Gönderen Konu: O ADAM değil Veli Küçük  (Okunma sayısı 723 defa)

Çevrimdışı sir_safak

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 13.165
  • Puan 2381
  • Cinsiyet: Bay
  • ST golcü :=)
    • MSN Messenger - caring.safak@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
O ADAM değil Veli Küçük
« : 25 Ocak 2009, 10:41:29 »
Ergenekon davasının bugünkü durmasında Veli Küçük, savunmasını üstlenen kızı avukat Zeynep Küçük aracılığıyla eski Genelkurmay başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya ulaştırılması için bir mektup verdi. Küçük mektubunda şu cümlelere yer verdi;

'O ADAM' DEĞİL VELİ KÜÇÜK
" Sayın komutanım, gazetelerde beyanınızı okudum. Ben 1996 yılında jandarma genel komutanlığı kadrosundan sınıf subayı olarak terfi ettim ve tuğgeneral oldum. 2000 yılında emekli oldum. Siz emekli oluncaya kadar emrinizde çalıştım. Bu vatana kanıyla canıyla hizmet veren şerefli, onurlu, gururlu Emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ü sürçü lisan olarak kabul ediyorum "O adam değilim. Saygılarımla arz ederim Veli Küçük"

YAZILI AÇIKLAMA DA  YAPTI
Veli Küçük ayrıca yine kızı aracılığıyla yazılı bir açıklama yaptı. Kıvrıkoğlu'nun bir gazetede yer alan beyanlarına ilişkin yaptığı açıklamada Küçük şu görüşleri savundu.

" Sahtecilik, dolandırıcılık ve çıkar amaçlı örgüt kurmak suçlarından hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan; geçmişi, kişiliği ve güvenilirliği kamuoyunun malumu olan Tuncay Güney isimli müfetirinin, şahsım da dahil olmak üzere bir çok değerli TSK mensubunun ismini kullanarak açıkça TSK'yı hedef alan maksatlı iftiraları mahkeme huzurunda gerek şahsım, gerekse olayda adı geçen diğer sanıklar tarafından cevaplanmış ve yalanlanmıştır.

KORKMAYIN
Buna rağmen bu iftiraların TSK'nın en yüksek makamında yer almış bir eski Genelkurmay başkanı tarafından ciddiye alınarak hakkımda bu şekilde bir beyanda bulunulması son derece üzüntü vericidir. 86 yıllık Atatürk Cumhuriyeti hiç bu kadar büyük bir tehdit ve tehlike altında olmamıştır. Bu dönemde her türk vatandaşı cesaret ve kararlılığından ödün vermeksizin bu tehdit ve komplolara karşı durmak ve cumhuriyete sahip çıkmak görev ve sorumluluğundadır. Ancak bu görev sorumluluk en başta Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği TSK ve onun şerefli mensuplarına düşmektedir. Bu komplo karşısında korkmak kişisel kaygı ve saiklerle tepkisiz kalmak dolaylı olarak destek vermek ve komplo sahipleriyle aynı tarafta olmakla eş değerdir. Dönem bireysel endişeleri aşarak vatanı ve cumhuriyetin çıkarlarını gözetmek dönemidir.