi romanlarla, filmlerle, kitaplarla ve bilimum yayın yoluyla beynimize girmiş olan efsanevî bir hikâyedir. Şu anda tanıtım sürümünü incelediğim ve önümüzdeki vakitlerde 10 yaş altı için tam sürümü piyasaya sunulacak olan oyunun ismi de ne hikmetse "Legendo'nun Üç Silahşörler'i". Son zamanlarda "bilmem kimin bilmem nesi" geyikleri tavan yaptı zaten. "Tom Clancy's bilmem ne", "Peter Jackson's King Kong"... Her neyse, Legendo denen elemanın Üç Silahşörler'i de bildiğimiz silahşörler işte..

 Oyunun konusuna göre silahşörlerimiz şehrin büyük insanlarından birinin tam olarak ne olduğunu bilmediğim bir anahtarını çalıyor ve bu yüce şahsiyet de (!) adamlarıyla gelip silahşörlerimizi bir güzel yakalayıp şatoya götürerek zindana kapatıyor. Biz ise üç silahşörlerin arkadaşı olarak yolumuza çıkan engelleri aşıp şatoya ulaşarak silahşörleri kurtarmaya çalışacağız. Bu arada adamların ismi "Üç Silahşörler" olmasına rağmen kılıç kullanıyorlar, mantığını anlamış değilim. Üç Kılıçşörler olsaydı ya.. Şimdi hemen "Olm kılıç da bir silahtır!" diye atlamayın bozuşuruz.

 "Legendo's The Three Musketeers", bildiğimiz Mario ile aynı oynanış biçimine sahip bir arcade-macera oyunu arkadaşlar. Yani oturup da bu oyunla şu sıralarda Gamecube için sunulacak olan herhangi bir Mario oyununu karşılaştırabiliriz. Ama karşılaştırmayacağız, neden çünkü bende GameCube diye bir alet yok. Sizlerde de kaç kişide vardır bilemiyorum, o zaman unutun gitsin. Evet arkadaşlar demin de dediğim gibi oyunumuz Mario gibi oynanan fakat biraz daha çeşitlendirilmiş bir oyun. Yine aynı Mario gibi zıplayıp vurmaktan başka yaptığımız bir iş yok fakat bu kez engel konusunda çeşitlendirme var. Bir yandan düşman askerler karşımıza çıkıyor, bir yandan yokuştan variller düşüyor, kazığa değmeden veya boşluğa düşmeden atlamamız gereken yerler falan filan.. ("Felan" diyenler var, kıl oluyorum..)  Etrafta dolaşma konusunda herhangi bir alternatifimiz yok, sürekli düz gidiyoruz fakat bazen ekran kendi kendine viraj dönebiliyor. Ayrıca yol boyunca sağda solda bulunan kutulara vurarak altın diyebileceğimiz bonuslardan kazanabiliriz. Düşman konusunda saf saf önümüzde yürüyen askerlerden çok akıllı, saldırgan ve silahlı askerler karşımıza çıkıyor. Nöbet tutan askerlerin yanına geldiğimizde bize kılıcı ile saldırabiliyor ya da çevrede bizim saldıramayacağımız, sadece önünden mümkün olduğunca hızlı geçmemiz gereken oklu askerler olabiliyor. Bütün bu vaziyet ve durum içinde dahî kaleye ulaşıp arkadaşlarını kurtaranlar ise demoyu başarıyla tamamlamış oluyor.

  Bu tip bir oyundan yüksek kalitede grafikler beklemek tabiî ki yanlış olur, oyunumuzu çizgifilme benzeyen çizgiler eşliğinde oynuyoruz. Yine de biz oyunu sürdürüp altın toplarken ekranın altında, önümüzde çıkan gölgede hareket eden, savaşıyormuş gibi yapan askerler hoşuma gitti, güzel bir düşünce olmuş. Ayrıca oyun 2D gibi gözükse de arkalarda duran askerler falan oyunun 3D olduğunu anlamamızı sağlıyor. Üç Silahşörler'in ara videoları da gayet kaliteli olmuş. Oyuniçi ile aravideo grafikleri birbirine yakın düzenlenmiş. Videolarda dikkatimi çeken ve beni güldüren şey, karakterlerin surat ifadeleri oldu. Tam olarak anlatmam pek mümkün değil onun için demoyu oynayıp kendiniz görün. Seslendirmeler de bu tip basit olarak hazırlanmış bir oyun için çok iyi yapılmış. Oyun sırasında yönlendirdiğimiz karakter de canı sıkıldıkça "I must save three musketeers!" gibi gaza getirici şeyler söyleyerek aklısıra şekil yapıyor. Müzikler de hiç hafife alınacak tipten müzikler değil. Tamam rock, metal ezgileri duyamıyoruz ama zaten bir platform oyunundan da sert müzikler bekleyen yok! Hafif, tintin fakat kulağa hoş gelen müzikler işte..

  Şu sıralar oluşan oyun yoğunluğunda ve ulaşabildiğimiz muhteşem oyunların ortasında bu tip bir oyunu kim hangi sabır ve istekle oynar bilmiyorum ama ben 9-10 yaşlarında olsaydım kesinlikle oynardım. Hâtta 13 yaşındayken bile oyun dergilerinin verdiği uyduruk tam sürüm oyunlar bana gayet eğlenceli gelirdi fakat bu kez yaşımın biraz daha ilerlemesiyle The Three Musketeers'tan pek zevk alamadım, yine de eminim ki yaşım küçük olsaydı zevkle oynardım hâtta saf gibi girer birkaç oyun forumunda millete "Oynayın lan müthiş oyun!" diye önerirdim. Sonuç ve netice itibariyle Üç Silahşörler'i ateriden bilgisayara yeni atlamış olan küçük arkadaşlarımıza ve nostalji yapıp "Hey gidi hey!" çekmek isteyen arkadaşlarımıza ve ağabeylerimize öneriyorum, iyi zıplamalar...

Yiğit "yasagh" Tokgöz
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive