Gönderen Konu: TÜrk Ve Fransiz Bİlİm Adamlari Sesten Hizli Deprem Dalgalarini İnceledİ  (Okunma sayısı 487 defa)

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.434
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
 TÜrk Ve Fransiz Bİlİm Adamlari Sesten Hizli Deprem Dalgalarini İnceledİ

--------------------------------------------------------------------------------
Sismoloji alanında faaliyet gösteren Türk ve Fransız bilimadamları, 'Supershear' (Süper Makaslama Gerilimi) isimli nadir görülen ama çok şiddetli bir deprem türüne ait ipuçları bulduklarını bildirdi.
Bu tür bir depremde, açığa çıkan enerji patlaması yerin altından yüzeye doğru saatte 21 bin 600 kilometre hızla (ses hızından çok daha fazla) ilerliyor. Olağanüstü bu ilk dalga şoku yerin üstündeki binalara büyük hasar veriyor.


Sık rastlanmayan 'Supershear' depremleri sadece belirli fay hatlarında meydana geliyor. Bu depremlerde artçı sarsıntılar ana fayda gerçekleşmiyor. Araştırma sonucuna göre, 12 Mayıs'ta Çin'de meydana gelen gibi deprem iki plak arasındaki sürtünmeden kaynaklanırken, 1999'daki Gölcük depremi bir plağın diğerine göre yatay biçimde kaymasıyla meydana geldi. 1999'da 3 ay içerisinde Türkiye'de meydana gelen 2 şiddetli deprem ile son Çin depreminde sesten hızlı deprem dalgalarının görüldüğü kaydedildi.

Fransa'nın Grenoble Joseph Fourier Üniversitesinden Michel Bouchon, 'Supershear' depremi hakkında "Bunlar, kırılmanın çok hızlı olduğu, büyük deprem dalgalarının yayılma hızından daha hızlı olan depremler. Bu kısa zaman önce fark ettiğimiz bir olay" diyerek hızlı kırılmanın, dalgalar halindeki enerji transferini ve yer hareketini değiştirdiğini söyledi.

Michel Bouchon, Kandilli Rasathanesinden Hayrullah Karabulut ile fay zonunun özellikle depremden sonra sakin olduğunu ve artçı sarsıntıların bu bölgeden uzakta, kırılmayla faal hale gelen artçı oluşumlar üzerinde meydana geldiğini ortaya çıkardı. Bouchon ve Karabulut, artçı sarsıntıların, daha önce faal olmadığı düşünülen bazı fayların depremle kısmen yeniden faal hale geldiğini gösterdiğine değindi.

Bouchon, Türkiye'deki Kuzey Anadolu fay hattı, Kaliforniya'daki San Andreas fay hattı ve 2001'de Tibet'teki depreme neden olan fayın iki plaktan birinin diğerine göre yatay biçimde hareket etmesiyle meydana geldiğini ifade etti.

Türk ve Fransız bilim adamları, dalgaların yayılması ve depremlerin artçı sarsıntılara ilişkin sonuçlarının kesinlik kazanması için daha fazla büyük depremin gözlenmesinin gerektiğini aktardı. İki sismolojistin araştırması, Amerikan Science dergisinde de yayımlandı.