Gönderen Konu: AB’nin zorla evlendirmeye karşı başlattığı Daphne Projesi’ne Türkiye dahil 6 ülk  (Okunma sayısı 722 defa)

Çevrimdışı win

  • Osc Çizik Üye

  • 2. SINIF UYE
  • *
  • İleti: 6.409
  • Puan 650
  • Cinsiyet: Bay
  • OSC BY WİN
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Hiçbir baskı altında kalmadan kendi hür iradenizle evlenmeyi kabul ediyor musunuz? Bu soruya İsviçre’de bilinen rakamlara göre 400, tahminlere göre ise 17 bin kişi yalan cevap verdi. Enselerine namlu dayandığını söylemek yalan olmaz. Kimine psikolojik, kimine gerçek namlu dayanmış durumda. 2005 yılı verilerine göre Almanya’da sadece Hamburg’da bilinen 210 vaka var. Türkiye için yapılan en yeni araştırma ise 10 yıl öncesine ait.


Buna göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çiftlerin sadece yüzde 25’i birbirini seçerek evlenmiş. Aileleri tarafından evlendirilen kızların ise yarısı görüşü bile sorulmadan, hatta evleneceği adamı bile görmeden evlendirilmiş. AB’nin yürüttüğü Zorla Evlendirmeye Karşı Daphne Projesi bu baskının sadece Müslüman ailelerden kaynaklanmadığını, hem de erkekler arasında da baskıyla evlenenlerin olduğunu ortaya koyuyor.
Avrupa Birliği’nin geçen yıl başlattığı "Zorla Evlendirmeye Karşı Daphne Projesi" kapsamında Viyana, Londra, Lahey, Stokholm ve Hamburg’dan sonra geçen ay istanbul ’da bir toplantı yapıldı. Almanya, Avusturya, Hollanda, İsviçre, İsveç ve Türkiye’nin katıldığı projenin amacı zorla evlilik konusunu kamuoyuna hatırlatmak, karar vericileri etkilemek ve bu konuda ortak bir Avrupa politikası oluşturmak. Daha çok göçmen ailelerine danışma hizmeti verilmesi, entegrasyon eğitimi gibi faaliyetler de yapılıyor.
Projeye her ülke adına sivil toplum örgütü, üniversite, yerel yönetim gibi farklı kurumlar katılıyor. Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği Koordinatörü Karin Ronge, hükümet proje protokolünü imzalamadığı için Türkiye’den projeye katılmak isteyen hiçbir kurumun maddi destek alamadığını söylüyor. Yine de Kadının İnsan Hakları, gönüllü kurum olarak projeyi destekliyor.
GÖRÜCÜ USULÜ DEĞİL ZORLA EVLİLİK
Almanya’dan projeye katılan Hamburg Eyaleti Sosyal İşler Departmanı projenin yürütücüsü. Departmanın başkanı Dr. Matthias Bartke’ye göre hedefleri kesinlikle görücü usulü evlilikle mücadele değil: "Bu benim evlenme yöntemim olmazdı ama eğer bir kız, ’ailem benim için uygun birini bulsun, ben onunla evlenirim,’ diyorsa bir itirazımız yok. Taraflardan biri evlenmek istemiyorsa bu zorla evlilik olur. Bazen baba, evlenmek zorundasın, der ve kız babasına hayır demez. Bu da konumuzun dışında."
Bartke kurum olarak zorla evlilik konusuyla yeni tanıştıklarını anlatıyor. Almanya’daki kadın kurumları yılda yaklaşık 210 zorla evlendirme olduğunu bildirmiş. Ama onlar rakamın daha yüksek olduğunu tahmin ediyor. "Problemin Türkiye ve afganistan göçmenlerinde görüldüğünü anladık. Bu bir göçmen problemi. Çoğunlukla Müslüman ailelerde yaşanıyor ama sadece bir Müslüman problemi değil. Hamburg için bir hareket planı yaptık, Müslüman din otoriteleriyle konuştuk. Ama onlar da bunun çok büyük bir problem olduğunun farkında değiller."
Çalışma kapsamında Hamburg Senatosu, zorlamaya maruz kalan kişilerin hakları konusunda bilgi alabileceği bir merkeze yılda 90 bin Euro veriyor. Bu merkez, zorla evlendirilen kızı gizleme, başka bir şehre götürme imkanına sahip. Gerçekten kişi tehlikedeyse Hamburg’daki 6 kadın sığınma merkezinde kalabiliyor. Almanya Federal Parlamentosu da ceza kanununa bununla ilgili bir madde koyacağını vaat etti.
ST GALLEN’DEKİ TÜRK GELİN
İsviçre’nin Lozan şehrindeki Surgir Vakfı, 2006’da kadın sığınakları, polis, okullar ve kadınlarla ilgili 50 kurumdan topladığı bilgilerle yaptığı araştırmada 400 zorla evlilik vakası tespit etti. Surgir bütün ülkede aslında 17 bin vakanın olabileceğini tahmin ediyor. Konunun tüm tarafları "görünmeyen rakamın" daha yüksek olduğu konusunda hemfikir. Zorunlu Evlilik Programı (zwangsheirat.ch) ekibinden Barbara Gysel bunu şöyle anlatıyor:
"Görünmeyen rakam diyoruz çünkü şimdiye kadar sadece 2006’da bir vakada yasal merciler zoraki bir evlilik konusunda ceza uyguladı. Bu dava İsviçre’nin doğusunda yaşayan Türk kökenli bir genç kadınla ilgiliydi. Bu evlilik damada İsviçre’ye yasal göç hakkı kazandıracağı için genç kadın evliliğe zorlanıyordu. St. Gallen kantonu polisi araya girdi. Çünkü genç kadın yeni evlendirildiği kocasından ayrılmak isteyince ailesi tarafından ciddi şekilde tehdit edilmiş, korunma için polise başvurmuştu. Babası ve kocası onu ölümle tehdit ettiği için sınırdışı edildi. Sonradan İsviçre federal mahkemesi, İsviçre’de sürekli oturma hakkı olan babanın yeniden ülkeye göç etmesine izin verdi."
TAMİL KIZLARININ BAŞI DERTTE
İsviçre kanunları görücü usulü evlilik ve zoraki evliliği ayırıyor. Zoraki evlilikler Müslüman olmayan toplumlarda da görülüyor. Barbara Gysel akrabaları veya aynı kasttan kişilerle rızaları dışında evlendirilme korkusu yaşayan Sri Lanka göçmeni Tamil kökenli birçok genç kadınla temas kurduklarını söylüyor: "Bu toplumun geneli Hindu. Genç kadınların çoğunun Tamil kökenli olmayan veya daha aşağı bir kasttan bir erkek arkadaşı var. Bazıları aceleyle evlendirilmek yerine sadece eğitimine devam etmek istiyor. Mesela Türkiye, Suriye,ırak, Lübnan gibi ülkelerden gelen Ortodoks Hıristiyan ailelerinde ya da Katolik ailelerde de bu görülüyor. Ayrıca koyu Yahudi toplumlarındaki görücü usulü evliliklerde de ’zorlama’ faktörü olabileceğine dair belirtiler var. Zorla evlilikte dinin etkisi olabilir ama ana sebep din değil."
İNGİLİZLER OPERASYON DÜZENLİYOR
İngiltere İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları da 2005’te Zorunlu Evlilik Ünitesi FMU’yu açtı. Bu ünite yetkilileri, gerektiğinde İngiltere büyükelçilikleri aracılığıyla polis ve mahkemelerle çalışıyor. Yurtdışına gönderilerek zorla evlendirilen Hint, Pakistan, Bangladeş asıllı İngiliz vatandaşlarını geri getirmek için kurtarma operasyonları bile düzenliyor. FMU, 2007’de 400 vakayla uğraştı ama problem çok daha yaygın. Vakaların çoğunda kadın var, yüzde 15’i erkek. FMU da zorla evliliğin tamamen bir Müslüman ya da Güney Asya problemi olmadığını belirtiyor.
ALMANYA’DA DÖRT TİP ZORLA EVLENDİRME VAR
Göçmen ve göçmen evliliği: Almanya’da yaşayan iki göçmen aile çocuklarını zorla birbiriyle evlendiriyor.
Tatil evliliği: Aile çocuğunu yaz tatili için Türkiye’ye götürüp orada evlendiriyor ve onu Türkiye’de bırakıp kendileri dönüyor. Bu kızların bir bölümü Türkçe bile bilmiyor.
İthal gelin: Almanya’da yaşayan bir Türk erkeği evlenmek istiyor. Tatil için Türkiye’ye gittiğinde birileri ona şu kızla evlen diyor. Kız bu evliliği istemiyor ama erkek oradan bir gelinle birlikte dönüyor. Gelin dilini bilmediği Almanya’da genellikle çok yalnızlık çekiyor.
Vize evliliği: Almanya’da oturma iznine veya vatandaşlığa sahip bir Türk veya Afgan kızı, aynı kökenden bir erkek Almanya’da yaşayabilsin diye zorla evlendiriliyor.
2000’DE HAMBURG’DAKİ 210 VAKA
Yardım isteyen gençlerin yüzde 79’u 18-21 yaş aralığında
Yüzde 95’i genç kız veya kadın, yüzde 5’i genç veya erişkin erkek
Yarısı bekar, yarısı evli veya boşanmış
Yardım isteyenlerin yüzde 59’u Türk, yüzde 16’sı Afgan, yüzde 25’i diğer ülkelerden
Yardım isteyenlerin yüzde 80’i Müslüman, yüzde 5’i Hindu, yüzde biri Hıristiyan
AİLELER NEDEN EVLİLİĞE ZORLUYOR
Çocukları için kendilerince "onurlu bir yaşam şeklini" garantilemek için
Çocuklarının fazla Batılı gördükleri yaşam şekline bir son vermek için
Kızları üzerinde kontrol sahibi olmak için
Çocuklarının ekonomik koşullarını garantilemek için
Cinsiyetlerin geleneksel rollerini sürdürmek için
Zorla evlendirilen Kosovalı bir erkek de var
İsviçre’de Zorunlu Evlilik Programı’ndan Barbara Gysel: Uğraştığımız en güncel vakalardan biri ebeveynleri Kosovalı bir genç erkeğin Kosovalı genç bir kadınla nişanını atmak istemesiydi. Ama kızın ailesi bunun için yüksek bir miktar para istedi ve ödenmezse erkeğin ailesini öldüreceklerini söyledi. Ticino Kantonu’nda bir zorla evlendirme vakasında da "namus cinayeti" işlendi. Bir Pakistan göçmeni karısını öldürdü çünkü karısı zorla evlendirildiği için ondan boşanmak istiyordu. Bu son iki vaka çok dramatik ama göçmenlerin genel yaşamını temsil etmiyor. Sadece göçmen azınlık içindeki azınlıklardan örnekler.
HAMBURG’DA ZORAKİ EVLİLİK BÜROSU LALE’YE BAŞVURDULAR
Fatma, Bülent, Ayşe ve Feride’nin başına gelenler

Alman vatandaşı Fatma, Türkiye’de zorla evlendirilmiş ve kocasından kaçarak Almanya’ya parasız ve pasaportsuz dönmüştü. Almanya’da hamile kalınca ailesi onu kürtaja zorlayıp eve kapattı. Polis duruma müdahale etti, ama Fatma barınma evine gitmek istemedi, tanıdıklarının yanında kalmayı tercih etti. Polis danışma bürosuna başvurarak onun için yardım istedi. 20 yaşındaki Fatma ailesiyle barıştı.
Hamburg doğumlu Ayşe (20) ve Bülent (22) çiftinin durumunu büroya polis bildirdi. Sevmediği ve tanımadığı bir kadınla evlenmesi istenen Bülent, ailesinin iyi gözle bakmadığı yakın akrabası Ayşe’ye aşık oldu. Danışmanlık bürosu tarafından kendilerine ev tutana kadar Ayşe’nin abisinin yanında kaldılar. Evlendikten sonra Bülent’in ailesinin saldırısına uğradılar. Ayşe kayınvalidesi tarafından tartaklandı. Davaları sürüyor.
İş ve işçi bulma kurumu büroya babası tarafından Türkiye’de zorla evlendirilen ve sonra kaçan Feride’yi (20) gönderdi. Feride önce kadın bakımevinde kaldı. Şu anda onun için tuttukları evde yaşıyor. Yalnız yaşamasını kabullenen babasıyla tekrar görüşmeye başladı.
El uso de una camisa del fuego en un lado de ti .. E incluso ..
De tierras rurales en la olla .. Ya nervioso yo ..
Una era un medio y soy ..
bits no mis problemas, sé que este caso terminará conmigo ..

[ İspanyolca olduğu için kendi tercümemdir.İzinsiz kullanmayınız..]







wiN ~Her hakkım saklıdır