Gönderen Konu: 'Operasyonun birazı olmaz'  (Okunma sayısı 448 defa)

Çevrimdışı DeViL

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 11.454
  • Puan 2621
  • Cinsiyet: Bay
  • ultrAslan
    • AOL Instant Messenger - uA
    • Yahoo Instant Messenger  - Pc-co
    • Profili Görüntüle
'Operasyonun birazı olmaz'
« : 10 Kasım 2007, 10:58:07 »

Dağlıca'da soruşturma açıldı, köstebek yok
Terör ve olası sınır ötesi operasyon konularında soruları yanıtlayan Büyükanıt, Dağlıca'da tüm tabur hakkında soruşturma açıldığını ama askerler arasında köstebek bulunmadığını söyledi


Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, gazetelerin Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıda sınır ötesi harekât, ABD temasları ve Dağlıca olayı ile ilgili görüşlerini açıkladı.

Büyükanıt, kaçırılan 8 asker arasında köstebek olduğu ve PKK'ya bilgi verildiğine ilişkin iddialara şu karşılığı verdi: "Bana ulaşan böyle bir bilgi yok. Mehmetçiklerin yaşadıkları itibarıyla onlara şüphe ile bakmak, son derece tehlikeli ve yanlış olur. Biz, etnik kökene bakmayız. O güvene sahibiz. Böyle bir yaklaşım bizi rahatsız eder. Öyle bir şey olsa, tekrar Türkiye'ye teslim ederler miydi? Etnik kökenleri ne olursa olsun Türkiye'ye vatandaşlık bağı ile bağlı herkes kardeşimizdir."

'8 erin suçlu ilan edilmesi yanlış'

Org. Büyükanıt, 12 şehit verilen Dağlıca'daki terörist saldırı konusunda şunları anlattı:
"Dağlıca olayında şu anda neredeyiz, ne yapılacak? Şu anda kaçırılan erlerle ilgili olarak idari soruşturma yapılıyor. Bu 8 erle sınırlı değil. Dağlıca Taburu'ndaki herkesle görüşülüyor.

Askerlikte 'faaliyet sonu incelemesi' yapılır. Şu anda o kapsamda inceleme yapıyoruz. İdari soruşturma sonrasında ortaya bir resim çıkacak. Bu 8 erin hemen suçlu ilan edilmesi yanlış olur. Kusurları varsa, kişi veya kişiler hakkında işlem yapılır. Bazı yayın organlarında bu çocuklar için esir kavramı kullanılıyor. Bundan büyük hata olamaz. Cenevre Sözleşmesi'ne göre ancak 'savaş esiri' olur ve savaşan iki devlet varsa kullanılabilir. Terör örgütü kendini bu anlamda taraf yapmaya çalışıyor."
Org. Büyükanıt, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in "Kurtulduklarına pek sevinemedim" şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine, "Benim yorumlamam doğru olmaz. Basın sanıyorum doğru yorumladı" dedi.

Büyükanıt, Dağlıca'daki çatışma hakkında şu bilgileri verdi: "Dağlıca olayında taburun ilerisinde taburun emniyetini sağlayan unsur ile yine o unsurdan ileride emniyet sağlayan ufak bir gruba saldırı yapıldı. Zayiat emniyet grubundadır. Bu grubun başında bir asteğmen vardı. Yaralanmasına rağmen çatışmayı sürdürdü. Ve zayiat vermedi. O asteğmene üstün cesaret ve feragat madalyası verilmesini önerdim."

'Dağlıca tarif edilmez'

Dağlıca'yla ilgili de bilgi veren Büyükanıt, şunları kaydetti: "Dağlıca'ya gitmeyenlere Dağlıca'yı tarif etmek olanaksızdır. Örnek, Gabar Dağı 40 km genişlikte, 30 km derinlikte, 1200 kilometrekare yüzölçümü olan bir coğrafyadır. Bunun içinde 100 terörist arıyorsunuz. Kumluğun içinde toplu iğne aramak gibi şey. O zor araziye rağmen tabii ki bunu yapacağız. Görevimiz budur. İngiliz sözü vardır. Başarısızlığın 40 bin tane nedeni olabilir, ama mazereti olamaz."

Org. Büyükanıt, şehit aileleri başta olmak üzere, halkın tepkisinin mükemmel olduğunu belirtti ve şöyle dedi:
"Son olaylara bakınca halkımızın duyguları, düşünceleri mükemmel. Halkımız metin ve milletine bağlı. Şehit ailelerini metanetli görmek beni derinden etkiliyor. Ben, şehit annelerinin ellerini öperim, yaşları benden küçük olsa da. Babaların da gözlerinden öperim. Haymana'da şehit annesinin elini öpmüştüm. Sonra o köye gazeteciler gitmiş ve şehit annesinin benim onun elini öptüğümde ne hissettiğini sormuşlar. Şehit annesi ise 'Ben o zaman kendimde değildim. Eğer kendimde olsam ben onun elini öperdim' demiş. İşte bizim milletimiz böyle büyük bir millettir. Türkiye güçlü bir ülkedir.

'Kimsenin gücü yetmez'

Kimsenin gücü Türkiye'yi bölmeye yetmez. PKK'nın gücü Türkiye'nin gücüne yetmez. Kendinizi Atatürk'ün yerine koyun. 15 Mayıs 1919'da, o koşullarda Samsun'a çıkma kararı alır mıydınız? Para yok, ordu yok. Ülke işgal altında. 17 yıldır savaşan ülke, okuma oranı erkeklerde yüzde 10, kadınlarda yüzde 1. Bu durumda gider miydiniz? Ama, Atatürk'ün sezisi bu kararı aldırmış. Şimdi koşullarımız daha mı kötü? Kimse Türkiye'ye hayalindekileri dayatamaz."

Hükümeti bekliyoruz

Org. Büyükanıt, hükümete sınır ötesi harekât yetkisi veren tezkerenin 19 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlandığını belirttikten sonra şu bilgiyi verdi: "24 Ekim 2007 günü Başbakanlık bizden tezkere kapsamındaki operasyonla ilgili görüşlerimizi sordu. Biz de görüşlerimizi, tekliflerimizi 1 Kasım'da Başbakanlık'a bildirdik. Başbakanlık ve Dışişleri bu teklifler üzerinde çalışıyor. Bu bir hükümet direktifine dönüşecek ve bize gelecek. Şu anda yetki hükümette. Değerlendirilecek. Eğer harekâtın gerekli olduğuna inanırlarsa 'Şu operasyonlar yapılır' denilecek.

Biz asker olarak her türlü olasılığa karşı önceden planlama yaparız. Çatışma çıktıktan sonra planlama olmaz.

Birliklerimiz görev verildikten sonra kısa süreli bir ikazı müteakip son hazırlıkları yaparak operasyonu gerçekleştirebilecek durumdadır. Şimdi hükümetten gelecek direktifi bekliyoruz. Direktife göre, gereğini yapacağız. Bu süreçte bir gecikme yok."

Operasyonun birazı olmaz

Org. Büyükanıt, "Kapsamlı bir operasyon mu olacak, yoksa nokta operasyonları mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sırf operasyon yapmak için operasyon yapılmaz. Askeri gerekçeleri ve hedefi olur. Birazcık operasyon yapalım diye operasyon yapılmaz. Nokta veya nokta değil diye bir şey söylenemez. Kafamızdaki şey, bunun ciddi bir hedefi olduğudur."

Büyükanıt, operasyonun çapı ve sınırı konusundaki soruya şu karşılığı verdi: "Önce hükümet direktifini görmeliyiz. O direktifte bazı sınırlamalar olur. O sınırlamalara bakacağız."

Org. Büyükanıt, bu konuda "Niye ABD'ye sormuyorsunuz?" şeklindeki yaklaşımlara karşı da şunu söyledi:
"İcazet alınması gibi bir yaklaşım çok yakışıksızdır. Böyle bir durum söz konusu olamaz. ABD'ye soruldu mu, diye soruyorlar. Biz kimseden icazet almayız. Bizim icazet alacağımız yer bellidir. O da kanunlarımız ve Atatürk'ün yol göstericiliğidir."

3'lü mekanizma değil 3'lü sistem

Büyükanıt, "ABD'nin tutumunu güvenilir, inandırıcı ve samimi buluyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Bulunduğum konumda düşüncelerim var, ama açıkça ifade etmeyi uygun görmem. Toplumda negatif düşünceler var."

Büyükanıt, Erdoğan-Bush görüşmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: "Bu tür görüşmelerin politik, diplomatik ve askeri yönü vardır. Ben askeri yönüne bakıyorum. Bush'un konuşması istihbarat üzerine kurulmuştu. İstihbarat önemli. Operasyon yapılmayacaksa istihbaratı ne yapalım? Turşu kurmuyoruz."

Org. Büyükanıt, Genelkurmay İkinci başkanları ve ABD'nin Irak'taki komutanı Petreus arasındaki mekanizmaya ilişkin olarak şu bilgiyi verdi: "Üçlü mekanizma kavramı bize oyalamayı hatırlatıyor. Onun için ben buna 'üçlü sistem' diyorum. Bu operasyonel sistemdir. Sınır ötesi harekât olduğunda biz orada uçaklarımızı uçuracağız diyelim. ABD uçakları da var. Bu bakımdan birbirimizle, bir çatışma olmaması için koordine edilmesi gerekiyor. Kurulan üçlü sistem bu."

Büyükanıt, Bush'a da dokundurdu: Bush, teröristin yanındaysanız siz de terörist kadar suçlusunuz demişti. (Bush'un "İsrail kendini savunma hakkına sahiptir" sözüne gönderme yaptı.) Bunlara katılıyorum, ama konu Türkiye olunca çifte standart uygulanıyor."



DTP'nin adını anmadı

Büyükanıt, gazetecilerin DTP kongresiyle ilgili soru sormaları üzerine de şu yanıtı verdi: "O partinin adını ağzıma almak istemiyorum. Bunların yaptığı kabul edilemez. Böyle devam ederse toplumda bir kutuplaşma ve çatışma ortamı ortaya çıkabilir. Biz hep halkı ve teröristleri birbirinden ayırdık. Diyarbakır, Türkiye'de en çok sevildiğim yerlerden biridir."

Büyükanıt, bazı kişilerin "Büyükanıt'ın insan hakları neyse dağdakilerin de aynı hakları var" diyebildiklerine dikkati çekti ve şöyle konuştu: "Böyle bile söyleyebiliyorlar, ne yapalım. Bizde herkesin zannettiği gibi derin devlet yok. Burada bir çizgi var çok önemli. Ben ayağımı frenden çekip konuşsam gerginlik artar."

Org. Büyükanıt, öldürülen teröristlerin neden fotoğraflarını yayımlamıyorsunuz eleştirisi yöneltildiğini, bunun amacının acaba TSK yalan mı söylüyor, sorusunu gündeme taşımak olduğunu belirtti ve şu değerlendirmeyi yaptı: "TSK böyle bir şey yapamaz."

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
'Operasyonun birazı olmaz'
« Yanıtla #1 : 14 Kasım 2007, 20:16:01 »
Haber için saol