Gönderen Konu: Güneş çarpması  (Okunma sayısı 562 defa)

Çevrimdışı ManSpider111

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 21.601
  • Puan 1277
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen ÜyesiNİN BABASI ;D
    • Profili Görüntüle
Güneş çarpması
« : 23 Ağustos 2007, 18:04:33 »
Güneş çarpması

Güneş çarpması, aşırı sıcak sonucu beden ısısını ayarlayan mekanizmanın bozulmasına bağlı ciddi bir durumdur. Tedavi edilse bile öldürücü olabilir ya da kalıcı zararlar verebilir; bu nedenle güneş çarpmasına karşı önlem alınmalıdır. Çok sıcak günlerde, güneş altında uzun süre kalınca başımıza güneş geçeceğini sanırız ama asıl sorun yaratan tepemizdeki güneş ışınları değil, içinde bulunduğumuz ortamın ısısıdır.


Sözgelimi makine dairesi, çelik tezgahları gibi çok sıcak yerlerde çalışanlarda da hiç güneş görmemelerine karşılık, ‘güneş çarpması’ etkileri ortaya çıkabilir. Bu nedenle doktorlar son yıllarda “güneş çarpması” yerine genellikle “sıcak çarpması” terimini kullanmaktadırlar. Bedende ortaya çıkan değişiklikler aşırı ısıya tepkidir.


Nedenleri
Bedenin, ısı yitirmeye yarayan iki mekanizması vardır. Birincisi, damarların genişleyerek deriye daha fazla kan taşımasıdır, böylece deri yüzeyinden yitirilen ısı miktarı artar. İkincisi de ter bezlerinin salgısıyla derinin soğutulmasıdır. Ter bezleri deri yüzeyine tuzlu bir salgı (ter) gönderirler ve bu hemen buharlaşarak derinin ısı yitirmesini sağlar. Sıcak çarpmasında önemli olan, yalnızca termometrede okunan sıcaklık değildir. Isının beden üstündeki etkisini artıran çeşitli koşullar vardır. Sözgelimi hava çok nemliyse, ter kolayca buharlaşamaz ve bu yüzden ısı yitimi zorlaşır. Hava çok durgunsa, hava akımıyla beden yüzeyinden ısı atılması zorlaşır.

Sıcak yerlerde fiziksel güç harcayanlar da çok ısı üretirler ve saatte bir litreye yakın terlerler (bir litre, pek sıcak olmayan bir iklimde ağır işlerde çalışmayan bir işçinin, bir günde salgıladığı ter miktarıdır). Terle birlikte tuz ve su yitirilmesi, “sıcak yorgunluğu” denen duruma yol açabilir. Bu da, denetim altına alınmazsa, bedenin ısı ayarlaycı mekanizmalarını iflasa kadar götürür. Ama beden zamanla sıcağa uyum sağlayıp, tuz yitimini düşürür ve böylece sıcaklık değişikliklerinden daha az etkilenir. Çocuklar ve yaşlı insanlar, bedenlerindeki ısı düzenleyici mekanizmalar yetersiz olduğundan, sıcaklık değişikliklerinden fazla etkilenirler. Ayrıca yaşlılar, genellikle sıcakta gereğinden fazla giyinirler. Sıcağa alışkın olmayanlar, şişman kişiler, çok içki içenler ve ateşli hastalık geçirmekte olanlar için de sıcak çarpması tehlikesi daha fazladır.

Belirtiler
Sıcak çarpmasının üç ana belirtisi, çok yüksek ateş (41ºC’tan fazla), terleyememe ve komaya kadar giden sinir sistemi bozukluklarıdır. Ruhsal durum bozuklukları, uyumsuzluk ve baş ağrısı, sersemlik ve yürümede zorlukla birlikte görülebilecek ilk belirtilerdir. İleri evrelerde bilinç yitimi de olabilir. İlerlemiş sıcak çarpması çok tehlikelidir, tedavi edilse bile hastaların yüzde 20’si ölür. İyileşenlerin sinir sistemlerinde kalıcı hasarlar oluşabilir; denge ve koordinasyonlarının normale dönmesi ise aylar alır. Ama ilk belirtide tanı konur ve tedaviye bilinç yitiminden önce girişilirse, iyileşme şansı yüksektir.

Tedavi
Belirtiler ortaya çıkar çıkmaz doktor çağrılmalıdır. Bu arada hastanın ateşi düşürülmeye çalışılmalıdır. Ateş 39º C’a kadar düşürülebilir ama daha aşağı inerse hastanın dolaşım şokuna girebileceği unutulmamalıdır. Hastayı serinletmenin en iyi yolu soğuk su banyosudur. Güneş çarpmasına karşı en etkili yol ondan korunmaktır. Bu amaçla bedenin aşırı ısınmamasına, güneş altında fazla kalmamaya, sıcakta bol ve serin tutan giysiler giymeye, sıcak iklimde çalışırken fazla su içip tuz almaya dikkat etmeliyiz. Güneş çarpması çoğunlukla dikkatsiz davranma sonucu oluşur. Özellikle yaz aylarında insanların bronzlaşma hevesleri ağır sonuçlara yol açabilmektedir. Kısa sürede yanık bir tene kavuşmak isteyen çoğu kişi güneşe çıktıkları ilk gün çok uzun süre güneş altında kalırlar. Oysa bunun sıcak çarpmasının yanı sıra yanıklara da yol açması gibi ciddi sonuçları vardır. En iyisi güneşe yavaş yavaş alışmak ve bu konuda aşırıya kaçmamaktır. Bu arada güneşe çıkarken güneş ışınlarının açısını da göz önüne almak gerekir. Güneşin en tehlikeli olduğu saatler öğle saatleridir.
Seni Unutmadık Barış Akarsu

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.436
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Güneş çarpması
« Yanıtla #1 : 23 Ağustos 2007, 18:05:17 »
Eywallah

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Güneş çarpması
« Yanıtla #2 : 04 Eylül 2007, 23:37:18 »
Bilgi için saol
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive

Çevrimdışı melih123

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 12.490
  • Puan 2352
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - steve_melih@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Güneş çarpması
« Yanıtla #3 : 17 Eylül 2007, 13:42:35 »
saol

Çevrimdışı Sinoplu57

  • Osc Admin
  • 1. SINIF ÜYE
  • *******
  • İleti: 17.625
  • Puan 291
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
Güneş çarpması
« Yanıtla #4 : 05 Aralık 2007, 15:05:59 »
pylaşım için saol

Çevrimdışı Burqi

  • 2. SINIF UYE
  • ****
  • İleti: 6.319
  • Puan 4650
  • Cinsiyet: Bay
  • Türkiye FootbaLL kinq
    • MSN Messenger - team_burhan@w.cn
    • Profili Görüntüle
Güneş çarpması
« Yanıtla #5 : 30 Ocak 2008, 14:29:45 »
keşke alıntıdır die yazsaydın bea ;D ;D ;D