Gönderen Konu: Nancy Drew: Secret of the Old Clock  (Okunma sayısı 475 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Nancy Drew: Secret of the Old Clock
« : 10 Ağustos 2007, 19:36:29 »
Bu yıl 75. yılını kutlayan Nancy Drew'in 12. oyunu "Secret of the Old Clock"un macera dünyasına yeni bir soluk getirip getirmediğini merak ediyor musunuz? Öyleyse gelin birlikte bakalım...

  Nancy Drew'in geçmişi tee 1930'lu yıllara dayanır. Tabiî ki benim tarihim 1930'lu yıllara dayanmadığı için bu bilgiyi araştırarak buldum, rezil rezil espriler yapmanın gereği yok. Her neyse, Nancy Drew denen dedektif bacımızın ilk hikâyesi de aha şu anda oyununu oynadığımız "Secret of the Old Clock", yani "Antik Saatin Gizemi"dir.  Tam 11 oyunun yapımcılığını üstlendikten sonra Her Interactive'in neden tee kadının ilk macerasını 12. oyun olarak tasarladıklarını anlamak ne kadar mümkün bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim, oyunlar normal maceraları kadar güzel olmuyor... Nancy Drew'in gerçek bir hayranı değilim, macera oyunlarından da fazla hoşlandığımı (artık) söyleyemem fakat genel olarak oyunlardan az-çok anlıyorum ve Nancy Drew serisinin aynı diğer macera oyunları gibi kalite konusunda diğer türdeki oyunların çok daha geride kaldıklarını tıpkı Erman Hocanın ofsayt pozisyonlarını hiç çekinmeden söyleyebildiği gibi söyleyebilirim.

   Binbir tane macerası olduğu hâlde şimdilik sadece 12 macerasının oyunlaştırıldığı Nancy Drew'in bu defaki macerası külüstür aman antik bir saat etrafında dolaşıyor. Bir gün yine Nancy ofisinde adam gibi oturup televizyonda "Avradım olur musun?" isimli yarışmayı izlerken ve tam da ayaklarını tozlanmış masasına uzatmışken telefonu zır zır çalmaya başlar ve Nancy "ananı" edasıyla rahat koltuğundan 1 kilometre havaya uçarak telefona bakar. Arayan, Emily isimli güzel bir bayandır ve bizi Lilac Inn'de görev yapmamız için aramıştır. "Ne oldu Emily'ciğim? Bir mevzu mu var?" dediğimizde suratımıza yapışan cevap ise şudur: "Sorme be Nancy'ciğim... Dur ocakta yemeğim var söndüreyim geliyorum. Hah geldim. Nerede kalmıştık? Sorma be Nancy'ciğim... Geçtiğimiz yıllarda çıkan savaşta babam ölmüştü, birkaç gün önce de annemi kaybettim... Acıların çocuğu Emrah gibi dolanıp duruyorum. Bizimkiler öldükten sonra, herkes mirasların kime kalacağını tartışmaya başladı fakat babamın vasiyeti bulunamadı. Vasiyeti bulmak lâzım, gel bir el at şu olaya bea! Hadi bea Nancy bea!" Bu laflardan sonra gaza gelen Nancy, dandik arabasına atlar ve Emily'nin evinin yolunu tutar...Emily'nin evinde bizi çok uyuz bir hizmetçi karşılar ve yukarıya, Emily'nin odasına çıkmamızı söyler. Resmen kadının ayağına gideriz yani. Yukarı çıktığımızda pijamasıyla yayılmış oturan Emily bizi karşılar ve olayları anlatır. Uzun bir konuşmanın ardından Emily bize ölen annesinin kolyesini gösterirken aşağı kattan bir patlama sesi gelir, her yeri duman kaplar fakat yangın kısa sürede söndürülür. Yangın söndürüldükten sonra yukarıya tekrar çıktığımızda ise kolyeyi yerinde bulamamaktayızdır. Hizmetçiden kıllanmamak mümkün değildir...

    İşte oyunumuz bu konu üzerinde yoğunlaşarak bizi kafamızı kurcalayan bulmacalara sevk eden bir dedektiflik oyunu. (Küçükken "müfettiş" ile "dedektif"i karıştırırdım. Hâtta okulda "Dedektif geldiii!!!" diye bağırmalarımla kendimi rezil ettiğim de çok görülmüştür.) Oyunumuzda iki adet zorluk seviyesi var arkadaşlar. Junior ve Senior. Şayet Junior'ı seçersek oyun çok basit oluyor, bulmacalar kolaylaşıyor ve bize kafa çalıştıracak bir yer kalmıyor çünkü yapmamız gereken her şey belirtiliyor. Senior seviyede ise her şey bize düşüyor ve bulmacalar daha zor oluyor. Ben yine her zamanki gibi gözüm korktuğu için junior seviyede oynadım, macera ustalarını seniorda oynamaya davet ediyorum.

    Nancy Drew: Antik Saatin Gizemi'nin genel işleyişi bulmaca çöz-bir yerden bir yere git-para kazan şeklinde. Bir yerden bir yere giderken o zamana göre gayet lüks sayılacak bir araba kullandığımız için benzinimiz bitiyor ve benzin deposunu doldurmak için de para gerekiyor. Para kazanma olayını yapımcılar golfçülüğe ve postacılığa vurmuşlar. İster golf oynayarak, istersek de nakliyat yaparak para kazanıyoruz. Her şey Emily için...

    Biliyorsunuz macera oyunları için, özellikle de dedektiflik oyunları için karakterlerle geçen konuşmalar çok önemlidir ve bulmacaları çözmek için bu konuşmaları az çok anlamamız gerekir. Bu yüzden de size oyunu oynamanız için kesinlikle İngilizce'den bir şeyler çakmanız gerektiğini belirtmeliyim. Konuşmalar bizim sorduğumuz sorulara veya gelen cevaplara göre değişiyor arkadaşlar. Yani biriyle ilk konuşmamızda farklı bir ipucu yakalamışken daha sonra yeni bir tiyo da bulabiliriz. Öğrendiğimiz bilgileri veya aldığımız tiyoları aklımızda tutmamıza gerek kalmasın diye yapımcılar bize bir not defteri vermeyi de unutmamışlar. Dilediğimiz zaman açıp not aldığımız defter her ne kadar bakkal defterine benzese de bize çok yardımcı oluyor.

    Oyunumuzun grafikleri vasatın çok çok altında arkadaşlar. Tamam belki oyun macera oyunu, belki fareyle oynanıyor ama kardeşim insan az da olsa oyuna biraz adam gibi grafik koyar yahu. Bakın şurada el alemin Xbox360 için, PS3 için tasarladıklarını oyunların videolarını izliyoruz, ağızlarımızdan şapır şapır sular damlıyor fakat gelin görün ki Her Interactive hâlâ 3D modellenmiş karakterler ve resmen 2D olan arkaplânlarla karşımıza çıkıyor! Bak yine sinirlendim.. Getirin hapımı.. Ses ve müzik olarak da oyun fazla gaza getirici değil fakat iç karartıcı da değil. Her ne kadar dikkat çekmese de müzikler oyunun konusuna ve genel yapısına gayet uygun. Seslendirmeler karakterlerin çeneleriyle birlikte ve uygun hareket ediyor, gayet iyi ancak çok saf olmuş. "Ali, lütfetsem-bakkala-gidip-3-ekmek-alır-mısın-acaba?"yı siz nasıl okursanız seslendirmeler de aha öyle yapılmış. Biraz gerçekçi olun be kardeşim.

    Macera oyunları için büyük fakat genel olarak oyun dünyası için küçük bir adım: Nancy Drew... Hâtta 80 Days, VOYAGE gibi güzel konuları olan 3D macera oyunlarıyla birlikte Nancy Drew de tarihe gömülmekte. Direkt "Almayın, oynamayın!" diyebilirim arkadaşlar. Ayrıca sizden özür dilerim, geçen ay oynadığım oyunun incelemesini bugün yazdım, çok eşşek herifim ben yahu..

   
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive